Person:
BOZKURTLAR, EMİNE

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit

Job Title

Last Name

BOZKURTLAR

First Name

EMİNE

Name

Search Results

Now showing 1 - 2 of 2
  • Publication
    Protective effect of cysteinyl leukotriene receptor antagonist montelukast in bleomycin-induced pulmonary fibrosis
    (BAYCINAR MEDICAL PUBL-BAYCINAR TIBBI YAYINCILIK, 2018) CEYHAN, BERRİN; Topaloglu, Nurhayat; Yildizeli, Sehnaz Olgun; Sener, Goksel; Lacin, Tunc; Sehirli, Ozer; Bozkurtlar, Emine; Celikel, Cigdem; Ceyhan, Berrin
    Background: This study aims to investigate the early- and late-term effects of pharmacological inhibition of cysteinyl leukotriene activity by using montelukast in bleomycin-induced inflammatory and oxidative lung injury in an animal model. Methods: The study included 48 male Wistar albino rats (weighing 250 g to 300 g). Rats were administered intratracheal bleomycin or saline and assigned into groups to receive montelukast or saline. Bronchoalveolar lavage fluid and lung tissue samples were collected four and 15 days after bleomycin administration. Results: Bleomycin resulted in significant increases in tumor necrosis factor-alpha levels (4.0 +/- 1.4 pg/mL in controls vs. 44.1 +/- 14.5 pg/mL in early-term vs. 30.3 +/- 5.7 pg/mL in late-term, p<0.001 and p<0.001, respectively), transforming growth factor beta 1 levels (28.6 +/- 6.6 pg/mL vs. 82.3 +/- 14.1 pg/mL in early-term vs. 60.1 +/- 2.9 pg/mL in late-term, p<0.001 and p<0.001, respectively), and fibrosis score (1.85 +/- 0.89 in early-term vs. 5.60 +/- 1.14 in late-term, p<0.001 and p<0.01, respectively). In bleomycin exposed rats, collagen content increased only in the late-term (15.3 +/- 3.0 mu g/mg in controls vs. 29.6 +/- 9.1 mu g/mg in late-term, p<0.001). Montelukast treatment reversed all these biochemical indices as well as histopathological alterations induced by bleomycin. Conclusion: Montelukast attenuates bleomycin-induced inflammatory and oxidative lung injury and prevents lung collagen deposition and fibrotic response. Thus, cysteinyl leukotriene receptor antagonists might be regarded as new therapeutic agents for idiopathic pulmonary fibrosis.
  • PublicationOpen Access
    Ebus: hasta başı değerlendi̇rmeni̇n önemi̇
    (2018-03-06) BOZKURTLAR, EMİNE; OLGUN YILDIZELİ, ŞEHNAZ; KOCAKAYA, DERYA; BOSTANCI, KORKUT; AHISKALI, ASİYE RENGİN; BOZKURTLAR E., ERÇETİN Y., OLGUN YILDIZELİ Ş., KOCAKAYA D., BOSTANCI K., AHISKALI A. R.
    Amaç: Endobronşial ultrasonografi (EBUS) aracılı biyopsi tüm dünyada yaygın olarak kullanılan ve hastaların morbidite sebebi olabilecek mediastinoskopi gibi işlemlerden kaçınmasını sağlayabilen kabul görmüş bir yöntemdir. Yapılan çalışmalarla duyarlılığı ve özgüllüğü kanıtlanmış bu yöntemin yakın zamanda merkezimizdeki uygulamalarda ortaya koyduğu sonuçları ve bunların klinikopatolojik yansımasını göstermeyi amaçlıyoruz. Gereç ve Yöntem: Mayıs 2016-Temmuz 2017 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Laboratuvarın’da değerlendirilen EBUS aracılı biyopsiler çalışmamıza alınmıştır. Olgulara ait klinik bilgiler retrospektif olarak merkezimiz sistemi üzerinden ve patolog eşliğinde işlem yapılan olgularda olgu patoloji formu üzerine patolog tarafından alınan notlardan elde edilmiştir. Bulgular: Toplam 61 olgunun değerlendirildiği çalışmamızda, 3 olguya 2 defa EBUS aracılı biyopsi uygulandığı görülmüştür. Bu olguların yalnız 5’inde hasta başı değerlendirme yapılmamıştır. Olgularda ortalama yaş 58, kadın/erkek oranı 20/41’dir. Olguların ön tanılarında sırasıyla malignite (%70, n=42), sarkoidoz (%30, n=18), enfeksiyon (tüberküloz dahil)(%16, n=10), lenfoma (%3, n=2) ve son olarak moleküler inceleme için yeni tümör dokusu (%2, n=1) yer almaktadır. Elli beş (%90) olguda mediastinal lenf noduna girilmiş, 4 (%7) olguda akciğerdeki kitleye, 2 (%3) mediastendeki kitleye ve 1 (%2) olguda hiler lenf noduna girilmiştir. Olgu başına yapılan ortalama girişim sayısı 4’tür. Dokuz olguda yetersiz sitolojik materyal değerlendirmesi yapılmıştır. Bu olguların 2’sinde hasta başı değerlendirme yapılamamış, 3 olguda 1’er girişim sonrası hasta uyumsuzluğu veya lezyon/lezyonların uygunsuzluğu nedeniyle işlem sonlandırılmak zorunda kalınmış, 4 olguda hasta başı değerlendirmede yetersiz ya da sınırlı sayıda hücre içeren materyal olduğu bildirilmiş kalıcı patolojik incelemede olgulara ait tüm materyal incelendiğinde tanı için yeterli materyalin olmadığı görülmüştür. Olguların kalıcı patoloji incelemesi/ hasta başı değerlendirme uyumuna bakacak olursak malignite pozitif olgularda %100 uyum (18/18) saptanırken, yetersiz olguları göz ardı edersek, malignite negatif olgularda da uyum %100 olarak saptanmaktadır. Granülom olarak raporlanan olgularda uyum %70 (10/7) olarak saptanmıştır. Malignite pozitif olgularımızdan 5’inde klinik istek üzerine hücre bloklarından moleküler inceleme yapılmış, bir olgudaki EGFR mutasyonu incelemesi açısından yetersizlik dışında, EGFR-ALK-ROS1 moleküler incelemelerinin tamamından sonuç alınabilmiştir. Sonuç EBUS aracılı biyopsi uygulamalarında klinik ön tanılarda sıkça yer alan malignite ve granülomatöz patolojiler çalışmamızda özellikle ele alınmıştır. Malignite pozitif olgularda hasta başı değerlendirme ve kalıcı patoloji incelemeleri uyumu %100 olarak saptanmıştır. Bu durum başta yeni tanı alan olgular olmak üzere klinik yönlendirmede hızlı ve doğru adımlar atılmasını sağlamaktadır. Ayrıca hasta başı değerlendirmenin “yetersiz” patoloji raporlarının sayısını azaltacağını düşündürmektedir. Aynı değerlendirme granülomatöz patolojiler açısından yapıldığında %70 olarak bulunmuştur. Bunun sebebinin büyük oranda işlem sırasındaki patoloji incelemesinde olguya ait tüm yayma lamlarının ve hücre bloğunun incelenememesinden kaynaklandığı görülmüştür.