Securitization of energy : The Eu - Russia - Us triangle

No Thumbnail Available

Date

2008

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü

Abstract

ÖZ Bu yüksek lisans çalışmasının amacı, Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya Federasyonu’nda ‘enerjinin güvenlikleştirilmesi’ konusunu ve bu durumun söz konusu üç aktörün dış politikaları üzerindeki etkilerini incelemektir. İnceleme, adı geçen aktörlerin enerji güvenliği konusunu nasıl ve ne derecede siyasileştirdiklerini ve “güvenlikleştirdiklerini” ortaya koymak amacıyla yürütülmüştür. Bu doğrultuda, ‘söz eylem’in rolü ve Kopenhag Ekolü’nün çok-sektörlü güvenlik tanımlaması üzerinde durulmuştur. Çalışmanın ana argümanı, enerji konusunun AB, ABD ve Rusya Federasyonu’ndaki aktörler tarafından siyasileştirildiği ve belli bir derecede de güvenlikleştirildiğidir. Birinci bölüm, tezin teorik çerçevesini çizmektedir. Farklı ekollerin ‘güvenlik’ kavramına getirdikleri farklı tanımlar Kopenhag Ekolü yaklaşımı vurgulanarak incelenmiştir. Çok boyutlu güvenlik tanımı ile Kopenhag Ekolü, sağladığı geniş güvenlik anlayışıyla ‘enerjinin güvenlikleştirilmesi’ konusunun incelenmesinde önem teşkil etmektedir. Bu nedenle, bu ekole ağırlık verilmiştir. Ayrıca, Ole Wæver’ın ortaya koyduğu güvenlikleştirme (securitization) ve de-securitization (konuların güvenlik kavramı altında ele alınmaması, normalleşmesi) kavramlarına ağırlık verilmiştir. Birinci bölümü takip eden üç bölümde ise, sırasıyla, AB, Rusya Federasyonu ve ABD’nin enerji politikaları resmi belgeler ve politika yapım sürecinde etkin olan aktörlerin söylemleri doğrultusunda, petrol ve doğal gaz esas alınarak incelenmiştir. Beşinci bölümde ise, enerji konusunun güvenlikleştirildiği söylemlerin karşılaştırılmalı analizi yapılmış, NATO’nun enerji konusuna katılımına değinilmiştir. Adı geçen aktörlerin, 11 Eylül 2001 ve Ağustos 2008 tarihleri arasında verdikleri söylemler kapsamlı bir şekilde incelendikten sonra varılan sonuç şudur: Özellikle, Rusya-Beyaz Rusya ve Rusya-Ukrayna enerji krizleri sonrasında, enerji konusu uluslararası gündemdekini yerini sağlamlaştırmıştır. Enerji güvenliği konusunun yüksek derecede siyasileştirildiği ve belli bir derecede de “güvenlikleştirildiği” görülmüştür. Enerji konusu yüksek politikanın parçası haline gelmiş ve bir varoluşsal tehdit olarak algılanmaya başlamıştır. Ancak, enerjinin güvenlikleştirilmesinin bir dereceye kadar gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Bunun nedeni, yüksek derecede kamu ilgisi olmasına rağmen ‘oyunun yerleşik kuralları’nın henüz yıkılmamış olmasıdır. ABSTRACT This study aims at analyzing the ‘securitization of the energy issue’ in the European Union (EU), the United States of America (USA) and the Russian Federation and the impact of this on their foreign policies. Analysis is made in order to see how and to what extent the issue of energy security is politicized and “securitized” by the actors. The role of the ‘speech act’ and the multisectoral definition of security of the Copenhagen School are given special emphasis in this regard. The major argument of this study is that the issue of energy is politicized and to some degree securitized by the actors in the EU, the USA and the Russian Federation. The first chapter aims to set the theoretical framework of the study. Therefore, the different definitions of the term ‘security’ are analysed focusing on the different schools of thought with special emphasis to the approach of the Copenhagen School. The Copenhagen School’s approach gives a broader understanding of security with its multidimensional definition which is an important point for the study of ‘securitization of energy’. Furthermore, the concepts of securitization and de-securitization of Ole Wæver are given weight in line with the context of the study. In the following three chapters, the energy policies of the EU, the Russian Federation and the USA are analysed respectively in terms of oil and gas based on the official documents and the speeches of the relevant important policy actors. In the fifth chapter, a comparative analysis of the actors’ energy securitization discourse is made and it is followed by the involvement of NATO in the energy issue. After comprehensive analyses of the speeches of the actors between September 11, 2001 and August 2008, the study comes to a conclusion that especially after the Russia-Belarus and Russia-Ukraine energy crises, energy has consolidated its place at the top of the international agenda. It is seen that the issue of energy security has been highly politicized and to a certain extent “securitized” by the actors. It has become a part of high politics and it has started to be perceived as an existential threat, that of survival. However, energy securitization has been realized to a certain extent as the ‘breaking of the established rules of the game’ has not come into existence yet although a high degree of public concern is present.

Description

Keywords

Avrupa Birliği, Enerji Politikası, Enerji, Güvenlik

Citation

Collections