Person: DEDE, FUAT
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Last Name
DEDE
First Name
FUAT
Name
47 results
Search Results
Now showing 1 - 10 of 47
Publication Metadata only Lesion detectability comparison of coincidence camera imaging and dedicated PET in the same patients.(2003-05-01) DEDE, FUAT; Narin Y., Canpolat N., Dede F., Urhan M., Bayhan H., Vardareli E.Publication Metadata only Plevraya Metastatik Timomanın F-18 FDG PET/BT Bulguları(2023-04-26) BALABAN GENÇ, ZEYNEP CEREN; KESİM, SELİN; FİLİZOĞLU, NUH; ÖZGÜVEN, SALİH; DEDE, FUAT; ÖNEŞ, TUNÇ; TUROĞLU, HALİL TURGUT; ERDİL, TANJU YUSUF; Balaban Genç Z. C., Kesim S., Filizoğlu N., Kıssa T. N., Niftaliyeva K., Öksüzoğlu K., Özgüven S., Şen F., Dede F., Öneş T., et al.Amaç: Timus bezi yaşla birlikte regresyona uğrayarak yerini yağ dokuya bırakan, anterior mediasten yerleşimli lenfoid bir organdır. Timoma, anterior mediasten yerleşimli en sık primer malignitedir. Lenfoma, germ hücreli tümörler gibi diğer anterior mediasten yerleşimli tümörlerden ayrımı biyopsi ile yapılır. Timoma nadiren tanı anında metastatiktir, ek sık plevraya metastaz yapar. Bu olgu sunumunda; plevraya metastatik timomatanılı olgununF-18 florodeoksiglukoz (FDG) pozitron emisyon tomografi/ bilgisayarlı tomografi (PET/BT) tetkiki bulguları sunulmuştur. Yöntem:Anterior mediasten yerleşimli kitlenin araştırılması amacıyla, 49 yaşındaki erkek hastadanF-18FDG PET/BT tetkiki istendi. Bulgular: F-18 FDG PET/BT tetkikinde; anterior mediastende malign karakterde hipermetabolik lobüle kontürlü kitle lezyon, sağ hemitoraksta plevral yüzeylerde metastatik yoğun hipermetabolik nodüler lezyonlar ve sağ anterior diyagragmatik alanda metastatik lenf nodu saptandı.F-18FDG PET/BT tetkikinde plevral alanda raporlanan lezyonlardan biyopsi yapıldı ve bu lezyon alanlarının patolojisi timoma metastazı olarak raporlandı. Sonuç: Timoma her yaş gurubunda karşılaşabilir, genç yaştaki timoma olgularında myastenia gravis ile prezentasyon daha sıklıkla rastlanır. Asemptomatik seyredebileceği gibi ses kısıklığı, dispne gibi belirtilerle veya eşlik eden paraneoplastik sendromlar ile tanı alabilir. Radyolojik görüntülemeler ile anterior mediastende yumuşak doku kitlesi varlığı gösterilir. Anterior mediasten kökenli malignitelerin tanısına, tüm vücut görüntüleme ile evrelendirmesine ve uygun tedavi prokolünün seçimine katkı sağlaması ile F-18FDG PET/BT tetkiki bulguları ayırıcı tanıda önemli bir yere sahiptir. Anahtar Kelimeler:F-18 FDG PET/BT, timoma, plevra, metastazPublication Metadata only Kolon kanserinin spermatik kord metastazı F-18 FDG PET/BT bulguları(2023-04-26) KESİM, SELİN; FİLİZOĞLU, NUH; ÖZGÜVEN, SALİH; DEDE, FUAT; ÖNEŞ, TUNÇ; TUROĞLU, HALİL TURGUT; ERDİL, TANJU YUSUF; BALABAN GENÇ, ZEYNEP CEREN; Balaban Genç Z. C., Kesim S., Filizoğlu N., Niftaliyeva K., Kıssa T. N., Öksüzoğlu K., Özgüven S., Şen F., Dede F., Öneş T., et al.Amaç: Kolon kanseri dünya genelinde erkeklerde en sık görülen üçüncü ve kadınlarda en sık görülen ikinci malignitedir. Sıklıkla adenomatöz polip zemininden gelişen kolon kanserlerinin tanı anında uzak metastaz olasılığının yaklaşık dörtte bir oranında olması nedeniyle uzak metastaz saptanması, takipte tedavi yanıtının değerlendirilmesinde ve nüks maligniteyi göstermede F-18 florodeoksiglukoz (FDG) pozitron emisyon tomografi (PET)/bilgisayarlı tomografi (BT) tetkiki önemli bir yere sahiptir.Bu olgu sunumunda; kolon kanserinin spermatik kord metastazı F-18 FDG PET/BT tetkiki bulguları sunulmuştur. Yöntem:Opere sigmoid kolon kanseri tanılı, akciğerdeki metastatik lezyon ve sol inguinal lenfatik istasyonda metastatik lenf nodlarıyla takipli 63 yaşındaki erkek hastadan tedavi yanıtının değerlendirilmesi amacıyla, F-18FDG PET/BT tetkiki istendi. Bulgular: F-18 FDG PET/BT tetkikinde; sol inguinal kanal boyunca devamlılık gösteren yumuşak doku dansiteli alanda yoğun hipermetabolizma saptandı. Ayrıca sol akciğer üst lob anterior segmentte yoğun hipermetabolik metastatik lezyon ve batında distal paraaortakaval alanda yoğun hipermetabolik metastatik lenf nodları saptandı. F-18FDG PET/BT tetkikinde raporlanan sol inguinal kanaldaki lezyonun eksizyonu yapıldı ve bu lezyon alanının patolojisi kolon adenokarsinomu spermatik kord metastazı olarak raporlandı. Sonuç: Kolon kanserleri, tümörün yerleşimi çekum ile transvers kolon ⅔ proksimal kesimindeyse sağ kolon, transvers kolon ⅓ distal kesimden rektuma kadar ise sol kolon tümörü olarak adlandırılır. Kolon kanserinde ilk tedavi seçeniği cerrahi olmakla birlikte, metastatik ileri evre hastalıkta sistemik tedaviler ön plana çıkar. Kolon kanserlerinin en sık uzak organ metastazı karaciğer olmakla birlikte, akciğere metastaz ve peritoneal tutulumlar da sık görülür. Spermatik korda metastazı literatürde az sayıda bildirilmiş olup, kolon kanserinin spermatik korda metastazı çok nadir rastlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: F-18 FDG PET/BT, kolon kanseri, spermatik kord, metastazPublication Metadata only Cardiac troponin T for early detection of cardiotoxicity in breast cancer patients treated with epirubicin(DE GRUYTER POLAND SP ZOO, 2009) DEDE, FUAT; Erdim, Refik; Celiker, Aydin; Gemici, Goekmen; Tokay, Sena; Uelfer, Goezde; Dede, Fuat; Turhal, Serdar; Oktay, AhmetThe aim of the study was to investigate the role of cTnT for the prediction of long term cardiac dysfunction after epirubicin-containing adjuvant chemotherapy for breast cancer. The study group comprised of 45 patients (all female; mean age 48 +/- 8 years), treated with epirubicin-containing adjuvant chemotherapy for stage 2 and stage 3 breast cancer. Patients received either 4 cycles of cyclophosphamide plus epirubicin (90 mg/m(2)) (n=23; stage 2 breast cancer) or 6 cycles of cyclophosphamide plus epirubicin (75 mg/m(2)) plus fluorouracil (n=18; stage 3 breast cancer). Venous blood samples were drawn, before and 72 hours after, every cycle of chemotherapy for the measurement of cTnT. Cardiac assessment was carried out at baseline and 1 year after chemotherapy by clinical evaluation, electrocardiography, radio-nuclide ventriculography (RNV) and transthoracic echocardiography. All patients remained free of clinical heart failure during the study period. In 26 patients (63%), cTnT was elevated after chemotherapy. Mean left ventricular ejection fraction, assessed by RNV at baseline and one year after chemotherapy, were 61 +/- 8% and 56 +/- 7% (p < 0.0001). The sensitivity and specifity of cTnT for the detection of left ventricular systolic dysfunction at one year were 69% and 39% respectively. Echocardiographic examinations at baseline and one year after chemotherapy revealed a significant decrease in E/A ratio from 1.15 +/- 0.3 to 0.9 +/- 0.2 in cTnT positive patients, suggesting diastolic dysfunction. In conclusion, elevated serum cTnT levels after epirubicin-containing adjuvant chemotherapy for stage 2 and stage 3 breast cancer, predict future cardiac dysfunction with moderate sensitivity and poor specificity.Publication Metadata only Nedeni bilinmeyen ateş tanısında FDG PET/BT’nin rolü(2014-04-16) ÖNEŞ, TUNÇ; ÖZGÜVEN, SALİH; DEDE, FUAT; TUROĞLU, HALİL TURGUT; ERDİL, TANJU YUSUF; GÜNGÖR S., OKSUZOGLU K., ÖNEŞ T., ARAS M., ÖZGÜVEN S., Maleki R., DEDE F., İNANIR S., ERDİL T. Y., TUROĞLU H. T.Publication Metadata only Kseroderma Pigmentozum Tanılı Olguda F-18 FDG PET/BT bulguları(2023-04-26) BALABAN GENÇ, ZEYNEP CEREN; KESİM, SELİN; FİLİZOĞLU, NUH; ÖZGÜVEN, SALİH; DEDE, FUAT; ÖNEŞ, TUNÇ; TUROĞLU, HALİL TURGUT; ERDİL, TANJU YUSUF; Balaban Genç Z. C., Kesim S., Kıssa T. N., Filizoğlu N., Niftaliyeva K., Öksüzoğlu K., Özgüven S., Şen F., Dede F., Öneş T., et al.Amaç: Kseroderma pigmentozum (KP), fotosensitivite ve deride pigment bozuklukları ile giden DNA onarım defekti bozukluğunun neden olduğu, otozomal resesif geçiş gösteren nadir bir deri hastalığıdır. KP artmış olasılıkla ve tekrarlayıcı bazal hücreli karsinom (BCC), skuamöz hücreli karsinom (SCC), malign melanom (MM) gibi deri kanserleri ile beraber seyir gösterir. Sık tüm vücut deri muayenesi ile takip edilir.Bu olgu sunumunda; KP tanılı, yüzde ve üst ekstremitede multipl lokalizasyonlardan BCC ve SCC tanısı almış olgunun F-18 florodeoksiglukoz (FDG) pozitron emisyon tomografi (PET)/bilgisayarlı tomografi (BT) tetkiki bulguları sunulmuştur. Yöntem: KPtanılı, yüzde ve üst ekstremitedeki lezyonların histopatolojisi BCC ve SCC olarak raporlanan, 13 yaşındaki kız hastadanF-18FDG PET/BT tetkiki istendi. Bulgular: F-18 FDG PET/BT tetkikinde; yüzde infraorbital alanda, zol zigomatik kemik komşuluğunda ve sol posterior üçgen seviyesinde deride malign karakterde hipermetabolik lezyonlar saptandı. Ayrıca her iki servikal, supraklaviküler, aksiller lenfatik lojlarda, paravertebral alanlarda, mediastende ve batındaaktif kahverengi yağ dokusu uyumlu yoğun FDG tutulumu izlendi. Sonuç:KP, ultraviyole ışınlarının neden olduğu DNA hasarının onarılması kusurudur. KP’de bulgular; güneş ışınlarına vücudun diğer bölgelerine kıyasla daha fazla maruz kalan yüz, boyun, eller gibi bölgelerde daha sıklıkla olmak üzere, pigmente deri lezyonları şeklinde başlayıp BCC, SCC ve MM gibi malign süreçlere zemin hazırlar. Deri maligniteleri sıklığı belirgin artmışKP olgularında, F-18 FDG PET/BT tetkiki; tüm vücut görüntüleme ile lezyonların saptanabilmesi, tedavi sonrası yanıt ve nüks değerlendirilmesi ve eksize edilecek lezyonların belirlenmesini sağlaması nedeniyle önemli bir yere sahiptir. Anahtar Kelimeler:F-18 FDG PET/BT, xeroderma pigmentosum, BCC, SCCPublication Metadata only Primer hiperparatiroidili olguda mıbı paratiroid spect/bt ile gösterilen paratiroid adenomuna eşlik eden mediastinal karsinoid tümör(2013-04-06) YILDIZELİ, BEDRETTİN; ÖNEŞ, TUNÇ; ERDİL, TANJU YUSUF; TUROĞLU, HALİL TURGUT; ÖZGÜVEN, SALİH; DEDE, FUAT; ÖZGÜVEN S., DEDE F., YILDIZELİ B., GÜNGÖR S., ARAS M., Maleki R., ÖNEŞ T., İNANIR S., ERDİL T. Y., TUROĞLU H. T.Publication Metadata only Scrotal involvement of peritoneal mesothelioma detected on FDG PET/CT: an unusual spreading route(2014-10-18) ÖZGÜVEN, SALİH; DEDE, FUAT; ÖNEŞ, TUNÇ; ERDİL, TANJU YUSUF; TUROĞLU, HALİL TURGUT; ÖZGÜVEN S., ARAS M., DEDE F., ÖNEŞ T., İNANIR S., ERDİL T. Y., TUROĞLU H. T.Publication Metadata only Simple provocative maneuvers in renal transplant scintigraphy for detecting urine leak(SPRINGER, 2007) DEDE, FUAT; Dede, Fuat; Ones, Tunc; Caliskan, Billur; Civen, Huseyin; Erdil, Tanju Y.; Inanir, Sabahat; Tuglular, Zubeyde S.; Yegen, Cumhur; Akoglu, Emel; Turoglu, Halil T.Urine leak in the early postoperative period following renal transplantation is a serious complication requiring early identification and aggressive intervention, which significantly reduces the morbidity and mortality. Renal transplant scintigraphy is a noninvasive method to evaluate the perfusion and function of a transplanted kidney and urinary drainage including urine leak. Here, we reported two cases in which the standard transplant renogram failed to demonstrate urine leak. The cases were referred for a diethylenetriaminepentaacetic acid renogram following the transplantation to evaluate the cause of symptoms or elevated serum creatinine level. In both the cases, urine leak was successfully detected following simple maneuvers such as diuretic administration or Foley catheter irrigation. Renal transplant scintigraphy is an effective and safe technique and the use of these simple maneuvers can enhance the diagnostic sensitivity of the transplant renogram in the detection of urine leak.Publication Metadata only Myocardial Tc-99m-MAA uptake on V/Q SPECT/CT in Eisenmenger syndrome(2013-10-19) DEDE, FUAT; ÖZGÜVEN, SALİH; ÖNEŞ, TUNÇ; TUROĞLU, HALİL TURGUT; ERDİL, TANJU YUSUF; GÜNGÖR S., DEDE F., ARAS M., Novruzov F., ÖZGÜVEN S., ÖNEŞ T., ERDİL T. Y., İNANIR S., TUROĞLU H. T.