Tez Koleksiyonu / Thesis Collection
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Tez Koleksiyonu / Thesis Collection by Publisher "Manchester Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Metadata only Mustafa Kutlu’nun hikâyelerinde köyden şehre göç olgusu(Manchester Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2016) Aydın, Fahrettin; Uğurcan, Sema; Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim DalıÖZETKırsal kesimlerden kentlere göç olgusu, tarihin en eski çağlarından bu yana kesintisiz olarak devam etmesine rağmen, Sanayi İnkılabı’ndan sonra daha da hızlanır. 1950 sonrası kentleşmenin hızlanması ile birlikte Türkiye’de de kırdan kente doğru yoğun göç dalgaları yaşanır. Ancak sanayileşme sürecini sağlıklı bir şekilde atlatamadan kentleşmeye çalışan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’deki kentleşme hareketi de -en başından beri- sorun olagelir. Bu yüzden, birçok sanatkâr gibi Mustafa Kutlu da Türkiye’nin toplumsal değişim ve dönüşümünün bir parçası olan kırdan kente göç olgusuna kayıtsız kalmayarak özellikle 1950 -sonrası göçü- ilk hikâye kitabından (Ortadaki Adam/1970) son hikâye kitabına kadar (Hesap Günü/2015) doğrudan olmasa bile satır aralarında dile getirmiştir. Fakat Mustafa Kutlu, köyden şehre göç olgusunun bir tarafına saplanıp kalmamış göçü bütün boyutlarıyla göçü dile getirmeye çalışmıştır. Biz de bu tezimizde Mustafa Kutlu’nun hikâye ve deneme kitapları ile köşe yazılarından ve Kutlu üzerine yazılan yazılardan hareketle Mustafa Kutlu’nun göç öncesi ve sonrasında göç olgusu ve göçmenlere bakış açısını karşılaştırmalı bir şekilde incelenmeye çalıştık.ABSTRACTThe fact of immigration from countryside to urban areas has been continuing uninterruptedly since the beginning of the human history, yet after the Industrial Revolution it accelerated. With the acceleration of urbanization after 1950, the immigration from countryside to urban areas occured intensely in Turkey. This movement of immigration in Turkey has become a problem since the beginning just like in other countries which tried to succeed urbanization without overcoming the Industrial Revolution process. That's why like so many artists Mustafa Kutlu doesn't get oblivious to the fact of immigration from countryside to urban areas which is one of the parts of social change and transformation in Turkey mentions especially the immigration after 1950 not directly but between the lines in his books from the first one (Ortadaki Adam/1970) to the last one(Hesap Günü/2015). However, he doesn't get stuck in onlt one side of the fact of immigration from countryside to urban, but he mentions the immigration with all apects. In this thesis we tried to study on the fact of immigration before and after the immigration and his viewpoint of immigrants using the comparative method proceeding from Mustafa Kutlu's columnists, essay and story books and from the articles about him.Item Metadata only Türk romanında Yeniçeriler(Manchester Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2016) Öz, Muhammet Cem; Koç, Murat; Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim DalıÖZETYeniçeri Ocağı, bir müessese olarak Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan çok uzak olmayan bir zamanda kurulduğunda, örneği olmayan paralı askerî kuvvet olup ordunun en önemli vurucu gücünü oluşturmuştur. Padişaha kul olup tek işi savaşmak olan yeniçeriler, zaman geçtikçe aslından uzaklaşmış, düşman kuvvetlerle savaşmak yerine kendi devletiyle savaşır hâle gelmiş, bu kendi devletine kılıç çekmenin bedelini de tüm devlete ödetmişlerdir. Zira sık sık isyana teşebbüs eden ocaklı, sadece askerî zarar vermekle kalmamış, toplumsal, ekonomik, dinî birçok olumsuzluğa da sebep olmuştur. Hâl böyle olunca geçmiş ihtişamlı günleriyle bozulmanın günden güne arttığı dönemler arasında mukayeseli düşünme kaçınılmaz olmuştur.Gerçek hayattan beslenen tarihî romanlar için yeniçerilerin tükenmez bir kaynak olduğu, bu konuda birçok romanın verilmesine bakılarak anlaşılabilir. Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde en önemli askerî gücü, XVII. yüzyılın başlarından itibarense devleti çöküşe götüren önemli etkenlerden olan Yeniçeri Ocağı ve mensuplarının tarihî romanlarda, gerçeklerle ilişkisi bağlamında düşünülerek incelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturur. Bu incelemede Yeniçeri Ocağı’nın tarihî seyri ve tarihî roman türünün gerekleri/gerçekleri göz önünde bulundurularak romanlar incelenmeye çalışılmıştır.Anahtar Kelimeler: Türk edebiyatı, roman, tarihî roman, Osmanlı Devleti, Yeniçeri Ocağı, yeniçeri.ABSTRACTThe Janissary corps that was founded not long after the establishment of Ottoman Empire were unique paid military forces and constituted the most significant striking power of the military. The janissaries were slaves of the sultan and their only job was to wage war. But in time, they deviated from their aims and instead of fighting the enemy forces, they started to fight their own states and they made the state pay the price for their actions. Their frequent rebellions not only harmed the military but also they caused socio-economical and religious problems. Therefore, it’s been unavoidable to make comparison between their glorious past days and the corrupt times.It can be understood by looking at the numerous novels that the janissary corps has become an endless source for historical novels which are nourished by real life. The analysis of the Janissary corps that was the most powerful military force of the Ottoman Empire in the early periods and also one of the important factors that led the state to collapse as of the beginning of the seventeenth century in the historical novels in terms of its relation to reality is the subject of this study. In this research, the historical process of the janissary corps is tried to be analyzed by taking the necessities of the historical novels into consideration.Keywords: Turkish literature, novel, historical novel, Ottoman Empire, The Janissary corps, janissary