Person: TUĞCU, MURAT
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Last Name
TUĞCU
First Name
MURAT
Name
18 results
Search Results
Now showing 1 - 10 of 18
Publication Metadata only C3 Glomerulopatisi(Güneş Kitabevi, 2022-08-01) TUĞCU, MURAT; VELİOĞLU, ARZU; Tuğcu M., Velioğlu A.Publication Metadata only Sepsiste serum laktat yüksekliği-sidemi ilişkisinin böbrek fonksiyonları penceresinden incelenmesi(2022-12-08) TUĞCU, MURAT; AŞICIOĞLU, EBRU; ARIKAN, İZZET HAKKI; BARUTÇU ATAŞ, DİLEK; TUĞLULAR, ZÜBEYDE SERHAN; VELİOĞLU, ARZU; Karadağ H., Berke Menteşe İ., Barutçu Ataş D., Tuğcu M., Aşıcıoğlu E., Velioğlu A., Tuğlular Z. S. , Arıkan İ. H.Publication Metadata only Kronik hemodiyaliz hastalarında bnt162b2 ve coronavac’a karşı hümoral yanıt: çok merkezli prospektif kohort çalışması(2022-11-09) TUĞLULAR, ZÜBEYDE SERHAN; TUĞCU, MURAT; Mirioğlu Ş., Kazancıoğlu R., Cebeci E., Eren N., Sakacı T., Alagöz S., Tuğcu M., Tuğlular Z. S., Sümbül B., Seyahi N., et al.Giriş: Kronik hemodiyaliz (HD) hastalarında SARS-CoV-2 için geliştirilmiş olan inaktif aşılara dair veriler hala sınırlıdır. Bu çalışmada, kronik HD hastalarında CoronaVac’ın uyardığı hümoral yanıtları BNT162b2 ile kıyaslayarak araştırmayı amaçladık. Yöntemler: COVID-19 geçirmemiş ve BNT162b2 veya CoronaVac ile aşılanmayı planlayan erişkin kronik HD hastaları bu çok merkezli prospektif kohorta dahil edildi. Katılımcılardan aşılanmadan önce ve 2 doz aşıdan 1 ile 3 ay sonra serum örnekleri alındı. Virüsün reseptör bağlayıcı bölgesine karşı gelişen anti-SARS-CoV-2 IgG antikorları ölçüldü ve ≥50 AU/ml pozitif kabul edildi. Aşılanmaya rağmen yaşanan COVID-19 enfeksiyonları ve aşıdan sonra gelişen advers olaylar kaydedildi. Bulgular: Doksan iki hasta çalışmaya dahil edildi ve 68’i (% 73.9) başlangıçta seronegatifti. BNT162b2 ve CoronaVac sırasıyla 38 (% 55.9) ve 30 (% 44.1) hastaya uygulandı, bu iki grubun başlangıçtaki özellikleri genel olarak benzerdi (Tablo 1). Birinci ayda seropozitiflik oranı BNT162b2 grubunda % 93.1 iken CoronaVac grubunda % 88’di (p=0.519), antikor seviyeleri ise BNT162b2 grubunda daha yüksekti (p<0.001). Üçüncü ayda seropozitiflik oranı (% 96.4 ile % 78.3, p=0.045) ve antikor seviyeleri (p=0.001) BNT162b2 grubunda CoronaVac’a kıyasla daha yüksek bulundu (Tablo 2). Beş hasta (% 7.4) aşılanmaya rağmen COVID-19 yaşadı ancak hepsi sekelsiz iyileşti. Advers olaylar BNT162b2 ile daha sık görüldü, fakat tamamı hafif seyirliydi. Çoklu lineer regresyon modeli sadece aşı seçiminin (BNT162b2) hümoral yanıtla ilişkili olduğunu gösterdi (β=0.272, p=0.038). Başlangıçta seropozitif olan hastalar (n=24) tüm ölçüm noktalarında daha yüksek antikor seviyelerine sahipti. Sonuç: BNT162b2 ve CoronaVac naif kronik HD hastalarında hümoral yanıtları uyarmaktadır, ancak bu yanıtlar BNT162b2 ile daha güçlü ve uzun ömürlüdür. Her iki aşı da başlangıçta seropozitif olan hastalarda yüksek antikor seviyelerini sağlamaktadır (Bu çalışma Bezmialem Vakıf Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje numarası: 20210613)Publication Metadata only Böbrek Nakli Dirençli Akut Rejeksiyon Tedavisinde Ekulizumab Deneyimi(2022-12-08) TUĞCU, MURAT; BARUTÇU ATAŞ, DİLEK; TUĞLULAR, ZÜBEYDE SERHAN; VELİOĞLU, ARZU; Berke Menteşe İ., Barutçu Ataş D., Tuğcu M., Tuğlular Z. S. , Velioğlu A.Publication Metadata only Kronik antikor aracılı rejeksiyonda rituksimab ve plazmaferez/intravenöz immünglobulin kombinasyonun etkinliğini(2014-10-15) TUĞCU, MURAT; ATA, PINAR; RUHİ B. Ç., KASAPOĞLU U., TUĞCU M., CAN Ö., ATA P., Gümrükçü G., TİTİZ M. İ.Publication Metadata only Yaşlılık ve böbrek(Akademisyen Kitabevi A.Ş., 2021-01-01) KOÇ, MEHMET; TUĞCU, MURAT; KOÇ M., TUĞCU M.Publication Metadata only The longıtudınal evolutıon of covıd-19 outcomes among hemodıalysıs patıents: a natıonwıde multıcentre controlled study(2022-05-01) TUĞCU, MURAT; Ozturk S., TURGUTALP K., ARICI M., Gorgulu N., TONBUL H. Z. , EREN N., GENÇER V., Ayli D., Pembegul I., Dolarslan M. E. , et al.; Dahili Tıp Bilimleri BölümüPublication Metadata only Hipertansif hasta yönetimi(2022-02-25) BARUTÇU ATAŞ, DİLEK; KOÇ, MEHMET; TUĞCU, MURAT; TUĞCU M., BARUTÇU ATAŞ D., KOÇ M.Publication Metadata only Periton diyalizi hastalarında Covid-19 pandemi̇si’nin hijyen davranışları ve peritonit görülme sıklığı üzerine etkisi(2022-12-08) TUĞCU, MURAT; ARIKAN, İZZET HAKKI; AŞICIOĞLU, EBRU; BARUTÇU ATAŞ, DİLEK; VELİOĞLU, ARZU; Şimşek E., Barutçu Ataş D., Tuğcu M., Velioğlu A., Arıkan İ. H. , Aşıcıoğlu E.Publication Metadata only Primr FSGS ve ikinci FSGShastalarında karaciğer yağlanmasının karşılaştırılması(2019-10-16) ARIKAN, İZZET HAKKI; AKÇAY, SEÇKİN; TUĞCU, MURAT; VELİOĞLU, ARZU; KOÇ, MEHMET; TUĞLULAR, ZÜBEYDE SERHAN; AŞICIOĞLU, EBRU; Erbatur N. H., ARIKAN İ. H., AKÇAY S., TUĞCU M., VELİOĞLU A., AŞICIOĞLU E., KOÇ M., TUĞLULAR Z. S., ÖZENER İ. Ç.Giriş: Fokal segmental glomerüloskleroz (FSGS) çeşitli etiyolojiler sonrasında oluşan, podosit hasarı ve renal kitlede azalmadan kaynaklanan, glomerüllerin bir kısmında (fokal) ve etkilenen glomerülün bir bölümünde (segmental) skleroz ile karakterize histolojik bir lezyondur. FSGS genel olarak primer ve ikincil alt gruplarına ayrılır. Bu alt grupların bazı ortak klinik ve patolojik özellikleri olsa da tedavileri ve prognozları farklıdır ve bu nedenle ayrımları önemlidir. Bu ayrımda en önemli basamak olan elektron mikroskopunun ülkemizde rutin olarak uygulanmaması nedeni ile primer ve ikincil FSGS ayrımı güç olabilmektedir. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) ve kronik böbrek hastalığı (KBH) ilişkisi de göz önüne alındığında NAFLD’in ikincil FSGS etiyolojisinde rol oynayabileceği hipotezi kurulmuştur. Bizim çalışmamızın amacı primer ve ikincil FSGS ayrımın zor olduğu durumlarda ve hemodinamik FSGS’nin bilinen nedenlerinin (obezite, uyku apnesi) gösterilemediği durumlarda, tanıya yönlendirme amacı ile ikincil FSGS ile NAFLD arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Yöntem: Çalışmaya Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 2004 ile 2018 yılları arasında nefroloji bölümünden takipli ve böbrek biyopsisi ile FSGS tanısı alan 73 hasta dahil edildi. 18 yaş altı, ailesel/genetik FSGS, Fabry hastalığı, Virüs ilişkili FSGS, ilaç ilişkili FSGS tanılı hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hastane arşivinden ve elektronik veri sisteminden hastaların demografik özellikleri ve laboratuvar verileri retrospektif olarak toplandı. Nefrotik sendromun tüm komponentlerinin olduğu ve bilinen ikincil bir neden olmayan hastalar primer FSGS, hipoalbüminemi ve ödemi olmayan diğer hastalar ikincil FSGS kabul edildi. Primer ve ikincil FSGS tanılı hastalar demografik, klinik, laboratuvar ve ultrason (USG) ile tanımlanan karaciğer yağlanması açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların 46’sı (%63) erkek, 27’si (%37) kadındı. Hastaların 29’u (%39,7) primer FSGS, 44’ü (%60,3) ikincil FSGS olarak değerlendirildi. Primer FSGS tanılı 2 (%6,9) hastada hepatosteatoz saptandı, 27 hastada (%93,1) ise hepatosteatoz yoktu, ikincil FSGS tanılı 26 (%59,1) hastada hepatosteatoz saptandı, 18 hastada (%40,9) ise hepatosteatoz yoktu. İkincil FSGS tanılı hastalarda hepatosteatoz primer FSGS hastalarına göre daha sık olup anlamlı fark bulunmaktadır. (P<0,001) Sonuç: Çalışmamızda ikincil FSGS tanılı hastalarda karaciğer yağlanmasının, primer FSGS hastalarına göre daha sık görüldüğü bulunmuştur. Bu sonuç NAFLD KBH arasındaki ilişki de göze alındığında NAFLD’ın ikincil FSGS ile ilişkili olabileceğini desteklemektedir. Primer ve ikincil FSGS ayrımı hem elektron mikroskopuna ulaşım güçlüğü hem de bilinen bir biyomarker olmaması nedeni ile zorluğunu korumaktadır. Primer ve ikincil FSGS ayrımın zor olduğu durumlarda ve hemodinamik FSGS’nin bilinen nedenlerinin (obezite, uyku apnesi) gösterileme