Cebeci, Emine MünevverAğralı, Esra2024-09-052024-09-052024https://katalog.marmara.edu.tr/veriler/cokluortam/cokluortam/B/B/B/C/C/6682b28b7100d.pdfhttps://hdl.handle.net/11424/297624Güvenlik ve savunma alanında ortak bir girişim oluşturma çabaları AB’nin kuruluşundan itibaren en tartışmalı ve uzlaşı sağlanması en zor politika alanı olmuştur. Avrupalı devletlerin kendi içinde bu alanlarda Atlantikçiler ve Avrupacılar olmak üzere iki farklı yaklaşım ortaya çıkmıştır. Atlantikçiler NATO’nun kıtanın güvenlik ve savunmasındaki varlığının devamını isterken, Avrupacılar ise Avrupa’nın NATO’dan bağımsızlaşıp özerk güvenlik ve savunma yapılanmasına sahip olması gerektiğini savunmaktadırlar. Bu tez, Almanya, Fransa ve Polonya’nın Atlantikçi ya da Avrupacı olmalarının arka planında yatan sebepleri neoklasik realizm çerçevesinde stratejik kültürleri ve siyasi lider etkileri gibi iç dinamiklerinin etkilerine bağlamaktadır. Almanya Soğuk Savaş döneminde daha Atlantikçi bir duruş sergilerken, Soğuk Savaş sonrası dönemde stratejik kültürünün önemli bir unsuru olan sivil güç kimliği ve ABD’nin saldırgan tutumunu eleştiren siyasi liderlerinin etkisiyle Avrupacı yaklaşımı benimsemiştir. Fransa’nın Avrupacı yaklaşımı tercih etmesinde ise General Charles de Gaulle’ün ülkenin dış politikasının temelini oluşturan, Fransa’nın egemenliği ve özerkliğine dayanan stratejik kültürü ile AB’nin çıkarlarını kendi çıkarları ile uyumlu hale getirmesi belirleyici olmuştur. Sovyet etkisinde uzun süre kalmasının etkisiyle Atlantikçi yaklaşımı benimseyen Polonya’nın ise İkinci Dünya Savaşı gibi benzer bir sürecin tekrar yaşanmaması için ulusal güvenliğini güvenceye almak yönünde politikalar geliştirmesi de onun stratejik kültüründen kaynaklanmaktadır. Bu tezde, neoklasik realizmin öne sürdüğü şekilde hem sistem baskıları hem de iç dinamikler gibi birim düzey değişkenleri üye ülkelerin farklı politikaları benimsemesine neden olsa da her birinin farklı şekillerde Avrupa’nın güvenlik ve savunma yapısının gelişimine katkıda bulunduğunu açıklamak amaçlanmıştır. AB üye ülkelerinin stratejik kültürleri ve siyasi liderlerinin yaklaşımları gibi iç dinamiklerin OGSP’nin gelişiminde en az sistemin kendisi kadar belirleyici olduğunu Atlantikçi-Avrupacı ayrımında net olarak görmek mümkündür.To reach a consensus on building a common initiative on the field of security and defence has been the most controversial and difficult policy area for the EU since its establishment. There are two distinct approaches have emerged within the member states in these areas: Atlanticists and Europeanists. While the Atlanticists advocate for NATO to continue its presence in the security and defence of the continent; the Europeanists argue that Europe should become independent from NATO and have an autonomous security and defence structure. This thesis proposes that the Atlanticist or Europeanist positions of Germany, France and Poland are shaped by domestic factors, including strategic cultures and the influence of political leaders within the context of neoclassical realism. While Germany adopted a more Atlanticist stance during the Cold War, it adopted a Europeanist approach in the post-Cold War period due to its civilian power identity, which is an important element of its strategic culture, and the influence of its political leaders who criticised the US aggressive policies. France's Europeanist approach was shaped by General Charles de Gaulle’s strategic culture, which emphasized the importance of France's sovereignty and autonomy. This formed the foundation of the country's foreign policy, and the EU's interests were aligned with those of France. Poland had experienced a long period of Soviet influence; therefore, it adopted an Atlanticist approach to ensure its national security and prevent a similar situation like the Second World War from occurring again. This thesis aims to demonstrate that, while unit-level variables such as both system pressures and internal dynamics cause member states to adopt different policies as postulated by neoclassical realism, each of them contributes to the formation of EU’s security and defence policies. It is possible to see clearly in the European-Atlanticist division that internal dynamics such as the strategic cultures of EU member states and the approaches of political leaders are as decisive as the system itself in the development of CSDP.IV, 234 sayfaturinfo:eu-repo/semantics/openAccessOGSPAtlantikçi-Avrupacı ayrımıneoklasik realizmAlmanyaFransaPolonya CSDPAtlanticists-Europeanist divideneoclassical realismGermanyFrancePolandNeoklasik realist perspektiften ortak güvenlik ve savunma politikasında Atlantikçi-Avrupacı ayrımı : Almanya, Fransa ve Polonya örnekleridoctoralThesis