Person: AKICI, AHMET
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Last Name
AKICI
First Name
AHMET
Name
89 results
Search Results
Now showing 1 - 10 of 89
Publication Metadata only Prescription audit adjunct to rational pharmacotherapy education improves prescribing skills of medical students(SPRINGER HEIDELBERG, 2005) AKICI, AHMET; Akici, A; Goren, MZ; Aypak, C; Terzioglu, B; Oktay, SObjective: To assess the impact of a rational pharmacotherapy (RP) teaching program during clinical pharmacology clerkship by analyzing the results of prescription audits (PAs) of the medical students. Collectively, we intended to observe the possible improvement of the students in their prescribing, problem solving and self-directed learning skills. Design: At the beginning and end of the clerkship, the students were presented with cases of uncomplicated osteoarthritis to assess their prescribing skills; format and rationality were scored. Setting: A medical school in Turkey that teaches RP to the fourth-year students in clinical pharmacology clerkship. Participants: There were 94 students of the 2002-2003 academic year in three groups and a single group of students belonging to the previous academic year tested. Of those students from the previous academic year, 26 were also analyzed a year later to demonstrate the long-term impact of the training. Main outcome measures: Prescribing skills of medical students and their opinions about PA. Results: Direct assessment via PA demonstrated that the scores for post-clerkship prescriptions were far better than those for pre-clerkship prescriptions in terms of format and rationality. Long-term assessment showed that the scores declined within a year following clerkship, but they were still higher than those of their pre-clerkship scripts. Analysis of the questionnaires revealed that the students were satisfied with PA. The majority of the students stated they had learned the general principles of RP and gained better prescribing skills, and they intended to apply most of the principles learned to their future professional lives. The script format scores of a retrospectively created PA-exempted group were significantly lower than those of the students to whom an established PA education was given. Conclusion: PA sessions were shown to be an easy and a useful method of both evaluating and reinforcing prescribing skills gained though problem-based RP education.Publication Open Access Kardiyovasküler komorbiditesi bulunan ve bulunmayan esansiyel hipertansiyon hastalarında ilaç kullanımının araştırılması(2020) AKICI, AHMET; Dilara BAYRAM;Volkan AYDIN;Orkun Celil SEL;Ali serdar FAK;Mehmet Sait AKMAN;Zehra Aysun ALTIKARDEŞ;Ahmet AKICIAmaç: Hipertansiyon, komorbiditesi sık bir hastalık olup bu durum tedaviyidüzenlenmede belirleyicidir. Bu çalışmada hipertansif hastalarda başkakardiyovasküler sorunların olup olmama durumuna göre ilaç kullanımınınincelenmesi amaçlandıGereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya Türk Kalp Vakfı Tıp Merkezi’ninOcak 2016-Haziran 2018 arasındaki hasta verileri dahil edildi (n=11.085).Hastalara ait kayıtlı tanılar içerisinde (n=26.699) en sık karşılaşılan üç tanı olanhipertansiyon (HT), iskemik kalp hastalığı (İKH) ve dislipidemi (DL)bulunanların tedavilerindeki ilaçlar, tıbbi ve demografik özelliklerideğerlendirildi. Hipertansiyon verileri ile buna eşlik eden İKH ve DL verilerikarşılaştırıldı.Bulgular: Çalışma periyodunda oluşturulan protokollerin %22,2’sini (n=5929)HT oluşturmaktaydı. Toplam 3601 HT tanılı hastanın %43,7’sini (n=1572) tektanılı olanlar, %36,7’sini ise (n=1321) eşlik eden iki komorbiditenin en az biriniiçeren hastalar oluşturuyordu. İncelenen tüm tanı gruplarında en sık karşılaşılanilaç asetilsalisilik asit idi. En sık karşılaşılan antihipertansif ana ilaç grubu reninanjiyotensin sistemi (RAS) blokerleri, etkin maddeler ise metoprolol veamlodipin idi. Bunu tek başına HT ve HT’ye DL’nin eşlik ettiği grupta“valsartan+hidroklorotiyazid”, İKH’nin eşlik ettiği gruplarda ramipril izliyordu.Beta-bloker kullanımı ≥65 yaş hastalarda genç hastalara kıyasla daha düşüktü(sırasıyla %13,8 ve %16,1, p<0,05).Sonuç: Bu çalışmada en çok tercih edilen antihipertansif grubun, anjiyotensinreseptör blokerlerinin baskınlığında, RAS üzerinden etkililer, en çok tercih edilenilacın ise metoprolol olduğu göze çarpmaktadır. Son yıllardaki kılavuzlarda betabloker kullanımının nispeten geri plana düşmüş olmasına rağmen, bu çalışmadahipertansif hastalarda yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Hipertansiyonaeşlik eden iki durumda da en sık kullanılan ilaçların genel olarak değişkenlikgöstermediği anlaşılmaktadır.Publication Metadata only An error in the article by Oteri et al: 'Prescribing pattern of antipsychotic drugs during the years 1996-2010'(WILEY, 2017-06) AKICI, AHMET; Akici, Ahmet; Kirmizi, Neriman Ipek; Aydin, VolkanPublication Metadata only “Akılcı ilaç kullanımı bilincini teşvik etmeye” yönelikyürütülen bir etkinliğin sonuçlarının değerlendirilmesi(2015-09-07) SUR ÜNAL, ÜLKÜ; AKICI, AHMET; KIROĞLU A., ERYAR K., SUR ÜNAL Ü., AKICI A.GİRİŞ VE AMAÇ: Kullanılmayan ilaçların evde bulundurulması, ilaç israfı sorununun somut göstergelerinden birisidir. Bu sorun çeşitli bilinçlendirme faaliyetlerine ihtiyaç duymaktadır. Çalışmada özel bir iletişim şirketinde “çalışanların ilaç israfının önlenmesi ve akılcı ilaç kullanımı (AİK) bilincinin geliştirilmesi kapsamında” yürütülen etkinliklerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM: Proje, Turkcell Global Bilgi özel iletişim şirketi tarafından 2013’te kurum çalışanlarına yönelik hayata geçirildi. 20 Haziran 2015’e kadar sürdürülen proje, toplam 9 ilde gerçekleştirildi. AİK bilincini geliştirmeyi teşvik etmeye yönelik kurum çalışanlarına eğitim verildi, anket uygulandı, evdeki kullanılmayan ilaçlar toplandı, bunlardan işe yarar bulunanlar hayvan barınaklarının kullanımına sunuldu, kalan ilaçların imhası sağlandı, proje süreci katılımcılar ve kamuoyuyla paylaşıldı. Projenin çıktıları, tüm etkinliklerin genel değerlendirmeleri; katılımcıların anket yanıtları; evdeki kullanılmayan ilaçların dağılımları olmak üzere 3 ayrı başlıkta ele alındı. İlk bölümünün verilerine bu sunumda yer verildi. Özetle 2 yıldan beri sürdürülen projede yürütülen etkinliklerin genel değerlendirmeleri üzerinde duruldu. BULGULAR: Kurumun sağlık temsilcilerine 2013’te İstanbul’da AİK konusunda eğitim verildi. İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Erzurum’daki kurum çalışanlarına anket uygulandı. Kullanılmayan ilaçların toplanması amacıyla hazırlanan AİK broşürleri/etiketleri/afişleri/posterleri bu 4 il ve ilave olarak Ankara, Artvin (2015’te yerine Karaman eklendi), Van, Şanlıurfa, Edirne’de dağıtıldı. Şirket içi internet sayfası, seminerler, İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi eğitimleri kanalıyla da kurum çalışanları proje hakkında bilgilendirildi. Proje kapsamında kurumun sağlık biriminde toplam 9607 kutu ilaç toplandı. Bu ilaçlardan uygun koşullarda saklandığı varsayılan ve son kullanma tarihi (SKT) geçmemiş olan 2525 kutu ilaç hayvan barınaklarına iletildi. Bunlar arasında barınakların ihtiyacı olabilecekler yetkililere teslim edildi. Kalan ilaçlar, toplanan ve SKT’si geçmiş diğer ilaçlarla birlikte (toplam 320 kg.) uygun koşullarda imha ettirildi. TARTIŞMA VE SONUÇ: Projeyle, AİK bilinçlendirme faaliyetlerine ve sonuçlarının paylaşımına yoğun ilgi gösterilmiş olması, atık ilaçların yeniden kullanılabilmesine olanak sağlanması, kullanılamayanların da doğru şekilde imha edilmesi vb. olumlu çıktılar, projenin AİK bakımından başarı sağladığına işaret etmektedir. Halka yönelik AİK’i yaygınlaştırma girişimleri açısından başarılı sonuçlar elde eden bu projenin konuya ilişkin benzeri işlerde örnek olabileceği düşünülmektedirPublication Metadata only What should be the age limit for the children to access medications on their own?: Review [İlaca kendilerinin erişimi bakımından çocukların yaş sınırı ne olmalıdır?](Turkiye Klinikleri, 2016) AKICI, AHMET; Poyraz Findik O.T., Akici N., Kirmizi N.İ., Tiplamaz S., Akici A.The questions that when and how children should access medications could not be answered sufficiently in both Turkey and worldwide. In this review, the issue of access to medications for children is discussed through critical age limit to provide drug/product on their own. The article is addressed primarily to the relevant terms and regulations. Medical, social and legal dimensions of the age limit of access to medications are emphasized regarding cognitive development and ability to distinguish in children. Two separate suggestions which can be used have been introduced, considering the children’s complex development process including their cognitive development and their ability to distinguish. In the first suggestion, the critical age limit was set at 16; over this age could be similar to adults in terms of issue of access to medications; in 12-15-age group, access to medications could be determined based on acquired the ability to direct their behaviour; <12-year-old was defended by no means out of reach of drugs on their own. In the second suggestion, with a relatively conservative approach, critical age limit was set at 18; in 16-17-age group, access to medications could be determined based on acquired the ability to direct their behaviour; <16-year-old was defended by no means out of reach of drugs on their own. There will also be need to be taken of other mitigating precautions for distress that may be occur with the adoption one of these alternative suggestions regarding the age limit. © 2016 by Türkiye Klinikleri.Publication Metadata only Investigation of vitamin utilization in primary care in Istanbul(2020-10-12) AKICI, AHMET; ATAÇ Ö., AYDIN V., Kiraci H., AKICI A.Publication Metadata only Birinci basamakta akılcı reçete yazımı. Araştırma serisi:7(T.C. Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 854., 2011-01-01) AKICI, AHMET; AKICI A., Gürsöz H.Publication Metadata only Hekimlerin akılcı reçeteleme yaklaşımı. Araştırma serisi: 8(T.C. Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 855, 2011-01-01) AKICI, AHMET; Mollahaliloğlu S., Alkan A., Özgülcü Ş., Öncül H., AKICI A.Publication Open Access Tek enfeksiyon tanili reçetelere hekimlerin yazdigi antibiyotiklerin degerlendirilmesi(2012-01-01) AKICI, AHMETPublication Metadata only Knowledge, opinions and attitudes of primary care physicians about generic drugs: a cross-sectional study(OXFORD UNIV PRESS, 2021) AKICI, AHMET; Oncu, Seyma; Bayram, Dilara; Aydin, Volkan; Isli, Fatma; Aksoy, Mesil; Akici, Ahmet; Ucku, Reyhan; Gelal, AyseBackground: Generic drug (GD) use is affected by many factors, including physicians' approach. Objective: This study aimed to investigate the knowledge, opinions and attitudes of primary care physicians (PCPs) about GDs and potentially associated factors. Methods: An adequately representative sample (n = 354) of PCPs was determined via stratified and simple random sample selection method in this descriptive, cross-sectional study.The research data were collected through a face-to-face 40-item survey, where the knowledge, opinions and attitudes about GDs were questioned. The prescribing percentage of GDs overall was also examined. Results: The survey was completed by 305 PCPs (mean age: 49.2 +/- 7.9 years; 57.4% male). The rate of correct responses about GDs was 67.6% for basic knowledge and 46.6% for the development process. The percentages of PCPs who declared that GDs were 'less efficacious', 'of lower quality' and 'less safe' than original drugs were 65.2%, 53.4% and 35.4%, respectively. More than half (60.3%) of the PCPs declared not to pay attention to whether the drug is generic while prescribing. It was observed that, as the knowledge level of the physicians increased, negative opinions and prescribing attitudes regarding the effectiveness, quality and safety of the GDs decreased.The rate of GD prescribing (51.6%) in Izmir was lower than the rest of the country (54.6%; P < 0.001). Conclusion: This study shows that the knowledge of PCPs about GDs is generally inadequate, which reflects negatively on their opinions and attitudes regarding the use of GDs. Educational activities can help establish awareness that GDs can be used without doubt of their effectiveness, quality and safety.