Person: GÜLHAN, REZZAN
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Last Name
GÜLHAN
First Name
REZZAN
Name
18 results
Search Results
Now showing 1 - 10 of 18
Publication Metadata only 6-Hidroksidopamin Uygulanan Wistar Ve Genetik Absans Epilepsili SıçanlarınRotasyonlarının Karşılaştırılması(2020-11-06) GÜLHAN, REZZAN; GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU, MEDİNE; TOPLU A., YAVUZ M., ÇULPAN Y., TURGAN AŞIK Z. N., GÜLHAN R., GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU M., ONAT F.GİRİŞ VE AMAÇ: 6-Hidroksidopamin (6-OHDA); nigro-striatal dopaminerjik nöronlar için toksik bir ajandır ve Parkinson hastalığının modellenmesinde kullanılır (1). Çalışmamızda, Strasbourg orijinli genetik absans epilepsili sıçanlarda (GAERS) ve Wistar sıçanlarda 6-OHDA toksisitesinin dopaminerjik hasar oluşturmasının göstergelerinden biri olan ve subkutan apomorfinle indüklenen rotasyon davranışını, 2 grup arasında kıyaslamak hedeflendi. YÖNTEM:Bu çalışmada, 30 günlük Wistar ve GAERS hayvanlar kendi içlerinde iki gruba ayrıldı. 6-OHDA (8 µg doz ve 4 µL/4dk hızında); GAERS-MFB (n=8) grubuna medial ön beyin demetine (MFB) (AP:-1,4; ML:1,6; V:7,1 mm) tek enjeksiyon, GAERS-Striatum (n=5) grubuna striatuma iki enjeksiyon (AP:-0,5/+0,5; ML:3,0; V:5,0 mm), Wistar-MFB (n=4) grubuna (AP:-1,4; ML:1,6; V:7,1 mm) tek enjeksiyon, Wistar-Striatum (n=2) grubuna da striatuma iki enjeksiyon (AP:-0,5/+0,5; ML:3,0; V:5,0 mm) olacak şekilde stereotaksik cerrahi yöntemle uygulandı.6-OHDA uygulamasından 21 gün sonra tüm hayvanlara apomorfin enjeksiyonu (0,05 mg/kg, subkutan) uygulandı. Apomorfin uygulanmasından sonra 30 dakika boyunca hayvanların 3600 sağa ve sola rotasyonları kaydedildi. Veriler ortalama±standart hata olarak ifade edildi. Tek yönlü ANOVA ve Tukey’in post-hoc testi kullanıldı (p<0,05 anlamlı olarak kabul edildi). BULGULAR:GAERS-MFB rotasyon sayısı dakikada ortalama 6,56±0,05 iken, GAERS-Striatum dakikada ortalama 6,19±1,72 oldu. Wistar-MFB rotasyon sayısı dakikada ortalama 4,74±2,33 iken, Wistar-Striatum rotasyon sayısı dakikada ortalama 3,27±1,40 olarak bulundu. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. TARTIŞMA VE SONUÇ:Bulgular; gruplar arasında bir fark olmadığını göstermekle beraber, çalışmamızda grup sayılarının sınırlı olması nedeniyle, sayı arttırılarak çalışmanın devamı hedeflenmektedir. Çalışma TÜBİTAK (218S653) tarafından desteklenmektedir.Publication Metadata only Effect of U-92032, T-Type Ca(2+)Channel Blocker, on Rats with Genetic Absence Epilepsy(KARGER, 2020) YANANLI, HASAN RACİ; Yananli, Hasan Raci; Demirkapu, Mahluga Jafarova; Sakalli, Halil Eren; Gulhan, Rezzan; Onat, Filiz YilmazIntroduction:Absence epilepsy is associated with diffuse spike-and-wave discharges (SWD) on the electroencephalogram (EEG). Recent studies have demonstrated that the primary somatosensory cortex is also implicated in the generation of the SWDs.Objective:This study investigated the effects of systemic and local administrations of U-92032 into the brain of Genetic Absence Epilepsy Rats from Strasbourg (GAERS).Methods:GAERS animals underwent stereotaxic surgery for the placement of EEG recording electrodes and guide cannulas for U-92032 administration into the lateral ventricle (intracerebroventricular [i.c.v.]), upper lips area (S1Ulp) or barrel field area (S1B) of primary somatosensory cortex. Following 7 days of recovery, electrical activity was recorded continuously for 1 h before and 6 h after intraperitoneal (0.25; 1; 5 mg/kg i.p.) or local U-92032 or dimethyl sulfoxide (DMSO) injections.Results:No changes were detected in the cumulative duration, mean duration, and number of SWDs following i.p. U-92032 injections. Local i.c.v. injections of U-92032 caused a significant decrease in the cumulative duration (i.c.v., 50 and 100 nmol/L), mean duration (i.c.v., 50, 100, and 250 nmol/L), and the number (i.c.v., 250 nmol/L) of SWDs compared to DMSO groups. Intra-cortical (S1Ulp and S1B) U-92032 injections caused a significant decrease in all 3 parameters compared to DMSO groups, as well.Conclusion:Intra-cortical injection of U-92032 caused almost complete removal of SWDs in GAERS and i.c.v. administration resulted in a significant reduction. However, systemic i.p. administration did not cause a significant change with the applied -doses.Publication Metadata only Sıçanlarda parkinson hastalığına bağlı oluşan bellek disfonksiyonuna farklı egzersiz uygulamalarının etkileri(2022-05-12) KOYUNCUOĞLU, TÜRKAN; ÖZKAN YENAL, NAZİYE; KASIMAY ÇAKIR, ÖZGÜR; GÜLHAN, REZZAN; YÜKSEL, MERAL; Koyuncuoğlu T., Erol G., Çulpan Y., Gülhan R., Yüksel M., Özkan Yenal N., Kasımay Çakır Ö.Giriş: Parkinson hastalığı (PH) Alzheimer hastalığından sonra en yaygın görülennörodejeneratif hastalıktır.1 PH’da motor semptomların yanı sıra bellek disfonksiyonugörülmektedir. Yüksek anksiyete seviyeleri bellek fonksiyonlarını olumsuz etkilemektedir.2Amaç: İstemli tekerlek çevirme egzersizi, direnç egzersizi ve kombine egzersizuygulamalarının anksiyete düzeyleri ile bellek üzerindeki etkilerinin araştırılması ve alttayatan mekanizmaların ortaya konulması amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışmada Wistar Albino erkek sıçanlarda (n=50) taklit cerrahi ve Parkinsongrupları oluşturulduktan sonra sedanter ve 3 farklı egzersiz protokolünün uygulandığı istemli(İE), rezistans (RE) ve kombine (KE: İE+RE) grupları oluşturuldu. Egzersizler 6 haftaboyunca (3 gün/hafta) uygulandı. PH modeli oluşturmak için sıçanlarda sağ mediyal önbeyine 6-OHDA (0.5 μl/dk) enjeksiyonu yapıldı. Taklit cerrahili gruplara 6-OHDA’nınçözücüsü verildi. Apomorfin uygulamaları sonrası rotasyon hareketi ile Parkinson modelideğerlendirildi. Obje tanıma testi ve delikli levha testleri sıçanlarda bellek fonksiyonlarını veanksiyete düzeylerini değerlendirmek için yaptırıldı. Beyin dokusunda antioksidan glutatyon(GSH) ve lipid peroksidasyonu belirteci malondialdehit (MDA) ve nötrofil infiltrasyonugöstergeci miyeloperoksidaz (MPO) aktivitesi, oksidan radikallerin belirteci luminol velusigenin ölçüldü. Verilerin analizinde tek yönlü ANOVA ardından Tukey-Kramer testi ilestudent’s t testi kullanıldı. Bulgular: Her 3 egzersiz ile Parkinsona bağlı gerileyen bellek fonksiyonu düzelmiştir(p<0.05-0.01). Sedantere kıyasla PH oluşturulmuş KE grubunda rotasyon hareketi azalırken,İE grubunda arttı (p<0.05-0.01). PH oluşturulmasıyla luminol ve lusigenin düzeyleri artarken,İE ile luminol azalmıştır (p<0.05-0.001). MPO aktivitesinin PH oluşturulmasıyla sedantergrubunda yükseldiği, ancak İE ve RE gruplarında baskılandığı gözlenmiştir (p<0.01-0.001).Her 3 egzersiz ile GSH düzeylerinin arttığı (p<0.05-0.01), KE ile MDA düzeylerinin düştüğübulundu (p<0.05). PH oluşturulmasıyla sedanter grupta azalmış bulunan bakılan delik sayısıve şahlanma sayısı (p<0.01-0.001), RE ve KE gruplarında artmıştır (p<0.05-0.01). Sedanterve İE gruplarında artan donma süresi, KE ile azalmıştır (p<0.05-0.001).Tartışma ve Sonuç: KE lipid peroksidasyonunu baskılamış, İE ve RE nötrofilinfiltrasyonunu azaltmıştır. RE ve KE anksiyeteyi hafifletmiştir. PH’da oluşan bellekdisfonksiyonunda farklı egzersiz uygulamalarının koruyucu etki gösterdikleri ortayakonmuştur.Anahtar Sözcükler: Egzersiz, Parkinson, Anksiyete, Bellek, AntioksidanPublication Metadata only Pharmacokinetic characterization of favipiravir in patients with COVID-19(2022) KOCAKAYA, DERYAPublication Metadata only Wistar ve genetik absans epilepsili (GAERS) sıçanlarda dendrit morfolojisinin incelenmesi(2021-11-21) YAZI, SEVDENUR; ŞEHİRLİ, ÜMİT SÜLEYMAN; GÜLHAN, REZZAN; KİRAZLI, ÖZLEM; Yazı S., Şehirli Ü. S., Gülhan R., Onat F., Kirazlı Ö.Publication Metadata only Evaluation of dendrite morphology in wistar and genetic absence epileptic (GAERS) rats(2022-07-09) ŞEHİRLİ, ÜMİT SÜLEYMAN; KİRAZLI, ÖZLEM; GÜLHAN, REZZAN; YAZI S., ŞEHİRLİ Ü. S., GÜLHAN R., ONAT F., KİRAZLI Ö.Aims The aim of the study is to examine the morphological features of dendrites and dendritic spines of pyramidal neurons in somatosensory cortex and hippocampus of Wistar and GAERS (Genetic Absence Epilepsy Rat from Strasbourg) rats. Methods GAERS (n=5) and Wistar (n=5) rats were sacrificed by transcardial perfusion method. Brain tissues were stained using the FD Rapid GolgiStain Kit. Coronal sections of 200 µm thickness were obtained with cryostat. Pyramidal neurons in deep layers of the somatosensory cortex and CA1 region of the hippocampus were examined using light microscope and Neurolucida 360 software. Branching and length of apical dendrite and basal dendrites, and types and densities of dendritic spines were analyzed. Results Statistically the total number of dendrite nodes (p=0.0053, p=0,0047), the total number of dendrite segments (dendritic arborization) (p=0.0036, p=0,0036), the total number of dendrite terminations (p=0.0033, p=0,0029), the total dendrite length (µm) (p=0.0002, p=0,0007) and the dendritic spine density (1/µm) (p=0.0168, p=0,0120) of the somatosensory cortex and the hippocampus were significantly higher in GAERS rats, respectively. When dendritic spine types were evaluated separately, stubby type dendritic spines in the hippocampus were found to be significantly higher in GAERS rats compared to Wistar rats (p=0.0204). Conclusions It was concluded that intense synaptic activation seen in postsynaptic cells in the somatosensory cortex and hippocampus in GAERS causes changes in the dendrite morphology of pyramidal neurons. This study was supported by Marmara University Scientifical Research Projects Commission (TYL-2021-10244).Publication Metadata only Lakozamid ile birlikte karbamazepin, fenobarbital veya valproik asit kullanımının hepatik metabolizma üzerindeki in vitro etkileri(2021-11-06) YILMAZ GÖLER, AYŞE MİNE; GÜLHAN, REZZAN; GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU, MEDİNE; YILMAZ GÖLER A. M., ALTINOLUK T., ÇULPAN Y., Selalmaz Y., ONAT F., GÜLHAN R., GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU M.Amaç: Karbamazepin ve fenobarbital hepatik sitokromP450 (CYP) metabolizma enzimlerini indükleyerek, valproik asit ise inhibe ederek ilaçilaç etkileşimlerine yol açabilmektedir. Yeni jenerasyon anti-nöbet ilaçlardan (ASD) biri olan lakozamid (LCM), CYP2C19, CYP2C9 ve CYP3A4 enzimleri ile metabolizma olmaktadır. Çalışmamızda lakozamid ile birlikte kullanılan ASD’lerin CYP enzimleri üzerindeki etkilerini in vitro yöntemlerle mRNA düzeyinde araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: İnsan hepatoselüler karsinom hücrelerine (HepaRG veya HepG2) terapötik konsantrasyonlarda karbamazepin, fenobarbital veya valproik asit uygulanmasının ardından, kuyucuklara kanda minimum veya maksimum terapötik konsantrasyonlara (Cmin veya Cmaks) karşılık gelecek şekilde LCM eklendi. Hücre örneklerinde CYP2C19, CYP2C9 ve CYP3A4 genlerinin mRNA ekspresyon düzeyleri gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu ile ölçüldü ve değişiklikler kat değişimi (FC) değerleri olarak hesaplandı. FC değerleri 0,5’in altında kalan gen ekspresyonları inhibisyon, 2’nin üzerinde olanlar ise indüksiyon olarak değerlendirildi ve GraphPad Prism 8 ile analiz edildi. Bulgular: HepaRG hücrelerinde en yüksek mRNA ekspresyonu CYP2C19 ve CYP3A4 genlerinde karbamazepin ve LCMCmin'nin birlikte uygulandığı gruplarda (sırasıyla, FC:5,2; FC:1009,9) saptanırken, CYP2C9 gen ekspresyonu, fenobarbital ile LCMCmin uygulanan grupta anlamlı derecede yüksek bulundu (FC:795,16). HepaRG hücrelerinde valproik asit ile LCMCmaks uygulanan grupta en düşük CYP gen ekspresyonu CYP3A4 olarak tespit edildi (FC:2,3). HepG2 hücrelerinde ise CYP genlerinin ekspresyonları anlamlı değişiklik göstermedi. Sonuç: CYP enzim ekspresyonunun daha yüksek oranda gerçekleştiği HepaRG hücre hattı deneylerinden elde ettiğimiz sonuçlar özellikle karbamazepin ve fenobarbitalin CYP genlerinin ekspresyonlarını değiştirerek (sırasıyla CYP2C19-CYP3A4 ve CYP2C9) LCM ile etkileşmeye girebileceğine işaret etmektedir. Sonuçlarımızın doğrulanması için LCM konsantrasyonunun eş zamanlı olarak ölçülmesi ve deney sayılarının arttırılması planlanmaktadır. Çalışmamız Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) (119R041) tarafından desteklenmektedir.Publication Metadata only Pentilentetrazol ile oluşturulan deneysel epilepsi modelinde farklı egzersiz tiplerinin kognitif fonksiyona etkileri(2022-05-12) KOYUNCUOĞLU, TÜRKAN; ÖZKAN YENAL, NAZİYE; KASIMAY ÇAKIR, ÖZGÜR; GÜLHAN, REZZAN; Erol G., Koyuncuoğlu T., Çulpan Y., Gülhan R., Yüksel M., Özkan Yenal N., Kasımay Çakır Ö.Giriş: Epilepsi, nöbetlerle seyreden bozukluktur. Egzersizin beyin sağlığına olumlu etkileribilinmekteyken, farklı egzersiz tiplerinin nöroprotektif etkileri merak konusudur.Amaç: Çalışmada pentilentetrazol (PTZ) ile oluşturulan kindling epilepsi modelinde; farklıegzersiz türlerinin kognitif fonksiyon üzerine etkileri ve altta yatan mekanizmalarınaraştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: Erkek Wistar-Albino sıçanlar (n=48) kontrol ve epilepsi olarak iki ana gruba veardından sedanter, istemli egzersiz (İE: günlük ritim ölçer tekerleği), rezistans egzersiz (RE:ağırlıklı merdiven çıkma) ve kombine egzersiz (KE: tekerlek+ağırlıklı merdiven çıkma)olmak üzere alt gruplara ayrıldı. Egzersiz gruplarına 6 hafta boyunca haftada 3 gün egzersizyaptırılırken, sedanter gruplar kafeslerinde tutuldular. PTZ’nin (30 mg/kg; intraperitoneal)kronik enjeksiyonu ile deneysel kindling epilepsi modeli oluşturuldu. Epileptik nöbetlerindeğerlendirilmesinde Racine’nin skorlaması kullanıldı. Kognisyonu değerlendirmek için objetanıma testi, anksiyete düzeylerini değerlendirmek için delikli levha ve artı labirent testlerikullanıldı. Beyin dokularında biyokimyasal ve histolojik değerlendirmeler yapıldı.Bulgular: Epileptik nöbetlerde İE’e kıyasla RE ile grade 3’e ulaşmak için gereken toplamenjeksiyon sayısı azalmıştır (p<0.05). Epilepsi ile artan lusigenin ve luminol düzeylerini (p<0.001), egzersiz uygulamaları baskılamıştır (p<0.05-p< 0.001). Epilepsi oluşturulmasıylahipokampusta nöron hücrelerinde büzülmeler ve piknotik nükleuslar ile karakterize belirgindejenerasyonlar görülmüş, İE ise CA3 bölgesinde bu nöron dejenerasyonu baskılamıştır.Epilepsi oluşturulmasıyla artan MPO aktivitesini İE ve RE baskılamıştır (p<0.01-0.001).MDA düzeyleri epileptik hayvanlarda kontrole göre artmış (p<0.05-0.001), RE ile azalmıştır(p<0.05). Kognitif fonksiyon epilepsi ile azalmış, RE ve KE gruplarında artmıştır (p<0.05-0.01). Kontrole kıyasla epileptik hayvanlarda artan anksiyete düzeyini İE ve KE uygulamaları nöbetleriyle artan inflamatuvar süreç İE ve RE ile baskılanmıştır. Tüm egzersiz uygulamalarıoksidan hasar radikallerini azaltmış ve antioksidan kapasiteyi arttırmıştır. Sonuçlarımız farklıegzersiz tiplerinin epilepsi oluşturulmuş sıçanlarda bozulan kognitif fonksiyonu inflamatuvarve oksidan süreci baskılayarak, anksiyete düzeylerini hafifleterek iyileştirdiğinidüşündürmektedir.Anahtar Sözcükler: Epilepsi, İstemli, Rezistans, Egzersiz, KognisyonPublication Metadata only Vücut ağırlığı değişimi genetik absans epilepsili sıçan yavrularında 6-hidroksidopamin kaynaklı nörodejenerasyon derecesini gösterebilir mi(2021-05-27) KARAMAHMUTOĞLU, TUĞBA; GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU, MEDİNE; GÜLHAN, REZZAN; ÇULPAN Y., KARAMAHMUTOĞLU T., TURGAN AŞIK Z. N., YAVUZ M., TOPLU A., GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU M., GÜLHAN R., ONAT F.Publication Metadata only Antinöbet ilaçların lakozamid konsantrasyonu üzerindeki etkilerinin HepaRG hücre hattında araştırılması(2021-11-04) GÜLHAN, REZZAN; YILMAZ GÖLER, AYŞE MİNE; GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU, MEDİNE; GÜLHAN R., YILMAZ GÖLER A. M., ALTINOK T., ÇULPAN Y., SELALMAZ Y., ONAT F., GÜLÇEBİ İDRİZ OĞLU M.Amaç: Epilepsi hastalığının farmakolojik tedavisinde kullanılan antinöbet ilaçlar (ASD) çoğu hastada beklenen etkiyi sağlarken, bazı hastalarda etkisiz kalmaktadır. İlaç yanıtında bireysel değişkenliğin nedenleri arasında, ilaç-ilaç etkileşimleri önemli bir yere sahiptir. Epilepsi tedavisinde kullanılan karbamazepin ve fenobarbital hepatik sitokrom P450 (CYP) metabolizma enzimlerini indükleyerek, valproik asit ise inhibe ederek ilaç-ilaç etkileşimlerine yol açabilmektedir. Yeni jenerasyon ASD’lerden biri olan lakozamid, CYP2C19, CYP2C9 ve CYP3A4 enzimleri ile metabolize olmaktadır. Hem hepatosit benzeri hem de safra benzeri hücrelerin bir karışımından oluşan insan hepatoselüler karsinom hücre hattı olan HepaRG hücreleri, in vitro ilaç metabolizmasının takibi, ilaç-ilaç etkileşimi ve toksikoloji çalışmalarında kullanılmak üzere geliştirilmiştir (Gripon ve ark. 2002; Lambert ve ark. 2009). HepaRG hücrelerinin karaciğer fonksiyonlarının ve karaciğere özgü genlerin ekspresyonunun primer hepatositler ile aynı seviyede olduğu gösterilmiştir (Anthérieu ve ark. 2010). Çalışmamızda ASD’lerin lakozamid konsantrasyonu üzerindeki etkilerini HepaRG hücre hattını kullanarak in vitro yöntemlerle araştırmayı amaçladık. Gereç-Yöntem: HepaRG hücre kültürlerine terapötik konsantrasyonlarda karbamazepin, fenobarbital veya valproik asit uygulanmasının ardından, kuyucuklara kanda minimum ya da maksimum terapötik konsantrasyonlara (Cmin veya Cmaks) veya toksik konsantrasyona (Ctoks) karşılık gelecek şekilde lakozamid eklendi. Kuyucuklardan alınan hücre örneklerinde CYP2C19, CYP2C9 ve CYP3A4 genlerinin mRNA ekspresyon düzeyleri gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu ile ölçüldü. Hücrelerdeki CYP enzim miktarları ELISA yöntemi ile değerlendirilirken, hücre besi yerlerinden alınan örneklerdeki lakozamid ve O-desmetil lakozamid miktarları LC-MS/MS ile tespit edildi. Sonuçlar hesaplanarak GraphPad Prism 8 ile analiz edildi. Bulgular: HepaRG hücrelerindeki CYP2C19 geninde en yüksek mRNA ifadesi karbamazepin ve lakozamid Cmin'in uygulandığı grupta (FC:13,52) saptandı. Fenobarbital ile lakozamid Cmin uygulanan grupta saptanan CYP2C9 gen ekspresyonu (FC:339,78), lakozamid Cmaks grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı derecede yüksekti (p=0,015). CYP3A4 gen ekspresyonu en yüksek karbamazepin ile lakozamid Cmaks’ın birlikte uygulandığı grupta tespit edildi (FC:1180,00). Karbamazepin ile lakozamid Cmaks grubunda mRNA ekspresyon değeri lakozamid Cmaks grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı derecede yüksekti (p=0,007). ELISA yöntemiyle ölçülen enzim miktarları değerlendirildiğinde, CYP2C9 enzimi açısından gruplar arasında anlamlı bir farka rastlanmadı. CYP2C19 protein miktarları incelenen gruplarda en düşük CYP2C19 enzim miktarı tek başına karbamazepin uygulanan grupta bulundu (7,42±0,4 ng/ml). En düşük CYP2C19 enzim miktarı ise fenobarbital ile lakozamid Cmin grubunda tespit edildi (2,81±2,3 ng/ml). Her iki grupta da CYP2C19 enzimi açısından anlamlı bir farka rastlanmadı. En yüksek CYP3A4 enzim miktarına lakozamid Cmin grubunda rastlanırken (1015,96±2,14 pg/ml), kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı bir farka rastlanmadı. En düşük CYP3A4 enzim miktarı ise fenobarbital ile lakozamid Cmin grubunda gözlendi (532,39±20,0 pg/ml) ve yalnızca lakozamid Cmin içeren gruptan anlamlı derecede düşüktü. En yüksek lakozamid/O-desmetil-lakozamid konsantrasyon oranı valproik asit ile lakozamid Cmin uygulanan grupta (176.9) tespit edilirken, bu oran en düşük fenobarbital ile lakozamid Cmaks uygulanan grupta (43.1) bulundu. Sonuç: CYP enzim ekspresyonunun indüklendiği HepaRG hücre hattı deneylerinden elde ettiğimiz sonuçlar özellikle karbamazepin ve fenobarbitalin CYP enzim genlerinin ekspresyonlarını değiştirerek (sırasıyla CYP3A4 ve CYP2C9) lakozamid ile etkileşmeye girebileceğine işaret etmektedir. Bu çalışma Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) (119R041) tarafından desteklenmektedir.