Yılmaz, Erdal2021-11-022021-11-022018-10-11https://sbe.anadolu.edu.tr/sites/sbe.anadolu.edu.tr/files/files/Uluslararas%C4%B1%20Felsefe%20Kongresi%20Duyurusu.pdfhttp://hdl.handle.net/11424/217182Metafizik sorulara cevap aramak yalnızca salt felsefi bir kaygıyı mı içerir, yoksa Hegel’in “her filozof zamanının çocuğudur’ sözüyle dile getirdiği metafizik cevap arayışlarını da kapsayan bir realiteye mi işaret eder? Veya bir filozofun metafizik düşüncelerini incelerken, hermenötikçi pozisyonuna yerleşmek ve yazarın dile getirdiği veya kaleme döktüğü düşüncelerin onun kastetmediği şeyleri de içerdiği iddiasından mı hareket etmek gerekir? Bu soruları sormamızın sebebi, sunumumuzda ele alacağımız filozofun, Leibniz’in düşüncesinde, Heidegger’in ifadesiyle “düşünülmemiş olanı düşünmemizden” kaynaklanmaktadır. Leibniz, bu dünyanın “mümkün dünyaların en iyisi/en mükemmeli” olmasının sebebini, bu dünyanın en uyumlu, en düzenli olmasına ve bu sebeple de en fazla realiteyi içermesine vurgu yaparak açıklamaktadır. Her bir tözün/cevherin içerdiği kıvrımları açmasının sonucu veya içerdiği algıların ifadesi olan bu fenomenal dünya, Tanrının zihnindeki mümkün dünyalardan yalnızca birisidir. Bu mümkün dünyanın Tanrı tarafından seçilmesinin nedeni, onu tesis eden töz/cevher silsilesinin bazılarının diğerlerine göre daha mükemmel olması ve diğerlerinin bu mükemmel olanlara uyum sağlayacak bir içerime sahip olması ve böylelikle birlikte en mükemmel realiteyi yakalamalarıdır. Leibniz tözlerin aktif veya pasif olmalarını ve birbiri üzerinde metafiziksel olarak ideal bir etkiye sahip oluşlarını, başlangıçta ‘daha fazla’ mükemmel veya ‘daha az’ mükemmel olmalarından hareketle açıklamaktadır. Böyle bir ekti ve uyum, dünyadaki düzeni tesis ederken kaosu ortadan kaldırmaktadır. Metafiziksel olarak, doğamız gereği, aramızda mükemmellik bakımından ayrımların var olması, daha az mükemmel olanın daha mükemmel olana bir şekilde uyum sağlamasını zorunlu kılmaktadır. Bu da daha mükemmel olanlara daha az mükemmel olanlar üzerinde etkide bulunma hakkını vermektedir. Diğerleri üzerinde, metafizik üstünlükten kaynaklanan, bir hak iddia etmek “sömürgeleştirme fikri’nin temelini oluşturmaktadır. Bu sunumumuzda Leibniz felsefesinde bahsettiğim metafizik temellendirmenin ‘sömürgeleştirme fikrine’ nasıl meşru bir zemin oluşturduğunu tartışacağız.turinfo:eu-repo/semantics/openAccessSömürgeleştirme Fikri, mükemmel veya daha az mükemmel olmak, aktüalize olmuş mümkün dünya, Monad/Cevher/Töz.Felsefe (Genel)Monadın Şiddete Açılan Kapısı: “Sömürgeleştirme Fikri’nin Leibniz Felsefesindeki metafizik temellericonferenceObject177181