Person:
TOPUZOĞLU, AHMET

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit

Job Title

Last Name

TOPUZOĞLU

First Name

AHMET

Name

Search Results

Now showing 1 - 3 of 3
  • Publication
    Üniversite öğrencilerinde yaygın gözlenen ruhsal bozuklukların ve etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi
    (2022-11-01) ERDEN CENGİZ, CANSU; TOPUZOĞLU, AHMET; Erden Cengiz C., Topuzoğlu A.
  • Publication
    Covid-19 Nedeniyle Hastanede Yatmakta Olan Aşısız Kişilerin Aşı Tereddütlerinin Değerlendirilmesi
    (2022-12-01) AYVAZ, İLKNUR; TOPUZOĞLU, AHMET; Ayvaz İ., Örtlek A., Korkmaz S., Karaca Z., Güllü E. C., Topuzoğlu A.
    Giriş ve Amaç: Covid-19 salgını Mart 2020’de pandemi durumuna ulaşmış olup fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak insanlığı tehdit etmektedir. Salgının kısa bir süre içinde tüm dünyayı etkisi altına alması, hastalığın kontrolü için yeni tedaviler ve aşıların salgın başladığı anda elde olmaması, insanlarda hastalık ile ilgili belirsizlik duygusuna neden olmaktadır. Covid -19 hastalığından korunmak adına maske kullanımı, ellerin sık sık yıkanması, sosyal mesafe ve aşılama gibi korunma önlemlerine uyulması önerilmektedir. Halk sağlığının korunması için bu önlemlerin en önemlisi ise aşı uygulamasıdır. Aşılama, enfeksiyon hastalıklarına bağlı gerçekleşebilecek ölüm, sakatlık ve hastalıkları önleyen oldukça güvenli, etkili ve ucuz bir yöntemdir. Aşıların bilinen tüm faydalarına karşın, birçok neden aşı tereddütüne yol açabilmektedir. Aşı tereddütü; aşıyı kabullenmekte gecikme veya aşıya ulaşılmış olmasına rağmen reddetme durumudur. Aşı tereddütü nedenleri arasında; dini nedenler, kişisel inançlar, güvenlik endişeleri ve aşı hakkında daha fazla bilgi alma isteği vardır. Türkiye’de aşılar ile ilgili benzer bir eğilim görülmekte ve aşı tereddütü hem hizmet sunumunda hem de kamuoyunda karşılaşılan bir konu haline gelmektedir. Covid-19 aşılarına karşı yaşanan tereddüt toplum bağışıklığının sağlanmasının önündeki en büyük engellerden birisidir. Bu niteliksel çalışmadaki amacımız Covid-19 sebebiyle hastanede yatmakta olan Covid -19’a karşı aşılanmamış kişilerin aşı tereddütlerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Niteliksel tipte tasarlanan araştırmamız, Ocak-Şubat 2022 tarihinde İstanbul’da kamuya ait bir üniversite hastanesinin Covid servisinde yatmakta olan Covid PCR pozitif olan ve Covid aşısı olmamış 18 yaş üstü 12 hasta ile yapılmıştır. Araştırmamızda veri toplama aracı olarak literatür taraması sonucu oluşturulan sosyodemografik özelliklere yönelik sorular ve açık uçlu soruları içeren yarı yapılandırılmış soru formu kullanılmıştır. Veriler gerekli koruyucu önlemler alınarak katılımcılarla yüz yüze yapılan derinlemesine görüşmelerle toplanmıştır. Katılımcıların oksijen ihtiyaçları nedeniyle efor sarf etmekte zorlanabileceği göz önünde bulundurularak oksijen tedavisini tamamlayıp oda havasında takip edilen hastalar veya düşük düzeyden oksijen alan hastalar ile görüşülmeye öncelik verilmiştir. Görüşmeler 30-40 dk arasında sürmüş olup katılımcıların izni ile kayıt altına alınmıştır. Katılımcılara ait kişisel bilgiler ya da ses kayıtları üçüncü kişi veya kurumlarla paylaşılmamış, veriler anonim olarak değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde tematik analiz yöntemi kullanılmıştır. Yapılan görüşmelerin yazıya dökülmesinin ardından her bir transkript; görüşmeleri yapan birbirinden bağımsız iki araştırmacı tarafından ayrı ayrı değerlendirilip elle kodlanmıştır. Tüm kodlamalar tamamlandıktan sonra araştırmadan elde edilen kodlara göre temalar ve alt temalar oluşturulmuştur. Araştırmamızın etik kurul onayı ilgili üniversitenin Tıp Fakültesi Etik Kurulu’ndan 07.01.2022 tarihinde 09.2022.74 protokol numarası ile alınmıştır. Gerekli Sağlık Bakanlığı ve kurum izinleri de alınmıştır. Bu çalışmada herhangi bir finansal destek alınmamış olup bir çıkar çatışması bulunmamaktadır. Bulgular: Araştırma kapsamında görüşülen 12 hastanın 9’u erkek, 3’ü kadın olup yaşları 24 ile 86 arasında değişmektedir. Katılımcılar genel olarak lise altı eğitim düzeyine sahiptir. Katılımcılar Covid-19 pandemisinin başlaması ile yaşantılarının değiştiğinden, koruyucu önlemlerin hayatlarında büyük önem arz ettiğinden bahsetmişlerdir. Katılımcıların çoğu Covid-19 pandemisinde koruyucu önlemlerin hastalıktan korunmada önemli olduğunu düşünmektedir. Katılımcıların genel aşı bilgisi incelendiğinde çoğu, aşının vücudu mikroplardan koruduğunu ya da vücut direncini arttırdığını belirterek kendilerinin ya da çocuklarının çocukluk çağı aşılarını yaptırdıklarını ifade etmiştir. Covid-19’a karşı aşılanmama sebepleri incelendiğinde yabancı aşılara ve aşı etkinliğine karşı güvensizlik ön plandadır. Katılımcılar özellikle yerli olmayan aşılar konusunda tereddüt yaşamaktadır. Katılımcıların bazıları ise aşı olanların da hasta olmaları ve vefat etmeleri dolayısıyla aşının etkinliğine güvenmediklerini ya da aşının yan etkilerinden çekindiklerini belirtmiştir. Bazı katılımcılar ise Covid-19 pandemisinin varlığına inanmakta tereddüt ettiklerini bu nedenle de aşı olmadıklarını belirtmiştir. Bu inanmayışın sebepleri olarak salgının başka ülkelerde başlamış olmasını, bazı ülkelerin diğer bazı ülkelere zarar vermek için bunu ortaya çıkarmış olabileceklerini ve Covid-19’un genel olarak bilinen nezle/gripten farklı olmadığını düşündüklerini belirtmişlerdir. Katılımcılardan bazıları aşı olmak için yeterli bilgisi olmadığını ya da mevcut bilgi kirliliği nedeniyle karar veremediğini belirtmiştir. Bunların yanında eş, çocuk gibi diğer aile bireyleri aşı yaptırmasını istemediği için aşı yaptırmamış olan katılımcılar da mevcuttur. Bu durum ataerkil toplum yapısının aşı yaptırma kararını vermede de etkili olduğunu göstermektedir. Katılımcılara sağlık ile ilgili bilgi kaynakları sorulduğunda daha çok sağlık çalışanlarından edindiklerini belirtmişlerdir. Bunun dışında televizyon, internet, yakın çevre (komşu, arkadaş ve aile üyeleri) diğer bilgi kaynakları arasındadır. Katılımcılara aşı olmak ile ilgili güncel düşünceleri sorulduğunda katılımcılardan bazıları daha önce aşı olmadığı için pişman olduğunu belirterek uygun olan zamanda aşı olmak istediğini belirtmiştir. Aşı olmaya karar veren katılımcıların çoğu hastalığı atlattıktan sonra yerli aşıyı olmak istemektedir. Bazı katılımcılar ise yukarıda belirtilen sebepleri öne sürmeye devam ederek, hastane yatışı sonrasında bile aşı olmayacaklarını belirtmiştir. Sonuç: Aşı, Covid-19 salgınında en etkili korunma yöntemi olup, buna rağmen birçok insan çeşitli sebeplerle aşı tereddütü yaşamaktadır. Çalışmamızda aşı tereddüt sebeplerinin güvensizlik, aşı milliyetçiliği, düşük eğitim seviyesi veya bilgi kirliliği olduğu gözlemlenmiştir. Yerli aşının aşılama takvimine girmesi, aşıların yabancı ülkelerde üretilmesinden dolayı güvensizlik duyan kişilerin aşılanmaya karar verme sürecinde etkili olmaktadır. Aşı tereddütünün azaltılması noktasında toplumda var olan bilgi kirliliğinin giderilmesi ve eğitim düzeyi düşük olan kişilerin de kolaylıkla anlayabilmesini sağlayacak bilgilendirilmelerin yapılması gerekmektedir. Katılımcıların çoğunun sağlık ile ilgili bilgi kaynaklarının başta doktorlar olduğu göz önünde bulundurulursa; yeterli ve kişiye özgü bilgilendirme çalışmalarında sağlık çalışanlarına da büyük rol düşmektedir. Anahtar kelimeler: Covid -19, aşı tereddütü, aşı milliyetçiliği, pandemi, infodemi
  • Publication
    Üniversite öğrencilerinde akademik erteleme ve yordayıcıların değerlendirilmesi
    (2022-11-01) TOPUZOĞLU, AHMET; ÖZEL, FURKAN; Topuzoğlu A., Özel F., Meral Z., Inci I., Ülgen M. A. , Aslan S. Ö.
    Amaç: Erteleme davranışı, olumsuz sonuçları olabileceğinin bilinmesine rağmen bir eyleme başlamayı ya da eylemi bitirmeyi geciktirmektir. Erteleme davranışı bireylerde kaygı ve rahatsızlıklara sebep olarak günlük yaşam kalitesini bozabilmektedir. Ertelemenin bir alt türü olarak akademik erteleme, özellikle öğrenciler arasında yaygındır. Bu çalışmanın amacı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri arasında erteleme davranışı gösterenlerin ortalama erteleme skorunu ve öğrencilerin genel ağırlıklı not ortalamasına (GANO) etkisini araştırmak ve bireylerin kişilik özellikleri ile erteleme davranışının ilişkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, katılımcılara 12 adet sosyodemografik soru, Tuckman akademik erteleme ölçeği (TAEÖ), Rosenberg Öz Saygı ölçeği ve Hewitt ve Flett çok boyutlu mükemmeliyetçilik ölçeğini (HFMÖ) içeren sorular çevrimiçi olarak sorulmuştur. Bulgular: Araştırmaya, 1’den 6’ya kadar tüm sınıflardan 227 öğrenci katılmıştır. Katılımcıların %62,1’i kadınlardan oluşmaktadır. Fiziksel aktivite alışkanlığı olanların akademik erteleme davranışı daha az görülmüştür (p=0,012). Geliri yetersiz olanların sosyal odaklı mükemmeliyetçiliği daha fazla görülmüştür (p=0,033). Psikiyatrik hastalık tanısı almış katılımcıların, TAEÖ ve HFMÖ arasında da istatiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,05). Sonuç: Sosyal odaklı mükemmeliyetçiliği yüksek olan katılımcıların daha fazla akademik erteleme davranışı sergiledikleri ortaya konmuştur. Öz saygı seviyesi düşük olan öğrencilerin daha çok akademik erteleme davranışı gösterdikleri ve sosyal odaklı mükemmeliyetçilik düzeylerinin yüksek olduğu gözlenmiştir. Psikiyatrik hastalık tanısı almış katılımcıların mükemmeliyetçiliğin sosyal alt boyutu ve akademik ertelemeyle ilişkisi istatistiksel olarak anlamlıdır. Katılımcıların GANO değerleri ile akademik erteleme davranışı, öz saygı ve sosyal odaklı mükemmeliyetçilik arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.