Şişman, MehmetKansu, Zekiye Nazlı2021-09-092021-09-092014https://katalog.marmara.edu.tr/veriler/yordambt/cokluortam/C/B/D/F/C/56A86EA7-8C6D-7E48-B75A-FFBB6D45634F.pdfhttp://hdl.handle.net/11424/198913ÖZET1960-1980 DÖNEMİ PETROL ÜRETİCİSİ FİRMALAR EKSENİNDE ABD-ARAP ÜLKELERİ EKONOMİ POLİTİĞİBu tezin amacı, vazgeçilmez bir enerji kaynağı olan petrolün, petrol şirketleri vasıtasıyla 1960-1980 yılları arasında, ilerleyen dönemleri de etkileyerek, Ortadoğu ekonomi politiğini nasıl şekillendirdiğini incelemektir. Tez, petrol üreticisi ülkeler ve imtiyazlı petrol şirketi ilişkileri açısından dönüm noktalarını içinde barındıran, 1960-1980 dönemi temel alınarak oluşturulmuştur. Petrolün Ortadoğu’da keşfi ile başlayan süreç, yabancı petrol şirketlerinin Ortadoğu’da imtiyazlar elde etmeleriyle devam etmiş, petrol üreticisi imtiyazlı şirketlerin politikaları sebebiyle Arap ülkeleri, sahip oldukları petrol zenginliğinden uzun yıllar mahrum bırakılmışlardır. Bu durumun ilk değişim sinyali, 1956 Süveyş Krizi’nde gündeme gelirken 1950’li yıllarla birlikte daha fazla düşük gelirlerle yaşamak istemeyen petrol üreticisi ülkeler, sömürü düzeni olarak adlandırdıkları sisteme karşı durabilmek için OPEC adlı örgütü kurmuşlardır. İlk yıllarda petrolün varil başına satış fiyatını arttırma, tek taraflı indirimlere gitmeyi engelleme gibi konularda başarılı olamayan örgüt, sonraki yıllarda petrol üreticisi ülke ve imtiyazlı petrol şirketlerinin ilişkilerini kökten değiştirmiştir. 1967 Altı Gün Savaşı’nda ilk kez petrolü bir silah olarak kullanan petrol üreticisi ülkeler bu ilk denemede istediklerini elde edememiş ancak bundan 6 yıl sonra 1973 Ekim Savaşı’nda, OPEC ülkeleri İsrail yanlısı olan her ülkeye petrol ambargosu uygulayarak büyük bir başarı elde etmişlerdir. Bu ambargo ile birlikte Batılı ülkeler, ithal ettikleri petrolden mahsur kalmış ve petrol üreticisi ülkelerin kendi çıkarları için hayati önem teşkil ettiğini anlamışlardır. Bu tarihten sonra OPEC’in ve petrol üreticisi ülkelerin yükselişi görülmektedir. Petrol üreticisi ülkeler, fiyatlar konusunda çok daha belirleyici olmuş, petrol gelirleri ciddi oranda artmış, kendi topraklarındaki petrolü yavaş yavaş millileştirmeye başlamışlar ve bu millileştirmeler çoğu ülkede 1980’lerin sonuna doğru %100’e ulaşmıştır. Ancak zengin petrol rezervlerine sahip olan Ortadoğu, başta ABD olmak üzere birçok petrol tüketicisi ülke tarafından dış politikalarının temel unsuru olmaya devam etmekte ve her dönem sıcak çatışmaların odağı olmaktadır.ABSTRACTUSA-ARAB COUNTRIES RELATIONS DUE TO OIL PRODUCING COMPANIES BETWEEN 1960-1980The purpose of this thesis is to examine how the petroleum, which is an indispensable energy source, shaped the Middle East political economy, by also influencing the subsequent periods, between the years of 1960-1980 through the agency of petroleum companies. The thesis has been composed on the basis of 1960-1980 term, containing milestones in terms of the relations of privileged petroleum companies and petroleum producing countries. The process, which began upon discovery of petroleum in Middle East, has continued with the privileges obtained in the Middle East by foreign petroleum companies, and Arab countries have been deprived of petroleum wealth they possess for long years, because of the policies of petroleum producing privileged companies. While the first change signal for this circumstance, was brought to the agenda in the Suez Crisis of 1956, the petroleum producing countries which were not willing to live further with low incomes, founded the organization named OPEC in 1950s with an intent to stand up to the system what they called exploitation order. The organization, which couldn’t be successful on the matters such as increasing sales price of the petroleum per barrel, preventing unilateral discounts in the early years, has changed radically the relationships of privileged petroleum companies and petroleum producing countries in the following years. The petroleum producing companies, which used petroleum as a weapon for first time in 1967 Six Days War, couldn’t achieve what they had desired with this first attempt, however after 6 years from this in 1973 October War, OPEC countries had obtained a great success by imposing petroleum embargo on every pro-Israel country. With this embargo the Western countries had been deprived of the petroleum they import and understood that petroleum producing companies were of vital importance for their own interests. After this date, the rise of OPEC and petroleum producing companies is observed. Petroleum producing companies have become much more determinative on prices, petroleum revenues have increased drastically, they have begun to nationalize gradually the petroleum on their lands and these nationalizations had reached 100% towards the end of 1980s in most countries. However the Middle East, possessing rich petroleum reserves, is continuing to be the basic element with regard to foreign policies of many petroleum consuming countries, and USA in particular and becomes the focus of hot conflicts in every period.X, 137 y.turinfo:eu-repo/semantics/openAccessEkonomi PolitikasıPetrol şirketleriEkonomik yönleri1960-1980 dönemi petrol üreticisi firmalar ekseninde ABD-Arap ülkeleri ekonomi politiğimasterThesis