Person:
KURNAZ AY, MERVE

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit

Job Title

Last Name

KURNAZ AY

First Name

MERVE

Name

Search Results

Now showing 1 - 2 of 2
  • Publication
    Covid-19 pandemisinde aşı tereddütü bulunan bireylerin covid-19 aşıları ile ilgili görüşlerine yönelik niteliksel bir çalışma
    (2022-02-01) TEKER SAYIN, AYŞE GÜLSEN; KURNAZ AY, MERVE; HIDIROĞLU, SEYHAN; Ötegen A., Ayaz B., Gökçe Ş., İzbudak T. N., TEKER SAYIN A. G., KURNAZ AY M., Peker Ş., HIDIROĞLU S.
    Giriş-Amaç: Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre ‘aşı tereddütü’; aşıya ulaşılabilirlik mümkün olduğu halde, bazı aşıların uyg ulanmasını kabul etmede gecikme ya da bazı aşıların uygulanmasına izin vermeme anlamına gelir. ‘Aşı reddi’ ise tüm aşıları reddetme iradesiyle aşılatmama durumudur. COVID-19’u kesin olarak tedavi ettiği bilinen bir ilaç olmamakla birlikte şu an için en etkili yöntem aşıdır. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde toplumun hızlıca bağışıklanması; aşı tereddütü bulunan bireylerin bu konudaki görüşlerin derinlemesine öğrenilerek bu yönde eğitici/bilgilendirici faaliyetlerin oluşturulması kritik önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı içinde bulunduğumuz COVID-19 pandemisinde aşı tereddütü bulunan bireylerin COVID-19 aşıları ile ilgili görüşlerini derinlemesine öğrenmek ve aşılamayı hızlandırmak için oluşturulacak faaliyetlere ışık tutmaktır. Gereç-Yöntem: Niteliksel tipte tasarlanan araştırma Eylül-Ekim 2021 tarihleri arasında toplumda aşı tereddütü bulunan ve kartopu örnekleme yöntemi ile gönüllülük esasına dayalı olarak seçilen 11 kişi ile yapılmıştır. Katılmayı kabul eden bireylere e-posta aracılığı ile gönüllü olur formu ve onay formu gönderilmiştir. Görüşmelerin çevrimiçi olarak yapılmıştır. Görüşme süresi 45-60 dakika arasında olmuştur. Veriler literatür taraması sonucu oluşturulmuş aşı tereddütü olan kişilerin aşı hakkındaki görüşlerini sorgulayan açık uçlu soruları içeren yarı-yapılandırılmış soru formu aracılığıyla katılımcılarla yapılan derinlemesine görüşmelerle toplanmıştır. Görüşmeler katılımcıların izni ile kayıt altına alınmıştır ve veriler anonim olarak sunulmuştur. Veriler Atlas.ti uygulaması ile tematik analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Yapılan görüşmelerin yazıya dökülmesinin ardından her bir transkript; görüşmeleri yapan araştırmacılar tarafından ayrı ayrı değerlendirilip kodlanmıştır. Tüm kodlamalar tamamlandıktan sonra araştırmadan elde edilen kodlara göre temalar ve alt temalar oluşturulmuştur. Çalışma işin ilgili kurumun etik kurul onayı ve bakanlık onayı alınmıştır. Bulgular: Yaşları 23 ile 41 arasında değişen katılımcıların sekizi kadın, üçü erkek olmak üzere yedisi lisans, ikisi ön lisans, ikisi ise lise mezunudur. Katılımcılardan ikisi öğrenci, ikisi ev hanımı, ikisi acil tıp teknisyeni, biri öğretmen, biri müdür, biri paramedik, biri mali müşavir ve biri de serbest meslek sahibidir. Verilerin içerik analizi sonucunda pandemi yönetimi, aşı etkinliği, aşının sağlık dışı amaçları, bilgi kaynaklarına bağlı tereddüt ve COVID-19 aşısına güvensizlik temalarına ulaşılmıştır. Katılımcıların bir kısmı aşı takvimindeki aşılara güvenip COVID-19 aşısına güvenmezken bir kısmı ise aşı takvimindeki aşılar hakkında da tereddütlere sahip olduğunu ifade etmiştir. Bazı katılımcılar aşı oldukları halde hastalığa yakalanacaklarını düşündükleri için aşıyı başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların çoğu aşının ticari amaçlar doğrultusunda çıkarıldığına inanmaktadır. Katılımcılardan bazıları politik sebeplerden ötürü aşı tereddütüne sahip olduklarını ifade etmiştir. Katılımcıların aşı tereddütleri, aşının üretildiği ülkeye duydukları güven ile ilişkili bulunmuştur. Katılımcılardan birkaçı COVID-19 pandemisinin çeşitli amaçlar doğrultusunda planlı olarak ortaya çıkartıldığını düşündüklerini ifade etmişlerdir. Katılımcıların çoğu sosyal medyada bulunan aşı karşıtı haberlerden etkilendiklerini ifade etmiştir. Bazı katılımcılar aşı olmak yerine virüse karşı doğal bağışıklık kazanmayı istemektedir. Katılımcılardan bazıları COVID-19 aşılarının hızlı üretildiğini düşündüklerinden dolayı bazıları ise aşının içeriğini bilmedikleri için COVID-19 aşısına güvensizlik duymaktadırlar. Katılımcılardan birkaçı aşının bazı yan etkilerinden korktukları için COVID-19 aşısına güvensizlik duymaktadır. Katılımcılardan bazıları ise özellikle mRNA teknolojisiyle üretien COVID-19 aşılarına güvenmediklerini ifade etmişlerdi Sonuç: Çalışmamızdaki aşı reddinin önde gelen sebepleri aşılar konusunda yanlış veya yetersiz bilgi, aşı içeriği konusundaki kaygılar, toplumsal mitler, yan etkiler, aşı üreten firmalara ve sağlık sistemine olan güvensizlik olarak görülmüştür. Güven eksikliği ise aşı tereddütü ve aşı reddinin en yaygın nedeni olarak bulunmuştur. Çalışmamıza katılan katılımcıların aşı konusundaki bilgilerini yetkin bilgi kaynaklarından edinmiş olmamalarının onları aşı reddine yakınlaştırdığı görülmektedir. İnsanların yetkin ve güncel bilgiler edinmesi toplumda giderek yükselen aşı reddinin önüne geçebilmek açısından son derece kıymetlidir. Toplumda halka yönelik aşı tereddüdü/reddi konusunda eğitim düzenlenmesi gerekmektedir. Eğitimler planlanırken, aşıların içeriği, olası yan etkileri, aşılamada yanlış bilinen olası yan etkiler, doğru bilgi kaynağına nasıl ulaşılır gibi konulara öncelik verilebilir
  • PublicationOpen Access
    Evaluation of a school of medical students' attitudes towards violence against women in Istanbul
    (2022-05-01) DAVUN, SELİN; KURNAZ AY, MERVE; KARAVUŞ, MELDA; HIDIROĞLU, SEYHAN; Davun S., Kurnaz Ay M., Hıdıroğlu S., Karavuş M.
    Introduction: Violence against women has become an important public health and human rights issue. In this study, we aimed to determine and evaluate the attitudes of students in a medical school in Istanbul towards violence against women. Material and Methods: This is a descriptive study. The population of the study consists of 1523 undergraduate students studying at the Faculty of Medicine of a university on the Anatolian side of Istanbul in the 2020-2021 academic year. The sample size was calculated as a minimum of 307 people with a 95% confidence interval and 5% margin of error and %50 prevalance (since the prevalence of medical students' attitudes towards violence against women is not known exactly, it was taken as 50%). This study was carried out with 504 participants in total. The research data were collected using a questionnaire designed to determine the sociodemographic characteristics of the participants and the "Attitudes towards Violence Scale (SITO)", which evaluates the attitudes of the participants towards violence. Results: Among the participants %65.3 were female and 34.7% were male. While 41.9% of the participants in this study were preclinical medical students, 58.1% were clinical medical students. There is a statistical significant difference between the total scores of men and women from the SITO (Attitudes towards Violence Scale) scale (p<0.001). While the mean SITO(Attitudes towards Violence Scale) total score of preclinical medical students was 32.38±0.37, the mean SITO(Attitudes towards Violence Scale) total score of clinical medical students was 33±0.47. Considering the scores obtained from the all SITO(Attitudes towards Violence Scale) subscales, there was a significant difference between whether the students were preclinical or clinical and the scores they got from the SITO(Attitudes towards Violence Scale) emotional subscale (p<0.05). When the scale scores of the participants were examined according to the region they were born, a significant difference was observed between the participants in terms of the scores obtained from the SITO (Attitudes towards Violence Scale) economic subscale according to the region of birth (p<0.05). Conclusion: Sex, class level, place of residence, region of birth, economic status of the students and their parents' work and education levels affect their attitudes towards violence against women