Person: ŞİMŞEK, İSMAİL
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Last Name
ŞİMŞEK
First Name
İSMAİL
Name
4 results
Search Results
Now showing 1 - 4 of 4
Publication Metadata only Pediatrik dev torakolumbosakral araknoid kiste bağlı kord herniasyonu olgusu(2021-10-31) OĞLİN, VOLKAN; BAYRİ, YAŞAR; DAĞÇINAR, ADNAN; ŞİMŞEK, İSMAİL; SAKAR, MUSTAFA; SÖNMEZ, ÖZCAN; Şimşek I., Oğlin V., Sönmez Ö., Sakar M., Bayri Y., Dağçinar A.Araknoid kistler; araknoid membranın altında oluşan selim, neoplazi içermeyen, içi sıvı dolu yapılardır. Bu kistler genellikle insidental olarakgörüntülemeler sırasında saptanır ve belirti vermedikçe tedavi edilmeleri gerekmez. Semptomatik olduklarındaysa; valsalva manevralarıylaartabilen sırt ve bel ağrısı, radiküler ağrı veya kronik miyelopati gibi bulgu ve belirtilere sebep olabilirler (4).Pediatrik yaşta daha sık görülen araknoid kistler, genellikle konjenitaldir (1). Spinal araknoid kistler dahaçok torakal seviyelerde ve vertebranın dorsalinde konumlanırlar. Ortalama üç vertebra uzunluğundadırlar veT3-T6 seviyeleri arasında daha sık görülürler (5). Dev araknoid kistler nadirdir ve bugüne kadar literatürde çokaz sayıda vaka bildirilmiştir (3,6). Çalışmamızdaki amacımız kliniğimizde tedavi edilmiş dev araknoid kist olgusunun yönetimini sunmaktırPublication Metadata only Septal DNET: Nadir bir olgu sunumu(2021-10-31) ÇEKİÇ, EFECAN; YARALI, AHMET TUĞRUL; SAKAR, MUSTAFA; BAYRİ, YAŞAR; DAĞÇINAR, ADNAN; ŞİMŞEK, İSMAİL; Şimşek I., Yılmaz N., Çekiç E., Yarali A. T., Sakar M., Bayri Y., Dağçinar A.Disembriyoplastik nöroepitelyal tümörler sıklıkla çocukluk çağında,dirençli epilepsi ile bulgu veren ve genellikle temporal yerleşimli tümörlerdir.Ekstraaksiyal yerleşimi nadir görülmekte olup daha çok intraventriküler,kaudat ve septum pellucidumda görülür.Septal DNET,DNET in bir varyantı olarak görülse de adölesan yaş grubunda KİBAS bulgularıyla prezente olur.Benign seyirlidir,adjuvan terapi ihtiyacı olmaz.Çalışmamızda hastanemize başvuran böyle bir vakanın takdimini amaçlamaktayız.Publication Metadata only Tektal plate gli̇omlarında gamma kni̇fe radyocerrahi̇si(2019-04-22) PINAR, ERTUĞRUL; ŞİMŞEK, İSMAİL; BAYRİ, YAŞAR; BAYRAKLI, FATİH; ATASOY, BESTE MELEK; ÜNAL YILDIRIM, SEMRA; Pınar E., Şimşek İ., Bayri Y., Bayraklı F., Ünal Yıldırım S., Atasoy B. M.GİRİŞ: Tektal plate gliomları beyin sapı gliomlarının genellikle daha iyi seyirli bir alt grubudur. Yerleşim yeri nedeniyle biyopsi ve cerrahi eksizyonun güçlüğü stereotaktik radyocerrahi/radyoterapi tedavi seçeneklerinin tedaviler arasında yer almasını sağlamıştır. Bu çalışmada, Gamma Knife radyocerrahisi uygulanan tektal plate yerleşimli tümörlerin sonuçlarının bildirilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ-YÖNTEM: Mart 2010 ve Kasım 2018 tarihleri arasında tedavi yapılmış 15’i kadın toplam 26 hasta geriye dönük olarak incelendi. Ortalama yaş 32 idi. On iki hasta hidrosefali tablosu ile başvurmuştu. Yedi hastaya sadece endoskopik III. ventrikülostomi (ETV), iki hastaya ventriküloperitoneal shunt (V-P shunt) ve üç hastaya ise hem ETV hem de V-P shunt cerrahisi yapılmıştı. Üç hastaya biyopsi, iki hastaya eksizyonel cerrahi yapılmıştı. Bilinen malignite tanıları olmayan hastaların radyolojik görüntülemeleri düşük dereceli glial tümör ile uyumlu idi. Hastaların Leksell stereotaktik çerçeve takılarak yapılan magnetik rezonans (MR) görüntülemeleri Leksell Gamma Knife Model B Plan 8.32’de işlendi. Mevcut lezyon %50’lik izodoz ile sardırılarak medyan 14 Gy (aralık,12-16 Gy) uygulandı. Takipte klinik ve radyolojik veriler dikkate alındı. Lokal kontrol için Kaplan- Meirer eğrisi SPSS v23.0 kullanılarak hesaplandı. BULGULAR: Medyan takip 33 ay (aralık, 3-102 ay) idi. İki hasta takipsiz kaldı. Analiz sırasında diğer tüm hastalar sağ idi. Hastaların %57’sinde tümörde radyolojik regresyon izlenirken iki hastada tam cevap izlendi. Dört (%15) hastada radyolojik progresyon izlenirken bu hastalardan birinde radyolojik yüksek dereceli glial tümör ile uyumlu bulgular nedeniyle eksternal radyoterapi ve temozolamid uygulandı. Geri kalan hastalarda hastalık progresyonu görülmedi. Takipler sırasında altı hastada tümör içi kist gelişimi, dört hastada radyonekroz, bir hastada ise tümör içi hemoraji, iki hastada peritümöral ödem, beş hastada radyolojik olarak pseudoprogresyon izlendi. ETV yapılmış olan bir hastanın GK sonrası kontrollerinde hidrosefalisinde ilerleme saptanması nedeniyle V-P shunt takıldı. Beş yıllık lokal kontrol %79,2 idi. SONUÇ: Tümörün yerleşim yeri nedeniyle doku tanılarının olmayan ancak radyolojik düşük dereceli gliomalarla uyumlu tektal plate gliomlarının tedavisinde Gamma Knife radyocerrahisi etkili bir tedavi seçeneği olarak gözükmektedir. Bununla birlikte çalışmamız daha geniş hasta sayılı çalışmalarla desteklenmelidir. Anahtar Kelimeler: Düşük Dereceli Giiomalar, Gamma Knife, Radyocerrahi, Tektal platePublication Open Access Traumatic asymmetrical facet fracture of cervicothoracic junction(2022-06-01) ŞİMŞEK, İSMAİL; AKBULUT, FATİH; ÇEKİÇ, EFECAN; HARMAN, FERHAT; Harman F., Şimşek I., Topal B., Akbulut F., Çekiç E.Introduction: Falling from high which mostly occurs at workplace is a common cause of trauma, and represents a high percentage on etiologies of cervical injuries. In order to avoid complications appropriate precautions needs to be taken for diagnosis. Axial loading forces during vertical falls can cause facet dislocation fractures which are often seen in cervical spine rather than the rest of the vertebral column. These fractures may happen bilaterally which are mostly located at same level on two sides. With this case, we present an atypical presentation of bilateral facet dislocation fracture of cervicothoracic junction with asymmetrical involvement of two different levels. Case presentation: 41-year-old male patient is referred to our emergency clinic after a work accident of a fall from 7-meters high on his right leg. Physical examination showed that he was conscious, totally oriented and had no motor deficit. He had event amnesia and sensitivity on back side of his neck. He also had a minor pain on left arm which had occurred after trauma, but showed no sign of trauma or bruising on inspection. Computerized tomography (CT) scan revealed that he had C7-T1 traumatic dislocation due to right sided C6-7 and left sided C7-T1 unilateral facet fracture dislocations with C7 lamina and right pedicle fractures (Figure 1a-c). The patient was taken to operation room without any delay. During the surgery the tip of right C7 superior facet and left T1 superior facet was removed and cervical realignment was provided. Afterwards right C7 corpus, bilateral C6, T1, T2 transpedicular screws are inserted, C6 and C7 total laminectomy was performed and fusion was achieved with appropriately angled rods for cervical lordosis (Figure 2). The patient was transferred to the ward without neurological deficit. Conclusion: In this case, the patient had asymmetrical unilateral facet dislocation fractures on two contiguous vertebrae. When the patient fell onto his right leg tumbling over, an asymmetrical impact occured in the cervical vertebrae and due to the shear force generated by this impact on his C7 vertebrae, this may be the reason for the uneven two-level unilateral facet dislocations. This case is an example of the importance of careful inspections of CT scans, that could reveal atypical fracture dislocation patterns which may impact the surgical decision-making process.