Welcome to the Open Access System!

Marmara University Open Access System serves scientific and artistic products such as books, articles, papers, theses, encyclopedias and artistic works produced by our faculty members and students in accordance with international standards and intellectual property rights. New materials and products have recently been added to the system.

Supported by SelenSoft

Recent Submissions

Publication
Gelibolulu Mustafa Alî’nin Câmi‘ü’l-kemâlât ve tâli‘-i selâtîn adlı eserleri (inceleme - metin)
(2024) Egesel, Haydar; Zülfü, Ömer; Marmara Üniversitesi; Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü; Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı; Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Gelibolulu Mustafa Âlî, 16. yüzyılın önde gelen devlet adamlarından ve müelliflerinden biridir. Kaleme aldığı pek çok tarihî ve edebî eserin yanında Câmi‘ü’l-Kemâlât ve Tâli‘-i Selâtîn adlı eserleriyle de bilinir. Şimdiye kadar çalışılmayan bu iki eser, bugün, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Reşid Efendi Koleksiyonu, 1146 numarada, diğerdört eseriyle birlikte aynı cilt içerisinde bulunur. Câmi‘ü’l-Kemâlât adlı eserininde, devrin hükümdarı III. Murad’ın çeşitli yönleri övülürken, esasında, hükümdarın yüz yirmi yıl yaşayacağı getirilen çeşitli delillerle söz konusu edilir. Eserin ağır bir üslupla ve remizlerle yazılması, III. Murad’ın emriyle Tâli‘-i Selâtîn adlı eserinin kaleme alınmasına da vesile olmuştur. Câmi‘ü’l-Kemâlât’ın üzerine inşa edildiği yüz yirmi sayısının hikmeti padişah tarafından tam olarak anlaşılamamış, III. Murad’ın isteği üzerine bu sayının hikmetini konu alan Tâli‘-i Selâtîn adlı eser meydana getirilmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde, zikredilen iki eserin muhatabı III. Murad’ın hayatına ve hüküm sürdüğü devrin genel özelliklerine değinilmiş, ardından Gelibolulu Mustafa Âlî’nin biyografisine ve eserlerine yer verilmiştir. Birinci bölümde, Câmi‘ü’l-Kemâlât ve Tâli‘-i Selâtîn adlı eserlerin incelemesine, ikinci bölümde ise transkripsiyon harfleri ile günümüz Türkçesine aktarılmış metinleri ve metinlerin anlaşılmasına katkı sağlayacak açıklamalı notlar yer alır.
Publication
Belgrad Ormanı’nda makromantarlarda bulunan aleocharinae (coleoptera: staphylinidae) altfamilyası üzerine faunistik çalışmalar
(2024) Toktay Okutan, Didem; Turan, Yavuz; Marmara Üniversitesi; Fen Bilimleri Enstitüsü; Biyoloji Anabilim Dalı
Staphylinidae familyası, bir soyu tükenmiş ve 34 yaşayan yaklaşık 67000 tür ile kınkanatlıların (Coleoptera) en büyük familyasıdır. Bu familyanın içerisinde bulunan 32 altfamilyadan en çok türe sahip olan Aleocharinae’dir. Bu altfamilya, makromantarlar içinde yaşayan en fazla sayıdaki cepkenli böcek türünü içerir.Bu çalışma kapsamında Belgrad Ormanı’nda arazi çalışmaları yapılmıştır. Tespit edilen mantar türlerinin içinden Aleocharinae türleri sifter ile elenerek toplanmıştır. Toplanan Aleocharinae örnekleri %70’lik alkole alınmış ve etiket bilgileri yazılarak örnekler vidalı kapaklı tüplerde saklanmıştır. Örneklerin toplandıkları tarih, koordinat verileri, yükseklik, toplanma biçimi, mantarda Aleocharinae varlığı/yokluğu gibi bilgiler Epicollect5 uygulamasına kaydedilmiş, koordinat, yükseklik ve saat verileri Commander Compass Go uygulaması ile elde edilmiştir. Tüm arazi çalışmalarının sonunda tespit edilen tüm tür lokalite kayıtları ile ArcGIS 10.5 kullanılarak türlerin bulundukları yerlerin haritaları oluşturulmuştur. Çalışma sonunda Aleocharinae altfamilyasına ait üç cins içerisinde toplam 11 tür tespit edilmiştir. Bu türlerin bulunduğu mantarların da tespit edilebilenlerin türleri verilmiştir. Tüm tespit edilen türlerin fotoğrafları sunulmuştur. Tespit edilen türlerin yüksekliklere, aylara, Türkiye’nin bölgeleri, komşu ülkeleri ve zoocoğrafik bölgelere göre dağılım grafikleri hazırlanmıştır. Bazı ekolojik değerlendirmeler kapsamında PAST 3.15 programı kullanılarak toplanan türlerin birey sayıları ve takson sayısına göre tespit edilen mantarlardaki Brillouin çeşitlilik indeksine göre değerlendirilmiştir. Zoocoğrafik değerlendirmeler kapsamında ise toplanan türlerin Türkiye’nin bölgelerine, Türkiye’nin komşu ülkelerine ve zoocoğrafik bölgelere göre değerlendirilerek UPGMA benzerlik analizleri yapılmıştır.Pilot bölge olarak seçilen Belgrad Ormanı ile başlanması planlanan bu çalışma, ileride Türkiye’nin diğer bölgelerini de kapsayacak şekilde genişletilerek tüm Türkiye’nin mantar-Aleocharinae ilişkisinin net bir biçimde ortaya konması ve Türkiye’nin mantara çekilen tüm Aleocharinae faunasının çıkartılması ile Türkiye biyoçeşitliliğine önemli katkılar sağlanacağı düşünülmektedir.
Publication
İnsan hakları avrupa mahkemesi kararlarında lgbt+
(2024) Sav, Özgür; Üstün, Gül; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Kamu Hukuku Anabilim Dalı; Kamu Hukuku Bilim Dalı
Bu yüksek lisans tezi çalışmasında, Türkiye’de birçok açıdan tabu olarak değerlendirilen LGBT+ bireyler ve bu bireylerin sahip oldukları haklar ele alınmıştır. Üç bölümden oluşan bu çalışmada, sırasıyla, “LGBT+ Bireylere Yapılan İşkence ve Kötü Muamele ile Ayrımcılık”, “LGBT+ Bireylerin Özel Yaşama Saygı Hakkı Haklarının Korunması” ve “LGBT+ Bireylerin İfade, Toplanma ve Örgütlenme Özgürlükleri” başlıklı bölümlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi sistematiğine uygun olarak, işkence yasağı, özel ve aile yaşamına saygı, ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı ile ilgili İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin LGBT+ bireyler hakkında verdiği kararlar incelenmiştir
Publication
Cittaslow (sakin şehir) uygulamasının turizm coğrafyası odağında analizi ve Türkiye ekonomisindeki yeri
(2024) Akyol, Çağatay; Taşlıgil, Nuran; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Coğrafya Anabilim Dalı
Yeni bir kavram olan “Cittaslow-Sakin Şehir” kavramı coğrafya biliminde de kendine yer edinmiştir. Özünde her ne kadar yavaş yemek, yavaş yaşam gibi kavramlar olsa da yavaş hareketinin felsefesinin yaşam yerinin şehirler olması coğrafya biliminin de doğrudan ilgisini çekmiştir. Sakin şehirlerin üyeliğe kabul edilmesi sürecindeki kriterler coğrafyanın kapsama alanına girmektedir. Bu kriterlere, nüfusunun 50.000’in üzerinde olmaması şartı, yerel ve doğal ürünlerinin bulunması, çevreye karşı duyarlılık, yerel ekonomik kaynakların varlığı, turizm potansiyeline sahip unsurların bulunması, fiziki coğrafya elemanlarının yarattığı çekicilikler gibi örnekler verilebilir. Birliğin belirlemiş olduğu 7 ana başlık altındaki 72 kriterin zorunlu olanların tamamlanmasından sonra birliğin belirlediği kıstaslar doğrultusunda geliştirilen, uygulanan projeler değerlendirilir ve üye olma süreci başlar. Belirlenen kıstaslar çerçevesinde yapılan çalışmalar bir puanlamaya tabi tutulur ve 50 ya da üzeri puan alan şehirler birliğe kabul edilir. Çalışmada birliğin belirlemiş olduğu kriterlerin coğrafi yönlerinin de belirlenmesi amaçlanmış ve şehirler incelenirken bu özellikler dikkate alınarak açıklanmaya çalışılmıştır.Dünyada 1999 yılında İtalya’da başlayan sakin şehir hareketi yerel değerlerin korunmasını esas almaktadır. Hem değerleri korumak hem de sürdürülebilirliği sağlamak hedeflenmiştir. Birliğin bugün 33 ülkede 297 üyesi vardır. 2009 yılında Seferihisar’ın birliğe katılmasıyla birlik hareketi Türkiye’ye ulaşmıştır. Ülkemizde 25 şehir bu unvana sahiptir. Araştırmada mevcut 25 üye arasından dört bölgemizi temsil edecek Ahlat (Doğu Anadolu), Seferihisar (Ege), Gerze (Karadeniz) ve Eğirdir (Akdeniz) şehirleri tesadüfi örneklem tekniği kullanılarak tespit edilmiştir. Araştırmanın ilk aşamasında literatür taraması ile gerekli bilgiler tespit edilmiştir. Türkiye’deki sakin şehirlerle ilgili literatürü incelediğimizde hemen her bilim alanında yapılmış çalışmalara rastlanmıştır. Mimarlık, turizm işletmeciliği, sosyoloji, kamu yönetimi gibi alanlarda lisansüstü düzeyde çalışmalar yapılmış ve makaleler yayınlanmıştır. Araştırmada kullanılan istatistiki bilgiler resmi kurumlardan elde edilmiştir. Örneklemdeki şehirler ziyaret edilerek halkın görüşlerini yansıtacak anketler yüz yüze uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 26.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Sahada ve anketlerle elde edilen veriler tablo ile grafikler aracılığıyla sunulmuş, fotoğraf ve haritalar ile de mevcut bilgiler desteklenmiştir.Bu araştırmada sakin şehir uygulamasının turizm coğrafyası açısından değerlendirilmesi ve ekonomiye katkısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yavaş hareketi hakkında ve Türkiye’deki sakin şehirler hakkında bilgi verilmiştir. Coğrafi açıdan bizleri ilgilendiren, şehirlerin fiziki ve beşerî unsurları olmuş, dört sakin şehir daha ayrıntılı incelenmiştir. Tesadüfi örneklem belirleme tekniği ile seçilen dört şehir olan Ahlat, Eğirdir, Seferihisar ve Gerze tanıtılmıştır. Uluslararası Cittaslow Birliği’nin üye şehirlerin birliğe kabulünde hangi kriterlere göre kabul edildiği bilgisinin paylaşılmasını yasaklaması nedeniyle bu konuda ayrıntılı bilgi vermek mümkün olmamaktadır. Belediyelerin yapmış olduğu çalışmalar ve gözlemler neticesinde kriterlere uygunluk durumları ortaya konmuştur.Araştırma sonucunda sakin şehir kriterlerini sürdürülebilir şehirler yaratma konusunda yol gösterici olduğu fakat ülkemizde uygulamada bunun tam olarak gerçekleşmediği görülmüştür. Bu sonucun ortaya çıkmasında yerel yönetimlerin konuya gereken önemi vermemesi, siyasi konuların ön plana çıkması, halkın istekleri ile yöneticilerin isteklerinin farklı olması, ekonomik sorunların ve hedeflerin ön planda olması, sakin şehir üyeliğini denetleyecek ve geliştirecek bir birimin mevcut olmaması etkili olmuştur. Günümüzde ekonominin önemli bir sektörü olan turizm, sakin şehir kavramı ile kendisine yeni bir kaynak bulmuştur. Bu nedenle sakin şehir üyeliğinin desteklenmesi hem bölgesel kalkınmayı destekleyecek hem de Türkiye’nin tanınırlığını artıracaktır. Sürdürülebilir kalkınmanın ve ekonomik güçlenmenin devamlılığı için sakin şehirler önemli bir fırsat yaratmaktadır. Araştırmamızda sorunlara da çözüm önerileri getirilmiştir.

google-scholar
base
opendoar
roar
handle.net