Person:
İYİGÜN, SEZGİ

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Job Title

Last Name

İYİGÜN

First Name

SEZGİ

Name

Search Results

Now showing 1 - 2 of 2
  • Publication
    Effect of non-surgical periodontal treatmenton salivary IL-13 levels in periodontitis with andwithout type 2 diabetes
    (2022-06-10) YILDIRIM, HATİCE SELİN; İYİGÜN, SEZGİ; DOĞAN, BAŞAK; YILDIRIM H. S., KALKAN Y., İYİGÜN S., DOĞAN B.
    Background & Aim: Interleukin (IL)-13 is an anti-inflammatory and fibrogenic cytokine activated by T helper 2 cells. It has been shown that IL-13 inhibits pro-inflammatory cytokine synthesis and osteoclastogenesis. The aim of the study was to determine the effect of non-surgical periodontal treatment (NSPT) on salivary IL-13 levels in periodontitis patients with and without type 2 diabetes mellitus (T2DM). Methods: A total of 48 subjects, 12 systemically and periodontally healthy (H), 12 periodontitis with well controlled T2DM, 12 periodontitis with poorly controlled T2DM and 12 systemically healthy periodontitis, were recruited for the study. All periodontitis patients belonged to either Stage III or IV periodontitis. At baseline, all clinical parameters including plaque index, gingival index, bleeding on probing, probing depth and clinical attachment loss were recorded, and the saliva samples were collected from all subjects, at 3 months following the NSPT only from periodontitis groups. Salivary IL-13 levels were analysed by enzyme-linked immunosorbent assay. This study was supported by the grant from Marmara University Scientific Research Projects Coordination Unit #SAG-A-080519-0172. Results: All clinical parameters were higher in all periodontitis groups than the healthy subjects at baseline (p < 0.05) and improved 3 months after NSPT in all periodontitis groups (p < 0.05). At baseline, salivary IL-13 levels were lower in all periodontitis groups compared to H group (p < 0.05) but were similar among 3 periodontitis groups (p > 0.05). At 3 months following NSPT IL-13 levels were increased in all 3 periodontitis groups compared to baseline (p < 0.05). Conclusions: This study has revealed that low levels of salivary IL-13 are associated with periodontitis not T2DM. IL-13 may be used as a biomarker for both the diagnosis and treatment of periodontitis.
  • Publication
    Periferal ossifiying fibromanın periodontal cerrahi yaklaşımla tedavisi: bir olgu sunumu
    (2022-11-06) İYİGÜN, SEZGİ; CİNEL, ZELİHA LEYLA; KÖSE, KEMAL NACİ; İyigün S., Türk C. B., Cinel Z. L., Köse K. N.
    Periferal ossifying fibroma (POF), genellikle maksilla anterior bölgede, sıklıkla kadınlarda ve 2-3. dekatta rastlanan iyi huylu reaktif doku büyümesidir. Etyolojisi kesin değildir, periodontal ligament veya periostun enflamatuvar hiperplazisinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Sıklıkla diş etinde, interdental papilla alanından başlamakta, %16-20 oranlarında tekrarlama riski bulunmaktadır. Tedavi protokolü, başlangıç periodontal tedavi (BPT), gerektiğinde lezyonun cerrahi uzaklaştırılması ve periodontal dokuların yeniden yapılandırılmasını içerir. Bu sunuda, POF olgusunun tedavisi sunulmaktadır. Diş etinde 6 aydır mevcut olan büyüme şikâyeti ile kliniğimize başvuran 63 yaşındaki tip 2 diyabetli kadın hastanın ağız içi muayenesinde, 23 numaralı dişin distalinden başlayıp vestibüle ve posterior dişsiz bölgeye uzanan saplı, hiperemik, yüzeyi ülsere, 20x18 mm boyutlarında dişeti büyümesi saptandı. Öyküsünde yeni yapılan hareketli bölümlü protezini kullanmaya başladıktan sonra büyümenin olduğu belirtilmişti. Klinik ve radyografik değerlendirme sonrası kronik periodontitis ve lokalize saplı dişeti büyümesi teşhisi kondu. İki kez BPT seansı uygulandı. Bu süreçte, hastanın özellikle protezini kullanırken şikayetlerinin artması sebebiyle lezyonun BPT tamamlanmadan uzaklaştırılması kararlaştırıldı. İnsizyon, lezyon ve bir miktar sağlıklı dokuyu da içerecek şekilde planlanarak mukoperiosteal flap kaldırıldı, kitle uzaklaştırıldı ve degranülasyon gerçekleştirildi. Alveolar kemikteki lezyon invazyonlarının uzaklaştırıldığından emin olmak amacıyla lezyonun invaze olduğu düşünülen bölgeler ostektomi ve osteoplastiyle temizlendi. Açıkta kalan kemik ve kök yüzeyi, 3.0 ipek sütur kullanılarak primer kapatıldı. Dikişler 7 gün sonra alındı. Postoperatif dördüncü haftada iyileşme sorunsuzdu. Histopatolojik incelemede lezyon POF ile uyumlu bulundu. Altı aylık takibinde rekürrens izlenmedi. Bu olguda, POF’un mukoperiosteal flep ile uzaklaştırılmasını da içeren BPT’si sunulmaktadır. Bazı durumlarda cerrahi yaklaşımların BPT planlamasına dahlinin hasta konforunun sağlanması ve tedavinin başarısındaki önemi vurgulanmıştır.