Person: ÖZDEMİR UYSAL, BAŞAK
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Last Name
ÖZDEMİR UYSAL
First Name
BAŞAK
Name
6 results
Search Results
Now showing 1 - 6 of 6
Publication Metadata only Liora manne eserleri̇ üzeri̇nden sanatsal bi̇r İfade araci olarak keçe(2021-06-01) ÖZDEMİR UYSAL, BAŞAK; ÖZDEMİR UYSAL B.Publication Open Access Yaratıcılık bağlamında halı tasarım yarışması, uygulama süreçleri ve sektöre faydaları(2021-05-01) ÖZDEMİR UYSAL, BAŞAK; ÖZDEMİR UYSAL B., USLUCA ERİM Ö.Tarih boyunca farklı kültür katmanlarının bulunduğu bir coğrafyada bulunan Türkiye, köklü geçmişi paralelinde şekillenmiş zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Bu kültürel mirasın en önemli parçalarından biri de halılardır. Halılar birer sanat eseri olduğu kadar tarihi, kültürü ortaya koyan ve toplumsal hafızanın devamlılığını sağlayan dokuma örnekler olma özelliği taşımaktadır. Türkiye’de, halı tasarımının ve tasarımcı kimliğinin önemine dikkat çekmek için planlanan Ulusal Halı Tasarım Yarışması, İstanbul Halı İhracatçıları Birliği tarafından 2007 yılından bu yana her yıl gerçekleştirilmektedir. Yarışmanın amacı, genç yeteneklerin çalışmalarını sanatsal anlamda ortaya çıkarıp tanıtmak aynı zamanda bu tasarımları işlevsel bir halde sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sunmaktır. Ülkemizde halıcılık sanatının gelişmesine yardımcı olacak, sektöre süreklilik ve canlılık kazandıracak genç halı tasarımcılarını keşfetme amacıyla düzenlenen yarışma, öğrencilerin ve yeni mezunların katılımına açık olup, tasarımcıları sektöre kazandırmak adına adım atan ilk halı tasarım yarışması olması nedeniyle de önem arz etmektedir. Bu araştırma, 2014 yılında İstanbul Halı İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen 8. Halı Tasarım Yarışması’nın şartnamesi üzerinden yarışmanın irdelenmesi, katılan yarışmacı adaylarının başvuru süreçleri ve uygulama örneklerini kapsamaktadır. Çalışmada, seçilmiş örneklerin yaratıcılık bağlamında incelenerek, sektöre faydaları ele alınmış, üniversite-sanayi işbirliğinin önemine dikkat çekilmesi hedeflenmiştir.Publication Metadata only Tekstil tasarımının gelişmesinde bauhaus eğitim anlayışının rolü(2020-10-30) ÖZDEMİR UYSAL, BAŞAK; Özdemir Uysal B., Demirtay N.Örtünmek, ilkçağlardan beri insanların temel ihtiyaçları arasında yer almış ve bu ihtiyacı gidermek için her toplum yeni yöntemler icat etmişlerdir. Yerleşik hayata geçilmesi, madenlerin işlenmesi ve dünya yüzeyinin sınırlara ayrılarak devletlerin kurulmasıyla el sanatları arasında yer alan örücülük, nakış, dokuma gibi uğraşlar önemli bir ticari kaynak haline gelerek, rekabet koşullarını belirleyen unsurlar arasında yer almıştır. Özellikle yeni bir dünya düzeni yaratan sanayi devrimi, insan gücünden makine gücüne geçilmesini sağlayarak, tekstil üretimi üzerinde köklü değişiklikler yaratmış ve tasarım kavramının ortaya çıkmasını tetiklemiştir. Sanayi devrimi, zanaat olarak adlandırılan uğraşları birer endüstri koluna dönüştürürken tekstil için yeni bir olgu meydana getirmiş ve eskiden loncalar aracılığıyla verilen eğitimler farklı bir boyut kazanarak, modern güzel sanatlar eğitiminin temelleri için fikirlerin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu olgu içerisinde gelişen mekanik üretim sistemleri, sanat, tasarım ve eğitim için yeni yollar açarak, dünya çapında değişiklikler yaratacak akımların ortaya çıkması için zemin hazırlamıştır. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz Bauhaus ekolüdür. Walter Gropius’un önderliğinde kurulan Bauhaus, sanayinin tek tip üretimini eleştirerek, üretimin içerisine tasarımı yerleştirmeyi hedef alan bir eğitim modelini esas alarak Almanya’da kurulmuştur. Almanya’dan Amerika’ya, Avrupa ve Türkiye’ye ulaşan Bauhaus Okulu, sanayi için prototip atölye merkezi haline getiren eğitim modeli ile ortaya çıktığı dönemde tasarımın yanı sıra insan hayatına dokunan odakları şekillendirmiştir. Böylece Bauhaus, bir el işi ustası ile bir ressamı bir araya getirmiş disiplinler arası etkileşimin de önünü açarak yeni tasarım ve tasarımcı modellerinin yetiştirilmesi için uygun bir okul-sanayi ortamı hazırlamıştır. Ayrıca Bauhaus’un akademik eğitim sistemleri içerisindeki farkı tıpkı eski atölyecilik geleneğinde olduğu gibi hoca öğrenci yerine usta ve çırak hiyerarşisi ile eğitim vermeyi sürdürmüş olmasıdır. Bu bildiride, Bauhaus Okulu’nun eğitim anlayışının güzel sanatlar okullarına olan etkileri, Bauhaus eğitmenlerinin öğrenme üzerine fikirleri, el sanatları olarak tanımlanan zanaatları gelenekten geleceğe nasıl taşıdığı, disiplinleri bir araya getiren kollektif öğrenci çalışma metodları, okul ve sanayi işbirliği için geliştirdiği atölye çalışmaları irdelenerek 20. yüzyıldan günümüze kadar gelişen akademik eğitim modelleri üzerindeki rolü anlatılacaktır.Publication Metadata only Eğilimlerin (trendlerin) halı tasarımı gelişim süreçlerine etkileri(2021-10-26) ÖZDEMİR UYSAL, BAŞAK; ÖZDEMİR UYSAL B.Günümüzde, halının yaşam alanlarında ihtiyaç dışında kişisel bir tarz yaratmak için kullanılmasının önemli sebebi, tasarım ve yaratıcılık kavramlarının sektörde hızlı bir şekilde ilerleme kaydetmesidir. Bireylerin farklı olanı alma isteği, ihtiyaç unsuru olan ürünleri de gün geçtikçe tüketim nesnesine dönüştürmektedir. Böylelikle rekabet artmaktadır. Tüm bu rekabet ortamında da farklı olanı yaratmak için özellikle firmalar, yönlendirici eğilimlere ihtiyaç duymaktadır. Günümüzde çok yaygın bir şekilde başvurulan, gelecek senelerin eğilimlerini anlatan bu yazılar dünya genelindeki fuarların takibi, güncel olaylar ve analizleri ile ortaya çıkmaktadır. Eğilimler, sosyal hayatın, kültürel değişimlerin ya da gelişimlerin ve tüketimin gelecekte nasıl yön bulacağına dair yorum yapma şansı vermektedir. Bildirinin amacı, Dünyanın en büyük halı ve zemin kaplamaları fuarı olan “Domotex Halı ve Yer Döşemeleri Fuarı’ndaki 2019 yılı eğilim eğrisinin halı tasarımlarına nasıl yansıdığını irdelemektir. Bildiri, fuar görsellerinin ve halı tasarımlarının yer aldığı bir sunumla gerçekleştirilmiştir.Publication Open Access Dokuma yöntemi̇ni̇n sanatsal bi̇r İfade araci olarak kullanılmasi: marta lachman ve gül bolulu özeli̇nde bi̇r İnceleme(2021-06-01) ÖZDEMİR UYSAL, BAŞAK; ÖZDEMİR UYSAL B.İnsanlığın varoluşu ile paralellik gösteren tekstil, önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda tekstil çatısı altında yer alan dokuma da tüm zamanların kullanım nesnesi olmuştur. İşlevsel bir özelliğe sahip olan dokuma, her dönem farklı kullanım biçimleri ile yerini almıştır. Zaman içerisinde değişen koşullarla (siyasi, ekonomik, kültürel, iklimsel/coğrafi, dini) günümüze kadar varlığını sürdüren bu ürün, toplumlara ait kültürel değerler taşımakta ve onlara ilişkin tarihi bilgiler aktarmaktadır. Bu özelliğiyle tarihi bir belge niteliği de bulunmaktadır. İnsanoğlunun kültürel değerleri arasında önemli bir yere sahip olan dokuma, ihtiyaçlar doğrultusunda var olmuş olsa da zamanla sanatsal bir yaratım ve ifade aracına dönüşmüştür. Dolayısıyla günümüzde Çağdaş Sanat içerisinde önemli bir yere sahip olan ve lif sanatının da önemli bir tekniği olan dokuma, yalnızca kendi alanında değil, farklı disiplinlerin de malzemesi haline dönüşmüştür. Araştırma kapsamında, ifade aracı olarak kullanılan dokumanın, malzeme ve teknik bakımdan estetik dönüşümü ele alınmış, bu bağlamda Polonya’lı Sanatçı Marta Lachman ve Türk Sanatçı Gül Bolulu’ya ait çalışmalar incelenmiştir. Yapılan çalışmada, farklı kültürlerde yetişen ve aynı yöntemi ifade aracı olarak kullanan iki sanatçının eserleri gözlemlenmiş, benzerlikler ve farklılıklar irdelenmiştir. Çalışmada; kitap, tez, makale, internet kaynakları gibi araçlardan yararlanarak genel tarama yapılmıştır. Ayrıca sanatçılarla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen röportaj verileri ve görsel kaynaklardan yararlanılmıştır. Yapılan bu çalışma ile iki farklı kültürden gelen her iki sanatçının sanatsal kimliklerinin incelenmesi, eserlerinin karşılaştırılması, elde edilen verilerin aktarılması ile literatüre katkı sağlamak amaçlanmıştır.Publication Open Access Ödemiş ipeği ve kaftanın dijital ortamda buluşturulması(2021-09-01) ÖZDEMİR UYSAL, BAŞAK; PAMUK B., ÖZDEMİR UYSAL B.Somut olmayan kültürel miraslar arasında yer alan geleneksel dokumalar ve bu dokumalardan elde edilen geleneksel giysiler birer nesne olmanın ötesindedir. Geleneksel dokumalar ve giyim-kuşam biçimleri, toplumları toplum yapan en önemli özelliklerden gelenek ve göreneklerin, en iyi biçimde yansıtılmasında önemli bir unsurdur. Aynı zamanda, üretildiği ve kullanıldığı dönemin sanat anlayışını da yansıtarak yapılan birçok araştırmaya konu olma özelliğini de taşımaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kaybolmaya yüz tutmuş birçok kültürel miras bulunmaktadır. Anadolu’da kültürel değerler arasında yer alan geleneksel dokumacılık ve geleneksel giyim kültürünün günümüzde azalmasının en önemli sebeplerinin; değişen yaşam biçimi, gelişen teknoloji, hammadde üretiminin azalması ya da üretimin yapılamıyor olması, ihtiyaç ve gereksinimlerin değişmesi gibi birçok etken olduğu bilinen bir gerçektir. Günümüzde varlığını sürdürememiş ancak etkin oldukları dönemlerde yüksek değere sahip birer sanat eseri niteliğinde olan dokumalar ve bu dokumalardan hazırlanan, giyim-kuşam özellikleri taşıyan kültürel miras nesnelerinin geçmişten günümüze yok oluşlarını durdurmak, yeniden canlandırmak veya sürdürebilirliğini sağlamak adına gerek yerel yönetimler gerekse özel ve kamu kuruşlarının yaptıkları faaliyetler göz ardı edilmemelidir. Akademik çalışmaların yanı sıra bireysel ya da kurumsal olarak yürütülen üretim odaklı projeler, sanatsal bakış açılarıyla kaybolmaya yüz tutmuş pek çok geleneksel dokuma ve giyim kuşam kültürünü günümüze ve gelecek kuşaklara taşımak için özveriyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Üretildikleri bölgenin ismiyle anılan geleneksel bez dokumalarından olan Ödemiş İpeği, günümüzde sayıları son derece azalmış olan dokuma tezgâhlarında el dokuması olarak Ödemiş’te üretilmektedir. Bu çalışmada; Osmanlı saraylarında gücün, sosyal statünün sembolü olan kaftan ile her dönem varlığını sürdürmüş Ödemiş İpekli Dokumaları bir bütünlük içerisinde ele alınmıştır. Kaftanın güçlü formu Anadolu’nun zarif ipeklisi ile bütünleştirilerek yok oluş sebebi olarak gösterilen günümüz teknolojik gelişmesinden yararlanılarak, giyilebilir sanat anlayışı ile dijital ortamda yapılan “Dijital ile Varoluş- Existence with Digital” kapsül koleksiyon ile geleceğin diliyle sunulmaktadır.