Person:
TURAN, BEGÜM

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Job Title

Last Name

TURAN

First Name

BEGÜM

Name

Search Results

Now showing 1 - 5 of 5
  • Publication
    Anterior çapraşıklığın şeffaf plaklarla tedavisinde tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi: vaka raporu
    (2022-05-11) TURAN, BEGÜM; Karakullukçu S., Başal E., Turan B.
    Amaç: Günümüzde estetik beklentilerin artması ve gelişen teknoloji ile birlikte estetik tedavi alternatifleri daha popüler hale gelmeye başlamıştır. Bu tedavi yöntemlerinden biri olan şeffaf plaklar ile elde edilebilen diş hareketlerinin sınırları bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler ve materyal bilimindeki gelişmeler ile genişletilmiştir. Bu çalışmanın amacı şeffaf plaklar ile tedavi edilmiş hastanın hedeflenen tedavi sonucu ile tedavi sonunda elde edilen klinik sonucunun karşılaştırılmasıdır. Birey ve Yöntem: İskeletsel ve dişsel Sınıf I ilişkiye sahip, 45 yaşındaki erkek hasta kliniğimize anterior çapraşıklık şikayetine estetik bir çözüm arayışı ile başvurmuştur. Hasta üst sol lateral dişinde şiddetli rotasyon, üst santral dişlerde negatif tork değerlerine ve alt çenede anterior çapraşıklığa sahiptir. Üst sağ ikinci premolar diş kaybı sonrası bu bölgeye implant yerleştirilmiştir. Hastanın posterior bölgede var olan implant bölgesini ve oklüzyonunu koruyarak anterior çapraşıklığının Invisalign® sistemi ile düzeltimine karar verilmiştir. Bu sistemin yazılımı olan Clincheck programı ile dijital ortamda planlama yapılabilmekte ve her bir hizalayıcı ile elde edilmesi hedeflenen diş hareketlerinin simülasyonu gözlemlenebilmektedir. Clincheck programı ile tedavi süresince kullanılacak hizalayıcı sayısı 19 olarak belirlenmiş ve her bir plağın 10 gün süre ile kullanılması planlanmıştır. Çapraşıklığı gidermek amacıyla maksillada 0.8 mm, mandibulada 1.4 mm interproksimal aşındırma ve her iki arkta da anterior proklinasyon hareketi planlanmıştır. Hizalayacıların etkinliğinin desteklenmesi amacıyla dişlere optimize ataşmanlar yerleştirilmiştir. Belirlenen hizalayıcı sayısıyla elde edilmesi zor olan rotasyon düzeltiminin sağlanabilmesi amacıyla üst sol lateral dişe aşırı düzeltim yapılmıştır. Hastanın 19 hizalayıcıyı kullanımı sonunda, planlanan ve elde edilen diş hareketleri Clincheck simülasyonunda karşılaştırılmıştır. Bulgular: Tedavi sonunda arklarda seviyeleme ve hizalama elde edilmiş, ancak üst anterior dişlerde hedeflenen bukkolingual eksen eğimi düzeltimi istenilen düzeyde elde edilememiştir. Bunun dışında elde edilen diş hareketlerinin sanal tedavi planı ile benzerlik gösterdiği gözlenmiştir. Sonuç: Şeffaf plak tedavileri estetik ve hijyen beklentisi olan anterior çapraşıklığa sahip hastalarda sabit ortodontik tedaviye bir alternatif olabilir. Anahtar Kelimeler: şeffaf plak, çakıştırma, anterior çapraşıklık
  • Publication
    İnfrazigomatik kemik vidaları kullanılarak maksiller posterior dişlerin distalizasyonu: Olgu sunumu
    (2021-03-12) TURAN, BEGÜM; BEYCAN, KADİR; GÜLEÇ, BURAK; Güleç B., Beycan K., Turan B.
    AMAÇ: Maksiller posterior dişlerin distalizasyonuyla diş çekimi yapılmadan yeterli yerin kazanılması ve Sınıf II dental oklüzyonun tedavi sürecinin açıklanması ve maksiller posterior dişlerin distalizasyonunda infrazigomatik kemik vidalarının etkinliğini sunmaktadır. Bu yönteme alternatif tedavi planı, diş çekimi veya pendulum/molar slider ile distalizasyondur. OLGU: Ana şikayeti çapraşıklık olan hasta konveks bir profille, Sınıf ll kanin ve molar ilişkisine sahiptir. Sefalometri analizine göre iskeletsel sınıf ll çene ilişkisine sahiptir. Üst üçüncü büyük azı dişleri çekildikten sonra kemik vidaları yerleştirilip distalizasyona başlanmıştır. Vidalardan üst kanin dişlerine kuvvet uygulanmıştır. Hasta 3-4 haftada bir görülerek elastik zincirler yenilenmiştir. SONUÇ: Herhangi bir ankraj kaybı olmadan posterior dişlerin distalizasyonuyla 6 ayda her iki tarafta da Sınıf l kanin ve molar ilişki elde edilmiş, çapraşıklık giderilmiştir. Tedaviye üst ön dişler de braketlenerek devam edilmiştir. İnfrazigomatik iskeletsel ankraj protokolü, ankraj kaybı veya üst dişlerin protrüzyonu gibi yan etkiler olmadan maksiller posterior dişlerin distalizasyonunda çok etkili ve verimli bir yöntemdir. Anahtar Kelimeler: Distalizasyon, İnfrazigomatik Kemik Vidaları, Sınıf 2 Dişsel Maloklüzyon
  • Publication
    Ortodontik tedavi öncesi temporomandibuler eklem hastalıklarının tedavisinde stabilizasyon splintinin rolü
    (2021-03-12) TURAN, BEGÜM; BEYCAN, KADİR; GÜLEÇ, BURAK; Turan B., Beycan K., Güleç B.
    AMAÇ: Stabilizasyon splintinin amacı ortodontik tedavi öncesi temporomandibular eklemlerdeki (TME) mevcut ağrıyı hafifletmek ve kas spazmını çözmektir. Bu vaka raporunda, temporomandibular eklem hastalığı (TMH) olan bir hastada ortodontik tedaviye başlamadan önce, stabilizasyon splintinin tedavi etkinliğinin sunulması amaçlanmıştır. Mandibular kondiller temporomandibular eklem hastalığı olan bireylerde çoğunlukla mandibular fossada doğru konumda yer almaz ve ağızda gördüğümüz oklüzyon çoğunlukla güvenilir değildir. Bu nedenle maloklüzyonu daha iyi teşhis etmek amacıyla TMH\"li hastalarda stabilizasyon splinti tedavisi uygulamak ve ardından ortodontik tedaviye başlamak daha güvenilirdir. OLGU: 17 yaşındaki erkek hasta kliniğimize çapraşıklık ve TME rahatsızlığı ile başvurmuştur, hasta konveks bir profile sahiptir ve hastanın sağ ve sol molar ilişkisi Sınıf I’dir. Sefalometrik analize göre, Sınıf II iskelet ilişkisi ve bimaksiller retrüzyonu vardır. Hastada stabilizasyon splinti tedavisine hemen başlanmıştır ve hasta 6 ay boyunca günde 24 saat kullanmıştır. Hasta başlangıçta iki haftada bir ve ardından ilerlemeyi izlemek için ayda bir takip edilmiştir. SONUÇ: Stabilizasyon splintinin 6 aylık kullanımını takiben hastanın kas spazmı çözüldü, TME ağrısı ve hastanın baş ağrıları kayboldu. Stabilizasyon splinti tedavisinden sonra hastanın oklüzyonu değişmiştir ve her iki tarafta Sınıf II molar ilişki, anteriorda ise hafif bir açık kapanış oluşmuştur. Tedaviye birinci premolarların çekimi ve çift çene cerrahisi ile devam edilmesine karar verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okluzal tedavi, Stabilizasyon splinti, TME Rahatsızlıkları,
  • PublicationOpen Access
    Evaluation of mandibular condyle shape distribution using digital panoramic images
    (2023-08-01) ÖNEM ÖZBİLEN, ELVAN; TURAN, BEGÜM; ABUHAN, ECE; Önem Özbilen E., Turan B., Başal E., Yıldırım G.
    Objective: The human condyle is capable of remodelling over time as numerous factors such as age, sex, occlusal force, malocclusion, and skeletal relationship influence this remodelling. This change in shape can lead to the numerous symptoms of degenerative joint disease. The aim of this study was to investigate the different morphologies of the condyle in different age groups at the Faculty of Dentistry, …. University, …., using orthopantomography.Material and Method: A total of 681 panoramic radiographs obtained for this study. The study group consists of 399 female and 282 male individuals aged between 15-55 years. Articular eminence and glenoid fossa regions of the mandibular condyle was traced. The mandibular condyle morphology was classified into six types such as oval, birdbeak, diamond, flat, crooked finger and bifid. Intergroup differences were evaluated with Chi-square and McNemar tests. (p<0.05)Result: A total of 1362 right and left condyles of 681 patients were examined. The most common shape among the six condylar types -regardless of age and gender- was oval condylar morphology, followed by flat, diamond-shaped, crooked finger, birdbeak, and bifid.Conclusion: As a result of the examination of condyle shapes in individuals with different ages on panoramic radiographs, the process of remodelling of the temporomandibular joint condyle over time was observed. The differences found between the age groups are interpreted to be related to the cumulative increase in the amount of functional loading to which the condyle is exposed with increasing age.
  • Publication
    İskeletsel Sınıf II Hastada Stöckli-Teuscher Tedavisi: Olgu Sunumu
    (2022-11-16) TURAN, BEGÜM; ÖNEM ÖZBİLEN, ELVAN; Turan B., Biren S., Önem Özbilen E.
    Amaç: Bu vaka raporunun amacı, iskeletsel Sınıf II hastanın Stöckli-Teuscher (Headgear destekli Bionator) apareyi ile fonksiyonel ve ortodontik tedavisini sunmaktır.Birey ve Yöntem: Kronolojik yaşı 10 yıl 8 ay olan erkek hasta üst çenesinin önde olması şikayeti ile kliniğimize başvurmuştur. Hastanın intraoral muayenesinde 11,9 mm overjet, 6,2 mm overbite ve Sınıf II dental ilişki olduğu görülmüştür. Ekstraoral muayenede ise hasta simetrik yüz, konveks profil ve dudak yetersizliğine sahiptir. Sefalometrik değerlendirmede; mandibuler gelişim yetersizliğine bağlı iskeletsel Sınıf II ilişki (SNA: 82°, SNB: 77°, ANB:5°), artmış üst keser açıları (U1-SN: 120°) ve artmış alt keser açısı (IMPA: 96°) tespit edilmiştir. Tedavi planlamasında, iskeletsel Sınıf II ilişkiyi düzeltmek ve iyi bir estetik sağlayabilmek için Stöckli-Teuscher apareyi takiben sabit ortodontik tedaviye geçilmesine karar verilmiştir. Stöckli-Teuscher apareyi 13 ay süreyle kullandırılmıştır. Hastanın tedavi süresi sabit tedavi ile birlikte toplam 28 ay sürmüştür. Retansiyon için lingual pekiştirme teli kullanılmıştır.Bulgular: Tedavi sonrası SNA açısı 79°’ye, ANB açısı 2°’ye düşmüştür. Hastanın üst keser açıları azalmış (U1-SN: 112°), alt keser açısında ise artış meydana gelmiştir (IMPA: 106°). Tedavi sonunda ideal overjet ve overbite ilişkisi elde edilmiştir.Sonuç: Büyüme gelişimi devam eden iskeletsel Sınıf II hastalarda fonksiyonel aparey tedavisi iyi bir tedavi seçeneğidir. İyi bir kooperasyona sahip hastanın profilinde de Stöckli-Teuscher apareyi ile olumlu değişiklikler elde edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Ekstraoral aparey, Fonksiyonel Tedavi,Sınıf II Malokluzyon