Welcome to the Open Access System!

Marmara University Open Access System serves scientific and artistic products such as books, articles, papers, theses, encyclopedias and artistic works produced by our faculty members and students in accordance with international standards and intellectual property rights. New materials and products have recently been added to the system.

Supported by SelenSoft

Recent Submissions

Publication
Workforce optimization in aircraft maintenance processes
(2024) Hasançebi, Safacan; Tuzkaya, Gülfem; Kılıç, Hüseyin Selçuk; Marmara Üniversitesi; Fen Bilimleri Enstitüsü; Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı; Endüstri Mühendisliği Bilim Dalı
ÖzetHava aracı bakımı, iyi bir planlama ve farklı kaynakların optimizasyonunu gerektiren çok önemli ve zor bir süreçtir. Uçak bakım süreçlerindeki optimizasyon problemleri uçak bakım rotalama, uçak bakım sıralama/çizelgeleme ve görev tahsisi olarak gruplandırılır. Bu problemler, bakımın çizelgelenmesi veya otorite/üretici tarafından belirlenen iş periyotlarının optimal planlanması ile ilgilidir. Bu tezde, bakım Gantt Şemasının oluşmasını sağlayan iş kartlarının çizelgelenmesi ve teknisyenlerin görev kartlarına atanmasını içeren görev tahsisi problemlerine odaklanılmıştır. Birinci aşamada toplam bakım süresini minimize etmeye çalışan kaynak kısıtlı bir çizelgeleme modeli kurulmuştur. İkinci aşamada ise teknisyenler ve kartlar arasındaki uygunluğu maksimize etmeye, teknisyenler arasındaki sinerjiyi maksimize etmeye ve iş yükü dengesini sağlamaya çalışan çok amaçlı bir matematiksel model oluşturulmuştur. Teknisyenler ve kartlar arasındaki uygunluk, kartların kritikliğini ve teknisyenlerin deneyimini dikkate alan bulanık kural tabanlı bir sistemle ölçülmektedir. Ayrıca iki modelin entegre kullanımı için her iş vardiyasında iterasyonel olarak çalıştırılabilecek dinamik bir süreç önerilmiştir.Birinci modeli çözümlemek için 0-1 (ikili) programlama modeli üzerinde çalışılmış ve iş kartı çizelgeleri ikinci modelde kullanmak üzere geliştirilmiştir. İkinci modeli çözmek için AUGMECON2 adı verilen ε-kısıt yönteminin yeni bir versiyonu kullanılmış ve sonuçlar Türkiye'de bulunan bir uçak bakım şirketindeki vaka çalışması üzerinde analiz edilmiştir. Sonuçlar, geliştirilen modelin uygulamada işgücü planını iyileştiren, bakım maliyetlerini ve gecikmeleri azaltan ve uçuş güvenliğini artıran yüksek kaliteli çözümler üretilebileceğini göstermektedir. Uçak bakımının dinamik, belirsiz ortamı ve çok sayıda rutin olmayan işler dikkate alınarak işgücü yönetimi için bazı öneriler de tez kapsamında tartışılmaktadır.
Publication
Tüketici triatlon yarışı öncesi ve sonrasında sporcularda toparlanma sürecinin otonom sinir sistemi, güç ve postural salınım parametreleriyle incelenmesi
(2024) Sükuti, Murat; Çotuk, Hasan Birol; Marmara Üniversitesi; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı; Spor Sağlık Bilimleri Bilim Dalı
ÖzetAmaç: Araştırmanın ilk amacı reflektif işaretleyicisiz tek kamera sisteminin postural salınım ölçümlerinin geçerlik ve güvenirlik analizini gerçekleştirmektir. Araştırmanın ikinci amacı ise triatlon yarışı sonrasında toparlanma süreci takibi için farklı izleme yöntemlerini, otonom sinir sistemi, sıçrama yüksekliği ve postural salınım parametreleriyle, incelemektir.Gereç ve Yöntem: Bu araştırmada iki çalışma yürütülmüştür. Geçerlik ve güvenirlik çalışmasına yaşları yaşları 30 ± 6,6 olan 31 sağlıklı gönüllü katılmıştır. Dört farklı statik denge testi sırasında eş zamanlı olarak reflektif işaretleyicisiz tek kamera sistemi ve altın standart ölçüm cihazı olarak Kistler® marka 9260AA6 model kuvvet platformu aracılığıyla postural salınım verileri toplanmıştır. Statik denge testleri 2’şer kez tekrarlanmıştır. Geçerlik analizi için kuvvet platformu ve kamera sistemi postural salınım parametrelerine Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır. Güvenirlik için her denge testinin 1. ve 2. ölçümlerine sınıf içi korelasyon analizi gerçekleştirilmiştir. Toparlanma çalışmasına en az 2 yıldır düzenli dayanıklılık sporu yapan 6 kişi gönüllü olmuştur. Çalışmaya katılan sporculara bir hedef müsabaka göz önünde bulundurularak ölçüm döngüsü planlanmıştır. Ölçüm döngüsü yarıştan 5 gün önce başlayarak yarışma gününü ve sonraki 5 günü kapsamıştır. Ölçüm döngüsü boyunca her gün sabah uyandıktan hemen sonra dinlenim durumu kalp hızı değişkenliği (KHD) verisi Polar® H10 cihazı ile toplanmıştır. Postural salınım ve güç parametreleri ölçüm döngüsü boyunca her gün, varsa antrenmandan önce, yarışma günü ise yarışmadan önce toplanmıştır. Postural salınım için dört farklı statik denge testi, güç için ise “counter-movement jump” (CMJ) protokolü uygulanmıştır. Tekrarlı ölçümlerin analizi için Friedman testi kullanılmıştır.Bulgular: Geçerlik ve güvenirlik çalışmasında postural salınım parametrelerinden salınım indeksi dört test için de geçerli ve güvenilir bulunmuşken salınım uzunluğu ise güvenilir olarak bulunmuştur (p<0,05). Toparlanma çalışmasında ise ortalama RR ve salınım uzunluğu değerleri yarış sonrası 1. günde baz değerlere göre sırasıyla düşüş ve artış göstermektedir (p<0,05).Sonuç: Reflektif işaretleyicisiz tek kamera sistemi postural salınım ölçümü için geçerli ve güvenilirdir. KHD ve postural salınım parametreleri toparlanma takibi için kullanılabilir.
Publication
Metal organic framework (MOF) based electrocatalytic hydrogen production
(2023-2024) Vetti, Kinda Jouna; Koca, Atıf; Marmara Üniversitesi; Fen Bilimleri Enstitüsü; Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı; Kimya Mühendisliği Bilim Dalı
ÖzetGünümüzde enerji kaynağı olarak kullanılan fosil yakıtların kullanılması ile atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazları küresel ısınmaya sebep olmaktadır. Bu nedenle, Hidrojen üretimi ve yakıt olarak kullanımı gibi yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji üretim teknolojileri üzerine yeni araştırma alanlarının geliştirilmesi önemli hale gelmiştir. Hidrojen üretimi için suyun elektrolizi teknolojisinin kullanılması, dünya üzerinde temiz ve enerji verimliliği yüksek bir yakıt kaynağı sunan umut verici bir yöntemdir. Bununla birlikte, bu inanılmaz teknolojinin kullanılmasının önündeki en büyük engel, katodik ve anodik reaksiyonları daha verimli şekilde gerçekleştirmek için, yüksek verimli, ucuz ve toprakta bol miktarda bulunan alternatif elektrokatalizörlerin geliştirilmesine olan ihtiyaçtır. Elektrolizörlerde kullanılabilecek yüksek verimli ve ucuz elektrokatalizör geliştirmek için bu çalışmada, geçiş metallerine dayalı metal-organik çerçeveler (MOF'lar), elektrokimyasal hücrelerde hidrojen evrim reaksiyonlarını HER kolaylaştırmak için umut verici bir elektrokatalizör olarak araştırılmıştır. MOF temelli malzemeler ultra yüksek gözeneklilikleri, muazzam iç yüzey alanları ve olağanüstü derecede değişkenliklerinden ve harici fonksiyonel malzemeleri barındırabilme yeteneklerinden kaynaklanan benzersiz özellikleri nedeniyle elektrokatalizör olarak tercih edilmiştir. MOF temelli nanomalzemelerin farklı türleri, solvotermal bir yöntem kullanılarak monometalik MOF'lar olarak kobalt bazlı MOF ve demir bazlı MOF dahil olmak üzere sentezlenmiştir. Daha sonra Co-Fe-MOF, birlikte çöktürme ve solvotermal yöntemlerin birleştirilmesi ile bimetalik MOF olarak sentezlenmiş, ve daha sonrasında kalsinasyon işlemi ile yapılara harici Co ve Fe metallerinin yüklenmesi ile elektrokatalitik aktivitesi yüksek olabilecek yeni yapılar sentezlenmiştir. Çözücü tipi, ısıtma sıcaklığı, süresi ve metal ile ligand arasındaki oran gibi elektrokatalitik etkinlik üzerindeki çeşitli parametrelerin sonuçlarının optimizasyon sonuçları bu tez çalışmasında ele alınmıştır.Hazırlanan elektro katalizörlerin FTIR yapısal karakterizasyon tekniği uygulanmış ve MOF oluşumlarına bağlı olarak değişen yapısal titreşimi ortaya çıkarmıştır. Ayrıca XRD analizleri gerçekleştirilmiş ve keskin ve yoğun kırınım pikleri ile MOF kristal oluşumunu doğrulamıştır. Gerçekleştirilen elektrokatalitik HER çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Co-MOF yapılarının 10 mA/cm2 akım yoğunluğunda η10= 50 mV gibi oldukça düşük bir aşırı gerilim elde edilmiştir. Co-MOF elektrokatalizörü tarafından sağlanan yüksek kinetik reaksiyona işaret eden Tafel eğim değeri 38.57 mV dec-1 ve yük transfer direnci RCT (Ω) 17 ohm olarak bulunmuştur. Elde edilen bu performansların aynı çalışma ortamında 59 ohm RCT (Ω) ile yaklaşık 38.57 mV dec-1 Tafel eğimi ile yaklaşık 42 mV aşırı potansiyele sahip olan ticari Pt/C katalizörüne yaklaşılmıştır. Benzer şekilde hazırlanan Fe-MOF elektro katalizörü ile de, yük transferi direnci RCT (Ω) olarak 2.569 ohm, aşırı gerilim olarak η10= 46 mV ve Tafel eğimi olarakta 46.71 mV dec-1 gibi daha yüksek performans değerlerine ulaşılmıştır. Benzer şekilde Co-Fe-MOF(C)@Fe-Co(A) yapısı ile η10= 57 mV ve Tafel eğimi yaklaşık 37.01 mV dec-1 ve yük transferinin direnci RCT (Ω) olaraktan 18.25 ohm performans verileri elde edilmiştir. Sonuç olarak, sentezlenen MOF'ların yüksek verimde ve kararlılıkta HER prosesinde elektrokatalizör olarak kullanılabilecekleri ortaya konulmuştur. Bu bilimsel çalışmanın önemi, iki farklı işlem çalışmasıyla yüksek verimli bir elektro katalizör olarak geçiş metali bazlı MOF'un başarılı bir şekilde sentezlenebildiğini göstermektedir. Elde edilen Co-MOF ve Fe-MOF yapıları ile herhangi bir ek kimyasal işlem olmaksızın Pt katalizörüne benzer suyun elektrolizinde katot olarak kullanılabilecek performans değerlerine ulaşılmıştır. Bu tez çalışması ile, daha kapsamlı hidrojen üretim sistemlerinin geliştirilmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan (pahalı ve nadir olmaları) platin katalizörleri ile rekabet edebilecek MOF temelli ucuz elektrokatalizörlerin elde edilmesi sağlanmıştır.
Publication
Preterm bebeklere anneleri tarafından farklı sıklıklarda uygulanacak oral motor girişimin oral beslenme performansı ve anne bebek bağı üzerine etkisinin incelenmesi
(2024) Demirci, Aylin; Saygı, Naime Evrim Karadağ; Marmara Üniversitesi; Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı; Nörolojik Rehabilitasyon Bilim Dalı
ÖzetAmaç: Preterm bebeklere annelerinin uygulayacağı oral motor girişimin, oral becerilere ve anne-bebek bağlanmasına etkisini araştırmaktır.Gereç ve Yöntem: Düzeltilmiş yaşı 3 aya kadar olan 42 preterm dahil edildi. İki müdahale ve bir kontrol şeklinde üç grup oluşturularak her gruba 14 bebek alındı. Anneler tarafından, Prematüre Bebek Oral Motor Girişimini (PIOMI) 7 gün, günde 2 (PIOMI7) veya 14 gün, günde 1 kez (PIOMI14) uygulandı. Oral beceriler Preterm Bebeklerde Oral Beslenmeye Hazır Oluşluğu Değerlendirme Ölçeği (POFRAS) ve Emzirme Tanılama Aracı’yla (LATCH), anne bebek bağlılığı Anne Bebek Bağlanma Ölçeği’yle (ABBÖ), uygulama başarısı PIOMI Güvenilirlik Değerlendirme Aracı’yla değerlendirildi. Bulgular: LATCH’ın memeyi tutma, yutma hareketi ve total puanlarında tüm gruplarda istatistiksel olarak anlamlı iyileşme görüldü. PIOMI7 ve PIOMI14’te POFRAS davranışsal, besleyici olmayan emme ve total puanlarında; kontrol grubunda davranışsal, oral refleksler ve total puanda istatistiksel olarak anlamlı iyileşme saptandı. Ancak üç grup arasında anlamlı fark görülmedi (p>0,05). PIOMI7 ve kontrol gruplarında ABBÖ maddelerinde ve total puanında anlamlı iyileşme görülmezken PIOMI 14’te annenin bebeğine duyduğu sevinç maddesi (p=0,014) ve ABBÖ total puanında (p=0,006) anlamlı iyileşme gözlendi. ABBÖ total puanında üç grup arasında PIOMI14’te anlamlı iyileşme görüldü (p=0,024).Sonuçlar: Taburculuk sonrası erken dönemdeki oral motor girişimle pretermlerin oral becerileri ve emme başarıları iyileşmektedir. Fakat farklı sıklıklardaki uygulamalar belirgin fark yaratmamakta, kontrol dahil tüm grupların değerlendirmeleri anlamlı düzelmektedir. Annenin uyguladığı oral motor girişim bebekle bağlanma durumuna da katkı sağlamaktadır. Annenin katılımının; tedavi etkinliği, anne bebek bağlılığı açısından olumlu sonuçlarının bulunduğu ve tedaviye dahil olmasının önemli olduğu görüşü desteklenmektedir.
Publication
Ambalaj tasarımı ve bourdieu’nün kültürel aracılar kavramı üzerine fenomenolojik bir araştırma
(2024) Uslu, Duygu; Nas, Alparslan; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Halkla İlişkiler Anabilim Dalı; Reklamcılık ve Tanıtım Bilim Dalı
ÖzetAmbalaj, yaşadığımız tüketim toplumunda tüketicilerin satın alma tercihlerinde rol oynayan öğelerden biridir. Tüketiciler tarafından zaman zaman kendisi de bir ürün olarak değerlendirilen ve böylece içinde bulunan ürünün önüne geçen ambalaj; teknik, estetik ve kültürel boyutları olan çok yönlü bir kimliğe sahiptir. Bu bağlamda ambalajın, tüketicilerin beğenilerine hitap etmesi gerekliliği doğmaktadır. Bu doğrultuda ambalajın taşıyacağı mesajlar, tasarım sürecinde yer alan aktörler tarafından inşa edilmektedir. Fransız sosyolog Pierre Bourdieu, yeni orta sınıflar kökenli, kültürel anlam üretimi yaparak bunları herhangi bir iletişim kanalıyla topluma aktaran aktörleri “yeni kültürel aracılar” olarak tanımlamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, ambalaj tasarımı alanını keşfetmek ve bu alanda konumlanmış üreticiler olan kültürel aracıların alanla kurdukları ilişkiyi kavramaktır. Çalışmada nitel bir araştırma deseni olan fenomenolojik yaklaşım benimsenmektedir. Araştırmanın verileri derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın örneklemini, ambalaj tasarım sürecinde kültürel aracı olarak rol alan 11 katılımcı oluşturmaktadır. Yapılan görüşmeler, alandaki gözlemler ve saha notları yoluyla elde edilen veriler anlamlı kategoriler altında tematize edilerek, Pierre Bourdieu’nün ayrım teorisinin temel kavramları çerçevesinde betimsel olarak tartışılmaktadır. Yapılan araştırmanın sonuçları arasında, ambalajın sadece bir paket olmadığı, ideolojik, sınıfsal ve kültürel anlamlara sahip bir meta olduğu ve bu meta etrafında şekillenen bir alan ve iktidar ilişkilerinin olduğu yer almaktadır. Çalışmanın, Türkiye’de ambalaj tasarımı alanında çalışan kültürel aracılar olan, reklamcılar, grafik tasarımcılar, pazarlama ve marka yöneticileri için bu kültürel üretim alanını tanımalarında bir rehber olması hedeflenmektedir.

google-scholar
base
opendoar
roar
handle.net