The role of education in the construction of European identity

dc.contributor.advisorNas, Çiğdem
dc.contributor.authorKoca, Özün
dc.contributor.departmentAB Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler Bölümü
dc.date.accessioned2021-09-10T08:32:35Z
dc.date.available2021-09-10T08:32:35Z
dc.date.issued2005
dc.description.abstractÖZETAvrupa bütünleşme projesi, Avrupa’nın sosyal ve ekonomik yıkımına ve milyonlarca insanın yaşamına mal olan II. Dünya Savaşı’nın ardından, kıtada bir başka topyekün savaşın çıkmasının önlenmesi ve Avrupa ülkelerinin ortak hedef ve çıkarlar doğrultusunda bir araya getirilmesi amacıyla ortaya konulmuştur. Bu süreçte, Avrupa bütünleşmesi önemli başarılar kaydetti. Gerçekten de, Tek Pazar’ın ve Ekonomik ve Parasal Birlik’in tamamlanmasıyla, 1990’lardan itibaren Avrupa’nın siyasi geleceği daha yoğun tartışılmaya başlanmıştır. Öte yandan, Merkez ve Doğu Avrupa ülkelerini içine alan son genişleme dalgasıyla AB’nin 25 üyeli bir birlik haline gelmesi kurumsal yapıyı ve karar alma sürecini son derece karmaşıklaştırmıştır. Hem bu soruna bir çözüm bulmak hem de ulusal düzeyden AB düzeyine giderek artan yetki transferi ve ciddi şekilde eleştirilen demokratik eksiklikten kaynaklanan meşruiyet meselesine bir yanıt bulmak amacıyla ilgili tarafların büyük gayretleri sonucu Avrupa Anayasası hazırlanmıştır. Ancak Anayasa’nın Fransa ve Hollanda’da düzenlenen referandumlarda reddedilmesi AB’nin siyasi geleceği ile ilgili ciddi şüphe ve endişelere yol açmıştır. Bu noktada Anayasa’nın Fransa ve Hollanda halkı tarafından reddedilmesinin ardında yatan nedenler iyi incelenmelidir. Şöyle ki, bu sonucu işsizlik ve kontrolsüz göçe duyulan korku gibi ekonomik ve sosyal sorunlar bağlamında açıklamak AB’nin kendini bütünleşmiş bir Avrupa hedefi ile özdeşleştiren gerçek bir Avrupa halkına sahip olmadığına dair asıl sorunu gizleyerek meseleyi basite indirgeyecektir. Sonuçta, ekonomik hedeflere bütünleşme sürecinin en başından beri öncelik verilmesi neticesinde kültür politikası ve kimlik meselesi ulusal devletlerin bir önceliği olarak kalmış, bu da kaçınılmaz olarak Avrupa bütünleşmesine halk desteğinin eksik kalmasına yol açmıştır. Bu çerçevede Avrupa kimliğinin tartışılması ve bir Avrupalılık hissinin uyandırılması son derece önemlidir. Ancak AB’nin henüz gelişmekte olan benzeri görülmemiş bir siyasi birlik modeli olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, AB projesi onun benzersiz yapısını azımsamayacak yeni bir anlayış yaratmak üzere yeni terimler ve farklı bakış açıları ile tartışılmalıdır. AB, bütünleşme süreci ile ilgili tartışma ve söylemler bir AB-ulus devlet ikilemine indirilmediği taktirde eğitim ve kültür politikaları gibi geleneksel olarak ulusal devletlerin kontolünde olan alanlarda yaratıcı ve cesur girişimlerde bulunabilecektir . Bu bağlamda, ‘Eğitim Politikasının Avrupa Kimliğinin İnşasındaki Rolü’ başlıklı yüksek lisans tezi, AB’nin ortak bir eğitim politikası oluşturmadaki rolü ve etkinliğini, işsizlik sorunu ve gittikçe artan küreselleşmeden kaynaklanan teknolojik ve ekonomik rekabet gibi iç ve dış etkenleri göz önünde bulundurarak açıklamayı amaçlamıştır. Kapsamlı bir değerlendirmeye ulaşabilmek için Avrupa eğitim politikasının oluşumu ve başlıca araçları, hem tarihsel arka plan hem de üye ülkelerin ilk ve orta öğrenim yerine mesleki eğitim ve yüksek öğrenim alanlarında işbirliği yapmadaki istekliliklerinin ardındaki nedenler verilerek incelenmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma üye ülkelerin ortak bir Avrupa eğitim politikasının oluşturulması söz konusu olduğunda bir Avrupa üst-kimliğinin yaratılmasına yönelik gerçek bir isteklilikten çok ekonomik hedef ve öncelikler doğrultusunda harekete geçtiklerini ortaya koymaya çalışmıştır. ABSTRACTEuropean integration project was put forward following the WWII, which caused social and economic destruction of Europe and claimed of millions of peoples lives, with the aim of preventing outburst of any total war in the Continent and also bringing European countries together in pursuance of common interests and objectives. The European integration has made great strides in this process. With the accomplishment of the Single Market and the Economic and Monetary Union, the political future of Europe has been widely discussed since the ‘90s. On the other hand, as EU became a union of 25 member states with the last enlargement covering the Central and Eastern European countries, the institutional management and decision-making process became extremely complicated. In order to find a solution to this problem, as well as to meet the issue of legitimacy caused by the increasing sovereignty transfer from national to EU level and the growing problem of democratic deficit, the European Constitution was prepared thanks to the great efforts of the concerned sides. However, the fact that the Constitution was rejected in referendums held in France and the Netherlands give rise to the serious doubts and considerations regarding the future of Europe. At this point, the reasons behind the rejection of the Constitution by French and Dutch people should be studied carefully. Explaining this result in terms of reaction against the integration process due to economic and social problems such as unemployment and fear of uncontrolled immigration will oversimplify the situation while veiling the basic point that EU does not have a genuine European demos identifying with the aim of a united Europe. As a result, since the economic objectives have been given the priority from the very beginning of the integration process, the cultural policy and the issue of identity have remained a priority of national states, which inevitably led to the lack of public support for European integration. In this context, discussing European identity and inspiring a sense of Europeanness are of critical importance. One should be reminded that EU is a unique political unity which is gradually evolving. For this reason, the EU project deserves to be discussed in new terms and from different perspectives so as to create a new understanding of Europe which does not underestimate its unique character. EU will be able to take innovative and courageous initiatives in the areas which are traditionally dominated by national states such as education and cultural policies provided that discourses and discussions about European integration process are not reduced to a nation-state-EU dilemma.In this regard, this MA thesis, titled as ‘The Role of Education in the Construction of European Identity’, aims to examine the role and influence of EU in shaping of a common educational policy by taking into account the external and internal incentives such as the unemployment problem and the technological and economic competition stemming from increasing globalization. In order to reach a comprehensive assessment, the evolution of European educational policy and its major instruments are examined by providing both the historical background and the main motives behind the willingness of member states to cooperate in vocational training and higher education areas instead of primary and secondary education. As a conclusion, this study attempts to reveal that the member states have been driven by economic aspirations and priorities rather than a genuine enthusiasm for the creation of a supranational European identity considering the formation of European educational policies.
dc.format.extentIX,125y.; 28sm.
dc.identifier00418957-7590-6847-AE63-CBED04E239F8
dc.identifier.urihttps://katalog.marmara.edu.tr/veriler/yordambt/cokluortam/F/E/D/E/B/T0052473.pdf
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11424/212502
dc.language.isoeng
dc.publisherMarmara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Enstitüsü
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectEĞİTİM
dc.subjectAVRUPA
dc.subjectAVRUPA BİRLİĞİ
dc.titleThe role of education in the construction of European identity
dc.typemasterThesis

Files

Collections