Person:
KAAN, ENVER OSMAN

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Job Title

Last Name

KAAN

First Name

ENVER OSMAN

Name

Search Results

Now showing 1 - 9 of 9
  • Publication
    Dini fıkhi kültürün kadının çalışma hayatına etkisi
    (2022-03-01) KAAN, ENVER OSMAN; KAAN E. O.
    Çalışmak, insan hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Zira hayatı idame ettirmek çalışmaya bağlanmıştır. Tarih boyunca insanlar, çalışmada cinsiyet farkı gözetmemişlerdir. Dolayısıyla kadın erkek tüm insanlar geçimlerini sağlamak için çalışmışlardır. Bununla birlikte, çalışma alanlarında kendiliğinden oluşan farklılıklar meydana gelmiş; çoğunlukla ağır işlerde erkekler, hafif işlerde ise kadınlar çalışmışlardır. Özellikle tarım öncesi ve sonrası toplumlarda bu durum daha net bir şekilde görülmüştür. Sanayi devrimiyle birlikte çalışma alanlarında ve şartlarında köklü değişimler meydana gelmiştir. Bu değişimlerden biri de çalışma süresinin uzaması ve ücretli-sigortalı çalışma alanlarının çoğalmasıdır. İşte bu noktada kadının çalışması tartışmaları başlamıştır. Kadının iş hayatına nitelikli katkı sunacağını düşünen modern yaşamı benimseyenler, kadın istihdamını savunurken, muhafazakâr düşünceli olanlar ise aile bütünlüğüne zarar vereceği gerekçesiyle kadının ev dışı işlerde ücretli ve sigortalı çalışmasına karşı çıkmışlar, zaman zaman bu görüşlerine dini referans olarak göstermişlerdir. Tebliğde, kadının iş hayatına katılımındaki dini-fıkhi hükümleri üzerinde durulacak, böylece dini-fıkhi bilginin kadının çalışması üzerinde nasıl bir etki meydana getirdiği tespit edilmeye çalışılacaktır.
  • Publication
    İktisadın fıkıhtaki yeri ve yapısı
    (İlahiyat Vakfı Yayınları (İFAV), 2021-01-01) KAAN, ENVER OSMAN; KAAN E. O.
  • PublicationOpen Access
    Ailenin kurulması ve korunmasında toplum ve kurumların sorumlulukları
    (2022-01-01) KAAN, ENVER OSMAN; KAAN E. O.
    Sosyal bir varlık olan insanın ilk sosyalleştiği ve kişilik kazandığı yerin aile olduğu hemen hemen tüm düşünürler tarafından kabul edilmektedir. Aile, bireylerden, toplum da ailelerden oluştuğuna göre ailenin toplum için önemi ortadadır. Bu sebeple, toplum ve toplum tarafından oluşturulan kurumlar, geleceklerini düşündükleri için aileye yapılacak her yatırıma ve aileyi koruyacak her tedbire önem vermektedirler. Aile tarihin her döneminde önemini korumuştur ancak pandemi döneminde görülmüştür ki aile kriz dönemlerinin de en önemli kurumlarından biridir. Zira bu dönemde birçok insan karşılaştığı psikolojik ve ekonomik sorunlardan aile sayesinde kurtulmayı başarmıştır. Toplum için bu önemi bilinmesine rağmen günümüzde, ailenin sadece temel işlevlerini yerine getirememe değil, aynı zamanda varlığını koruyamama gibi bir sorunla karşı karşıya kalması gözden kaçırılmaktadır. Zira kadın-erkek birlikteliği ile oluşan aile yapısı itibarsızlaştırılırken, “toplumsal cinsiyet” adı altında aile dışı birliktelikler bazı çevreler tarafından maalesef özendirilmektedir. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için makalede, toplum ve kurumların üstüne düşen sorumluluklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede toplum sorumlulukları; evlilik yaşının en verimli seviyede tutulması, evlilik öncesi aşamaların takip edilmesi, kadının çalışması meselesinin çözümüne ilişkin çalışmalar yapılması, arabuluculuk sisteminin sağlıklı işletilmesi olarak belirlenmiştir. Kurum sorumlulukları ise, aile seminerleri düzenlenmesi, adaylara adli ve sıhhi geçmişleri hakkında bilgi edinme hakkı tanınması, kadını korumaya yönelik düzenlenen kanunların gözden geçirilmesi ve medyanın tahrip edici yönünün ortadan kaldırılması olarak belirlenmiştir. Ayrıca makalede istatistiksel verilerden hareketle ampirik sonuçlar elde edilmeye gayret edilmiştir
  • Publication
  • Publication
    Tablolarla fıkıh usulü
    (İFAV YAYINLARI, 2020-01-01) KAAN, ENVER OSMAN; KAAN E. O.
  • PublicationOpen Access
    The Different Jurisprudence Methods Cause the Islamic Law View Differences (Zakat Example)
    (DINBILIMLERI AKAD ARASTIRMA MERKEZI, 2020-09-03) KAAN, ENVER OSMAN; Kaan, Enver Osman
    The rules of fiqh, the foundations of which were laid in the first age and geography of Islam, were later developed by Islamic scholars and turned into methods. Because the production of fiqh rulings within the framework of a method is thought to play an important role in the establishment of a fiqh stable structure. Over time, these methods have proliferated with the force of regional conditions. As it is known, three different methods have emerged in the science of procedure, mutakallim, fuqaha and mamzuj. Therefore, it is not possible to talk about a single method in establishing fiqh judgments. The difference in method naturally brings along the difference of fiqh views. Within the framework of a certain method, the reasons for the differences in views are explained in the fiqh books in a scattered way. Although recent studies in the field of comparative Islamic law show a scattered approach to juridical disagreements, they still give a scattered image. In this article, it is aimed to explain together the causes of juridical differences of opinion, which are also closely related to comparative law. In addition, as a specific example with the idea that it serves the purpose, the subject will be enriched through zakat.
  • PublicationOpen Access
    Faize alternatif bir finansman aracı olarak Karz-ı Hasen yerine zekât
    (2021-12-01) KAAN, ENVER OSMAN; KAAN E. O.
    Zekât, İslam ibadet esaslarından biri olarak farz kılınmıştır. Faiz ise Allah’a ve resulüne harp ilan etmek kadar ağır bir işlem görülerek haram kılınmıştır. Kur’an’ı Kerim’de faiz ile zekât karşılaştırılarak; verilen faizin Allah katında artmayacağı, buna karşın Allah’ın rızası gözetilerek verilen zekâtın kat kat artacağı beyan edilmiştir. Hâlbuki faiz bir borç işlemidir, borç işleminde verilenin geri alınması söz konusudur. Zekât ise geri alınmamak üzere verilen maldır. Kur’an’ı Kerim’de borç vermekle ilgili kullanılan karz-ı hasen kavramı “güzel borç” anlamına gelir. Dolayısıyla, karz-ı hasen de bir borç işlemi olduğuna göre bu kavramın faiz ile karşılaştırmalı olarak ele alınmaması dikkat çekmektedir. Zekât ile faiz ekonomik, siyasi, sosyal ve ahlaki boyutları olan iki önemli kavramdır. Bu iki kavramı sadece ekonomi penceresinden değerlendirmek orantısız bilgi karşılaştırmasına neden olmakta ve faizin karz-ı hasen yerine zekât ile mukayesesinin anlaşılması zorlaşmaktadır. İşte makalede faiz ile karz-ı hasen kavramının neden karşılaştırmalı ele alınmadığının izahı yapılmaya çalışılacaktır. Ayrıca faiz, verilen borcun fazlasıyla geri alınması yani verilen paranın artması demektir. Zekât ise, malın bir kısmını geri almamak üzere başkasına vermek yani maldan eksilt me yapmaktır. Görünüşte asıl artma faizde yaşandığı halde, ayette artış vurgusunun zekâtta yapılmasının piyasaya yansıması üzerinde durulacaktır.
  • Publication
    Günümüz fıkıh meseleleri
    (İlahiyat Vakfı Yayınları (İFAV), 2021-01-01) KAAN, ENVER OSMAN; KAAN E. O.
  • PublicationOpen Access
    Salgıb hastalık döneminde alınan tadbirlerin fıkhi analizi
    (2020-06-01) KAAN, ENVER OSMAN; KAAN E. O.
    Salgın hastalıklar tarih boyunca insanlığın en büyük imtihanlarından olmuştur. İnsanlık, diğer afetlerde olduğu gibi salgın hastalıklarda da çok bedel ödemiştir. Bununla birlikte, salgın hastalıkların diğerlerinden farkı ne zaman başlayacağının, ne zaman sonlanacağının ve nasıl bir zarara sebebiyet vereceğinin önceden tahmin edilememesidir. Günümüzde salgın hastalıklar ile mücadelede en büyük rolü devletler ve sağlık kurumları üstlenmektedir. Vatandaşların maddi olarak desteklenmesinden, ilaçların temini veya yeni ilaçların geliştirilmesine ve hatta insanların toplandıkları yerlerin kapatılmasına kadar bir dizi tedbirler alınmaktadır. Bu bağlamda alınan tedbirler arasında izolasyon ve karantina, ibadethanelerin kapatılması ve toplu ibadetin yasaklanması İslam fıkhını yakından ilgilendiren konular arasındadır. Bu sebeple makalede salgın hastalıklar ile mücadele bağlamında alınan izolasyon ve karantina, ibadethanelerin kapatılması ve toplu ibadetin yasaklanması konuları fıkıh bağlamında işlenecektir. Hastalığın yayılmasını önlemede bireylere düşen önemli sorumluluklar da vardır. Bu sebeple, bulaştıranın durumu ve ölümü konuları da fıkhî açıdan değerlendirilecektir.