Person:
ÖZGÜR, GÜNAL

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit

Job Title

Last Name

ÖZGÜR

First Name

GÜNAL

Name

Search Results

Now showing 1 - 5 of 5
  • Publication
    Predictive factors of full response to desmopressin treatment in children with primary monosymptomatic enuresis nocturna
    (2023-02-01) ÖZGÜR, GÜNAL; TANIDIR, YILÖREN; TARCAN, TUFAN; YÜCEL, SELÇUK; Ozgur G., Sekerci C. A., TANIDIR Y., Tarcan T., YÜCEL S.
  • PublicationOpen Access
    Risk factors of patients with prostate cancer upgrading for international society of urological pathology grade group I after radical prostatectomy
    (2022-01-01) ÖZGÜR, GÜNAL; FİLİNTE, DENİZ; ÇAM, HAYDAR KAMİL; ÖZGÜR A., ÖZGÜR G., ŞAHİN B., FİLİNTE D., TİNAY İ., ÇAM H. K., TÜRKERİ N. L.
    Objective: This study aimed to determine the predictive factors for patients whose International Society of Urological Pathology (ISUP) score was upgraded in radical prostatectomy (RP) pathologies with a prostate biopsy pathology of ISUP grade group 1. Materials and Methods: Among patients who underwent RP in our clinic within 10 years, 158 patients with prostate biopsy pathology of ISUP grade group 1 were examined retrospectively. Age, serum prostate-specific antigen (PSA) level, prostate biopsy ISUP grade group, number of cores taken in the prostate biopsy, number of tumor-positive cores, RP pathology ISUP grade group, and pathological stage were evaluated. Results: The mean age (± standard) of the 158 patients whose prostate biopsy pathology was ISUP grade group 1 were 64.07 (±6.6). ISUP group upgrading was detected in 47 patients (29.7%). The mean PSA value of these patients was 10.6 ng/mL (±6.9). The mean PSA value of the other 111 patients without ISUP group upgrading was 7.98 ng/mL (±4.9). The serum PSA level was significantly higher in patients with upgraded ISUP in the RP pathology (p=0.02). The percentage of tumor-positive cores in the group with ISUP group upgrading (37%) was significantly higher than that in the group without ISUP group upgrading (27%) (p=0.01). The detection rates of surgical margin positivity (42.6% vs. 18%), capsule invasion (55.3% vs. 19.8%), and seminal vesicle invasion (23.6% vs. 3.6%) were also significantly higher in the upgraded ISUP group after RP (p<0.05). Conclusion: The results of this trial suggest that active surveillance may not be an appropriate option for patients with biopsy ISUP grade group 1 with PSA level >10 ng/mL. Moreover, the presence of a higher number and percentage of tumor-positive cores constituted risks of ISUP group upgrading with concomitant poor pathological outcomes such as surgical margin positivity, capsule invasion, and seminal vesicle invasion.
  • Publication
    Prostat kanseri̇nde kli̇ni̇k lokali̇ze hastalik evresi̇nde preoperati̇f ga-68 psma pet/bt gerekli̇ mi̇di̇r?
    (2020-11-10) ÖNEŞ, TUNÇ; ÖZGÜR, GÜNAL; TİNAY, İLKER; Özgür G., Şahin B., Çetin M., Öneş T., Tinay İ.
    PROSTAT KANSERİNDE KLİNİK LOKALİZE HASTALIK EVRESİNDE PREOPERATİF GA-68 PSMA PET/BT GEREKLİ MİDİR?Günal Özgür, Bahadır Şahin, Fevzi Batuhan Topbaş, Mehmet Çetin, Tunç Öneş, İlker TinayAMAÇ:Günümüzde prostat kanseri hastalarında evreleme amaçlı yapılan görüntülemelerde Ga-68 PSMA pozitron emisyon tomografisi / bilgisayarlı tomografi (Ga-68 PSMA PET/BT) giderek artan oranda tercih edilmektedir ancak bu görüntüleme yöntemi yüksek maliyete sahiptir. Bu çalışmada, klinik lokalize hastalık evresindeki prostat kanseri hastalarında radikal prostatektomi (RP) öncesi evreleme amacıyla çekilen Ga-68 PSMA PET/BT görüntülemesinin hasta grubumuzdaki sonuçlarını paylaşmayı amaçladık. MATERYAL METOT: Mart 2016 – Ağustos 2020 tarihleri arasında prostat kanseri nedeniyle RP yapılan ve ameliyat öncesi Ga-68 PSMA PET/BT görüntülemesi yapılan 39 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastalardaki Ga-68 PSMA PET/BT görüntüleme endikasyonları; yüksek veya çok yüksek riskli hastalık varlığı, evreleme amaçlı çekilen Tüm Vücut Kemik Sintigrafisi veya Manyetik Rezonans Görüntüleme/Bilgisayarlı Tomografi görüntülerinde kemik ya da lenf nodu metastazı açısından şüpheli lezyon saptanması olarak belirlendi. Ameliyat öncesi Briganti nomogramında skoru %5’in altında olan hastalara lenfadenektomi işlemi uygulanmadı. Hastalarda yaş, preoperatif PSA değeri, biyopsi ve patolojik Gleason derece grupları (GDG), Ga-68 PSMA PET/BT’de lenf nodu tutulumu/seminal vezikül tutulumu ve patoloji örneklerindeki lenf nodu/seminal vezikül tutulumu bulguları incelendi. BULGULAR:Çalışmaya dahil edilen 39 hastanın yaş ortalaması 65,92 (+/- 4,6) idi. Hastaların operasyon öncesi PSA değerleri ortanca değeri 14,6 (2,5-83) ng/dl idi. Hastaların prostat biyopsi ve RP patolojilerine göre GDG kategorileri tablo 1’de verilmiştir. Preoperatif yapılan Ga-68 PSMA PET/BT görüntülemesinde 39 hastanın 5’inde (%12,8) patolojik lenf nodu tutulumu saptanırken, 1 (%2,5) hastada da seminal vezikül tutulumu rapor edildi.Ga-68 PSMA PET/BT görüntülemesinde lenf nodu tutulumu saptanmayan ve GDG 1 ve 2 olan 11 hastada Briganti nomogramına göre lenf nodu tutulumu riski %5 ‘ten az olması nedeniyle lenf nodu diseksiyonu (LND) yapılmadı. Genişletilmiş LND yapılan 28 hastada patoloji örneklerinde ortanca 14 (8-31) adet lenf nodu saptandı. Genişletilmiş LND yapılan 28 hastanın 7’sinde (%25) metastatik lenf nodu tespit edildi. Preoperatif çekilen Ga-68 PSMA PET/BT’de lenf nodu tutulumu tespit edilen 5 hastanın 2’sinde metastatik lenf nodu tespit edilirken 3 hastada ise patolojik örneklerde metastatik lenf nodu saptanmadı. Ga-68 PSMA PET/BT’de preoperatif lenf nodu tutulumu saptanmayan ancak Briganti nomogramına göre lenf nodu tutulumu riski %5 ‘ten yüksek saptanan ve genişletilmiş LND yapılan 23 hastanın ise 5’inde (%21,7) metastatik lenf nodu tespit edildi. PSMA’da tutulum izlenmeyip patolojik lenf nodu metastazı saptanan 5 hastadan 4’ü yüksek risk grubundaki hastalardı. Preoperatif yapılan Ga-68 PSMA PET/BT görüntülemesinde 39 hastanın 1’inde (%2,5) seminal vezikül tutulumu izlendi. RP patolojilerinde bu hasta dahil olmak üzere toplamda 10 hastada (%25,6) seminal vezikül invazyonu saptandı. SONUÇ :Klinik lokalize hastalık evresindeki prostat kanseri hastalarında radikal prostatektomi (RP) öncesi evreleme amacıyla çekilen Ga-68 PSMA PET/BT görüntülemesi evreleme açısından sınırlı bilgi vermektedir. Ga-68 PSMA PET/BT’de lenf nodu tutulumu saptanmamış olsa da patolojik tümör pozitif lenf nodlarının olabileceği göz önünde bulundurularak, yüksek risk grubundaki hastalara ve Briganti nomogramında yüksek tutulum riski olan hastalara genişletilmiş lenf nodu diseksiyonu yapılması onkolojik açıdan uygulanması gerekli yaklaşımdır. Anahtar Kelimeler : prostat kanseri; lenf nodu; prostat spesifik membran antijen; radikal prostatektomi Tablo 1. Prostat biyopsisi ve Radikal Prostatektomi Patolojilerine göre Gleason Grade Grup bilgileri Grade Grup Prostat Biyopsi % Radikal Prostatektomi % 1 10(4*) 25,6 8 20,5 2 6(1*) 15,4 10 25,6 3 4(1*) 10,3 6 15,4 4 13(3*) 33,3 5 12,8 5 6 15,4 10 25,6 * RP patolojisinde gleason grade grup yükselmesi saptanan hasta sayısı
  • Publication
    Bi̇lateral si̇multane endoskopi̇k taş cerrahi̇si̇ni̇n (sbes) etki̇nli̇k ve güvenli̇k profi̇li̇ni̇n değerlendi̇ri̇lmesi̇
    (2022-03-10) ÖZGÜR, GÜNAL; ŞENER, TARIK EMRE; KÜTÜKOĞLU, MEHMET UMUT; TANIDIR, YILÖREN; Özgür G., Şener T. E., Kütükoğlu M. U., Tanıdır Y.
    Giriş Her iki böbreğinde taş bulunan hastalarda multiple operasyonlardan kaçınmak ve operasyon sürelerini kısaltmak için Bilateral Simultane Endoskopik Taş cerrahisi (SBES) yapılabilmektedir. Bu çalışmamızda bilateral böbrek taşı olan hastalarda SBES'in etkinlik ve güvenlik profilini değerlendirmeyi amaçladık. Method Her iki böbrek taşı için tedavi endikasyonu bulunan ve aynı seansta bir böbreğine supin perkütan nefrolitotomi (PNL), diğer böbreğine fleksible üreterorenoskopi (FURS) yapılan hastalar prospektif olarak çalışmaya dahil edildi. Hastalar ameliyat öncesi ve sonrası kan ve idrar testleri ile ameliyat öncesi kontrastsız BT taramasını içeren standart bir ürolitiazis tanı yaklaşımı ile değerlendirildi. Çalışmamızda elde etmek istediğimiz birincil sonuç taşsızlık durumunu (fragmanlar <3mm) ve komplikasyonları belirleyerek SBES'in güvenlik ve etkinlik profilini değerlendirmektir. İkincil sonuç ise hastanede kalış süresi, floroskopi dozu ve ameliyat sonrası çıkış stratejisini değerlendirmektir. Bulgular Çalışmaya 45 hasta (Erkek/kadın : 31/14) dahil edildi. Hastaların ortanca yaşı 51 idi (min 27 , Mak 90) Hastaların PCNL ile tedavi edilen böbrekteki ortanca taş hacmi 2880,4 mm3 (min 644,4 mak 62724,2) ve FURS ile tedavi edilen böbrekteki ortanca taş hacmi 543,64 mm3 (min 43,3 mak 11291,2) idi. Ortanca operasyon süresi 150 dakika ve ortanca floroskopi dozu 41.08 mGy idi. (Tablo 1.) PCNL uygulanan böbrek tarafından 35 (77,8%) hastada, FURS uygulanan böbrek tarafında 36 (80%) hastada taşsızlık sağlandı. PCNL uygulanan böbrekte saptanan ortanca rezidüel taş fragmanı 7.5 mm (min 2 max 12) ve FURS uygulanan böbrekte saptanan ortanca rezidüel taş fragmanı 7 mm (min 1 max 15) olarak saptandı. PCNL uygulamasında 6 (%13,3) hastada 12-16 Fr, 1 (%2,2) hastada 14-18 Fr , 22 (%48,9) hastada 16 - 20 Fr, 1 (%2,2) hastada 20-24 Fr ve kalan 15 (%33,4) hastada 26-30 Fr amplatz kılıf kullanılmıştır. Taşların kırılması için 28 (%62,2) hastada lazer litotripsi, 14 (%13,3) hastada balistik litotripsi, 2 (%4,2) hastada her iki yöntem ve 1 (%2,2) hastada taşın mekanik olarak ekstraksiyonu uygulandı. FURS uygulamasında 2 (%4,4) hastada üreteral akses kılıfı (ÜAK) kullanılmamış olup 19 (%42,2) hastada 9,5/11,5 Fr; 4 (%8,9) hastada 10/12 Fr; 20 (%44,4) hastada 12/14 Fr ÜAK kullanıldı. Tüm hastalarda taş tedavisi için lazer litotripsi kullanıldı. Sonuç Bilateral Simultane Endoskopik Taş cerrahisi (SBES) , seçilmiş hastalarda güvenli ve uygulanabilir bir yöntem olarak görünmektedir ancak en az 2 deneyimli cerrah ve iyi donanımlı bir hastaneye ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler : BİLATERAL SİMULTANE ENDOSKOPİK TAŞ CERRAHİSİ (SBES), SUPİN PERKÜTAN NEFROLİTOTOMİ (sPCNL) , FLEKSİBLE ÜRETERORENOSKOPİ (FURS)
  • Publication
    Radi̇kal prostatektomi̇ patoloji̇si̇nde gleason grade grubu yükselmesi̇ni̇n kli̇ni̇k önemi̇ var mı?
    (2021-11-13) ÖZGÜR, GÜNAL; TOPBAŞ, FEVZİ BATUHAN; TİNAY, İLKER; ÇAM, HAYDAR KAMİL; DÖRÜCÜ, DOĞANCAN; Özgür G., Topbaş F. B., Şahin B., Dörücü D., Tinay İ., Çam H. K.
    RADİKAL PROSTATEKTOMİ PATOLOJİSİNDE GLEASON GRADE GRUBU YÜKSELMESİNİN KLİNİK ÖNEMİ VAR MI?Günal Özgür, Fevzi Batuhan Topbaş, Bahadır Şahin, Doğancan Dörücü, Haydar Kamil Çam ve İlker TinayAMAÇ :Bu çalışmada biyopsi patolojisi Gleason Grade Grup (GGG) 1 ve 2 olarak rapor edilen prostat kanseri hastalarının radikal prostatektomi (RP) patolojileri ile prostat biyopsileri (PB) patolojileri arasındaki farklılıkların değerlendirilmesini ve GGG’da yükselme olan hastalarda onkolojik sonuçların değerlendirilmesini amaçladık. YÖNTEM: Ekim 2015 ve Haziran 2020 tarihleri arasında ameliyatı gerçekleştirilen ve sonrasında düzenli Üroonkoloji poliklinik takiplerine devam eden 101 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar GGG yükselmesi olan ve olmayan hastalar olarak 2 gruba ayrıldı. Bu iki grup arasında yaş, ameliyat öncesi prostat spesifik antijen (PSA), biyopsi GGG, PB kor sayısı, RP GGG, kapsül invazyonu, seminal vezikül invazyonu ve biyokimyasal nüks oranları değerlendirildi. BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 101 hastanın yaş ortalaması 63,47 (+/-6,25) yıl olarak saptandı. Toplam 20 (%19,8) hastada GGG yükselme olduğu ve 81 (%80,2) hastada ise değişik olmadığı saptandı. Bu iki grup arasında yaş, ameliyat öncesi PSA, PB’de alınan kor sayıları tümör saptanan kor sayıları ve tümör pozitif kor yüzdeleri arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (Tablo 1). Seminal vezikül invazyonu ve biyokimyasal nüks görülme oranı, GGG yükselmesi olan grupta daha fazla olmakla beraber iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark izlenmedi. Patolojik bulgulardan kapsül invazyonunun ise GGG yükselmesi olan grupta istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazla olduğu saptandı (p=0,039)(Tablo 1).SONUÇ: Biyopsi patolojisi prostat kanseri GGG 1 ve 2 olarak raporlanan hastaların önemli bir kısmında ameliyat materyalinin patolojisinde daha yüksek bir GGG ile karşılaşılabileceği akılda tutulmadır. Biyopsi ve RRP patolojileri arasındaki farklılıkların azaltılabilmesi için özgüllük ve duyarlılığı yüksek moleküler belirteçler ve hedef odaklı biyopsi yöntemleri üzerine yapılacak çalışmalar büyük önem taşımaktadır.Anahtar Kelimeler: Prostat Kanseri, Prostat Biyopsisi, Gleason Grade Grubu, Radikal ProstatektomiTablo 1: İki grubun biyopsi öncesi ve nihai patolojik bulguları ve onkolojik takiplerinin karşılaştırılması: GGG Yükselmesi (+) (n=20) GGG Yükselmesi (-) (n=81) Yaş 65.0 (61.75-70.5) 63.0 (60.0-68.0) 0,1801 PSA 9.26 (5.94-12.66) 8.0 (5.2-11.74) 0,0931 Toplam Kor Sayısı 12.0 (12.0-12.5) 12.0 (12.0-18.0) 0,3001 Tümör Pozitif Kor Sayısı 4.5 (2.75-6.5) 5.0 (3.0-8.0) 0,3001 Tümör Pozitif Kor Yüzdesi 37.5 (22.92-51.78) 32.05 (16.67-50.0) 0,7911 Biyopsi Kor Sayısı 12 odak >12 odak 15 (75.0) 51 (66.23) 0,4542 5 (25.0) 26 (33.77) Kapsül İnvazyonu (+) (-) 15 (75.0) 40 (49.38) 0,03922 5 (25.0) 41 (50.62) Seminal Vezikül İnvazyonu (+) (-) 5 (25.0) 12 (14.81) 0,2762 15 (75.0) 69 (85.19) Biyokimyasal Nüks (+) (-) 2 (10.0) 5 (6.25) 0,5322 16 (80.0) 69 (86.25) 1 Mann-Whitney U Testi2 x2 Testi.