Person:
GENÇ, YUNUS EMRE

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit

Job Title

Last Name

GENÇ

First Name

YUNUS EMRE

Name

Search Results

Now showing 1 - 4 of 4
  • Publication
    Sintering effect on mechanical properties of composites of bovine hydroxyapatite (BHA) and Li2O
    (Trans Tech Publications Ltd, 2006) OKTAR, FAİK NÜZHET; Oktar F.N., Demirer M.R., Gunduz O., Genc Y., Agathopoulos S., Peker I., Ozyegin L.S., Salman S.
    In this study, hydroxyapatite (HA) material, obtained from calcinated bovine bone (BHA), was mixed with 0.25, 0.50, 1.00, and 2.00 wt% Li 2CO3. The pressed pellets were sintered at various sintering temperatures between 900°C and 1300°C. Measurements of compression strength, microhardness, and density, along with SEM observation and X-ray diffraction analysis were performed. The experimental results showed that the samples with 0.25 and 0.50% Li2CO3. reached a maximum of densification and the highest values of compression strength and microhardness were achieved after sintering at 1300°C. The wetting effect of a Li2O-associated glassy phase was observed even from 900°C.
  • PublicationOpen Access
    Normal glanular and meatal measurements in boys and men
    (2023-01-01) ŞEKERCİ, ÇAĞRI AKIN; ÖZKAN, ONUR CAN; GENÇ, YUNUS EMRE; TANIDIR, YILÖREN; TARCAN, TUFAN; YÜCEL, SELÇUK; ŞEKERCİ Ç. A., ÖZKAN O. C., Sahak M. Y., GENÇ Y. E., TANIDIR Y., TARCAN T., YÜCEL S.
    Objective: To determine the normal vertical urethral meatus length (ML), maximum glanular width (MGW), the glanular seam length (between the lowest edge of urethral meatus and the glans closure line corona) (GSL) and GSL/ML ratio in all age groups. Materials and Methods: Consecutive patients presented to urology and pediatric urology outpatient clinics were included in the study. Penile abnormalities, known endocrinological disorders, history of penile/urethral surgery were excluded. MGW, ML, and GSL were measured with a caliper. Glanular and meatal measurements were compared according to ages. Results: A total of 1398 boys and men (380 (27.18%) prepubertal (1-12), 203 (14.52%) adolescent (13-19), and 815 (58.30%) postpubertal (19-93)) with a median age of 31 years (range: 1-93) were included in the study. In consecutive age groups, ML and GSL gradually increased and became steady between 16-19 & 20-30 age groups and 10-12 & 13-15 age groups, respectively. On the other hand, MGW gradually increased until 20 years of age and became steady at median of 35 mm over 20 years of age. Another interesting finding was a rather stable GSL/ML ratio in all age groups. Pairwise comparison of different age groups seemed to be similar and suggests a fixed ratio of 1.33 (IQR: 0.6). Conclusion: The normal glanular and meatal measurements may guide the surgeons for better cosmetic results during hypospadias repair. The GSL/ML ratio appears to be a stable measure for all ages to achieve better cosmetic results.
  • Publication
    Nadir bir olgu: Grynfelt-lesshaft hernisi.
    (2022-11-09) GENÇ, YUNUS EMRE; ŞEKERCİ, ÇAĞRI AKIN; TANIDIR, YILÖREN; ÇAM, HAYDAR KAMİL; Genç Y. E. , Güçtaş A. Ö. , Şekerci Ç. A. , Tanıdır Y., Çam H. K.
  • Publication
    Düşük ve orta dereceli vezikoüreteral reflülü çocuklarda alt üriner sistem disfonksiyonunun subüreterik enjeksiyon başarısına etkisi
    (2023-10-04) ŞEKERCİ, ÇAĞRI AKIN; GENÇ, YUNUS EMRE; TARCAN, TUFAN; YÜCEL, SELÇUK; Şekerci Ç. A., Genç Y. E., Sahak M. Y., Tarcan T., Yücel S.
    AMAÇ: Vezikoüreteral reflüye (VUR) alt üriner sistem (AÜS) disfonksiyonunun eşlik etmesi ateşli idrar yolu enfeksiyonu ve renal skar gelişimi için risk faktörü olduğu bilinmektedir. AÜS semptomlarının tedavi edilmesinin VUR’un spontan rezolüsyonu üzerine olumlu etkileri olduğu rapor edilmiştir. Bu nedenle VUR’lu çocukların AÜS fonksiyonları açısından değerlendirilmesi önerilmektedir. Ancak, düşük ve orta dereceli (Grade 1-3) VUR’lu çocuklarda AÜS fonksiyonlarının, subüreterik enjeksiyonun başarı oranına etkisi hakkında literatürde çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, düşük ve orta dereceli VUR nedeniyle subüreterik enjeksiyon uygulanan çocuklarda reflü rezolüsyon başarısının AÜS fonksiyonu parametrelerine göre karşılaştırılmasıdır. MATERYEL ve METOT: 2012-2022 yılları arasında kliniğimizde düşük ve orta dereceli VUR nedeniyle endoskopik Dekstranomer/Hyaluronik Asit enjeksiyonu (Dexell ®) uygulanan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya ilk kez enjeksiyon uygulanan çocuklar dahil edildi. Daha önce VUR nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan, yüksek dereceli VUR (Grade 4,5), nörojenik mesane disfonksiyonu olan ve konjenital genitoüriner sistem anomalisi (posterior üretral valv, üreterosel, epispadias, ekstrofi vezika, mesane divertikülü, duplikasyon, ürogenital sinüs, kloaka, renal agenezi) olan çocuklar çalışma dışı bırakılmıştır. Tanı alan tüm çocuklar işeme günlüğü, İşeme Bozuklukları Semptom Skoru (İBSS), üroflowmetri, rezidüel idrar ölçümü (PVR) ile AÜS fonksiyonları açısından değerlendirilmiştir. AÜS disfonksiyonu olan hastalar cerrahi öncesi uygun yaklaşımlar ile tedavi edilmiştir (konservatif yaklaşımlar, antikolinerjik ilaçlar, alfa bloker ilaçlar, biofeedback). Cerrahi sonrası tüm olgulara postoperatif 6. ayda kontrol işeme sistoüretrografisi çekilmiştir. Reflüsü düzelenler grup 1, reflüsü devam edenler grup 2 olarak ayrılmıştır. İki grup arasında AÜS değerlendirme parametreleri karşılaştırılmıştır. BULGULAR: Toplam 195 çocuktan kriterlere uygun olan 81 çocuk (113 renal ünite) çalışmaya dahil edildi. Çocukların ortalama tanı yaşı 7.95 ± 3.05 yıldı. Hastaların 48 ‘inde unilateral ve 33’ünde bilateral VUR saptandı. 38 üreterde grade 1 (%33,6), 39 üreterde grade 2 (34,5) ve 36 üreterde grade 3 (%31,9) bulundu. Tüm grupta başarı oranı %82,3 (93/113 renal ünit), unilateralde %83,3 (40/48 renal ünit) ve bilaterallerde % 81,5’di (53/56 renal ünit). İki grup arasında cinsiyet, ateşli İYE, kabızlık, VUR derecesi ve DMSA bulguları arasında istatistiksel olarak fark saptanmamıştır (Tablo 1). İki grup arasında, ortalama tanı yaşı, gündüz işeme sıklığı, ortalama Qmax değeri, yaşa göre beklenen mesane hacminin saptanan mesane kapasitesine oranı, PVR ve IBSS değerleri istatistiksel olarak benzerdi (Tablo 2). SONUÇ: Subüreterik enjeksiyonun VUR rezolüsyonu başarısına göre her iki grupta AÜS fonksiyonları benzerdir. VUR’lu çocuklarda AÜS disfonksiyonu, cerrahi öncesi AÜS disfonksiyon değerlendirilmesi ve tedavisinin yapılması sonrasında subüreterik enjeksiyonun başarısı etkileyen bir faktör olarak bulunmamıştır.