Person:
ERTÜRK ŞENGEL, BUKET

Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

OrgUnit Logo
Organizational Unit

Job Title

Last Name

ERTÜRK ŞENGEL

First Name

BUKET

Name

Filters

2020 - 202426
Reset filters

Settings

End date: 2024 × Start date: 2020 ×

Search Results

Now showing 1 - 10 of 26
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    A rare Case of otitis media-associated polymicrobial anaerobic meningitis and brain abscess
    (2021-12-01) ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; TİGEN, ELİF; OLUÇ, YUSUF; ÜLGER, NURVER; KORTEN, VOLKAN; ERTÜRK ŞENGEL B., TİGEN E., YILDIZ F., OLUÇ Y., ÜLGER N., KORTEN V.
    Otitis media-associated complications are widespread when it is not treated with appropriate antimicrobial treatment. Meningitis and brain abscess are the most reported intracranial complications of otitis media, usually caused by the direct spread of organisms from the contagious site. While anaerobic microorganisms are well-known in brain abscesses, they are not common in meningitis. When the clinical history and pathogenesis of otitis mediaassociated meningitis are combined, special methods to identify and cover anaerobic pathogens should be considered
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    Diagnostic performance between RT-PCR and chest CT in outpatients with clinically suspected COVID-19
    (2023-08-01) TİGEN, ELİF; ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; ÇİMŞİT, CANAN; APAYDIN KAYA, MEMNUNE ÇİĞDEM; KORTEN, VOLKAN; TİGEN E., ERTÜRK ŞENGEL B., ÇİMŞİT C., PERK GURUN H., APAYDIN KAYA M. Ç., KORTEN V.
    Objective: To investigate the diagnostic performance between chest computed tomography (CT) and reverse transcription-polymerase chain reaction (RT-PCR) in outpatients with suspected coronavirus disease 2019 (COVID-19). Patients and Methods: Between March and June 2020, a total of 812 patients with clinically suspected COVID-19 who underwent both chest CT and initial-single RT-PCR on admission to outpatient units were retrospectively enrolled. CT severity-score (CT-SS) was calculated and data were matched with PCR results. Results: Of 812 patients, 54% (439/812) had positive RT-PCR results, and 47% (425/812) had a positive chest CT scan. With RT-PCR results as reference, the sensitivity, specificity, accuracy of chest CT in defining COVID-19 infection were 60%, (95% CI 56-65%, 265/439 patients), 57% (95% CI 52-62%, 213/373), 59% (95% CI 55-62%, 478/812), respectively. Three hundred eighty-seven (47%) patients had no CT findings, 380/812 (46.8%) had mild, 45/812 (5.5%) had moderate, and no patients in the severe group Conclusion: Chest CT did not show high sensitivity for the diagnosis of COVID-19 for outpatients. We suggest RT-PCR should be the primary diagnostic tool. Chest CT might be considered if there is a strong clinical suspicion with repeatedly negative RT-PCR test results, ensuring infection prevention and control measures can be preserved.
  • No Thumbnail Available
    PublicationMetadata only
    COVID-19 tanısı ile antikoagulasyon altında gelişeninfekte retroperitoneal hematom
    (2021-05-26) ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; KORTEN, VOLKAN; Marku M., ERTÜRK ŞENGEL B., Çolak G. M. , KORTEN V.
    Amaç C.auris sağlık bakımı ilişkili infeksiyonlara neden olan, birçok antifungale dirençli son derece virülan bir mantardır. Sağlık merkezlerinde salgınlara neden olduğundan erken tanı konulması gerekli önlemlerin alınması bakımından çok önemlidir. Ancak standart laboratuvar teknikleri ile tanımlanması zordur ve spesifik yöntemler kullanılmazsa yanlış tanımlanabilir. Bu yazı COVID-19 tanısı ile yoğun bakımında yatmakta olan hastalarda nadir ve infeksiyon kontrol açısından büyük risk oluşturan C.auris üremelerini anlatmaktadır. Olgular Hastaların demografik ve klinik özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir. Tüm hastaların 60 yaşın üzerinde olması, öncesinde geniş spektrumlu antibiyotik ve steroid kullanım öyküleri olması dikkat çekmektedir. İntrakranial kanama nedeniyle opere edilen Olgu 1’in yara yeri ve Olgu 2’nin ise genital bölge sürüntüsünde C.auris üremesi olmuştur ve etken olarak kabul edilmemişlerdir. Olgu 5’in ise inguinal bölge sürüntü kültürlerinin yanı sıra periferik kan ve idrar kateter kültürlerinde de üreme olduğundan etken olarak kabul edilmiştir. Hastalara ait klinik örneklerden üretilmiş maya kolonileri MALDI-TOF MS (VITEK MS, V3.0, BioMérieux) kullanılarak % 99.9 identifikasyon skoru oranlarıyla C.auris olarak tanımlanmıştır. Olgu 4 halen yatmakta olup diğer tüm hastalar kaybedilmiştir. Sonuç Ülkemizde şimdiye kadar C.auris ile infekte olgu raporlanmamıştır. C. auris üremeleri, COVID-19 nedeniyle yoğun bakım yatışlarının uzaması, COVID-19 seyrinde kullanılan immunsupresif tedaviler ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımları gibi faktörlere bağlı olabilir. Etkenin doğru tanınması ve tedavinin erken başlanması mortalite açısından çok önemlidir. Olgularımız hem COVID-19 hastalarında hem de Türkiye’de bildirilen ilk C.auris vakaları olması nedeniyle dikkat çekici özellik taşımaktadır.
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve ID_x000D_ Araştırma Hastanesi’nde 2014-2018 Yılları_x000D_ Arasındaki Kronik Hepatit C Prevalansı,_x000D_ Genotip Dağılımı ve Tedavi Yanıtları
    (2020) ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; Betül ERTÜRK ŞENGEL;Tuğçe BAŞARI;Elif TÜKENMEZ TİGEN;Rabia CAN SARINOĞLU;Barış CAN;ULUHAN SİLİ;Volkan KORTEN
    Hepatit C dünyada yaygın olarak görülen ve mortaliteye neden olabilen ciddi bir hastalıktır.Bu çalışmada Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nebaşvuran hastalarda anti-HCV seropozitiflik sıklığının ve kronik viral hepatit C (HCV)tanısı konarak tedavi verilen hastaların genotip dağılımları ile tedavi başarılarınındeğerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada retrospektif olarak Ocak 2014-Aralık 2018tarihleri arasında anti-HCV istemi yapılan serum örnekleri taranmıştır. Reaktif bulunanörneklerin HCV RNA pozitiflikleri ile genotip dağılımları ve kronik HCV tanısı ile tedaviverilen hastaların kalıcı viral yanıt başarı oranları değerlendirilmiştir. Total 76,413 hastadan100,100 serum örneğinde anti-HCV istemi yapılmış ve 1,808 (% 2,36) hastadapozitif bulunmuştur. Bu hastaların 1,286’sında (% 71) HCV RNA bakılmış ve 291 (% 23)hastada pozitif saptanmıştır. HCV RNA tespit edilen hastalarda 129’una (% 44) hastanemizdekronik HCV tanısı ile tedavi verilmiştir. En sık genotip 1b saptanmış olup, tedavisonrası 24’üncü haftada kalıcı viral yanıt hastaların % 87’sinde elde edilmiştir. Sonuçolarak antiviral tedavi ile virolojik başarı oranları yüz güldürücü olsa da halen tanı vetedavi alması gereken ancak tespit edilemeyen hasta sayısı da oldukça yüksektir.
  • No Thumbnail Available
    PublicationMetadata only
    Yara polikliniğine başvuran venöz bacak ülseri
    (2022-10-16) ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; Tak P., Gelgeç İ., DEMİRBAŞ E., ERTÜRK ŞENGEL B., TÜZÜN S.
    Amaç: Bu vaka sunumunda Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yara Polikliniğine sağ ayak ve ayak bileğinde yara ve ağrı şikayetiyle başvuran bir hastanın sunulması amaçlanmıştır. Olgu: Anamnezinde 42 yaşında, erkek hastanın yaklaşık 3 aydır sağ ayak ve ayak bileğinde yara ve ağrı şikâyeti olduğu tespit edilmiştir. Özgeçmişinde 11 yıl önce derin ven trombozu (DVT) olan hastanın bilinen ek bir hastalığı bulunmamaktaydı. Kullandığı herhangi bir ilaç öyküsü bulunmayan hastanın 20 paket/yıl sigara kullanımı öyküsü bulunmaktaydı. Hastanın vitalleri değerlendirildiğinde, ateş: 36,5°C, nabız:86/ritmik, kan basıncı: 128/75 mmHg olarak saptanmıştır. Hastanın fizik muayenesinde sistem sorgusunda herhangi bir patoloji saptanmamış olup, periferik nabzılar bilateral pozitif ve Homans bulgusu şüpheli pozitif olarak tespit edilmiştir. Hastanın yapılan tetkiklerinde HbA1c: %5.4, açlık kan glukozu:86 mg/dl, Hgb:16.3 g/dl olarak saptanmıştır. Ayrıca yara yerinden alınan kültürde helcococcus kunzii (gram pozitif anaerop), dermabacter hominis ve difteroidler üremesi bulunmuştur. Ardından sağ ayak ve ayak bileği kontrastlı MR ile değerlendirilen hastada osteomiyelit gözlenmemiştir. Bilateral alt ekstremize venöz Doppler USG’sinde “sol yüzeyel femoral vende kronik DVT, sağ ve sol popliteal vende DVT sekeli ve kısmi rekanalize DVT” tespit edilmiştir. Hastaya, sigara bırakma polikliniğine yönlendirilerek, sigara bırakma tedavisi başlanmıştır. Ayrıca yara bakım eğitimi verilmiştir. Hastanın yara dokusuna otolitik debridman uygulanmıştır. Yara kültüründeki üremesi nedeniyle hastaya amoksisilin/klavulanik asit 1000 mg 2x1 ve metronidazol 3x500 mg tedavisi başlanmıştır. Saptanan kronik DVT için hastaya 10 gün DMAH 6000 ü 1x1 ve ardından ASA 100 mg 1x1, varis çorabı, mikronize saflaştırılmış flebotonik flavonoid fraksiyonu 2x1 tedavisi başlanmıştır. Bu tedaviler ile hastaya haftalık yara polikliniği kontrolü önerilmiştir. Hastanın takipleri esnasında debridman sonrası yarada iyileşme amacıyla epidermal büyüme faktörü içeren krem tedavisi başlanmış ve haftalık poliklinik kontrolü önerilmiştir. Hastanın 2 aylık tedavi süreci sonunda yaralarında belirgin iyileşme gözlenmiştir. Sonuç: Yara bakımında sağlık hizmetinin multidisipliner yaklaşım ile sunulması iyileşme sürecine önemli katkı sağlamaktadır.
  • No Thumbnail Available
    PublicationMetadata only
    Switch to oral antibiotics in Gram-negative bacteraemia: a randomized, open-label, clinical trial
    (2023-01-01) ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; Omrani A. S., Abujarir S. H., Ben Abid F., Shaar S. H., Yilmaz M., Shaukat A., Alsamawi M. S., Elgara M. S., Alghazzawi M. I., Shunnar K. M., et al.
    Objectives: To evaluate the safety and efficacy of switching from intravenous (IV) to oral antimicrobial therapy in patients with Enterobacterales bacteraemia, after completion of 3–5 days of microbiologically active IV therapy. Methods: A multicentre, open-label, randomized trial of adults with monomicrobial Enterobacterales bacteraemia caused by a strain susceptible to ≥1 oral beta-lactam, quinolone, or trimethoprim/sulfamethoxazole. Inclusion criteria included completion of 3–5 days of microbiologically active IV therapy, being afebrile and haemodynamically stable for ≥48 hours, and absence of an uncontrolled source of infection. Pregnancy, endocarditis, and neurological infections were exclusion criteria. Randomization, stratified by urinary source of bacteraemia, was to continue IV (IV Group) or to switch to oral therapy (Oral Group). Agents and duration of therapy were determined by the treating physicians. The primary endpoint was treatment failure, defined as death, need for additional antimicrobial therapy, microbiological relapse, or infection-related re-admission within 90 days. Non-inferiority threshold was set at 10% in the 95% CI for the difference in the proportion with treatment failure between the Oral and IV Groups in the modified intention-to-treat population. The protocol was registered at ClinicalTrials.gov (NCT04146922). Results: In the modified intention-to-treat population, treatment failure occurred in 21 of 82 (25.6%) in the IV Group, and 18 of 83 (21.7%) in the Oral Group (risk difference –3.7%, 95% CI –16.6% to 9.2%). The proportions of subjects with any adverse events (AE), serious AE, or AE leading to treatment discontinuation were comparable. Discussion: In patients with Enterobacterales bacteraemia, oral switch, after initial IV antimicrobial therapy, clinical stability, and source control, is non-inferior to continuing IV therapy.
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    Clinical pharmacist-led medication reconciliation service in patients with infectious disease during COVID-19 pandemic
    (2021-10-29) ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; SANCAR, MESUT; OKUYAN, BETÜL; KORTEN, VOLKAN; ENVER C., ERTÜRK ŞENGEL B., SANCAR M., KORTEN V., OKUYAN B.
  • No Thumbnail Available
    PublicationMetadata only
  • No Thumbnail Available
    PublicationMetadata only
    Hastanede yatan kesin veya olası COVID-19 hastalarında klinik eczacı öncülüğünde yürütülen ilaç incelemesi hizmeti
    (2022-03-12) ÜNDER, DUYGU; DEMİRCİ, MUHAMMED YASİR; ÖZGAN, BETÜL; İLERLER, ENES EMİR; OKUYAN, BETÜL; ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; KOCAKAYA, DERYA; SİLİ, ULUHAN; ÜNDER D., ENVER C., DEMİRCİ M. Y. , AYHAN Y. E. , ÖZGAN B., İLERLER E. E. , OKUYAN B., ERTÜRK ŞENGEL B., KOCAKAYA D., SİLİ U., et al.
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    Cryptococcus meningitis presented with multiple cerebral infarcts in an immunocompetent patient
    (ELSEVIER SCI LTD, 2021) ERTÜRK ŞENGEL, BUKET; Sengel, Buket Erturk; Tigen, Elif Tukenmez; Sarinoglu, Rabia Can; Midi, Ipek; Cerikcioglu, Nilgun; Odabasi, Zekaver
    Cryptococcus neoformans is generally observed with immunosuppressive conditions. Rarely, it may be seen in immunocompetent individuals and presented with non-specific conditions. We described an immunocompetent case of cryptococcal meningitis presented with multiple cerebral infarcts. Despite the late diagnosis and emergence of hydrocephalus during treatment, the patient was recovered without any sequelae. In immunocompetent patients, the conventional diagnostics tests may be negative because of the low fungal load. If it is available, the Biofire FilmArray meningitis panel has high sensitivity and specificity for diagnosis. (C) 2021 The Authors. Published by Elsevier Ltd.