Tez Koleksiyonu / Thesis Collection
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Tez Koleksiyonu / Thesis Collection by Title
Now showing 1 - 20 of 39665
Results Per Page
Sort Options
Item Metadata only 0- 1 tamsayılı programlama ile askeri tesislerin yer/ proje seçimi(Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001) Kaymazlı, Tuncay; Doğan, İbrahim; Ekonometri Anabilim Dalı Yöneylem Bilim DalıÖZETGünümüzde kurumların başarılı olabilmeleri, onların kaynakları uygun kullanabilen ve maksimum kar elde ederek kaliteli ürün elde etmeyi amaçlayabilen yönetim metodlarını kullanmalarına bağlıdır. Bu maksatla yöneylem araştırması, kıt kaynakların etkin kullanımı, yüksek ürün kalitesi, minimum maliyet, maksimum kar / fayda gibi konularda yöneticiler tarafından etkin bir şekilde kullanılmaktadır.Son yıllarda gelişen teknoloji ve bilimsel yöntemler, hayatın her alanında olduğu gibi Silahlı Kuvvetlerde de köklü değişikliklere neden olmuştur. Bu çalışmada amacımız; komuta kademesinin tesislerin yer seçimi çalışmalarını kolaylaştırmak, isabetli ve güvenilir karar verilmesini sağlamaktır. Tezin ilk bölümünde doğrusal programlama, ikinci bölümde ise, tam sayılı doğrusal programlama bütün yönleriyle ortaya konuldu.Üçüncü bölümde konu ile ilgili uygulama yapıldı. Projeler, hem maliyet açısından hem de askeri fayda açısından değerlendirildi. Amacımız ise, maksimum askeri faydayı elde ederken ödeneği de uygun kullanmaya çalışmaktı. Program hem dal-sınır tekniği ile hem de LINDO programı ile çözüldü.Dal-sınır tekniği uzun işlemler sonucu çözüldüğü için, değişken sayısının çok ve kısıtlayıcı katsayılarının büyük olduğu problemlerde, problemi LINDO programı ile çözmek, bizim daha sağlıklı karar almamızı ve probleme daha az vaktimizi ayırmamızı sağlayacaktır.Uygulamada ödenek ile projelerin toplam maliyeti arasında önemli bir fark ortaya çıktı. Nedenleri ise; sağlıklı bir ön keşifin yapılmaması, bütün tesisler için ortalama maliyet hesaplanması, ödenekten ve diğer nedenlerden dolayı projelerin ertelenmesidir.Bunu önlemek için izlenecek metod, bütün tesislerin ön keşiflerinin yapılarak uygulamada izlenen metod ile değerlendirilmesidir. Uygulama sonucu ulaştığımız sonuç çalışmanın amacını daha iyi ortaya koymaktadır. Amacımız; komuta kademesinin, tesislerin yer seçimi çalışmalarını kolaylaştırmak, isabetli ve güvenilir karar verilmesini sağlamak ve böylece milli gelirimizin daha da isabetli kullanılmasını sağlamaktır. SUMMARYNaw a days, associatians must use the manageme methods whic arm to produc high-quality products with high profit and to use the resourges suitably in order to be successfull with this aim operation reseamch have used for effective use of the insufficient resamrces, high product quality minimum cost maximum profitlbenet etc..efficiently by the managers.At the last year, the techuologic and scientific methods which hawe impraved have made radical changes at the arned forces such as at the life.The aim this study is to make easier the seleetion of the plance of the foundantians by the command level and to provide to give decisim.Which is fitted and realible.At the first pourt of the thesis lineour programming,at the second pourt of the thesis whafe mumbered lincar programming is ex'planined whith all their directions.At the third pourt, the subject putted into practice. Projects were evanluated by either cost or military benefit our aim wes to get higgest military benefit with the switadle allocation. Proram wons solved by the teachnique of branch-border and LİNDO programsAt the branch-border teachnique the problem is solved after a long procedur with many variables and bigger restrictive efficiently to, so wing LİNDO program will save time and make us give tirustwarthy decisions.At the applicantion, a great difference wans occmred, between the allocantion and the total cost of the project becomse no trustwarth front disconreny was made, awerage cost was calculanted for all foundations and the project were postponed for the allocation and save after reasons.The method to present those is to make the tirustwarthy front discovery and evalute it with the method which is followed.The outcame thout we got after the application gives the result of the study very well. The aim of us, is to make casier the command level, and to pravide to give decision which is fitted and reable, so our national coun be used more fitted.Item Metadata only 0-1 yaş arası çocuğu olan ebeveynlerin genişletilmiş yeni doğan tarama programına ilişkin düşünceleri(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Arslan, Aynur Kesicioğlu; Çiğdem, YardZerrin; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim DalıÖZET0-1 Yaş Arası Çocuğu Olan Ebeveynlerin Genişletilmiş Yeni Doğan Tarama Programına İlişkin Düşünceleri. Aynur (Kesicioğlu) Arslan.Günümüzde tanı konulamayan, erken dönemde tedavisi olabilen, ölüm de dahil olmak üzere sağlıkla ilgili birçok kayıpla sonuçlanan doğumsal metabolik hastalıklar GYTP adı altında MS/MS yöntemi ile taranabilmektedir. Ancak bu yöntem, aile, toplum ve sağlık bakım vericileri için önemli etik sorgulamaları da beraberinde getirmektedir. Bu çalışma, 0-1 yaş arası bebeği olan anne/babaların GYTP’ye ilişkin düşüncelerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve ilişki arayıcı olarak yapılmıştır. Evren ve örneklemi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Polikliniği’ne 18.04.2008 – 30.01.2009 tarihleri arasında başvuran, olasılıksız örnekleme yöntemlerinden gelişigüzel örnekleme ile belirlenen, iletişim kurulabilen ve çalışmaya katılmayı kabul eden 95 anne/baba oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında literatür incelemesi doğrultusunda geliştirilen anne/baba ve çocuğa yönelik özellikler ile GYTP ile ilgili düşüncelerin yer aldığı veri toplama formu (anket) kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizleri için Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows 10.0 programı kullanılmıştır. Veriler yüzdelik, ortalama, standart sapma, Ki-kare ve Fisher’in Kesin Ki-kare testleri ile değerlendirilmiştir. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p < 0.05 düzeyinde değerlendirilmiştir. Ailelerin GYTP’yi bilme durumu ile çocuğu için sağlık kurumuna başvuru nedeni arasında; ailelerin GYTP’yi bilme durumu ile anne eğitim durumu arasında ve ailelerin tedavisi olmayan hastalıkların taranmasını isteme durumu ile aylık ortalama gelir arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmuştur (p < 0.05). Anahtar Kelimeler: Genişletilmiş yenidoğan tarama programı, Tandem Mass, yenidoğan taramasında izin, yenidoğan taramasında stres.SUMMARYChildren Aged 0-1 With Parents About The Idea Of Expanded Newborn Screening Program. Aynur (Kesicioğlu) Arslan Today, that can not be diagnosed, early treatment can be, in death, including health-related losses resulted in a congenital metabolic diseases expanded newborn screening program under the name of MS / MS method can be scanned. However, this method of family, community and health care for transmitters of important ethical question brings. This study, 0-1 years of age, the mother of the baby/parents to determine their thoughts regarding the expanded newborn screening program descriptive and relationship was built as a digger. Universe and sample, Abant Izzet Baysal University School of Health Research and Application Center of Child Health and Diseases Department at Children's Clinic 18.04.2008 - 30.01.2009 between these dates were admitted, without the possibility of sampling method with random sampling is determined, and can be contacted to participate in the study that accept 95 mother / father created. In the literature review of data collected, developed in accordance with the mother / father and child-oriented features and ideas related expanded newborn screening program is used where the data collection form. Data for statistical analysis program Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows 10.0 was used Data percentages, mean, standard deviation, Chi-square and Fisher's exact tests were evaluated with chi-square Results 95% confidence interval, significance p <0.05 level were evaluated. Expanded newborn screening program know of families with a child's status for the health institutions due to the contact between the families know expanded newborn screening program status and mother's educational status between the treatment of families without a disease to scan the status of the average monthly income between the statistically significant difference (p <0.05). Keywords: Expanded newborn screening program, MS/MS, leave in newborn screening, newborn screening mother/father stres.Item Metadata only 0-12 yaş arası çocuklarda ağız içi kandida sıklığı, türleri ile beslenme ve çürük arasındaki ilişkinin incelenmesi(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2004) Uygun, Banu; Kadir, Tanju; Temel Tıp Bilimleri Anabilim Dalı0-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA AĞIZ İÇİ KANDİDA SIKLIĞI, TÜRLERİ İLE BESLENME VE ÇÜRÜK ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Adı ve Soyadı: Banu Uygun Danışman Adı: Doç.Dr. Tanju Kadir Kabul tarihi: Program: Oral Biyoloji Anabilim Dalı: Temel Tıp BilimleriÖZET Bu çalışmada, 0-12 yaş arası sağlıklı 300 çocukta ağız içinde bulunan kandida türlerinin sıklığı; beslenme türü ve dental çürük ile ilişkisi araştırılmıştır. Ağız içi damak ve dil üstünden alınan sürüntü örnekleri Sabouraud besiyerine ekilmiş, üreyen kandida kolonileri sayılıp idantifikasyon için germ tüp testi, klamidospor testi ve API 20C AUX kit sistemi kullanılmıştır. Çalışmamızın sonucunda, sağlıklı 300 çocukta ağız içinde kandida taşıyıcılık sıklığı % 26.3 olarak saptanmıştır. Toplam örneklerin % 84.8'inde Candida albicans üremiştir. İzole edilen diğer kandida türleri; Candida parapsilosis (% 1), Candida krusei (% 1), Candida kefyr (% 1), Candida famata (% 0.7) ve Candida tropicalis (% 0.3) olarak tanımlanmıştır. Çocuklarda birden fazla kandida türü ürememiştir. Ayrıca kandida taşıyıcılık sıklığı, yaşa bağlı olarak değişiklik göstermiştir. 0-5 yaş arası çocuklarda kandida sıklığı düşük (% 17), 6-8 yaşlarda yüksek olduğu (%50.8) saptanmıştır. 9-12 yaş arasındaki çocuklarda ise sıklık azalmıştır (% 27.8 ). Kandida üreyen sağlıklı çocukların % 72.2'sinde 10'dan az, % 21.5'inde ise 10-100 arası koloni sayılmıştır. Çocukların sadece % 6.3'ünde 100'den fazla kandida kolonisi saptanmıştır. Anne sütü alan ve biberon ile beslenen 38 çocukta taşıyıcılık oranı % 18.5 (5 çocukta C. albicans ve 2 çocukta C. parapsilosis üremiştir), sadece anne sütü ile beslenen 26 çocukta ise % 0 olarak bulunmuştur. Ayrıca çalışmamızda, çürük diş sayısının fazla olduğu çocuklarda yüksek oranda kandida sıklığı gözlenmiştir. Bu bulgular, değişik toplumlarda ağız içinde kandida sıklığının farklı olabileceğini ve beslenme türü ile de etkilenebileceğini bildiren önceki çalışmaları desteklemektedir. THE INVESTIGATION OF ORAL CANDIDA FREQUENCY, SPECIES, AND THEIR RELATIONSHIP WITH DIET AND DENTAL CARIES IN 0-12 YEARS OLD CHILDREN SUMMARY In this study, the frequency of oral candida species and their relationship with type of diatary intake and dental caries were evaluated in 300 healthy children aged between 0 to 12 years. Oral samples were cultured on Sabouraud agar for fungal growth and colonies of candida species were computed and identified by using germ tube test, chlamydospore formation test and API 20C AUX system. The results demonstrated that the frequency of oral candidal carriage in 300 healthy children was 26.3 %. Candida albicans was the most isolated yeast (84.8 % of the isolates). The other yeasts were identified as Candida parapsilosis (1 %), Candida krusei (1 %), Candida kefyr (1 %), Candida famata (0.7 %), and Candida tropicalis (0.3 %). Colonization with more than one candida was not detected .It was also observed that the frequency of carriage varied as a function of age. For the age range of 0-5 years, the frequency of candidal carriage was low (17 %), while for the age range of 6-8 years, the frequency was higher (50.8 %). In the age range of 9-12 years, the frequency was decreased again (27.9 %). 72.2 % of the oral cavities of the children carrying candida isolates contained lower than 10 colonies while 21.5 % contained isolates in the range of 10-100. Only 6.3 % of the oral cavities of children contained more than 100 colonies. The frequency of carriage in children who were fed with both breast milk and bottle milk or other fluids was 18.5 % (5 children harboring C. albicans and 2 harboring C. parapsilosis), while in children who fed only with breast-milk was 0 %. Also, in our study the frequency of candida was increased in children who were high number of dental caries. This finding supports previously reported observations that there may be intrinsic differences in oral carriage of Candida between different populations and type of diatary intake may effect frequency of carriage.Item Metadata only 0-3 yaş çocuğu olan annelere yönelik beslenme eğitim programı(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2009) Tatvan, Ayfer; Kulaksızoğlu, Adnan; Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Halk Eğitimi Bilim DalıÖZET Bu Araştırmanın amacı, 0-3 yaş çocuğu olan annelerin “gebelik ve emziklilikte beslenme, 0-12 ay çocuk beslenmesi, 1-3 yaş çocuk beslenmesi, besinlerin alınması, hazırlanması ve saklanması konusunda” farkındalıklarını ve bilgi düzeylerini arttırmak için bir eğitim programı hazırlamak ve programın etkinliğini sınamaktır. Öntest-sontest deneme modeline uygun olarak hazırlanan araştırmanın evrenini İstanbul „un Pendik ilçesinde yaşayan ve 0-3 yaş grubunda çocuğu olan anneler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini Pendik Namık Kemal İlköğretim Okulu bölgesinde yaşayan ve 0-3 yaş grubu çocuğu olan gönüllü 40 anne oluşturmaktadır. Araştırmaya gönüllü katılan 40 anneden gönüllü 20 anneye eğitim programı uygulanmıştır. Araştırmaya katılan, 0-3 yaş grubunda çocuğu olan annelere, uygulayıcı tarafından altı oturumluk bir beslenme eğitim programı hazırlanmıştır. Annelerin beslenme bilgi düzeylerini ve farkındalıklarını arttırmak için her biri 60 dakika süren oturumlar hazırlanmış ve bu program annelere uygulanmıştır. Araştırma sürecinde eğitim programının uygulanması öncesinde 40 kişiye bir öntest uygulaması yapılmıştır. Önteste katılan 40 anneden gönüllü olan 20 anneye hazırlanan eğitim programı uygulanmış ve sonrasında 40 anneye sontest uygulanmıştır. Bu anket beslenme eğitim programındaki anlatılanlar ışığında hazırlanmıştır. Yapılan son değerlendirmede, eğitim alan gönüllü 20 anne ile eğitim almayan 20 anne arasında öntest puanları açısından önemli bir faklılık gözlemlenmezken sontest puanları arasında eğitim alan anneler lehine farklılığa rastlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Eğitim, eğitim programları, anne eğitimi, beslenme eğitimiABSTRACT The aim of this research is preparing an education program to increase aweraness and knowledge of mothers who have 0-3 years old child about “alimentary in pregnancy and nursing 0-12 months of feeding , 1-3 years child nutrition , taking, prepearing and storing of nutrition” and testing the efficiency of program. The mothers who live in Pendik district of İstanbul and having 0-3 years old child are the universy of research that is prepared according to First test- final test trial model.Sampling of research is 40 volunteer mothers living in area of Pendik Namık Kemal Primary School and having 0-3 years old children. The training program was implemented to 20 volunteers mothers from 40 volunteers mothers participating the research. By the operator a six sessional nutrition education program has been prepared for the mothers who have 0-3 years old child and attending research.To increase the knowledge level and aweraness of mother, each continuing 60 minutes sessionals have been preapared and this program has been applied to mothers. During the research process, a first-test application has been made to 40 people before the implemantation of education program. , Prepared education program has been implemanted to 20 volunteers mothers from the 40 mothers attending first-test and than final-test has been implemanted to 40 mothers.This survey has been prepared in the light of told in nutrition education program. In the last evaluation, when any major differance in terms of first-test point has been observed between the 20 educated mothers having education and 20 uneducated mothers not having education; differance has been found between final-test points in favor for educated mother. Key Words: Education, training program, maternal education, nutrition education, adult educationItem Metadata only 0-9 yaş çocuklarında normal ABR bulgularının standardizasyonu(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1995) Özbayır, Sezer; Akdaş, Ferda; Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Bilim DalıPublication Metadata only 001 numaralı imtiyaz defterine göre Osmanlı ekonomisinde yatırımlar (1865-1893)(2022) Keleş, Tülay; Kocakaplan, Saim Çağrı; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; İktisat Anabilim Dalı; İktisat Tarihi Bilim DalıBu çalışmada, ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyıl boyunca geçirdiği dönüşümlerin iktisadi, hukuki, idari vb. alanlarda yansımaları genel hatlarıyla izlenecektir. Ardından tezin ana konusu olarak, 19. Yüzyılda İmparatorluk ekonomi ve maliyesinde yaşanan dönüşümlerin bir izdüşümü olan imtiyazlar, Osmanlı Arşivi'nde yer alan 001 numaralı imtiyaz defteri kapsamında ele alınacaktır. İncelenen defterdeki veriler doğrultusunda bölgesel, sektörel, imtiyaz sahiplerinin uyruk dağılımları, şirket türleri gibi değişkenler baz alınarak oluşturulan tablo ve grafiklerle çeşitli nitel ve nicel analizler yapılacaktır. Nihai olarak, elde edilen veriler eşliğinde 1865-1893 yıllarını kapsayan ve dolaylı ve doğrudan yatırımları ihtiva eden imtiyazların genel durumu ortaya konulacaktır.Item Metadata only 06-10 yaş grubu ilkokul öğrencilerine yönelik görsel sanatlar dersi portre çalışmalarının öğrencilerin duygularını aktarmadaki yeri ve öneminin incelenmesi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Uygun, Mustafa; Bulut, Erol; Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Resim-İş Öğretmenliği Bilim DalıBu tez çalışmasında, 06-10 yaş grubu öğrencilerinin görsel sanatlar eğitiminde portre resminin kullanımı, önemi ve öğrencilere nasıl bir yol göstereceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, portre resminin, sanat eğitimindeki amacı doğrultusunda kullanılan yöntemin önemi vurgulanmaktadır. Çalışmada ilk olarak genel hatlarıyla sanat, sanat eğitimi, porte resmi tanımlanarak sanat eğitiminin gerekliliği ve önemine değinilmiştir. Bir sonraki bölümde geçmişten günümüze kadar gerek dünyada gerekse Türkiye’de porte resminin tarihsel gelişimine ve sanatçıların yaptığı portre resim çalışmalarına yer verilmiştir. Eğitimcinin tek düzelik ve basma kalıpçılıktan kurtulmasına ışık tutabilecek örnek portre resimleri değerlendirilmiştir. Daha sonraki bölümde 06-10 yaş grubu öğrencilerinin; zihinsel, bedensel, psikolojik ve sanatsal gelişimi incelenerek, farklı yaş gruplarında portre resminin kullanım biçimleri doğrultusunda görsel sanatlar eğitimindeki yeri değerlendirilmiştir. Portre resminin söz konusu yaş grubundaki öğrencilerin gelişimine etkisi göz önüne serilmiştir. Portre resminin görsel sanatlar eğitiminde önemli amaçları yerine getirmesi bakımından önemli bir rol üstlendiği vurgulanmıştır. Tezin sonunda ise; sanat eğitiminin önemi, gerekliliği, sanat eğitimi içinde portre resminin yeri, dünyadaki ve Türkiye’deki portre resim çalışmalarının tarihi süreci, 06-10 yaş grubu öğrencilerinin gelişimsel dönemlerine göre yapmış oldukları portre resim çalışmalarının özellikleri, öğrencilerin yaptıkları portre resim uygulamaları, portre resminin çocuğun gelişimindeki yeri değerlendirilmiştir.Uygulama çalışmaları İstanbul ili, Üsküdar ilçesine bağlı olan Sokullu Mehmet Paşa İlkokulu 1. ve 4. sınıflar arasındaki öğrencilerinden oluşan bir grubu kapsamaktadır.Kullanılan veriler, değerlendirme formu, çoktan seçmeli test ve anket uygulamalarının sonucunda oluşturulmuştur. Veri sonuçlarına göre öğrencilerin portre resim bilgisine sahip oldukları ve insan yüzünü kendi düşüncelerine göre özgürce resmetmeye olan ilgilerinin arttığı görülmüştür. Renk, doku, kompozison gibi plastik değerlerin yanında teknik, özgünlük, görsel algı ve anlatımsallık gibi kavramsal unsurların da geliştiği gözlenmiştir.--------------------In this thesis work,the usage and importance of portrait painting and how to guide the students the ages between 6-10 in visual art education is evaluated. In this work, importance of the method that is used in accordance with the aim of visual art education of portrait painting is emphasized.Firsty, It is mentioned in the work in general terms that Visual Art education is important and necessary by describing visual arts, visual art education and portrait painting. The next chapter includes the portrait painting works of artists and historical development of portrait painting both in Turkey and the World from past to present. Some portrait paintings that will help educators to get rid of monotony and carniness are evaluated. Next chapter, students the ages between 6-10 are examined as physically, psychologically , mentally and their artistic improvement so that it is evaluated the place visual art lesson in accordance with rhe usage of portrait painting in different age groups.The effect of students’ improvement on portrait painting that practiced with 6-10 age group students are made clear. This work also emphasizes that portrait painting has undertaken great role in visual art education . At the end of the thesis, the importance and necessity of visual arts lesson , the place of portrait painting on visual arts education , historical process of portrait painting both in Turkey and the World . The features of 6-10 years old students self made portraits paintings.Practice work includes İstanbul city Üsküdar district Sokullu Mehmet Paşa primaly school students who are between Grade 1-4.Data is formed by using the results of evaluation forms, multiple tests and questionnaires. According to the results of data ,the experimental group students have the information of portrait painting freely with their own imagination and opinion. It is observed that both some plastic values such as colour , tissue and composition and cognitive factors such as technics , individuality , visual perception and expressive function are improved.Item Metadata only 09- 11 Yaş grubu çocuklarında denge, çabukluk, sürat ve atlama yetenekleri konusunda bir araştırma(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 1997) Tavşan, Osman; Özcan, Ali Osman; Sınıf Öğretmenliği Anabilim DalıItem Metadata only 1 Mart tezkeresi öncesinde Türk basınında Irak sorunu algılaması(Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü, 2005) Aytulu, Gökçe; Ayman, Gülden; Siyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler Anabilim DalıÇalışmada Irak Savaşı'na giden süreçte 1 Mart 2003 tarihinde TBMM'de oylanan Irak'a asker gönderimi hakkındaki tezkerenin öncesinde Türk basınının sorunu algılayış ve topluma sunuş biçimi tartışılmaktadır. Bu çerçevede birinci bölümde, bu tür çalışmalarda sıkça kullanılan imaj ve söyleme değinilmektedir. Genel teori açısından savaşın medyada nasıl yer bulduğuna yer verilirken, ikinci bölümde Türkiye'de Irak Savaşı'nın algılanışını değiştiren unsurlara yer verilmektedir. Bunların en başında Türkiye'nin cumhuriyet döneminden beri karşısında bulunan Kürt sorunu ve global düzeyde 11 Eylül saldırılarıyla Yeni Dünya Düzeni tartışmalarına değinilecektir. Üçüncü bölümde, Türk basınında tezkere öncesinde Irak sorununun nasıl yer aldığı tartışılacaktır. Çalışmada 1 Şubat-2 Mart 2003 tarihleri arasındaki Yeni Şafak, Hürriyet ve Radikal gazetelerinden yararlanılarak yapılan eleştirel haber söylem analizine yer verilecektir. Söz konusu üç gazetede aynı kaynaklı haberlerin nasıl işlendiği, haberlerin sunumu ve başlık seçimlerine dair incelemelerde bulunulmaktadır. Çalışmanın sonucunda bu tarihler arasında Irak sorununa ilişkin yayınlanan haberlere ilişkin analiz düzeyinde genel sonuçlar elde edilmeye çalışılacaktır. Yine bu bölümde tezkerenin reddedilmesine ilişkin karar verme süreci ve Türk basınında bu sürecin nasıl yansıdığı incelenecektir. This paper discusses how the Turkish press perceived and presented the problem to the society during the prewar period before the rejection of the motion on 1 March 2003 by the Turkish Great National Assembly giving green light to the deployment of troops to Iraq. In this context, the first chapter mentions the image and the wordings used frequently in this kind of works. While this part describes how the war has been handled by the media from the point of the general theory, the second chapter presents the items changing the perception of the Iraqi War in Turkey. First of all, the Kurdish problem which the Republic of Turkey faces since its foundation and then on the global level, the 11 September attacks and the New World Order will be discussed. In the third chapter, how the Iraqi war has been elaborated by the Turkish press before the motion is examined. The paper makes a critical analysis of the wordings of the news appeared in the newspapers Yeni Şafak, Hürriyet and Radikal between 1 February - 2 March 2003. The aim is to elaborate the wordings and the choice of headlines of the news from the same source in the three different newspapers. At the end of the paper, the general conclusions will be determined resulting from the analysis of the news about the Iraqi problem released between these dates. This chapter will also observe the decision making process related to the rejection of the motion and how this process was reflected by the Turkish press.Item Metadata only 1 Numaralı Dikimevi Müdürlüğü’nde ürün kalitesine etki eden faktörler ve iyileştirmeye ilişkin çözüm önerileri(Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2005) Yüksel, Özlem; Çitoğlu, Fatma; Tekstil Eğitimi Anabilim DalıÖZET:1 NUMARALI DİKİMEVİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDE ÜRÜN KALİTESİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER VE İYİLEŞTİRMEYE İLİŞKİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİAraştırmada; Dikimevinde gelişen ve değişen kalite bilincini yakalamak ve sistemin sürekliliğini sağlamak için üretimde kaliteyi etkileyen faktörlerin neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır.Bu araştırma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm "Giriş"tir. Araştırmanın amacı ve önemi ele alınmıştır. İkinci bölümü "Genel Bilgiler"i oluşturmaktadır. Bu bölümde Hazır Giyim, Kalite ve 1 Numaralı Dikimevi Müdürlüğü'nün mevcut durumu verilmiştir.Üçüncü bölümde materyal, verilerin toplanması, değerlendirme yöntemleri, evren, örneklem, veri kaynakları ve işlenmesi ile ilgili istatistik teknikler yer almaktadır. Çalışmada mevcut sistemde ustabaşı, ekipbaşı, son kontrol ve nokta kalite kontrol elemanlarının yapmış oldukları kontrollerin sonuçları, hata toplama kartlarından günlük olarak alınarak elde edilen veriler aylık tablolara aktarılmıştır.Dördüncü bölümde bulgular incelenmiştir. Aylık hata toplama tabloları istatistik grafikler haline getirilmiştir. Daha sonra aylık verilerin genel olarak gösterildiği bir grafik hazırlanmış ve hatalar pareto tekniğine göre sınıflandırılmıştır.Hata sebeplerinin araştırılması için çalışma grubu oluşturulmuş ve beyin fırtınası tekniği kullanılarak hatalar ve nedenleri sebep sonuç analizi yapılarak balık kılçığı halinde belirlenmiştir.Kaliteyi etkileyen faktörler arasında kişilerden kaynaklanan hataların bulunması nedeniyle çalışanların durumu incelenmiş, işçi mevcutları, cinsiyetleri, yaşları, eğitim durumları, tecrübeleri ile ilgili bilgiler personel kayıtlarından alınarak grafikler şeklinde gösterilmiştir.Beşinci bölümde, elde edilen veriler ve bulgular değerlendirme ve tartışma başlığı altında tartışılmıştır. Değerlendirme sonuçları göz önünde bulundurularak önerilerde bulunulmuştur. Öneriler doğrultusunda Dikimevinin üretim hattında ortaya çıkacak olası hataların önlenmesi amacıyla hata analiz kartları hazırlanmıştır.Araştırmanın bazı önemli sonuçları şunlardır:·Ara kontrollerin daha sistematik bir şekilde yapılmadığı görülmüştür.·Aynı noktaların farklı kişiler tarafından tekrar kontrol edilmesinden dolayı bir iş gücü kabının oluştuğu tespit edilmiştir.·İşçilikten dolayı meydana gelen hataların eğitim ve motivasyon eksikliğinden ortaya çıktığı belirlenmiştir.Ocak, 2005Özlem YÜKSELABSTRACTPRODUCT QUALITY EFFECTING FACTORS AND SUGGESTIONS TO IMPROVE THE QUALITY AT NUMBER 1 TAILORING WORKSHOP DIRECTORATE At research, the quality effecting factors at production in the Tailoring Workshop was tried to be determined in order to catch the changing and developing quality consciousness and in order to provide the continuity of the system.This reseach consists of five parts. Part one is the Introduction. In this part, the aim and the importance of the research was dealt with. Part two constitutes the General Information. In this part, ready-made clothing, quality and the current status of the number one tailoring workshop Directorate was explained. In Part three, material, data collection, evaluation methods, samples, statistical techniques for data sources and data processing take place. Daily data obtained from mistake collection cards, which are the result of works of foreman, team leader, final control and point control personel, was transfered to the monthly tables. In part four, findings were examined. Firstly, the monthly mistake collection tables were demonstrated as graphs. After that, a general graph of monthly data was prepared and mistakes were classified according to pareto technique. A work group was established in order to search the causes of mistakes. Mistakes and causes were determined as fish bone using the brain storming technique on cause and result. Due to the determination of personel oriented mistakes among the factors effecting the quality, the sitiuation of workers such as their number, their sexuality, their age, their education level, and their experience, was analysed and demonstrated in graphs using the data in their personel records. In part five, the abtained data and findings were descussed under the heading of "Evaluation and Discussion". According to the evaluation results, some suggestions were made. Considering the suggestions, mistake analysis cards were prepared in order to prevent the possible mistakes on production lines of tailoring workshop. Some important research results are as follows:It was determined that:·Intermediate controls are not performed systematically,·The same control points are controlled repeatedly by different control workers, which results in a loss of man hour. ·Worker mistakes are mainly due to the lack of training and motivation.January, 2005Özlem YÜKSELItem Metadata only 1,1'-TİYOBİS (2-NAFTOL) grupları taşıyan ftalosiyanin bileşiklerinin elektrokimyasal spektroelektrokimyasal ve elektrokatalitik incelenmesi(Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Arucu, Sevinç; Özkaya, Ali Rıza; Kimya Anabilim DalıFtalosiyanin bileşikleri 1928 yılında tesadüfen keşfedilmiştir. Söz konusu bileşikler 18π-elektronuna sahip olup, buna bağlı olarak çoklu ve reversibil elektron transfer özellikleri gösteren aromatik makromoleküllerdir. İlgi çekici fiziksel ve kimyasal özellikleri, bu bileşikleri moleküler fonksiyonel maddeler sınıfında önemli hale getirmektedir. Son yıllarda konuyla ilgili sayıları hızla artan bilimsel yayınlardan anlaşıldığı üzere, ftalosiyaninler büyük ilgi görmekte ve teknolojik uygulama alanlarında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.Bazı ftalosiyanin bileşiklerinde tüm indirgenme-yükseltgenme prosesleri ftalosiyanin halkasında gerçekleşirken, bazılarında ise söz konusu prosesler Pc ligandı yanında merkezdeki metal iyonundan kaynaklanabilmektedir. Dönüşümlü Voltametri tekniği, bu tepkimelerin ftalosiyanin ligandı ve/veya merkez metal üzerinde gerçekleştiği hakkında önemli ipuçları verirken, spektroelektrokimyasal teknikler bu sürecin aydınlatılmasını çok daha kolaylaştırmaktadır.Bu tez çalışmasında, 1,1'-Tiyobis(2-Naftol) grupları taşıyan metalsiz ve metal içeren yeni ftalosiyanin bileşiklerinin redoks davranışları; voltametri, eş zamanlı spektroelektrokimya ve eş zamanlı elektrokolorimetri analiz metotlarıyla karakterize edilmiştir. Yeni sentezlenmiş orijinal ftalosiyanin bileşiklerinin elektrokimyasal özelliklerinin aydınlatılması, farklı teknolojik alanlardaki kullanılabilirliklerinin belirlenmesi açısından çok önemlidir.Bu çalışmanın ilk basamağında, ftalosiyanin komplekslerinin Platin çalışma elektrodu üzerinde ve dimetilsülfoksit/tetrabutilamonyumperklorat ve diklorometan/tetrabutilamonyumperklorat susuz elektrolit ortamlarındaki redoks özellikleri, dönüşümlü voltametri ve kare dalga voltametri teknikleri kullanılarak aydınlatıldı. Ayrıca, redoks proseslerinin ftalosiyanin halkası üzerinde mi metal merkezde mi gerçekleştiğini tam olarak belirlemek için eş zamanlı spektroelektrokimyasal ölçümler gerçekleştirildi. Diğer taraftan, eş zamanlı spektroelektrokimyasal ve elektrokolorimetrik ölçümler bileşiklere ait redoks proseslerine eşlik eden renk değişimlerini saptamamızı sağlamıştır. Ftalosiyanin bileşiklerinin; ardışık 1-elektronlu, metal veya ligant tabanlı ve difüzyon kontrollü genellikle reversibil veya yarı-reversibil olan redoks prosesleri gösterdikleri anlaşıldı. Ayrıca, redoks proseslerine renk değişimlerinin eşlik etttiği ve ortamda oksijen molekülünün varlığından etkilendiği görüldü. Sözkonusu tersinir/yarı-tersinir redoks süreçleri; incelenen ftalosiyanin bileşiklerinin katot aktif malzeme olarak yakıt pili uygulamalarında yüksek katalitik aktivite ve elektrokromik malzeme olarak da yüksek elektrokromik performans gösterebileceklerine işaret etmiştir.Çalışmanın son aşamasında, dönen halka ve dönen halka-disk elektrot dinamik voltametri tekniklerini kullanmak suretiyle, söz konusu komplekslerin oksijen indirgenmesindeki elektrokatalitik aktiviteleri araştırılmıştır. Redoks aktif metal merkeze sahip kobalt komplekslerinin oksijen indirgenmesindeki elektrokatalitik performanslarının, redoks aktif olmayan metal merkeze sahip olanlara göre daha yüksek olduğu görülmüştür.--------------------Phthalocyanine compounds have been discovered by chance in 1928. These compounds are aromatic macromolecules having 18π-electrons and consequently displaying multiple and reversible electron transfer properties. Their interesting physical and chemical properties make these compounds important in the class molecular functional substances. As it is understood from the rapidly increasing number of scientific publications on the subject in recent years, phthalocyanines are of great interest and are widely used in technological applications. In some phthalocyanine compounds, all reduction-oxidation processes take place in the phthalocyanine ring, while in others these processes may originate from the central metal ion as well as the phthalocyanine ligand. The cyclic voltammetry technique provides important clues as to whether these reactions take place on the phthalocyanine ligand and / or the central metal, while spectroelectrochemical techniques make this process much easier to elucidate.In this thesis, redox behavior of the new metal-free and metal phthalocyanine compouns including 1,1'-Thiobis(2-naphthol) groups were characterized by the analysis methods of voltammetry, in-situ spectroelectrochemistry and in-situ electrocolimetry. The elucidation of the electrochemical properties of the newly synthesized original phthalocyanine compounds is very important in determining their usability in different technological fields. At the first step of this study, the redox properties of phthalocyanine compounds on the Pt working electrode and dimethylsulfoxide/tetrabutylammoniumperchlorate and dichloromethane/tetrabutylammoniumperchlorate anhydrous electrolyte media were elucidated by using Cyclic Voltammetry and Square Wave Voltammetry techniques. Furthermore, in-situ spectroelectrochemical measurements were performed to exactly determine whether the redox processes occur on the phthalocyanine ring or at the metal center. On the other hand, in-situ spectroelectrochemical and electrocolorimetric measurements have enabled us to detect color changes associated with redox processes of compounds. Phthalocyanine compounds were found to exhibit sequential 1-electron, metal or ligand-based and diffusion-controlled redox processes which are generally reversible or semi-reversible. Furthermore, redox processes were observed to be accompanied by color changes and affected by the presence of oxygen molecules in the medium. These reversible/semi-reversible redox processes indicated that the studied phthalocyanine compounds could show high catalytic activity in fuel cell applications as cathode active material and high electrochromic performance as electrochromic material. At the last stage of the study, electrocatalytic activities of these complexes in oxygen reduction were investigated by using rotating ring and rotating ring-disc electrode dynamic voltammetry techniques. Cobalt complexes with redox active metal center were found to have higher electrocatalytic performance in oxygen reduction than those with redox inactive metal center.Item Metadata only 1,1'-tiyobis (naftalen-2-oksi) grubu içeren diftalonitril bileşiklerinden metalli ve metalsiz ftalosiyaninlerin sentezi ve karakterizasyonu(Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Zayin, Özlem; Odabaş, Zafer; Kimya Anabilim DalıFtalosiyaninler, içerdiği 18 π eletronunun halkadaki rezonansı sonucu yüksek kararlılığa sahip makromoleküllerdir. Periferal(karşı) ve non-perferal(karşı olmayan) pozisyonlarındaki sübstitüentlerin (grupların) ve merkezlerindeki ‘oyuk’ olarak tabir edilenItem Metadata only 1,2,4,-triazol-3-tiyonlardan elde edilen schiff bazlarının sentezi ve biyolojik aktivitelerinin incelenmesi(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2009) Zeydan, Cengiz; Ünsalan, Seda; Farmasötik Kimya Anabilim DalıÖZETBu tez çalışmasında 1,2,4-triazol-3-tiyon türevi bazı Schiff bazlarının sentezlenmesi, yapılarının aydınlatılması ve antimikrobiyal etkinliklerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Reaksiyonların ilk basamağında benzokain ve benzoil klorürden, etil p-(benzoilamino)benzoat (1) sentezlenmiştir. p-(Benzoilamino)benzoatın hidrazin hidrat ile reaksiyonu sonucunda da p-(benzoilamino)benzoilhidrazin (2) elde edilmiştir. Fenil isotiyosiyanatın, p-(Benzoilamino)benzoilhidrazine katımı sonucunda ise 1-[p-(benzoilamino)benzoil]-4-feniltiyosemikarbazid (3) sen-tezlenmiştir. Bu bileşiğin, 2N sodyum hidroksitli ortamda geri çeviren soğutucu altında ısıtılmasıyla da 5-(p-aminofenil)-4-fenil-2,4-dihidro-3H-1,2,4-triazol-3-tiyon (4) elde edilmiştir. Son basamakta, metanol içerisinde 5-(p-aminofenil)-4-fenil-2,4-dihidro-3H-1,2,4-triazol-3-tiyon bileşiğinin benzaldehit, 2-hidroksibenzaldehit, 4-klorobenzaldehit, 2,4-diklorobenzaldehit, 4-nitrobenzaldehit, 4-dimetilamino-benzaldehit, 4-metoksikarbonilbenzaldehit, 4-benziloksibenzaldehit, 3,4-dimetoksi-benzaldehit ile reaksiyonundan dokuz yeni 5-{4-[(4-sübstitüebenziliden)-amino]fenil}-4-fenil-2,4-dihidro-3H-1,2,4-triazol-3-tiyon (5a-i) bileşikleri sentez-lenmiştir. Elde edilen Schiff bazlarının saflıkları ince tabaka kromatografisi ile kontrol edilmiştir. Sentezlenen bileşiklerin yapıları elementel analiz (C, H, N, S), UV, IR, 1H-NMR spektroskopisi ve kütle spektrometrisi (5b, 5d, 5i) yardımıyla aydınlatılmıştır. Bileşik 4 ve 5a-i’nin antimikrobiyal aktiviteleri Staphylococcus aureus ATCC 6538, Staphylococcus epidermidis ATCC 12228, Escherichia coli ATCC 8739, Klebsiella pneumoniae ATCC 4352, Pseudomonas aeruginosa ATCC 1539, Proteus mirabilis ATCC 14153’e ve Candida albicans ATCC 10231’e karşı araştırılmış ve Minimum İnhibitör Konsantrasyon (MİK) değerleri mikrodilüsyon yöntemiyle saptanmıştır. Bileşik 4 ile kıyaslandığında, Schiff bazları antimikrobiyal aktivite bakımından üstünlük göstermemiştir.Anahtar SözcüklerAntimikrobiyal, Schiff bazı, Sentez, Spektral data, 1,2,4-Triazol-3-tiyon.SUMMARY Synthesis of Schiff Bases Obtained from 1,2,4-Triazole-3-thione and Evaluation of Their Biological ActivitiesThe aim of this study is to synthesis some Schiff bases of derivatives 1,2,4-triazole-3 thione, to evaluate the structures and to search the antimicrobial activities of these compounds. First step of the reactions was to synthesize ethyl p-(benzylamino) benzoate (1) from benzocaine and benzoyl chloride. p-(Benzylamino) benzoylhydrazine (2) was obtained from the reaction of ethyl p-(benzylamino) benzoate and hydrazine hydrate. By the addition of phenyl isothiocyanate to p-(benzoylamino)benzoylhydrazine, 1-p-(benzoylamino)benzoyl-4-phenylthio-semicarbazide (3) was prepared. This compound was refluxed in 2 N sodium hydroxide to yield 5-(p-aminophenyl)-4-phenyl-2,4-dihydro-3H-1,2,4-triazole-3-thione (4). At the last step, nine new 5-{4-[(4-substituebenzylidene)amino]phenyl}-4-phenyl-2,4-dihydro-3H-1,2,4-triazole-3-thiones (5a-i) were synthesized from reaction of 5-(p-aminophenyl)-4-phenyl-2,4-dihydro-3H-1,2,4-triazole-3-thione with benzaldehyde, 2-hydroxybenzaldehyde, 4-chlorobenzaldehyde, 2,4-dichloro-benzaldehyde, 4-nitrobenzaldehyde, 4-dimethylaminobenzaldehyde, 4-methoxy-carbonylbenzaldehyde, 4-benzyloxybenzaldehyde, 3,4-dimethoxybenzaldehyde in methanol. The purities of new synthesized Schiff bases are controlled with thin layer chromatography. Structures of the synthesized compounds were determined by using elemental analysis (C, H, N, S), UV, IR, 1H-NMR spectroscopy and mass spectral data (5b, 5d, 5i). Antimicrobial activities of 4 and 5a-i components were evaluated against Staphylococcus aureus ATCC 6538, Staphylococcus epidermidis ATCC 12228, Escherichia coli ATCC 8739, Klebsiella pneumoniae ATCC 4352, Pseudomonas aeruginosa ATCC 1539, Proteus mirabilis ATCC 14153, Candida albicans ATCC 10231 and Minimum Inhibitor Concentration (MIC) results were confirmed by microdilution method. When compared with compound 4, Schiff bases (5a-i) were no dominant antimicrobial activity.KeywordsAntimicrobial, Schiff bases, Synthesis, Spectral data, 1,2,4-Triazole-3-thione.Item Metadata only 1,2,4-triazol halkası taşıyan tiyoüre ve üre türevlerinin sentezi ve yapılarının aydınlatılması(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Çelen, Ahmet Özgür; Kaymakçıoğlu, Bedia; Farmasötik Kimya Anabilim Dalı1. ÖZET1,2,4-Triazol Halkası Taşıyan Bazı Tiyoüre ve Üre Türevlerinin Sentezi ve Yapılarının AydınlatılmasıAhmet Özgür ÇELENTiyoüre ve üre bileşikleri, çok yönlü ve yüksek biyolojik aktivite gösterebilen yapılar olmalarından ötürü, medisinal ve farmasötik kimya alanında oldukça önemli yere sahip olan bileşiklerdir. Bununla beraber, 1,2,4-triazol türevleri de geniş bir alanda farmakolojik aktiviteye sahip yapılardır. Bütün bu sebepler, bizi 1,2,4-triazol grubu içeren tiyoüre ve üre türevlerini sentezlemek adına teşvik etmiştir. Tez kapsamında 15 tiyoüre ve 13 üre bileşiği sentezlenmiştir. Tiyoüre (1a-n) ve üre bileşikleri (2a-h), 4-(aminofenil) asetik asitten hareketle sentezlenmiştir. Bunun için öncelikle 4-(aminofenil) asetik asit, aseton içerisinde çözülmüş, daha sonra izotiyosiyanat ve izosiyanatlarla su banyosunda yaklaşık 100oC sıcaklıkta reaksiyona sokulmuştur. Yaklaşık 6-8 saat sonunda, İTK ile kontrol edilerek reaksiyon sonlandırılarak tiyoüre (1a-n) ve üre (2a-h) bileşikleri elde edilmiştir. Bu bileşikler, asetonitrilden kristallendirilerek saflaştırılmıştır. Elde edilen tiyoüre ve üre bileşiklerinin bir kısmı, eşit moldeki tiyokarbohidrazit ile yağ banyosunda 130-140oC sıcaklıkta karıştırılmak suretiyle reaksiyona sokulmuştur. Üç saat sonunda ortama su katılarak reaksiyona girmeyen tiyokarbohidrazitin uzaklaştırılması sağlanmış ve bundan da yaklaşık 30 dakika sonra İTK kontrolü ile reaksiyon sonlandırılmıştır. Süzülen ve kurutulan ürün, asetondan kristallendirilerek saflaştırılmıştır.Sentezlenen tüm bileşiklerin yapıları, elementel analiz (C, H, N, S), 1H-NMR, IR, UV, 13C-NMR (1b, 1d, 2b, 2c) ve kütle spektrumu (1a, 1c, 1d, 2a, 2b, 2c, 4c, 4d) ile aydınlatılmış olup, bütün bileşiklerin düşünülen yapılarda olduğu kanıtlanmıştır.Anahtar kelimeler: Tiyoüre, üre, 1,2,4-triazol.2. SUMMARYSynthesis and Characterization of Novel Substituted Thiourea and Urea Derivatives Bearing 1,2,4-TriazoleAhmet Özgür ÇELENThiourea and urea compounds gain importance in medicinal and pharmaceutical field due to showing a broad range of biological activities. In addition, 1,2,4-triazole derivatives have also been found to possess a wide spectrum of pharmacological activities. These observations prompted us to synthesize a series of thioure and urea derivatives containing 1,2,4-triazole ring system. In this study, we synthesized 15 thiourea and 13 urea compounds. Thiourea (1a-n) and urea derivatives (2a-h) are synthesized from 4-(aminophenyl) acetic acid. Firstly, 4-(aminophenyl) acetic acid solved in acetone and then reacted with isotihocyanates and isocyanates at about 100oC temperature. After 6-8 hours, reaction is finished by TLC control. Synthesized compounds (1a-n and 2a-h) recrystallized from acetonirile. Some of these thiourea and urea compounds, reacted with equivalent thiocarbohydrazide at 130-140oC oil bath by stirring. We aimed to send away the non-reacted thiocarbohydrazite by addition of water after 3 hours. Thirty minutes later from water addition, we finished the reaction by TLC control. Filtered and dried product is recrystallized form acetone.All of synthesized compounds are characterized by elementary analysis (C, H, N, S), 1H-NMR, IR, UV, 13C-NMR (1b, 1d, 2b, 2c) and mass spectroscopy (1a, 1c, 1d, 2a, 2b, 2c, 4c, 4d) which were in agreement with the proposed structures.Keywords: Thiourea, urea, 1,2,4-triazole.Item Metadata only 1,2,4-Triazolin-3-Tiyonlardan türeyen bazı tiyoüre bileşikleri üzerinde çalışmalar.(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1992) Küçükgüzel, İlkay; Rollas, Sevim; Farmasötik Kimya Anabilim DalıItem Metadata only 1,3-diazido-2-propanoksi multifonksiyonel grupları taşıyan çinko ftalosiyaninlerin mikrodalga yardımıyla sentezi, karakterizasyonu, fotofiziksel ve fotokimyasal özelliklerinin incelenmesi(Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016) Sarı, Sait; Bulut, Mustafa; Durmuş, Mahmut; Kimya Anabilim Dalı Organik Kimya ProgramıÖZET 1,3-DİAZİDO-2-PROPANOKSİ MULTİFONKSİYONEL GRUPLARI TAŞIYAN ÇİNKO FTALOSİYANİNLERİN MİKRODALGA YARDIMIYLA SENTEZİ, KARAKTERİZASYONU, FOTOFİZİKSEL VE FOTOKİMYASAL ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Ftalosiyanin bileşikleri 20.yy’ daki tesadüfen keşiflerinden bu yana, kararlı ve dayanıklı yapıları, halkalı 18π delokalize elektron sistemleri, görünür bölgede kuvvetli absorbans yapabilmeleri, halka boşluklarında farklı metal atomları ile koordine olabilmeleri ve singlet oksijen üretimi için iyi birer fotosensitizer olmaları gibi özelliklerinden ötürü ilgi odağı olmuşlardır. Özellikle metal ftalosiyaninler kırmızı bölgeye yakın yüksek dalga boylarında absorbsiyon yapabilme özellikleri sayesinde, fotodinamik terapi yöntemiyle kanser tedavisi çalışmalarına uygun fotosensitizerler olarak kullanılmaktadırlar. Yüksek verimli, yan ürün oluşturmayan ve ılımlı reaksiyon şartlarına sahip olan Cu(I) katalizli Huisgen bipolar azid-alkin siklokatılma reaksiyonları özellikle biyoaktif moleküllerin sentezlenmesinde büyük öneme sahiptirler. Bu tez çalışmasında serbest azid grupları bulunduran 1,3-diazido-2-propanoksi substitue çinko ftalosiyaninler ılımlı mikrodalga şartlarında sentezlenmiş, saflaştırılmış ve karakterizasyonları yapıldıktan sonra fotofiziksel ve fotokimyasal özellikleri incelenmiştir. Bu serbest azidler taşıyan ftalosiyaninlerin Huisgen bipolar azid-alkin siklokatılma reaksiyonlarında çok fonksiyonlu çekirdek bileşikler olarak kullanılmaları hedeflenmektedir. vii SUMMARY MICROWAVE ASSISTED SYNTHESIS, CHARACTERIZATION AND INVESTIGATION OF PHOTOCHEMICAL AND PHOTOPHYSICAL PROPERTIES OF ZINC PHTHALOCYANINES BEARING 1,3-DIAZIDO-2-PROPANOXY MULTIFUNCTIONAL SUBSTITUENTS Phthalocyanines have been a center of attention for their stable structures, delocalized macrocyclic 18π electron systems, high absorbance capacities at light visible region, coordination capabilites with different metals in their ring gaps and photosensitizing capabilities for producing singlet oxygen, since their accidental discovery in 20th century. Due to high absorbance capabilites of metallated phthalocyanines at near red region of light, they are used in the field of photodynamic cancer treatment as suitable photosensitizers. Cu(I) catalyzed Huisgen bipolar azide-alkyne cycloaddition reactions are impportant for synthesis of bioactive molecules due to their high yields and mild reaction conditions. In this study 1,3-diazido-2-propanoxy substituted zinc phthalocyanines carrying free azide groups, have been synthesized with mild microwave assisted reaction conditions, purified and characterized. After that, their photophysical and photochemical properties have been investigated. It is aimed that these free azide carrying phthalocyanines can be used as multifonctional, core reactants with Huisgen bipolar azide-alkyne cycloaddition reactions.Item Metadata only 1-2 nolu Mülazemet Defteri: (tahlil ve değerlendirme)(Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Özbek, Zeynep Ayhün; Yılmazer, Ziya; İlahiyat Anabilim Dalı İslam Tarihi ve Sanatları Bilim DalıTEZ ÖZETİGiriş bölümünde 1012-1027 târihli mülâzemet defterinin özellikleri, kıymeti üzerinde durulduktan sonra bugün elimizde bulunan diğer mülâzemet defterlerinin sayısı ve bulunduğu yerler hakkında bilgi verildi. Tezimiz üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Mülâzemetin sistem içindeki yerini belirleyebilmek için Osmanlı İlmiye Teşkilâtı kısaca anlatıldıktan sonra mülâzemetin tanımı, doğuşu, çeşitleri, görülen aksaklıkları ve ortadan kalkması üzerinde duruldu. İkinci bölümde yazmada geçen mülâzımları arz eden müderris, kadı, kadıasker, müftü, nakibü’l-eşraf ve Şeyhülislâmların isimleri ve bu ulemanın görev yaptıkları medrese ve şehirleri tespit edildi. Mülâzımların geldikleri şehirler ve adetleri, hangi usullerle mülâzım oldukları hususunda bilgiler verildi. Yazmada çokça geçen terimler hakkında kısa bir malumat eklendi. Tezimizin üçüncü bölümünde ise yazmanın yeni Türk harflerine çevirisi ve ekler bölümünde yazmanın bazı kısımları verildi. ABSTRACTİn the preface, after examining the features and value of 1012-1027 dated Mülazemet Defters, we tried to expose numbers and places of other Mülazemet Defters. This study consist of three chapters. İn the first chapter, to determine place of Mülazemet in the system, Ottoman Religious Organization is summarized shortly, then, touched subject of description and emergence of Mülazemet and also abolishing of it later. İn the second chapter, The müderris, kadı, kadıasker, müftü, nakibül-eşraf who are representing the mülazemets, which is mentioned in the manuscript and also tried to explane name of Şeyhulislams, medreses and cities where they were charged. The other subject is mülazıms and where they come from and how they appointed and promoted. İn addition to this, it is tried to give shortly the terms which are repeated frugently in the manuscript. Third and last chapter, is contains the trancription of the text and some original parts from the manuscript.Item Metadata only 1-3 yaş arası serebral palsili çocuğu olan annelerin öz yeterliliği ve sosyal desteğinin bakım yüküne etkisi(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Polattimur, Ebru; Karabacak, Bilgi Gülseven; Hemşirelik Anabilim DalıAmaç: Araştırma 1-3 yaş arası Serebral Palsi(SP)’li çocuğu olan annelerin öz yeterlilik ve sosyal destek düzeyinin bakım yükü üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla gerçeklestirildi. Gereç ve Yöntem: Araştırma, 1 Mart 2019- 31 Ağustos 2019 tarihleri arasında İstanbul ili Avrupa yakasında bir eğitim ve araştırma hastanesinde yapıldı. Örneklemi fizik tedavi polikliniği ile çocuk sağlığı ve hastalıkları kliniğine başvuran/yatan 1-3 yaş arası SP’li çocuğu olan anneler oluşturdu. Kişisel Bilgi Formu, Anne Babalık Becerilerinde Öz Yeterlilik Ölçeği (ABBÖYÖ), Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASDÖ) ve Bakım Verme Yükü Ölçeği (BVYÖ) ile veriler toplandı. İstatistiksel analizler ve hesaplamalar için SPSS version 22 yazılımı kullanıldı. Bulgular: Araştırmada SP’li çocukların yaş ortalamasının 24,62±8,54 ay ve %50,3’ünün erkek olduğu, %63,1’inin özel eğitim aldığı görüldü. Çocukların %85,0’inin Spastik SP’li ve Spastik SP’li çocukların %69,2’sinin hemiplejik tutulum gösterdiği saptandı. Çalışmaya alınan annelerin yaş ortalamasının 31±5,77, %37,4’ünün lise mezunu, %96,3’ünün evli ve % 80,7’sinin ev hanımı olduğu saptandı. Annelerin ölçeklerden aldığı toplam puan ortalamalarının ABBÖYÖ için 183,23±37,11, ÇBASDÖ için 41,90±25,61 ve BVYÖ için 42,38±14,38 olduğu görüldü. BVYÖ’nin toplam puanı ile hem ABBÖYÖ’nin (r=-0,332 ile -0,548 arasında) hem de ÇBASDÖ’nin (r=-0,495 ile -0,612 arasında) toplam ve alt boyutlarının puanları arasında negatif yönlü orta düzeyde anlamlı ilişki olduğu belirlendi (p=0,000). Sonuç: Annelerin bakım yükü puanının 42.38 + 14.38, öz yeterliliklerinin yüksek, sosyal destek düzeylerinin düşük olduğu belirlendi. Ayrıca annelerin öz yeterlilik ve sosyal destekleri arttıkça bakım yüklerinin azaldığı sonucuna varıldı. SP’li çocuğu olan annelerin öz yeterlilik ve sosyal desteklerinin arttırılmasına yönelik hemşirelik girişimleri uygulanması önerildi.--------------------Objective: The study was carried out to determine the effect of self-efficacy and social support level on care burden of mothers with 1-3 years old children who have cerebral palsy (CP).Materials and Methods: The research was conducted between March 1, 2019 and August 31, 2019 in a training and research hospital on the European side of Istanbul. The sample consisted of mothers with children with CP between 1-3 years old who applied to/ took inpatient treatment at the pyhsical therapy clinic and pediatric clinic. Data were collected with Personal Information Form, The Self Efficacy for Parenting Tasks Index-Toddler Scale(SEPTI-TS), Perceived Social Support Scale(PSSS), and Burden Interview(BI). SPSS 22 software was used for statistical analysis and calculations. Results: It was seen that the average age of children with CP was 24.62+8.54 months and 50.3% were male and 63.1% had special education. 85.0% of children had Spastic CP and 69.2% of children with Spastic CP had hemiplegic involvement. The average age of the mothers included in the study was 31+5.77, 37.4% were high school graduates, 96.3% were married and 80.7% were housewives. It was seen that the total average scores of the mothers were 183.23 + 37.11 for the SEPTI-TS, 41,90 + 25.61 for the MSPSS and 42.38 + 14.38 for the BI. It was determined that there was a significant negative correlation (p = 0,000) between the total score of BI and the scores of both SEPTI-TS (r =-0.3332 and -.548) and MSPSS (r = -0.495 and -0.612).Conclusion: It was determined that the mothers' burden of care was 42.38 + 14.38, their self-efficacy was high and their social perceptions were low. In addition, it was found that mothers' burden of care decreases with increasing self-efficacy and social support. It was suggested that nursing interventions to increase self-efficacy and social support of mother who have children with CP were recommended.Item Metadata only 1.TBMM’ de gizli celse zabıtlarında misak-ı milli tartışmaları(Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2001) Oragaz, Aslı Erdem; Mert, Özcan; Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim DalıÖZETMillî Mücadelemizin ve Cumhuriyetimizin temelini oluşturan Misâk-ı Millî kararları, güncelliğini hiç yitirmemiş, İstiklâl Savaşı ve Lozan Antlaşması ile onu takip eden dönemde bu kararların gerçekleştirilmesi doğrultusunda mesele daima tartışma konusu olmuştur.Bu çalışmada, özellikle Misâk-ı Millî fikrinin ortaya çıkışını sağlayan Mondros Mütarekesi'nin uygulanması esnasında memleketin içine düştüğü durum üzerinde durulmuş, millî sınırların mütarekenin imzalandığı anda kuvvetlerimiz tarafından korunan yerler olarak tespit edildiği, Osmanlı Devleti'nin topraklarının İtilaf Devletleri tarafından işgal edilerek aralarında nasıl paylaşılmak istendiği belirtilmiştir. Bu esnada İstanbul Hükümetlerinin memleketin içine düştüğü durum karşısında gösterdikleri tutum ve davranışlarının, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, İsmet Bey, Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Refet Paşa, Bekir Sami Bey, Rauf Bey ve Fevzi Paşa gibi millî davaya inanmış öncü kadronun liderliğinde milleti ve vatanı esaretten kurtarma çalışmalarından ve Samsun'dan Ankara'ya uzanan yolda diğer vatanperver devlet adamlarının fedakarlıklarıyla ortak davamız olan Misâk-ı Millî kararlarının hazırlanışı, İstanbul'da Meclis-i Mebusân'da kabul edilişi ve kararlarının içeriği açıklanmıştır.Ahd-ı Millî de denilen bu kararların Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi'ndeki çalışmalarda oluştuğu ve şekillendiği, 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışından sonra açık celselerin dışında gizli olarak yapılan celselerde Misâk-ı Millî kararlarının ne şekilde gerçekleştirildiği ya da uygulanmasında ne gibi zorluklarla karşılaşıldığı ele alınmıştır. Bilindiği gibi bu kararlar, sınırlarımızın durumu, azınlıkların hukuku ve kapitülasyonlar meselesini içermektedir.Büyük zafere doğru gizli celselerde süren tartışmalarda lehte veya aleyhte ileri sürülen fikirler sebepleriyle belirtilmiş, yalnız bu zaferi bize sağlayan insanların vatanımızı parçalamak isteyen güçlere karşı ne zorluklara katlandığını anlatabilmek, çıkış noktası olmuştur. SUMMARYThe Misak - ı Milli (National Pact) decisions that is the cornerstone of our national struggle and our republic, was never up - to - date.To realize decisions of that Pact is being still discussed since Turkish National War.This study is an examine especially about -General situation during applying Mondros Truce that obtain the Misak - ı Milli idea-Plans of Entente States about sharing Lands of Ottoman Empire-Attitudes of İstanbul Government about national situations -Pioneers of Turkish National War and their studies-Secret sessions about National Pact-Favour and against ideas about National Pact in secret sessions -And how to prepared and accepted National Pact. The Natioal Pact decisions (other name is Ahd - ı Milli) are about our borders, rights of minorities and capitulations.Item Metadata only 1.Trimester’de bebeğini kaybeden ve kaybetme riski olan kadınların kaygı düzeyleri(Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1999) Ekşi, Zübeyde; Kömürcü, Nuran; Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim DalıÖZET Zübeyde Ekşi Yüksek Lisans Tezi Danışman: Doç. Dr. Nuran Kömürcü1.TRİMESTER'DE BEBEĞİNİ KAYBETMİŞ VE KAYBETME RİSKİ OLA N KADINLARIN KAYGI DÜZEYLERİBu çalışma gebeliğin erken döneminde (1.trimester) herhangi bir nedenden dolayı gebeliği risk altında olan/ bebeğini kaybetmiş hastaların duygu ve düşüncelerinin araştırılması amacıyla karşılaştırmalı ve tanımlayıcı olarak yapılmıştır.Çalışma; İstanbul'da Sağlık Bakanlığı Zeynep Kamil Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde 1.07.1998-10.10.1998 tarihleri arasında yapılmıştır. 1.trimesterde gebeliği risk altında olan gruptan 50 ve bebeğini kaybetmiş 50 olgu ile çalışma gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında; olguların tanıtıcı özellikleri, obstetrik özellikleri, gebeliğe ilişkin duygu ve düşünceleri ve hastanedeki deneyimlerine ilişkin açık ve kapalı uçlu sorularından oluşan bir anket ile Spielberger'in Durum- Sürekli Anksiyete envanteri (State Traid Anksiety İnvantory) kullanılmıştır.Çalışmanın verileri "chi-square"(x testi), " t "testi ve "varyans analizi" ve coronbach ? iç tutarlılık testi kullanılarak değerlendirilmiştir.Gebeliğin 1. Trimesterinde kayıp yaşayan ve kayıp riski olan olguların Durumluluk ve Süreklilik Anksiyete Puanların benzer olduğu saptanmıştır. Araştırma kapsamındaki olguların ihtiyaç duydukları durumlar,yardım ve destek aldıkları kişiler, durumlarına yönelik düşünceleri benzer şekilde yaşadıkları saptanmıştır. Bu olgulara verilen bakımda hemşire,doktor ve diğer sağlık personelinin yeterli olmadığı belirlenmiştir. SUMMARY Zübeyde EkşiYüksek Lisans Tezi Danışman: Doç. Dr. Nuran KömürcüANKSİETY LEVELS OF WOMEN WHO EXPERİENCE EITHER ACOMPROMİSED PREGNANCY OR ABORTİON DURİNG THE FİRST TRİMESTERThis study was performed in a comparative and descriptive design to investigate emotions thoughts of women who experienced a compromised pregnancy due to any reason or who had an aborted fetus during the first trimester of pregnancyThe study was carry out in Zeynep Kamil Women's and Children Hospital, Istanbul, between Juıl 1,1998 and October 10,1988. A total of 50 women who had compromised pregnancies and 50 women who had an aborted fetus during the firs trimester of pregnancy were enrolled.Data were collected using a questionnaire involving open-and closed ended questions concerning descriptive and obstetriv features of the subject, their emotions and thoughts on pregnancy and their experience during their stay at hospital. The Spielberger's State Trait Anksieyt İnventory was olso administered.Data were analysed with chi-square test, t-test, analysis of variance and cronbach ? testSimilar scores os stait and trait anxiety were obtained both in patients with a compromised pregnancy and in those who experienced abotion during the first trimester of pregnancy. The two groups exhibited similarities with regard to their needs, indivuduals giving support and aid, and thoughts relevant to conditions. Considerable shortcomings were observed on the part of nurses, physicians, and other health personnel providing care to these cases.