Welcome to the Open Access System!

Marmara University Open Access System serves scientific and artistic products such as books, articles, papers, theses, encyclopedias and artistic works produced by our faculty members and students in accordance with international standards and intellectual property rights. New materials and products have recently been added to the system.

Supported by SelenSoft

Recent Submissions

PublicationOpen Access
The endogenous money hypothesis: empirical evidence from Türkiye (2008-2020)
(2024-04-01) BOLKOL, HAKKI KUTAY; Özden O., Bolkol H. K., Demirel B.
This paper examines the validity of the endogenous money supply hypothesis in Türkiye from 2008 to 2020. The endogenous money hypothesis underlines the fact that a demand for bank credit leads to the creation of credit and deposit. Deposits are created once credit application is approved by banks. Therefore, the money supply is endogenously determined by bank loans. However, there exist horizontalist, structuralist, and circuitist views, each proposing different causalities between monetary aggregates and the relationship between money and income. In this article, we put forth ten hypotheses to test the validity of the endogenous money hypothesis and three main perspectives over the period 2008-2020 in Türkiye. We aim to discern which of the three main views aligns best with the sample. Our findings provide new evidence on the validity of the endogenous money hypothesis in Türkiye from 2008 to 2020. Besides, the circuit theory of money fits precisely in the short run but partially in the long run. The findings also support the structuralist view partially according to the long-run results.
Publication
Deep learning for force estimation and haptic feedback in robotic surgery
(2024) Yılmaz, Nural; Tümerdem, Uğur; Marmara Üniversitesi; Fen Bilimleri Enstitüsü; Makine Mühendisliği Anabilim Dalı; Makine Mühendisliği Bilim Dalı
Robotik minimal invazif cerrahi, uzaktan kontrol edilen robotik cerrahi enstrümanların kullanıldığı, hastalara daha az komplikasyon ve hızlı iyileşme imkanı, cerrahlara ise daha hassas bir kontrol ve arttırılmış ergonomi sunan bir cerrahi yöntemidir. Ancak mevcut cerrahi robotlar, cerrahın ameliyatı sadece kamera görüntüleriyle yapmasına dayanır ve haptik (dokunsal) geri bildirim sağlamaz. Haptik geri bildirim cerrahın sağlıklı dokulara zarar vermemesi için minimal invazif cerrahide kritik öneme sahiptir. Literatürde haptik geri bildirim sağlamaya yönelik birçok çalışma bulunmasına rağmen, robotik cerrahi sistemlerinde kuvvet sensörü kullanmadan gerçekçi dokunma hissi sağlayabilen bir yöntem sunulmamıştır. Bu çalışmada, öncelikle bu sorunun çözümüne yönelik olarak derin öğrenme temelli bir dinamik model ve kuvvet kestirimi algoritması geliştirilmiştir. Bu algoritma, farklı robotlara ve değişen ortam koşullarına transfer öğrenmesi aracılığıyla daha hızla adapte olmakta ve operasyon sırasında robottan kaynaklanan dinamik kuvvetler ile dışarıdan etkiyen kuvvetleri ayırt ederek cerraha sadece dış kuvvetleri geri bildirebilmektedir. Bu çalışmada haptik geri bildirim, yine bir robotik cerrahi sisteminde ilk kez kullanılan yüksek şeffaflığa sahip dört kanallı bir teleoperasyon sistemi aracılığıyla sağlanmıştır. Buna ek olarak sistemin haptik geri bildirim kalitesini arttırmak amacıyla robotların bir yüzeyle temasını makine öğrenmesi aracılığıyla tespit edebilen ve buna göre geri bildirimi açıp kapayan yeni bir (x-lateral) teleoperasyon mimarisi de sunulmaktadır. Tez kapsamında geliştirilen metodlar, Johns Hopkins Üniversitesi'ndeki da Vinci Research Kit (dVRK) ve Marmara Üniversitesi'ndeki Phantom Omni robotları üzerinde test edilmiştir. dVRK üzerinde kullanıcı deneyleri de gerçekleştirilmiş ve kullanıcıların dokunarak tümör bulma performansının kaydadeğer seviyede arttığı gösterilmiştir.
Publication
Dijital reklamcılıkta kişiselleştirme : Algılanan kişiselleştirmenin, algılanan gözetim, gizlilik endişesi ve marka kullanım niyeti üzerindeki etkisi
(2024) Keskin, Haluk; Uraltaş, Kıvanç Nazlım Tüzel; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Halkla İlişkiler ve Tanıtım; Reklamcılık ve Tanıtım Bilim Dalı
İnternet kullanıcılarının sanal ortamda bıraktıkları kişisel bilgileri, satın alma davranışları, ilgi alanları ve çevrim içi hareketleri gibi pek çok veri izlenmekte, depolanmakta ve markaların dijital ortamlardaki pazarlama iletişimi faaliyetleri için kullanılmaktadır. Kişiselleştirilmiş reklamcılık, internet kullanıcılarının kişisel verilerine dayanarak onlara daha alakalı ve uyumlu reklam deneyimi sunmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Kişiselleştirilmiş reklam deneyimleri tüketiciler üzerinde olumlu etkiler bırakarak arzulanan davranışsal niyetleri gerçekleştirebilme kabiliyetine sahip olsa da birtakım olumsuz etkilere de yol açabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, dijital reklamlara yönelik tüketicilerin algıladığı kişiselleştirme düzeyinin, algılanan gözetim, gizlilik endişesi ve marka kullanım niyeti üzerindeki etkisini ve bu faktörlerin birbirleriyle nasıl bir ilişki içerisinde olduğunu önerilen yapısal model doğrultusunda incelemektir. Araştırmanın evrenini, Türkiye’de yaşayan 18 yaş ve üzeri internet kullanıcıları oluşturmaktadır. Kişiselleştirilmiş reklamların tüketiciler üzerindeki etkisini bahsedilen faktörlerle sınırlı olarak inceleyen araştırma, Türkiye’de faaliyet gösteren bir e-ticaret markasının kişiselleştirilmiş reklamlarına maruz kaldığını bildiren katılımcılarla sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda, veri toplama aracı olarak anket tekniğinin kullanıldığı araştırmada 610 katılımcıya ulaşılmış ve 556 katılımcının anket formu değerlendirmeye alınmıştır. Hipotezleri test etmek için Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) kullanılmıştır. Bulgular, algılanan kişiselleştirmenin algılanan gözetimi ve marka kullanım niyetini olumlu yönde etkilediğini ve algılanan gözetimin gizlilik endişesini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.
Publication
Kentli dindar bireylerde geleneksel dinî anlayış ve sekülerleşme eğilimi
(2024) Ekinci, Fatma; Aydınalp, Halil; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı; Din Sosyolojisi Bilim Dalı
Bu tez Türkiye’nin modernleşme tecrübesi bağlamında bilhassa 2000 sonrasında kent hayatında dindar bireylerin geleneksel dinî anlayışta sekülerleşme eğilimleri ve değişen dindarlık algısını ele almaktadır. Tez, biri kavramsal ve kuramsal çerçeve, diğeri uygulamalı araştırma olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Kavramsal çerçevede, öncelikle modernleşme kavramı ve modernliğin sosyolojisi üzerinde durulmuş, modernleşme-din ilişkisi sekülerleşme tartışmaları bağlamında ele alınarak sekülerleşme-dindarlık ilişkisine dair yaklaşımlardan bahsedilmiştir. İkinci bölümde kentli dindar bireylerin din anlayışında yaşanan değişimi ölçmek üzere, gerçekleştirilen nicel araştırmanın bulguları tasvir ve tahlil edilmiştir. Araştırma kapsamında kendini dindar olarak tanımlayan ve İstanbul’da yaşayan farklı yaş, eğitim, gelir düzeyi ve mesleklere mensup 18 yaş üstü kadın ve erkeklerden oluşan örneklem grubuna uygulanan anket, istatistik programı üzerinden analiz edilmiştir. Araştırmada modernleşme ve din arasındaki gerilimin dinî yaşantıya nasıl yansıdığı, geleneksel dinî algıda var olduğu ileri sürülen değişimin yönü, inanç, dinî hassasiyet, ibadetler ve dinî bağlılığa yansıma düzeyi elde edilen veriler üzerinden tartışılmaktadır. Tezin ana argümanı geleneksel form ve alışkanlıkların dönüştüğü, modern kent hayatında geleneksel fıkhın yetersiz kaldığına dair anlayışın modern olanla geleneksel arasında “iç içe geçmiş melez” bir dindarlık formu ürettiği; dindar bireylerin çeşitlenen din yorumları karşısında geleneksel dinî zihniyetten uzaklaşan rasyonel ve bireysel bir dindarlığa yönelerek ara formüller ve geçici çözümler üretme çabasına girdikleri şeklindedir. Araştırma bulguları, modern kentte yaşayan dindar bireylerin inanç ve dinî hassasiyet ile ibadet ve dinî bağlılık düzeyinde büyük ölçekte bir değişimin henüz gerçekleşmediğini, ancak din tasavvurunda gelenekselden uzaklaşma anlamında bir değişimin yaşandığını, geleneksel dinî anlayışta sekülerleşme eğilimi olarak nitelendirilebilecek rasyonel ve bireysel bir dindarlık formuna yönelimin varlığını ortaya koymaktadır.
Publication
Kalıpçılıkta kullanılan soğuk iş takım çeliklerinin karşılaştırmalı perfomans incelemesi
(2024) Ünal, Aslan; Girit, Oğuz; Marmara Üniversitesi; Fen Bilimleri Enstitüsü; Makine Mühendisliği Anabilim Dalı; Makine Mühendisliği (Türkçe) Programı
Tasarımda malzeme seçimi, makine mühendisliğinin, sorunlara sürdürülebilir çözümler üretmeye yönelik eğitiminin önemli bir parçasıdır. Kalıp imalatı, ana girdisi çelik olan yeniliğe açık bir alandır. Kalıp yapımında kullanılan çeliklerin tamamının ithalat yoluyla sağlandığı düşünüldüğünde malzeme daha da önemli olmaktadır. İsrafı azaltacak çalışmalar ile önemli kazanımlar elde edilebilir. Çelik, metaller içerisinde en yaygın olarak kullanılanlardan biridir. Birçok farklı türü olan çeliklerden soğuk iş takım çelikleri (SİTÇ) özellikle kalıp sanayisinde sıklıkla tercih edilmektedir. Son zamanlarda geleneksel SİTÇ’e ek olarak yeni nesil SİTÇ de kullanıma sunulmuştur. Bu çalışma, geleneksel ve iki adet yeni nesil SİTÇ’in zımba malzemesi olarak elektrik motorunda kullanılan rotor laminasyon silisli saclarının şekillendirilmesinde ve vida yapımında ovalama kalıplarında kullanımı incelenmiştir. Yeni nesil SİTÇ’in geleneksele göre daha uzun ömürlü bir kullanım imkanı sunduğu tespit edilmiştir. İlgili çeliklerin mikroyapıları taramalı elektron mikroskopu (SEM) ve enerji dağılımlı X-ışını spektroskopisi (EDS) yardımıyla incelenmiştir ve oluşturabilecekleri karbür yapıları da FactSage® 8.2 termodinamik yazılım programı ile değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre yeni nesil SİTÇ’de hem ince ve homojen dağılımlı hem de çoklu karbür yapılarının oluştuğu görülmüştür. Niobyum ve Molibden açısından da zengin karbür yapıları ile birlikte homojen yapılı ince karbür yapılarının yeni nesil SİTÇ’in sahip olduğu uzun kullanım ömrünün nedeni olduğu düşünülmektedir. Genel olarak refrakter metallerin takım çeliklerinde kullanımı ile özel olarak molibden ve niyobyumun katkısı ile hasar analizi ve tribolojik incelemeler yapılmış, aşınan kalıplar incelenmiştir. Aşınma kayıplarının oluşma nedenleri araştırılmıştır.

google-scholar
base
opendoar
roar
handle.net