Person: HASDEMİR GÖKBOĞA, MÜNEVVER UFUK
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Last Name
HASDEMİR GÖKBOĞA
First Name
MÜNEVVER UFUK
Name
6 results
Search Results
Now showing 1 - 6 of 6
Publication Metadata only Genişletilmiş spektrumlu beta-laktamaz enzimini üreten enterobacterales izolatlarına yönelik hızlı tanı kitinin geliştirilmesi(2023-05-25) ALTINKANAT GELMEZ, GÜLŞEN; AKSU, MEHMET BURAK; HASDEMİR GÖKBOĞA, MÜNEVVER UFUK; Budak B., Can E., Oral D., Öz Ö. B., Sağlam Y., Altınkanat Gelmez G., Aksu M. B., Hasdemir Gökboğa M. U.Giriş ve Amaç: Antibiyotik direnci günümüzün önemli bir sağlık problemi olup, gram negatif bakterilerde genişletilmiş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) enzimi üretimi, etkin tedaviyi engelleyen önemli bir direnç mekanizmasıdır. Klinikte yaygın olarak görülen GSBL enzimleri; CTX-M, SHV ve TEM gruplarıdır. Enfeksiyon etkeni bakteride GSBL üretiminin erken saptanması, tedavinin doğru yönlendirilmesi açısından çok önemlidir. Rutin laboratuvarda bu süre en az 24 saati bulmaktadır. Bu çalışmada, gram negatif bakterilerde bu enzimlerin üretimini hızlı saptayacak fenotipik bir test geliştirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda enfeksiyon etkeni olarak izole edilen 16 Escherichia coli ve 22 Klebsiella pneumoniae çalışmaya dahil edilmiştir. Bakteriler Triton-X (%0,1) ile muamele edilip varsa GSBL enzimlerini açığa çıkartmak üzere hücre çeperleri parçalanmıştır. Bu bakteri süspansiyonları, sefotaksim antibiyotiği (12 mg/mL) ve pH indikatörü olarak fenol kırmızısı (%0,05) içeren tüplere eklenmiştir. GSBL enzimleri varlığında sefotaksim antibiyotiğinin parçalanması ve sonucunda pH’nin asidik yönde değişmesiyle indikatörün renginin kırmızıdan sarı/turuncu’ya dönmesi beklenmiştir. Çalışmanın diğer aşamasında fenotipik testin performansını belirlemek üzere bakterilerde GSBL enzimlerini kodlayan genlerin (blaCTX-M-1, blaCTX-M-2, bla CTX-M-8, bla CTX-M-9, blaSHV-3, blaSHV-18) varlığı altın standart PCR ile araştırılmıştır. Çalışmaya bu enzimleri taşıdığı önceden bilinen kontrol izolatları da dahil edilmiştir. Bulgular: PCR ile 26 izolatta GSBL kodlayan gen saptanırken, 12 izolatta herhangi bir gen saptanmamıştır. Geliştirmeyi hedeflediğimiz fenotipik test, GSBL geni saptanan 26 izolatın hepsinde GSBL enzimini 2 saatte saptamıştır. GSBL geni saptanmayan 12 izolatın hiçbirinde fenotipik testte bu sürede renk değişimi olmamıştır. Sonuç: Testimizin duyarlılığı, özgüllüğü, pozitif prediktif değeri, negatif prediktif değeri %100 olarak bulunmuş olup, bu testin, GSBL üreten mikroorganizmaları 2 saat gibi kısa bir sürede saptamasının, hızla doğru tedavi uygulanmasına ve hasta sağ kalımına çok önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz.Publication Metadata only Kandan izole edilen çok ilaca dirençli escherichia coli, klebsiella pneumoniae ve pseudomonas aeruginosa kökenlerinde meropenem-vaborbaktamın etkinliğinin diğer Antibiyotiklerle karşılaştırmalı olarak araştırılması: çok merkezli çalışma(2022-11-16) GÜNEŞER, DENİZ; HASDEMİR GÖKBOĞA, MÜNEVVER UFUK; KORTEN, VOLKAN; ALTINKANAT GELMEZ, GÜLŞEN; Altınkanat Gelmez G., Güneşer D., Hasdemir Gökboğa M. U. , Korten V., Sağıroğlu P., Hazırolan G., Gür D., Öktem İ. M. A. , Aygün G.Publication Metadata only The relationship between macrolide resistance mechanisms and serotypes of streptococcus pneumoniae(2012-01-01) AKSU, MEHMET BURAK; HASDEMİR GÖKBOĞA, MÜNEVVER UFUK; Tiryakioglu N., AKSU M. B., HASDEMİR GÖKBOĞA M. U.Objective: Increased resistance rate to macrolides used as empirical treatment of pneumococcal infections is a major problem in our country and all over the world. In our study, we aimed to determine macrolide resistance mechanisms of the erythromycin-resistant Streptococcus pneumonia isolated from clinical samples and to investigate serotype and resistance relationship within our region with the high macrolide resistance rates among pneumococci.Publication Metadata only Karbapenem dirençli klebsiella pneumoniae kökenlerinde kolistin duyarlılığının belirlenmesinde kolistin sıvı disk elüsyon yönteminin performansının değerlendirilmesi(2022-05-27) KÜÇÜKSU, UĞUR; ALTINKANAT GELMEZ, GÜLŞEN; HASDEMİR GÖKBOĞA, MÜNEVVER UFUK; Aghabalapoor Keshtiban E., Güner O. E. , Özgen B., Seyyedsayyah M., Küçüksu U., Altınkanat Gelmez G., Hasdemir Gökboğa M. U.Publication Metadata only Yoğun bakım hastalarından elde edilen MRSA izolatlarında toksin genleri ve antimikrobiyal direnç profili(2018-04-06) HASDEMİR GÖKBOĞA, MÜNEVVER UFUK; SÖYLEDİR, GÜNER; Özgüler K., Aksu M. B., Güncü M. M., Hasdemir Gökboğa M. U., Söyledir G.Giriş: Metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) tüm dünyada hastane kaynaklı enfeksiyonlarda önde gelen etkenler arasında yer almaktadır. Özellikle yoğun bakım hastalarında yüksek morbidite ve mortaliteye neden olan MRSA enfeksiyonlarının patogenezinde bakterinin virulansına katkı sağlayan toksinler ve antibiyotik direnci önemli paya sahiptir. Bu çalışmada, 2016-2017 döneminde yoğun bakım ünitesinde yatan hastalardan elde edilen MRSA izolatlarının virulansta rol oynayan toksijenik özellikleri ve antibiyotik duyarlılık profillerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Yoğun bakım hastalarından elde edilen, tekrarlamayan toplam 36 MRSA izolatı çalışmaya alınmıştır. İzolatların identifikasyonu MALDI-TOF MS (Vitek MS, bioMerieux, Fransa) ile doğrulanmış ve antibiyotik duyarlılık profilleri otomatize sistem (VITEK 2 Compact, bioMerieux) ile belirlenen sınır değerler kullanılarak saptanmıştır. Metisilin direnci sefoksitin disk tarama testi ile belirlenmiştir. Izolatlarda Panton-Valentine lökosidin (PVL, lukS/F), toksik şok toksin-1 (tst) ve enterotoksinleri (sea, seb, sec, sed, see) kodlayan genleri saptamak amacıyla PCR yöntemi kullanılmıştır.Bulgular: MRSA izolatlarının elde edildikleri klinik örneklere göre dağılımı; DTA (n=21), kan (n=9), yara sürüntüsü (n=4) ve diğer örnekler (n=2) şeklindeydi. Toplamda 30 izolatta (30/36; %83,3) bir veya birden fazla toksin geni saptandı. İzolatlarda saptanan toksin genlerinin dağılımı Tablo 1\"de gösterilmiştir. Stafilokokal enterotoksin d ve e genleri (sed ve see) hiçbir izolatta belirlenemedi. Tüm izolatlar linezolid, vankomisin, tigesiklin ve daptomisine duyarlı saptandı. Test edilen diğer antibiyotiklere karşı direnç oranları %13,9 ile %52,8 arasında değişmekteydi. Sonuç: Çalışmamızda, yoğun bakım hastalarından enfeksiyon etkeni olarak elde edilen MRSA izolatlarında toksin üretimi %83,3 gibi oldukça yüksek bir oranda saptanmıştır. Toksin pozitif izolatlar içinde Panton-Valentine lökosidin geni taşıyanlar önemli bir paya sahiptir (%75). Antibiyotik duyarlılık profili incelendiğinde, özellikle enterotoksin a geni (sea) taşıyan izolatlarda antibiyotiklere direnç oranları yüksektir. Toksijenik özellikleri ve antibiyotik duyarlılık profillerinin belirlenmesinin yanı sıra, bu grup izolatlarda klonal ilişkinin saptanması ve hastane ortamında yayılımının izlenmesi, enfeksiyon kontrol önlemleri açısından önem taşımaktadır.Publication Metadata only İnvaziv örneklerden izole edilen klebsiella pneumoniae suşlarında aminoglikozid direncinin araştırılması(2019-03-04) AKSU, MEHMET BURAK; HASDEMİR GÖKBOĞA, MÜNEVVER UFUK; ÜLGER, NURVER; Çelik T., Çavuşoğlu İ., Aksu M. B., Hasdemir Gökboğa M. U., Ülger N.Aminoglikozitler, mikroorganizmaların protein sentezini inhibe ederek bakterisidal etki gösteren geniş spektrumlu antibiyotiklerdir. Gram pozitif ve özellikle gram negatif patojenlerin yol açtığı ciddi enfeksiyonların tedavisinde, genellikle beta-laktam grubu antibiyotiklerle kombine edilerek kullanılırlar. Ancak, bakterilerde aminoglikozitlere karşı artan oranda direnç gelişmektedir. Dirence, başta ilacın enzimatik modifikasyonu olmak üzere dış membran geçirgenliğinde azalma, aktif efluks, ribozomal proteinlerde amino asit yer değişimi gibi direnç mekanizmalarından bir veya daha fazlası neden olmaktadır. Bu çalışmada invaziv klinik örneklerden izole edilmiş Klebsiella pneumoniae izolatlarında aminoglikozitlere dirençten sorumlu olabilecek mekanizmaların araştırılmıştır. Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde 2016 yılında, 35’i kandan olmak üzere steril vücut sıvılarından izole edilen 38 K.pneumoniae izolatı çalışmaya alınmıştır. Rutin antibiyotik duyarlılık testinde (VİTEK2 Compact, Biomerieux) amikasin ve gentamisinden birine veya ikisine dirençli bulunan izolatlara standart sıvı mikrodilüsyon yöntemiyle (EUCAST version 1.0), amikasin, gentamisin, tobramisin ve netilmisinin minimum inhibitor konsantrasyonları (MIK) belirlenmiştir. Bu izolatlarda aminoglikozit modifikasyon enzimlerini kodlayan genler, aac(6’)-1, aac(3)-II, aac(3)-I ve ant(2’’)-1, ve yüksek düzey dirençten (≥128 mg/L) sorumlu olabilecek ribozomal metiltransferaz enzimlerini kodlayan armA, rmtA, rmtB, rmtC, rmtD, rmtD, rmtE, rmtF, rmtG, rmtH and npmA genlerinin varlığı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemiyle araştırılmıştır. Elde edilen PCR ürünleri dizi analiziyle (GATC Biotech AG, Konstanz, Germany) doğrulanmıştır. İzolatların 32’si aminoglikozitlerin tamamına duyarlı bulunmuştur. Diğer 6 izolatın 2’si dört aminoglikozite de yüksek düzeyde dirençli (>256 mg/L) bulunmuştur. Bu izolatlarda aynı zamanda ribozomal metiltransferaz enzimini kodlayan rmtC geni saptanmıştır. Dört izolatın ise en az bir aminoglikozite direnç olduğu, aminoglikozit modifikasyon enzimlerini kodlayan aac(6’)-1 (n:1), aac(3)-II(n:1), aac(6’)-1 + aac(3)-II (n:2) genlerini bulundurduğu saptanmıştır. Panik değeri olan klinik materyallerden izole edilen 38 K. pneumoniae izolatlarının 6’sı (%16) aminoglikozitlere dirençli ve bunlardan ikisi tüm aminoglikozitlere yüksek düzeyde dirençli bulunmuş, direncin ribozomal metiltransferaz enzimini kodlayan rmtC geniyle ilişkili olduğu saptanmıştır. Yapılacak benzer çalışmalar, metiltransferazlardan kaynaklanan aminoglikozit direncinin izlenmesi ve bu enzimleri kodlayan genlerin yayılımının önlenmesi bakımından önem taşımaktadır.