Person:
SEVİK, MEHMET ORKUN

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit

Job Title

Last Name

SEVİK

First Name

MEHMET ORKUN

Name

Search Results

Now showing 1 - 8 of 8
  • Publication
    Pediatrik optik gliom olgularının görme keskinlikleri ile elektofizyolojik ve radyolojik bulgularının değerlendirilmesi
    (2022-04-23) DERİCİOĞLU, VOLKAN; EKER, NURŞAH; BUĞDAYCI, ONUR; YARGI, BERRU; KURŞUN, MELTEM; SEVİK, MEHMET ORKUN; TOKUÇ, AYŞE GÜLNUR; ŞAHİN, ÖZLEM; Dericioğlu V., Eker N., Buğdayci O., Yargi B., Kurşun M., Sevik M. O. , Tokuç A. G. , Şahin Ö.
    Amaç:Optik gliom nedeniyle takip edilen pediatrik hastaların en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK, logMAR), flaş görsel uyarılmış potansiyeller (fVEP) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) sonuçlarının karşılaştırılması.Yöntem:Marmara Üniversitesi Göz Hastalıkları, Pediatrik Onkoloji ve Radyoloji bölümlerince takip edilen 22 pediatrik optik gliom hastasının 38 gözü çalışmaya dahil edildi. Hastaların başlangıç ve son takipteki EİDGK’leri, MRG’deki optik sinir kalınlıkları (OSK), kontrast tutulumları, sinyal değişimleri ve fVEP’te P2 dalgasının amplitüd ve latansları değerlendirildi.Bulgular:Hastaların yaş ortalamaları 12±5.7 yıl ve kız/erkek oranı 13/9 idi. Ortalama takip süresi 63.95±24.5 ay olarak bulundu. Gözlerin ilk ve son EİDGK’leri sırasıyla, ortanca (1.ve 3. çeyrekler aralığı) 0.2 (0-2.18) ve 0.2 (0-2.3) logMAR (p=0.586); MRG’de ölçülen ortalama OSK’leri sırasıyla, 6.51±6.03 ve 6.31±7.84 mm (p=0.650); fVEP P2 dalga ortalama amplitüdleri sırasıyla, 16.68±14.21 ve 17.93±11.96 mV (p=0.577) ve ortalama latansları sırasıyla, 149.38±50.30 ve 133.39±29.78 ms (p=0.009) olarak saptandı. Son logMAR EİDGK ile OSK (r=0.434, p=0.015), P2 amplitüdü (r=-0.432, p=0.014)) ve P2 latansı (r=0.614, p<0.001) arasında anlamlı orta düzeyde korelasyon olduğu görüldü. fVEP P2 dalga parametreleri ile OSK arasında korelasyon saptanmadı (p>0.05). P2 latansı ile MRG’de görülen sinyal (r=0.426, p=0.013) ve kontrast tutulumu (r=0.386, p=0.027) değişiklikleri arasında anlamlı korelasyon olduğu görüldü.Sonuç:Optik gliom hastalarında fVEP P2 dalga amplitüdleri ve latansları EİDGK ile ilişkili gözükmektedir. Ayrıca, P2 dalga latansının MRG’de görülen sinyal ve kontast tutulumu değişiklikleri ile de ilişkili olduğu görülmektedir. Bu bulgular, özellikle preverbal yaştaki optik gliom hastalarının değerlendirilmesinde ve hastalık ilerlemesinin takibinde fVEP’in kulanılabileceğini göstermektedir.
  • Publication
    Retina hastalıklarında elektrodiagnostik testlerin kullanımı
    (Anadolu Yayınları, 2022-01-01) SEVİK, MEHMET ORKUN; ŞAHİN, ÖZLEM; Sevik M. O., Şahin Ö.
  • PublicationOpen Access
    A useful method for the practice of pneumatic retinopexy: Slit-lamp laser photocoagulation through the gas bubble
    (2023-05-01) SEVİK, MEHMET ORKUN; KUBAT, BETÜL; DERİCİOĞLU, VOLKAN; ŞAHİN, ÖZLEM; Aykut A., SEVİK M. O., KUBAT B., DERİCİOĞLU V., ŞAHİN Ö.
    This study aimed to demonstrate the laser retinopexy method through the gas bubble under a slit-lamp biomicroscope using a wide-field contact lens to treat rhegmatogenous retinal detachment (RRD) with pneumatic retinopexy (PR) and report its anatomical and functional results. This single-center, retrospective case series included RRD patients treated with PR using sulfur hexafluoride (SF6). The demographics, preoperative factors, and anatomical and functional outcomes were collected from the patient files. The single-procedure success rate of PR at postoperative 6th months was 70.8% (17/24 eyes), and the final success rate after secondary surgeries was 100%. The BCVA was better in the successful PR eyes at postoperative 3rd (p = 0.011) and 6th month (p = 0.016) than in failed eyes. No single preoperative factor was associated with PR success. The single-procedure success rate of PR using the laser retinopexy method through the gas bubble with a wide-field contact lens system seems comparable to the PR literature.
  • PublicationOpen Access
    Choroidal vascularity index as an activity criterion and a treatment response measure in chronic central serous chorioretinopathy
    (2023-01-01) ŞAHİN, ÖZLEM; SEVİK, MEHMET ORKUN; ÇAM, FURKAN; DERİCİOĞLU, VOLKAN; SEVİK M. O., Aykut A., ÇAM F., DERİCİOĞLU V., ŞAHİN Ö.
    Purpose: This study aimed to evaluate the choroidal vascularity index (CVI) as an activity criterion in chronic central serous chorioretinopathy (CSC) and as a measure of treatment response after full-dose-full-fluence photodynamic therapy (fd-ff-PDT). Methods: This fellow-eye-controlled, retrospective cohort study included 23 patients with unilateral chronic CSC treated with fd-ff-PDT (6 mg/m2; 50 μcm2; 83 s). Subfoveal choroidal thickness (SFCT, μm) and CVI (%) of the affected and fellow eyes at baseline as well as at 1, 3 and 6 months after fd-ff-PDT were compared. Results: The patients\" mean age was 43.4 ± 7.3 years, and 18 (78.3%) were male. CVI was comparable between the affected and fellow eyes at baseline (66.09 ± 1.56 vs. 65.84 ± 1.57, p = 0.59). However, it became significantly lower in the affected eyes 1 (64.45 ± 1.68 vs. 65.87 ± 1.19, p = 0.002), 3 (64.21 ± 2.08 vs. 65.71 ± 1.59, p = 0.009) and 6 (64.47 ± 2.19 vs. 65.62 ± 1.52, p = 0.045) months after fd-ff-PDT. The mean SFCT and the mean CVI were significantly decreased in the affected eyes at all follow-up visits compared with baseline after fd-ff-PDT (p < 0.001). Conclusion: At baseline, CVI was comparable between affected and fellow eyes. Therefore, its use as an activity criterion in chronic CSC patients is questionable. However, it was significantly decreased in fd-ff-PDT-treated eyes, supporting its role as a measure of treatment response in chronic CSC.
  • PublicationOpen Access
    Leber konjenital amorozisi
    (2021-04-01) SEVİK, MEHMET ORKUN; ŞAHİN, ÖZLEM; Sevik M. O., Şahin Ö.
    Leber Konjenital Amorozisi (LKA), yaklaşık 150 yıl önce tanımlanan ve erken çocuklukta görme kaybıyla sonuçlanan, kalıtsal retina distrofilerinin en şiddetli olanlarından biridir. Doğumdan beri olan ya da bebeklik çağında başlayan görme kaybı, arayıcı nistagmus, zayıf ışık refleksi (amorotik pupil) ve tespit edilemez ya da ciddi azalmış tam-alan (full-field) ERG yanıtlarıyla karakterize olan hastalığın daha geç yaşlarda (genellikle 5 yaşından önce) başlayan \"Ciddi Erken Çocukluk Çağı Başlangıçlı Retinal Distrofi\" (CEBARD) olarak isimlendirilen daha hafif formlarının olduğu da bilinmektedir. LKA ve CEBARD klinik ve genetik olarak geniş çeşitlilik gösteren bir hastalık grubunu tanımlamaktadır. Günümüzde LKA/CEBARD’a sebep olduğu belirlenen 30 farklı gen mevcuttur ve tespit edilen bu genlerin hastalık spektrumunun yaklaşık %70-80’ini kapsadığı düşünülmektedir. Son yıllarda gen terapisi ile LKA/CEBARD tedavisinde ilk başarılı sonuçların bildirilmeye başlanması, hastalık grubunu araştırmaların ilgi odağı haline getirmiştir. Bu derlemede, LKA/CEBARD hastalığının genetik ve patofizyolojik temelleri, farklı genetik tiplerinin klinik özellikleri, tanısı, ayırıcı tanısı ve tedavisindeki güncel gelişmeler özetlenmektedir.
  • PublicationOpen Access
    Untitled reply
    (2022-07-01) SEVİK, MEHMET ORKUN; ÇAM, FURKAN; ŞAHİN, ÖZLEM; DERİCİOĞLU, VOLKAN; SEVİK M. O., ÇAM F., Aykut A., DERİCİOĞLU V., ŞAHİN Ö.
  • PublicationOpen Access
    Straatsma Syndrome: Should Visual Prognostic Factors Be Taken into Account? A Case Report
    (2021-12-01) SEVİK, MEHMET ORKUN; KARAMAN, NİYAZİ FATİH; ŞAHİN, ÖZLEM; Sevik M. O., Aykut A., Karaman N. F., ŞAHİN Ö.
    Straatsma syndrome is the triad of myelinated retinal nerve fibers, myopia, and amblyopia and may be associated with strabismus, nystagmus, hypoplastic optic nerve, and heterochromia iridum. The degree of anisometropia, presence of strabismus, extent of myelination, and macular involvement have been reported to be associated with poor visual acuity after occlusion therapy for amblyopia in this syndrome. Here we present two cases of Straatsma syndrome with different responses to occlusion therapy and discuss their treatment responses according to prognostic factors for post-occlusion visual acuity. Keywords: Amblyopia, myelinated retinal nerve fibers, straatsma syndrome, prognostic factors
  • PublicationOpen Access
    Transcorneal electrical stimulation therapy may have a stabilization effect on multifocal electroretinography for patients with retinitis pigmentosa
    (2022-05-01) SEVİK, MEHMET ORKUN; ŞAHİN, ÖZLEM; Yigit D. D., Sevik M. O., Şahin Ö.
    Purpose: To assess the effects of transcorneal electrical stimulation (TES) on several measures of visual function in retinitis pigmentosa. Methods: This prospective, randomized, fellow-eye-controlled study includes 30 eyes of 15 patients with retinitis pigmentosa. Each patient\"s eyes were randomly selected as treatment (TE) and control eye (CE), and 30 minutes/week TES was applied for 6 months. Patient evaluations were performed before and after TES, including comprehensive ophthalmological examination, visual fields, full-field and multifocal electroretinography, microperimetry, and optical coherence tomography. All parameters were compared before and after TES and between TE and CE. Results: After TES, the mean signal amplitudes in multifocal electroretinography were stabilized in TE. The mean signal amplitudes in CE decreased in every ring, reaching significance in the fifth ring (847.15 +/- 393.94 and 678.77 +/- 282.66 nV, P = 0.039, before and after TES, respectively). The changes in the mean signal amplitudes of TE and CE were -0.38 +/- 295.53 and -185.15 +/- 332,62 nV in second (P = 0.046), 36.69 +/- 326.4 and -143.38 +/- 317,41 nV in fourth (P = 0.028), and -17.46 +/- 333.07 and -168.38 +/- 297,14 nV in fifth rings (P = 0.046), respectively. The decrease in the mean signal amplitudes between 2 degrees and 20 degrees midperipheral retina was significantly less in TE (-33.59 +/- 225,1 nV) than CE (-205.56 +/- 345.1 nV) (P = 0.011). There were no significant changes in other parameters. Conclusion: The progression in multifocal electroretinography might be stabilized with TES. Further studies with larger sample sizes and a longer follow-up are needed to conclude that TES reduces retinitis pigmentosa progression.