Tez Koleksiyonu / Thesis Collection
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Tez Koleksiyonu / Thesis Collection by Publisher "Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü"
Now showing 1 - 20 of 200
Results Per Page
Sort Options
Item Metadata only 11. sınıf öğrencilerinin düşünce deneyi süreçlerinin incelenmesi = Analyzing 11th grade students’ processes of mathematical thought experiments(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Atabay, Yavuz; Şengül, Sare; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı Matematik Öğretmenliği Bilim DalıÇalışmanın amacı, 11. sınıf öğrencilerinin matematiksel düşünce deneyleri süreçlerini incelemek ve bu süreçte yapılandırdıkları kavramların matematik tarihindeki kullanımı ve gelişimi arasında nasıl benzerlikler veya farklılıklar gösterdiğini belirlemektir. Çalışmada düşünce deneyleri süreçleri Gilbert ve Reiner’ın düşünce deneyi öğeleri (hipotez kurma, hayali dünya yaratma, düşünce deneyini tasarlama, düşünce deneyini yürütme, tespitte bulunma ve sonuç çıkarma) çerçevesinde incelenmiştir.Bu araştırma pilot uygulaması nicel, ana uygulaması nitel olan bir karma yöntem araştırmasıdır. Araştırmanın uygulamaları 2019-2020 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Beyoğlu ilçesinde özel bir Anadolu Lisesinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın pilot uygulaması uygun örnekleme yöntemi ile seçilen 10. sınıfta öğrenim gören 21 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Ana uygulama ise Mantıksal Düşünme Becerisi Testi uygulanarak maksimum çeşitlilik örneklemesi ile seçilen 11. sınıfta öğrenim gören 6 öğrenci ile yapılmıştır.Taslak Matematiksel Düşünce Deneyi Testi önce uzman görüşüne sunulmuş, sonra 10. sınıfta öğrenim gören 21 öğrenciye uygulanmıştır. Elde edilen nicel veriler bir istatistik programı ile analiz edilerek Matematiksel Düşünce Deneyi Testi geliştirilmiştir. 11. Sınıfta öğrenim gören 6 öğrenci ile yapılan ana uygulamada bu teste verilen cevaplar ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler ve görüşme gözlemlerinden elde edilen veriler betimsel ve içerik analizi ile değerlendirilmiştir.Araştırma sonucunda mantıksal düşünme becerisi zayıf öğrencilerin yaptıkları matematiksel düşünce deneylerinde sadece hipotez kurma ve hayali dünya yaratma öğelerine rastlanmıştır. Mantıksal düşünme becerisi orta düzey öğrencilerde bu iki öğenin dışında düşünce deneyi tasarlama ve yürütme öğeleri de gözlemlenmiştir. Mantıksal düşünme becerisi iyi öğrencilerin yaptıkları matematiksel düşünce deneylerinde ise tüm öğeler tespit edilmiştir. Öğrencilerin yaptıkları matematiksel düşünce deneylerindeki kavram yapılandırmaları ve yanılgıları ile o kavramların tarihte matematikçiler tarafından yapılandırılma süreci ve düştükleri kavram yanılgıları ile aynı olduğu görülmüştür.--------------------The aim of the research is to analyze 11th grade students’ processes of mathematical thought experiments and determine the similarities and differences between students’ concept constructions in these processes and the historical development of the concepts. In the study the processes of thought experiment were examined within the framework of Gilbert and Reiner’s elements of thought experiment.This research is a mixed method research. Its pilot study is quantitative and main study is qualitative. The study is conducted at a private high school in İstanbul, Beyoğlu in 2019-2020 academic year. 10th grade 21 students selecting by convenience sampling method participated in the first step. For the second step, Logical Ability Test is applied to 11th grade 20 students and 6 of them selecting by maximum variation sampling method.Draft Mathematical Thought Experiment Test was first submitted to expert opinion and then given to 21 10th grade students. By analyzing qualitative data collecting from students’ answer sheets via statistics programme, Mathematical Thought Experiment Test was developed. Data collecting from 6 11th grade students’ answer sheets, semi-structured interviews and interview observations in the main study is analyzed by using descriptive and content analyses.As a result of the research, only the elements of hypothesis and creation an imagined world were found in mathematical thought experiments conducted by students with poor logical thinking skills. In addition to these two elements, designing and running thought experimentation were observed in students with medium level logical thinking skills. In mathematical thought experiments conducted by students with high logical thinking skills, all elements were determined. Also, it has been observed that students’ concept constructions and misconceptions in their mathematical thought experiments are the same as those of mathematicians throughout history.Item Metadata only 1920’lerden günümüze Türk fen bilgisi kitaplarında eğitim reformlarının yansımaları : sorgulamaya dayalı bir içerik analizi = Reflections of education reforms in Turkish science books since 1920s : a content analysis based on inquiry(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Kasımoğlu, Nagehan; Doğan, Özgür Kıvılcan; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı Biyoloji Öğretmenliği Bilim DalıYirminci yüzyılda görülen bilimsel paradigmalardaki değişimler, öğrenme ve öğretme kuramlarında yeni akımların ortaya çıkmasını zorunlu kılmıştır. Öğrenmede pozitivist felsefeye dayalı davranışçı yaklaşım kuramlarının yerini, postmodern felsefe ve yapılandırmacı yaklaşım kuramlarının aldığı görülmektedir. Bilimin toplum tarafından anlaşılması ve işlevsel olarak kullanılması bilimin temel amaçları arasında yer almaya başladığından, öğrenmede yetersiz görülen kuramlar geliştirilmiş, birçok farklı akım önerilmiştir. Öğrenmeye nesnel yaklaşan davranışçı kuramlarla başlayan süreç, kişinin öğrenme süreçlerine aktif bir şekilde katılmasını öneren, öğretmeni rehber ve yönlendirici olarak adlandıran, içinde yaşanan toplum ve kültürün etkisini göz ardı etmeyen yapılandırıcı (oluşturmacı) kurama yerini bırakmıştır. Bilimdeki temel kavramların öğrenilmesinin yanında, bilimin toplumların yararına olan yönlerinin ön plana çıkarılması, bilim-teknoloji ve toplum ilişkisinin önemsenmesi, bireylerin bilimin sadece bilim insanları için olmadığını fark etmesi, bilimin felsefesi ve doğasının kavranması gibi amaçlarla eğitim sisteminde önemli reformlar yapılmış, bilimsel okuryazarlık kavramı ve bilimsel sorgulamanın önemi müfredat değişimlerinde ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyet tarihinde, eğitim anlayışında değişimlerin meydana geldiği belirli dönemlerde okutulan Fen Bilimleri ders kitaplarındaki etkinliklerin, araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisini ve bilimsel sorgulamanın özelliklerini temsil etme düzeyini incelemek amaçlanmıştır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan karşılaştırmalı doküman analizi kullanılarak eğitim belgeleri tarihsel değişim içerisinde incelenmiştir. 1924 ilk mektep müfredat programının Osmanlıca olması nedeniyle, 1926 ve sonrasında görülen 1937, 1948, 1968, 1980, 1992 (Fen Bilgisi), 2000 (Fen Bilgisi), 2005 (Fen ve Teknoloji), 2013 (Fen Bilimleri), 2018 (Fen Bilimleri) müfredat değişimlerine paralel olarak, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanan 1931, 1937, 1954, 1970, 1992, 2000, 2007, 2014 ve 2018 yıllarına ait toplam 9 adet ders kitabı içeriğinde bulunan 430 adet etkinlik amaca uygun bulunarak incelenmiştir. Analiz için ise Yang ve Liu (2016), tarafından geliştirilen 3 boyut ve 22 alt boyuttan oluşan, bilimsel kavramlar, bilimsel sorgulama becerileri ve bilimsel araştırma yöntemleri ile ilgili anlayışları incelemekte olan Sorgulamaya Dayalı Görevler Analiz Envanteri (ITAI) ve Sorgulamaya Dayalı Görev Analizi Envanterinin Puanlama Değerlendirme Tablosu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda alt boyutların etkinliklerde bulunma yüzdeleri incelendiğinde; en çok alt boyut içeren etkinliğin %95.4 ile 2007 yılı, en az ise %9 ile 2014 yılı ders kitabında yer aldığı görülmektedir. 2007 yılı ders kitabındaki etkinliklerin %96.6’sı alt boyutları % 50 ve üzeri oranda temsil etmekte iken, bu durum 2000 yılı ders kitabında % 7.1 ile en az oranda karşımıza çıkmaktadır. Tüm ders kitaplarının “Dersin amacına uygunluk” ve “Ana düşünce” boyutlarını içerme oranı %100 iken, hiçbir ders kitabında “Hipotez kurma” boyutuna rastlanmamıştır. Ders kitaplarının tamamı öğretim programına uygundur ve bilimsel kavramlar hakkında anlayışlar oluşturmaktadır. Buna karşın tüm ders kitaplarının bilimsel sorgulama hakkında anlayışlar oluşturmak için yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Bilimsel süreç becerilerinde ise gözlem boyutunun varlığı ön plana çıkmaktadır. 1931, 1937, 2007 ve 2018 yıllarına ait ders kitaplarının bilimsel sorgulamayı ve araştırma sorgulamaya yönelik öğrenme anlayışlarını diğer kitaplardan daha yüksek düzeyde temsil ettiği belirtilmelidir. Öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitabının da mevcut olduğu 2007 yılı ders kitabı ile başlangıç soruları ile ilave temrinlerin yer aldığı 1931 ve 1937 ders kitapları, bu özellikleri de dikkate alınacak olduğunda daha gelişmiş bir sonuç verecektir. Özellikle çağdaş fen eğitimi yolunda yapılan müfredat değişimleri ve onun yansıması sonucu oluşturulan ders kitapları amaca yönelik düzenli bir gelişme katetmemiştir.--------------------In the twentieth century, the changes in the scientific paradigms necessitated the emergence of new trends in learning and teaching theories. In this context, behavioral approach theories based on positivist philosophy in learning have been replaced by postmodern philosophy and constructivist approach theories. Since the understanding and effective use of science by the society has begun to be among the main objectives of science, many different approaches have been proposed instead of theories that are ineffective in learning. The traditional behavioral theory has left its place to the constructivist theory, which proposes the active participation of the students in the learning process, defines the teacher as a guide, and does not neglect the impact of the society and culture living in it. In addition to learning the basic concepts in science, important reforms have been made in the education system with the aim of paying attention to the relationship between science-technology and society, realizing that science is not only for scientists, and understanding the philosophy and nature of science. Thus, the concept of scientific literacy and the importance of scientific inquiry came to the fore in curriculum changes. The purpose of this study was to examine the science textbook activities regarding the philosophical changes that have been from the beginning of the Republic of Turkey. In the study, comparative document analysis was used to compare the textbooks in a historical perspective, which is one of the qualitative research methods. Since the 1924 first school curriculum was in Ottoman, 1937, 1948, 1968, 1980, 1992 (Science), 2000 (Science), 2005 (Science and Technology), 2013 (Science), 2018 (Science) in parallel with the changes in the curriculum, 430 activities in 9 textbooks for the years 1931, 1937, 1954, 1970, 1992, 2000, 2007, 2014 and 2018, approved by the Ministry of Education, were found to be fit for purpose. For the analysis, the Inquiry Based Tasks Analysis Inventory (ITAI), which consists of 3 dimensions which examine the understandings about scientific concepts, expected skills and understandings about scientific inquiry and their 22 sub-dimensions, was used. Findings of the study showed that the highest number of sub-dimensions took place in the 2007 textbook with 95.4% and at least in the 2014 textbook with 9%. While 96.6% of the activities in the 2007 textbook had more than half of the sub-dimensions, the result was 7.1% for the 2000 textbook. All textbooks were in line with the curriculum and provide insights into scientific concepts. However, all textbooks were found to be insufficient to develop understandings about scientific inquiry. ‘Observation’ was the most common one in expected skills dimension. It was also found that the textbooks for 1931, 1937, 2007 and 2018 represent scientific inquiry at a higher level than other books. The 2007 textbook, which also includes a student workbook and a teacher's guide book, and the 1931 and 1937 textbooks, which include initial questions and additional exercises, will give a more advanced result when these features are also taken into account. The textbooks created as a result of the curriculum changes for the contemporary science education did not show the desired changes.Item Metadata only 2018 lise fizik, kimya ve biyoloji öğretim programlarının yeni bloom taksonomisine göre karşılaştırmalı analizi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Özdemir, Yüksel; İrez, O Serhat; Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanları Anabilim Dalı Biyoloji Öğretmenliği Bilim DalıEğitim, geçmişten günümüze toplumların en çok önem verdikleri alanlardan biri olmuştur. Bir toplumun gelişmesi ve ilerlemesi için eğitimin birçok alanda ve yönde zenginleştirilmiş olması gerekmektedir. Günümüzde bilgiyi doğrudan alan ve uygulayan bireyler çağın ihtiyaçlarını karşılayamamaktır. Bu doğrultuda eğitim öğretimdeki değişimler kaçınılmaz olmuş, bireylerin yapılandırmacı yaklaşıma uygun programlar çerçevesinde eğitim görmeleri esas alınmıştır. Öğretim programları da bu alanda öğrencilere istendik davranışları kazandırma adına oldukça önemli bir alana sahiptir. Bu nedenden dolayı öğretim programlarının içeriği ve uygulama alanlarının değerlendirilmelerinin yapılması için Bloom (1956) tarafından bir sınıflama oluşturulmuştur. Günümüzde değişen çağın ve gelişen teknolojinin etkisiyle Bloom taksonomisinde değişiklikler meydana gelmiştir. Yenilenen Bloom Taksonomisi’nin basamakları; hatırlama, anlama, uygulama, analiz etme, değerlendirme ve yaratma olarak eğitim sistemindeki programlarda önemli bir yer edinmiştir. Anderson ve Krathwohl (2001) tek boyutlu bir yapı olan taksonomiyi iki boyutlu ve üst düzey becerileri geliştirmeye yönelik bir sınıflandırmanın daha verimli olacağını, esnek bir yapılandırmanın günümüz eğitim sistemiyle daha uyumlu bir hale geleceğini öne sürmüşlerdir. Bu araştırmada Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından 2018 yılında geliştirilen ve uygulamaya konulan Fizik, Kimya ve Biyoloji Öğretim Programlarının Yenilenmiş Bloom Taksonomisi Bilişsel Alan Basamaklarına göre analizleri yapılarak karşılaştırılmıştır. Alanyazın taramasıyla elde edilen verilerden anahtar kelimeler oluşturulmuştur. Kodlama çalışmaları yapıldıktan sonra bir kazanım içerisinde yer alan eylem kelimeleri saptanmıştır. Bu kelimeler bilişsel alan basamaklarının seviyelerine göre değerlendirilmiştir. Çalışmada nitel yöntemlerden doküman analizi methodu kullanılmış ve öğretim programları karşılaştırılmıştır. Araştırmanın güvenilirliği için Miles ve Huberman (1994) tarafından önerilen güvenilirlik çalışması yapılmıştır. Çalışma sonucunda toplam 431 kazanım analiz edilmiştir. Bu kazanımların %87,2’si bilgi boyutunun kavramsal düzeyini kapsarken bilişsel alan basamakların anlama basamağına göre % 66,3’ünü oluşturmaktadır. Yenilenmiş Bloom Taksonomisinin bilgi boyutlarına göre fizik eğitiminde bilgi boyutlarından %84,9 kavramsal bilgi boyutu, bilişsel alan basamaklarına göre %58,6 anlama seviyesi, kimya eğitiminde % 88,1’i kavramsal bilgi, %77,9’u anlama seviyesi ve biyoloji eğitiminde de %91,2’si kavramsal bilgi ile %68 anlama basamağını kapsamaktadır. Üst düzey düşünme becerilerine yeteri kadar yer verilmediği görülmüştür. Bu sonuçlar ışığında program hazırlayan ve bu alanda çalışan bireylere çeşitli öneriler sunulmuştur.--------------------Education has been one of the most important areas of societies from past to present. It is desirable to enrich education and experience in many areas for the development and progress of a society. Today, individuals who receive and apply information directly cannot meet the needs of the age. In this direction, changes in education have become inevitable and individuals have to be educated within the framework of programs in line with constructivist approach. Curriculums also play an important role in order to gain the desired behaviors to the students. For this reason, a classification was created by Bloom (1956) to evaluate the content and application areas of the curriculum. Nowadays, changes have occurred in the Bloom taxonomy with the effect of the changing age and developing technology. Steps of the revised Bloom Taxonomy; remembering, understanding, applying, analyzing, evaluating and creating, has an important place in the education system programs. Anderson and Krathwohl (2001) argued that taxonomy, a one-dimensional structure, would be more efficient in two-dimensional and to make a classification for improving senior skills and that a flexible configuration would be more compatible with today's education system. The aim of this study is to analyze and compare the Physics, Chemistry and Biology Curriculum developed and implemented in 2018 by the Turkish Education Board and the Ministry of National Education in accordance with the Revised Bloom Taxonomy Cognitive Field Steps. Keywords were generated from the data obtained through literature review. After the coding studies, the action words included in a gain were determined. These words were evaluated according to the levels of the cognitive domain steps. In this study, document screening method which is one of the qualitative methods was used and teaching programs were compared. For the credibility of the study, the reliability study proposed by Miles and Huberman (1994) was conducted. As a result of the study, a total of 431 gains were analyzed. While 87.2% of these gains cover the conceptual level of the knowledge dimension, it constitutes 66.3% of the cognitive domain steps according to the comprehension level. In addition to the fact that the gains are at the basic levels of the Revised Bloom Taxonomy, 84.9% conceptual knowledge dimension in physics education, 58.6% understanding level according to cognitive domain levels, 88.1% conceptual knowledge in chemistry education, 77.9% This level of comprehension and biology education includes 91.2% conceptual knowledge and 68% comprehension level. Moreover, it has been observed that higher order thinking skills are not given enough attention. In the light of these results, various suggestions have been presented to individuals who prepare programs and work in this field.Item Metadata only 48-72 aylık çocukların zihin kuramı ve erken okuryazarlık becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi = The relationship between theory-of-mind and early literacy skills of 48-72-months aged children(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Öztürkçe, Ayşe; Güzel, Birsen; Temel Eğitim Anabilim Dalı Okul Öncesi Öğretmeliği Bilim DalıBu araştırmada 48 -72 Aylık çocukların Zihin Kuramı ve Erken Okuryazarlık Becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın amacı kapsamında Zihin Kuramı ve Erken Okuryazarlık Becerileri arasındaki ilişki demografik özelliklere ve Erken Okuryazarlık Becerileri alt boyutlarına göre incelenmiştir. Bu araştırma betimsel tarama modelinde nicel bir çalışmadır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında ilişkiyi saptamaya çalışan tarama modeliyle yürütülen bu araştırmada İstanbul ilinin Maltepe ilçesindeki MEB’e bağlı resmi ve özel okullar bünyesinde öğrenim gören tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak seçilen toplam 97 çocukla çalışılmıştır.Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen ‘Kişisel Bilgi Formu’ ile Wellman, Liu (2004) tarafından geliştirilerek daha sonra Kahraman Gözün (2012) tarafından Türkçe ’ye uyarlanan ‘Zihin Kuramı Ölçeği (ZKÖ)’ ve Karaman (2013) tarafından geliştirilen ‘Erken Okuryazarlık Becerilerini Değerlendirme Aracı (EOBDA)’ kullanılmıştır.Araştırma kapsamında toplanan verilerin analizi için çocukların zihin kuramı ve erken okuryazarlık becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson Korelasyonu analizi yapılmıştır. Erken okuryazarlık becerileri ve zihin kuramı becerilerini demografik özellikler açısından incelemek amacıyla Bağımsız grup t Testi, Mann Whitney-U ve Kruskal Wallis-H testi kullanılarak fark analizi yapılmıştır.Bu araştırmada yapılan analizler sonucunda, erken okuryazarlık becerileri ile zihin kuramı becerileri arasında düşük düzeyde ve pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Araştırmaya dahil olan çocuklarla ulaşılan genelleme sonucunda zihin kuramı becerilerinin erken okuryazarlık becerilerinin alt boyutlarından seslerin başlangıç seslerini fark etme ile orta düzeyde ve pozitif yönde; yazı yazma öncesi becerileri ile düşük düzeyde ve pozitif yönde ilişkili olduğu görülmüştür. Zihin kuramı becerilerinin demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik yapılan analizlerde zihin kuramı becerilerinin cinsiyete göre farklılaştığı görülmektedir. Zihin kuramı becerilerinin yaşa, anne-babanın eğitim düzeyi, bakıcının olup olmaması, doğum sırası, okul öncesi kuruma devam süresi değişkenlerine göre farklılaşmadığı görülmektedir. Bunun yanında erken okur yazarlık becerilerinin cinsiyete göre erkeklerin lehine; yaşa göre yaşı daha büyük olan çocukların lehine; anne-baba eğitim düzeyi üniversite mezunu olanların lehine; doğum sırasına göre ilk çocukların lehine, okul öncesi kuruma devam süresine göre kuruma devam süresi fazla olanların lehine farklılaştığı görülmektedir. Bunun yanında erken okuryazarlık becerilerinin çocukların bakıcısının olup olmaması değişkenine göre farklılaşmadığı görülmüştür.--------------------This research aimed to examine the relationship between Theory-of-Mind Tasks and Early Literacy Skills of 48-72-month-old children. To this end, the relationship between Theory-of-Mind Tasks and Early Literacy Skills was investigated by demographics and subtests of Early Literacy Skills. This research is a quantitative study conducted in the descriptive survey model. In the research aiming to identify the relationship in question, 97 children attending private and public schools in Maltepe district of İstanbul were selected with random sampling method in the academic year of 2018-2019.As data collection instruments, the research used “Personal Information Form” developed by the researcher, the Theory of Mind Scale developed by Wellman and Liu (2004) and adapted into Turkish by Kahraman Gözün (2012) and the Early Literacy Skills Assessment Tool developed by Karaman (2013).To identify the relationship, the data collected in the research were subjected to a Pearson’s Product-Moment Correlation analysis. Difference analysis was performed with independent groups t-test, Mann Whitney-U and Kruskal Wallis-H to examine early literacy skills and theory-of-mind tasks by demographics.The analyses concluded a low positive significant relationship between early literacy skills and theory-of-mind tasks. It was found that participant children’s theory-of-mind tasks had a moderate positive relationship with distinguishing the starting sound of words skills and a low positive relationship with prewriting skills from among early literacy skills. According to the analysis performed to see whether theory-of-mind tasks differed by demographics, theory-of-mind tasks differed by gender. Theory-of-mind tasks did not differ by age, parents’ educational level, whether having a babysitter, birth order, and duration of attending the preschool institution. On the other hand, early literacy skills differed by gender in favor of boys, by age in favor of older children, by parents’ educational level in favor of those with parents who graduated from a university, by birth order in favor of first children, and by duration of attending the preschool institution in favor of those who had been attending the institution for longer. It was, however, observed that early literacy skills did not differ by whether having a babysitter.Item Metadata only 60-72 aylık çocukların öz düzenleme ve zihin kuramı becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi = The relationship between self regulation and theory of mind skills among 60-72 months aged children(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Özbek, Erkan; Güzel, Birsen; Temel Eğitim Anabilim Dalı Okul Öncesi Öğretmeliği Bilim Dalı60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN ÖZ DÜZENLEME VE ZİHİNKURAMI BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİBu araştırmada 60-72 aylık çocukların öz düzenleme ile zihin kuramı becerileriarasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Öz düzenleme becerileri; düzenleme vekontrol becerileri alt boyutlarına göre incelenirken zihin kuramı; birincil yanlış inanış, ikinciyanlış inanış ve faux-pas boyutlarında incelenmiştir. Ayrıca öz düzenleme ve zihin kuramıbecerileri demografik değişkenlere göre incelenmiştir.İlişkisel tarama modeline uygun olarak tasarlanan araştırmanın çalışma grubu, 2019-2020 eğitim-öğretim yılında İstanbul ili Beşiktaş, Bahçelievler ve Zeytinburnu ilçelerindekikolay ulaşılabilirlik ilkesi doğrultusunda belirlenen toplam 6 okul öncesi eğitim kurumunadevam eden toplam 92 çocuktan oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak;Bayındır ve Ural (2016) tarafından geliştirilen “Öz Düzenleme Becerileri Ölçeği”, Kontaş(2015) tarafından Türkçe’ye uyarlaması yapılan “Zihin Kuramı Testi” ve araştırmacıtarafından oluşturulan “Demografik Bilgi Formu” kullanılmıştır.Araştırma verilerini analiz etmek için SPSS 25.0 paket programı dahilinde, özdüzenleme ve zihin kuramı becerileri arasındaki ilişkiyi tespit etmek için Nokta Çift SeriliKorelasyon Analizi yapılmıştır. Öz düzenleme becerileri ve zihin kuramının demografikdeğişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmek amacıyla, Ki-Kare BağımsızlıkTesti, Bağımsız Grup t Testi, Kruskal Wallis Testi analizleri yapılmıştır.Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, öz düzenleme becerileri ile zihin kuramıarasında anlamlı bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Öz düzenleme becerileri altboyutları düzenleme ve kontrol becerileri ile zihin birincil yanlış inanış alt testi arasındayapılan analizler sonucu anlamlı bir ilişki, ikincil yanlış inanış alt testi arasında anlamlı birilişki olmadığı ve faux-pas alt testi arasında sadece kontrol becerileri alt boyutunda anlamlıbir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Çocukların zihin kuramı beceri düzeylerinin cinsiyet, kardeş sayısı, sosyo-ekonomikdurum, anne eğitim düzeyi ve baba eğitim düzeyi değişkelerine göre farklılaşmadığı tespitedilmiştir. Öz düzenlemenin alt boyutları düzenleme ve kontrol becerilerinin cinsiyetdeğişkenine göre kız çocukları lehine anlamlı bir fark oluşturduğu bulunurken kardeş sayısıve sosyo-ekonomik duruma göre anlamlı bir fark olmadığı bulunmuştur. Anne eğitimdurumu ve baba eğitim durumu açısından ise, kontrol becerileri ile anlamlı fark bulunurkendüzenleme becerileri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.--------------------THE RELATIONSHIP BETWEEN SELF-REGULATION ANDTHEORY OF MIND SKILLS AMONG 60-72 MONTHS AGEDCHILDRENThis research is aimed to investigate the relationship between the theory of mind and theself-regulation skills among 60-72 months aged children. The self-regulation skills includedthe regulation and control ability subscale and the theory of mind skills consisted of the firstorder false belief, second order false belief and the faux-pas dimensions. In addition, the selfregulation and theory of mind skills of children were compared and contrasted in terms ofdemographic variables of the participants.Research was designed in accordance with the relational screening model. The studygroup of the research was consisted of 92 children attending 6 preschool educationinstitutions in Besiktas, Bahcelievler and Zeytinburnu districts of Istanbul city, which weredetermined in line with easy accessibility principle. In order to determine the self-regulationans theory of mind skills of the children the “Self-Regulation Skill Scale” (Bayındır & Ural,2016), the “Theory of Mind Test” (Kontaş, 2015) were implemented. In addition a“Demographic Information Form” was utilized to collect the demographic information ofthe participants.The data was analyzed with SPSS.25 programme. The results revealed that the selfregulation and theory of mind skills of children are correlated significantly. The analyses alsoshowed that self-regulation total scores and control ability sub dimension scores correlatedwith the first order false- belief scores of children. However, the second order false-beliefscores and the faux-pas scores were significantly correlated with the control ability subscaleof self-regulation skills.The results indicated no statistical meaningful differences regarding the theory of mindskills of participants according to gender, number of siblings, socio-economic status and parental level of education. The regulation and control sub skills of self-regulation of childrenwere statistically different according to the gender but not different according to the numberof siblings and socio-economic status. The results also revealed statistically meaningfuldifferences in terms of the control sub-skill levels of children according to their parents’educational level.Item Metadata only 8. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi’nde geçen tarihsel kavramların öğretiminin tarihsel düşünme becerilerine etkisi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Onurer, Cem; Pamuk, Akif; Türkçe ce Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı Tarih Öğretmenliği Bilim DalıÖZETKavramlar öğrencilerin sosyal ve fiziki çevresini anlamlandırmak için kullandığı zihinsel tasarımlardır. İnsanlar dünyayı anlamlandırırken kavramların gücünden faydalanır. Kavram öğrenme bir yanıyla dilsel bir yanıyla düşünsel bir süreç barındırır. Soyut kavramların öğrenilmesi özel bir çaba gerektirmektedir. Bununlar birlikte bilimsel kavramlar bireylerin gündelik yaşamlarında öğrenebilecekleri kavramlar değildir. Özellikle toplumun; kültüründe, dilinde, yaşam biçiminde gerçekleşen değişimler bazı kavramların insan yaşamından kopmasına neden olmaktadır. Ancak tarih konusu gereği içinde geçmişi barındırmaktadır. Bu nedenle kavramlar insanların yaşamından çıksa bile tarihsel kavramlar olarak tarihin içerisinde yer edinmektedir. Bununla birlikte tarih derslerinin amaçları artık tarihsel düşünme becerileri çerçevesinde oluşturulmaktadır. Tarihsel düşünme becerilerinin geliştirilmesi için geçmişin dilinden ve kavramlarından faydalanmak gerekmektedir.Bu nedenle ‘‘8. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde geçen tarihsel kavramların öğretiminin tarihsel düşünme becerilerine etkisi’’ incelenmiştir. Bu çalışma yirmi kişiden oluşan 8. sınıf öğrenci grubuyla gerçekleştirilmiştir ve araştırma şu sorulara cevap aramıştır. •T.C. Atatürkçülük ve İnkılap tarihi dersinde geçen tarihsel kavramları, öğrencilerin bilme seviyesi nedir?•Uygulanan kavram öğretim tekniklerinin (kavram ağı, kavram bulmacası, kavram karikatürü, öykü oluşturma, şiir yazma, zaman şeridi, zamanda yolculuk yapan haberci, sözlük oluşturma) tarihsel kavram öğrenimine etkisi nedir?•Tarihsel Kavramların öğretimi ile tarihsel düşünme becerilerinin geliştirilmesi arasında nasıl bir ilişki vardır? •Öğrencilerin uygulamadan sonra kavram öğretim yöntemlerine yönelik görüşleri nelerdir? Bu araştırma da nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırmasından faydalanılmıştır. Çalışma sırasında öğrencilerle yapılan etkinlikler ve dağıtılan çalışma kağıtları çerçevesinde veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi yöntemleriyle analiz edilmiştir. Kavram öğretimi ile tarihsel düşünme becerileri arasında yakın bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Tarihsel Düşünme Becerileri, Kavram Öğretimi, Etkinlikler. ABSTRACTConcepts are cognitive designs which students employ so as to interpret their social circles and their physical environments. Humans utilize the power of concepts while explaining the meaning of the world. Concept learning includes two kinds of processes which are linguistic and intellectual. Learning abstract concepts requires special effort. In addition to that, scientific concepts are not the ones individuals could learn in daily life. Cultural, linguistic changes in society and changes in lifestyle result in that some concepts disappear in human life. Owing to its subject, history involves past. Therefore, they take a place in history as historical concepts even if concepts come out of people’s lives. Furthermore, the aims of History courses are now constructed in the frame historical thinking skills. Improving historical thinking skills require to benefit from the language and the concepts in the past.For this reason, the effect of teaching the historical concepts in the course of 8th grade Turkish Republic Revolution and Kemalism on historical thinking skills was examined in this study. The participants of the study are 20 students in the 8th grade. The research questions are as follows:--------------------Historical thinking skills, Concept teaching, ActivitiesItem Metadata only 9-10 yaş ilkokul çocuklarında ritim eğitiminin turnike becerisi ve görsel dikkat becerisi üzerine etkisinin incelenmesi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Tanır, Ayşe; Erkut, Oya; Spor Eğitimi Anabilim Dalı Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bilim DalıBu araştırmanın amacı, 9-10 yaş öğrencilerde ritimli basketbol eğitiminin turnike becerisi ve görsel dikkat becerisi üzerine etkisinin incelenmesidir. Makedonya Cumhuriyetinde eğitim gören 56 ilkokul öğrencisi (28 deney, 28 kontrol) gönüllülük esasına göre araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırmanın başlangıcında, öğrencilere basketbolda turnike becerisi değerlendirme ölçeği ve görsel dikkati ölçmek için dikkat (Stroop Renk) testi uygulanmıştır. Ritimli eğitim grubu (REG) ile (6 hafta-2 gün-1 saat) toplam 12 ders ritimli basketbol dersi, geleneksel eğitim grubu (GEG) ile klasik yöntemle basketbol dersi uygulanmış ve son testler tekrar edilmiştir. Grupların puan artışlarını test etmek için parametrik olmayan Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi, gruplar arasındaki karşılaştırmalar için ise Mann -Whitney U testi kullanılmıştır. Sonuç olarak ritimle ve geleneksel eğitim yöntemi ile turnike becerisinin öğretildiği her iki grupta da son testlerde, dikkat testi hata puanı hariç, turnike becerisi ve görsel dikkat performanslarının arttığı bulunmuştur. Grupların görsel dikkat ve turnike becerisi ön test-son test puanları arasındaki farklar karşılaştırıldığında ise R lehine istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0,05). Bu araştırma sonuçlarının; (1) Basketbolda turnike becerisini ve görsel dikkat becerisini geliştirmede, öğrencilerin etkinliklerden zevk alabileceği yeni öğretim yöntemleri kazandırmak; (2) yeni Beden Eğitimi öğretim programlarına uygulama açısından spor eğitimine katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.--------------------The aim of this study is to examine the effect of rhythm training in basketball on the lay-up skill and visual attention ability of 9-10-year-old school children. 56 primary school children (28 experimental groups and 28 control groups) receiving education in the Republic of Macedonia took part voluntarily in the study. At the beginning of the study, the Stroop Colour Test was applied to the students to evaluate their basketball lay-up skill and to measure their visual attention ability. With the Rhythm Educational Group (REG) , a total of 12 lessons of rhythmic basketball (1 hour a day, 2 days per week for 6 weeks) were applied, while the Traditional Education Group (TEG) were given basketball lessons in the traditional way, and the post-tests were repeated. To test the score increases of the groups, the non-parametric Wilcoxon signed rank test was used, while for comparisons between the groups, the Mann-Whitney U test was utilised. Results show that in the post-tests for both groups (REG and TEG) in which the lay-up skill was taught by the rhythm and traditional methods respectively, the performances for both the lay-up skill and visual attention increased, with the exception of the attention error scores. When comparing the differences in the pre-test and post-test scores between the groups for their lay-up skill and visual attention abilities, a statistically significant difference (p<0,05) in favour of the REG group was found. It is considered that the findings of this study may (1) lead to the acquisition of new teaching methods in developing lay-up skills and visual attention skills in basketball by which students can take pleasure from the activities, and (2) contribute to the implementation of new Physical Education teaching programmes.Item Metadata only Açık ve uzaktan eğitimde öğrenim gören öğrencilerin mobil öğrenmeye yönelik tutumlarının incelenmesi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2017) Gürkan, Fadime; Levent, A Faruk; Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim DalıÖZETAçık ve uzaktan eğitim ile birlikte öğrenenlere, zaman ve mekân özgürlüğü tanınarak uzaktan iletişim araçları ve sistemlerine bağlı bir şekilde öğrenme ortamı sunulduğu bir öğrenme süreci sağlanmaktadır.ABSTRACTWith open and distance education, learners are provided with a learning process where time and space freedom are provided and a learning environment based on distance communication tools and systems is provided.Item Metadata only Ahmet Hamdi Tanpınar'ın mektup, makale ve ders notlarında estetik eğitiminin incelenmesi = Analysis of aesthetics education in Ahmet Hamdı Tanpınar’s letters, articles and lecture notes(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Direk, Naile; Asiltürk, Baki; Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bilim DalıBu tezde estetik eğitimi konusu, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektup, makale ve ders notları örnek alınarak incelenmeye çalışılmıştır. Estet bir şahsiyet olan Tanpınar’ın söz konusu eserlerinde güzel sanat dallarına dair belirttiği görüşleri belirlenmiş ve bu görüşlerinden yola çıkılarak estetik eğitimi, Tanpınar örneği ile araştırılmaya çalışılmıştır. İlk olarak sanat, yüce ve güzel, estetik, estetik eğitimi gibi konular üzerinde durularak kuramsal çerçeve sunulmuş ve tezin felsefi altyapısı çizilmeye çalışılmıştır. Daha sonra Tanpınar’ın güzel sanat dallarına dair görüşlerinden yola çıkılarak onun estetik algısı ve beğenisi ortaya konulmuştur. Bu yapılırken bağlamdan kopmamak adına yalnızca estetik eğitimi ile ilişkilendirilebilecek olanları seçilmiştir. Sırasıyla edebiyat sanatı; plastik sanatlardan resim, heykel ve mimari; müzik, tiyatro ve sinema sanatları ele alınarak incelenmiştir.--------------------In this thesis, the subject of aesthetic education has been tried to be analyzed by taking the letters, articles and lecture notes of Ahmet Hamdi Tanpınar. The views of Tanpınar, who is an aesthetic personality on the branches of fine art in his works were determined and based on these views, aesthetic education was tried to be investigated with the example of Tanpınar. First, the theoretical framework was presented by focusing on subjects such as art, sublime and beauty, aesthetics, and aesthetic education, and the philosophical background of the thesis was tried to be drawn. Then, based on Tanpınar’s views on fine arts, his aesthetic perception and taste were revealed. While doing this, only the ones that can be associated with aesthetic education were chosen in order not to break from the context. Recpectively literary art; pictorical art, sculpture art, architectural art from plastic arts; music, theatre and cinema arts have been studied.Item Metadata only Ameliyathanedei kullanılan cerrahi setlerin öğretimine yönelik bir sanal gerçeklik simülasyonunun geliştirilmesi ve değerlendirilmesi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2017) Taçgın, Zeynep; Arslan, Ahmet; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Anabilim Dalı Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim DalıÖZETSimülasyonABSTRACTsimulationItem Metadata only An analysis of psychological resilience and happiness levels among the Syrian refugee children studying in Turkey(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Sikander, Yaqeen Ul Haq Ahmad; Şirin, Ahmet; Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim DalıSavaş, özellikle hayatta kalanlar arasında en savunmasız olan çocuklar için travmatik bir felakettir. Suriye'deki savaş, Suriye halkının kitlesel yer değiştirmesine ve en az üç milyon kişinin mülteci olarak Türkiye'ye yerleşmesine yol açmıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin çeşitli okullarında öğrenci olarak kayıtlı Suriyeli mülteci çocukların psikolojik dayanıklılık ve mutluluk düzeylerini incelemektir. Psikolojik dayanıklılık ve mutluluk arasındaki ilişki de ayrıca incelenmiştir. Buna ek olarak, psikolojik dayanıklılık ve mutluluk değişkenleri yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik durum, aile tutumları vb. gibi çeşitli demografik özellikler açısından incelenmiştir.Araştırmanın örneklemini, İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan Ali Nar İmam Hatip Ortaokulu Geçici Eğitim Merkezi'nde öğrenci olan rasgele seçilmiş Suriyeli çocuklar oluşturmaktadır. Bu araştırma ilişkisel tarama türünde tasarlanmıştır. Anket tekniği kullanılmış ve toplam 323 öğrenci, 143 kadın ve 180 erkek çalışmaya gönüllü olarak katılmıştır. 53 katılımcı 10-14 yaş grubundan, 270 katılımcı 15-18 yaş grubundandır. Araştırmada veri toplamak için araştırmacı tarafından hazırlanan Sosyo-Demografik Bilgi Formu, Çocuk ve Genç Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (ÇGPSÖ-12) ve Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu kullanılmıştır.Araştırmadan elde edilen veriler SPSS 21.00 yazılım programı kullanılarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde Kruskal-Wallis tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Bağımsız Örnekler t-testi ve Basit Regresyon Analizi kullanılmıştır. Mevcut araştırma sonucuna göre, analizler, katılımcıların psikolojik dayanıklılık ve mutluluğu söz konusu olduğunda, cinsiyet, yaş ve ailenin ekonomik durumu değişkenlerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmadığını göstermektedir. Savaş veya şiddet anıları dayanıklılık açısından anlamlı bir şekilde farklılık göstermemiştir, ancak mutluluk söz konusu olduğunda anlamlı şekilde farklılaşmıştır. İdeal/demokratik aile tutumu da psikolojik dayanıklılık açısından anlamlı şekilde farklılaşmıştır, ancak mutluluk söz konusu olduğunda ise anlamlı bir şekilde farklılaşmamıştır. Dinin yaşamdaki rolü, hem psikolojik dayanıklılık hem de mutluluk açısından anlamlı şekilde farklılaşmıştır. Ayrıca mutluluk ve psikolojik dayanıklılık arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır.--------------------War is a traumatic calamity, especially for its survivors amongst which children are the most vulnerable ones. The war in Syria has led to mass displacement and settlement of at least three million of those immigrant refugees in Turkey. The purpose of this study is to examine the levels of psychological resilience and happiness of the Syrian refugee children currently enrolled as students at various schools in Turkey. The relation between psychological resilience and happiness is also examined. In addition, the variables of psychological resilience and happiness have also been contrasted with various demographic features like age, gender and socio-economic status, family attitudes, etc. The sample of the study consists of conveniently selected Syrian children enrolled as students at the Ali Nar Imam Hatip Ortaokulu Gececi Egitim Merkezi in the Fatih district of Istanbul, Turkey. The relational screening model has been used in this research. Employing a survey technique, a total number of 323 students, 143 females and 180 males participated in the study on a voluntary basis. 53 participants belonged to the age group of 10-14 while 270 participants belonged to the 15-18 age group. Socio-demographic Information Form prepared by the researcher, Child and Youth Resilience Measure (CYRM-12) and Oxford Happiness Questionnaire – Short Form were used to collect data in the study. The data obtained from the study were analysed and evaluated using the SPSS 21.00 software program. Kruskal-Wallis one-way analysis of variance (ANOVA), Independent Samples t-test and Simple Regression Analysis were used to evaluate the data. Based on the results of the study, the analyses showed that Gender, Age and Economic Status of the family were not significantly different when it comes to Psychological Resilience and Happiness of the participants. Memories of War or Violence did not differ significantly in terms of Resilience but were found significantly different when it comes to Happiness. The Ideal/Democratic Family Attitude was also found significantly different with regards to Psychological Resilience but wasn’t significant when compared to Happiness. Role of Religion in life was significantly different with regards to both Psychological Resilience and Happiness. Happiness was also found to be a significant predictor of Psychological Resilience.Item Metadata only Araştırma-sorgulamaya dayalı organik kimya öğretiminin öğrencilerin kavramsal anlama, akademik başarı ve tutumlarına etkisi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Günay, Selin; Kabapınar, Filiz; Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Anabilim Dalı Kimya Öğretmenliği Bilim DalıBu çalışmada araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme temelinde 11.sınıf Organik Kimya dersinin öğretim programında yer alan ‘‘Organik Bileşikler’’ ünitesindeki ‘‘Alkan- Alken- Alkin-Alkol-Eter-Aldehit-Keton-Karboksilli asit- Ester” konularının tasarlanan etkinlikler ile lise 11. sınıf öğrencilerinin akademik başarıları, kavramsal anlamaları, kimya dersine yönelik tutumlarına ve farklı öğrenme stillerinin öğrenmeleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırmada nitel ve nicel araştırma desenlerinin bir araya getirilmesi ile oluşan karma araştırma yöntemi ‘Eş zamanlı iç içe geçmiş desen’den yararlanılmıştır. Nitel araştırma desenlerinden ‘‘durum çalışması’’ ve nicel araştırma desenlerinden “ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen” kullanılmıştır. Çalışma 2018-2019 eğitim öğretim yılında İstanbul’da bir devlet lisesinde 11. Sınıfta okumakta olan bir kontrol grubu ve üç deney grubundaki 87 öğrenci ile gerçekleşmiştir. Araştırmada deney gruplarına araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme temelinde tasarlanan öğretim etkinlikleri, kontrol grubuna ise mevcut öğretim programı temelinde öğretim uygulanmıştır. Deney gruplarında buluş yolu ile tasarlanan etkinlikler uygulandıktan sonra yönlendirilmiş araştırmaya uygun olarak tasarlanan deneyler yapılmıştır. Deneylerin amacı başlangıçta verilmeyerek öğrencilerin deney sonunda amaca kendisinin keşfederek ulaşması beklenmiştir. Herhangi bir konuda karşılaştıkları problemi düşünmeleri, sorgulamaları ve çözüm yolu üretmeleri hedeflenmiştir. Öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerinin gelişmesine ve muhakeme yeteneklerinin artmasına katkı sağlamaya çalışılmıştır.Veri toplama aracı olarak akademik başarı testi, kavramsal anlama testi, kimya dersi tutum ölçeği, öğrenme stillerini belirlemek için ise Grasha Riechmann Öğrenme Stilleri Envanteri, çalışma yaprakları, öğretim yönteminin video kayıtları kullanılmıştır. Öğretimin öğrencilerin akademik başarısı, kavramsal anlamaları ve kimya dersine olan tutumlarına etkilerini belirlemek amacı ile veri toplama araçları öğretim öncesi ve sonrasında öntest-sontest olarak dört çalışma grubuna da uygulanmıştır. Nicel veriler SPSS 22 istatistik veri programı ile analiz edilmiştir. Nicel analizi yapılan veriler normal dağılım göstermediğinden parametrik olmayan testler uygulanmıştır. Kavramsal analiz testlerdeki açık uçlu sondaj sorularının analizinde nitel analiz yöntemlerinden betimsel analiz ve içerik analizinden yararlanılmıştır. Öğrencilerin kavramsal anlama testinde yer alan sondaj sorularına verdikleri yazılı cevapların ideografik analiz haritaları, kavram yanılgılarının belirlenmesi için içerik analiz tabloları ve öğrencilerin bireysel olarak gelişimlerini incelemek için bireysel profil analizleri yapılmıştır. Böylece araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımı ile gerçekleşen öğretimin öğrencilerin bireysel farklılıkları temelinde öğrenme sürecine olan etkisi incelenmiştir.Araştırma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda çalışma grubundaki öğrencilerin çoğunluğu bağımlı öğrenme stiline sahipken katılımcı öğrenme stiline sahip az sayıda öğrencinin olduğu belirlenmiştir. Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin Hidrokarbon akademik başarı testi (HCABT), Hidrokarbon kavramsal anlama testi (HCKAT), Fonksiyonel grup akademik başarı tesit (FGABT), Fonksiyonel grup kavramsal anlama testi (FGKAT) ve Kimya dersine yönelik tutum ölçeği’den (KDYTÖ) elde edilen son test puanları ile öğrenme stilleri arasında yüksek düzeyde pozitif doğrusal bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Cinsiyetin akademik başarı, kavramsal anlama ve tutum üzerindeki etkisi incelendiğinde tüm gruplarda kız öğrenci lehine anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin öğretim öncesi ve sonrasında akademik başarıları, kavramsal anlamaları ve kimya dersine yönelik tutumları karşılaştırıldığında son test yönünde anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Deney ve kontrol gruplarının öğretim sonrasındaki gelişimi karşılaştırıldığında deney gruplarındaki akademik başarı, kavramsal anlama ve tutumlarındaki gelişimin kontrol grubuna göre daha fazla olduğu belirlenmiştir.--------------------In this study, on the basis of inquiry based learning, the designed activities of '' Alkane-Alkene-Alkyne-Alcohol-Ether-Aldehyde-Ketone-Carboxylic acid-Ester '' subjects in the '' Organic Compounds '' unit in the curriculum of 11th grade Organic Chemistry courses with the academic achievement, conceptual understanding, attitudes towards chemistry course and the effects of different learning styles on learning of 11th grade high school students were examined.The mixed research method, which is formed by combining qualitative and quantitative research designs, was used in the study. Among qualitative research designs, case study and quantitative research designs, "pretest-posttest control group quasi-experimental design" was used. The study was carried out with 87 students, consisting of a control group and three experimental groups, studying in the 11th grade in a state high school in Istanbul in the 2018-2019 academic year. In the study, teaching activities designed on the basis of inquiry-based learning were applied to the experimental groups, and the control group was taught on the basis of the current curriculum. After the activities designed by the invention were applied in the experimental groups, the experiments designed in accordance with the directed research were conducted. The aim of the experiments was not given at the beginning and the students were expected to reach the goal by discovering them at the end of the experiment. It is aimed that they think about the problem they encounter in any subject, question them and produce a solution. It has been tried to contribute to the development of high-level thinking skills of students and to increase their reasoning skills. As data collection tool, academic achievement test, conceptual understanding test, chemistry course attitude scale, Grasha Riechmann Learning Styles Inventory, worksheets, video recordings of teaching method were used to determine learning styles. In order to determine the effects of teaching on students' academic achievement, conceptual understanding and attitudes towards chemistry course, data collection tools were applied to all four study groups as pre-test and post-test before and after the instruction. Quantitative data were analyzed with SPSS 22 statistical data program. Since the data analyzed quantitatively did not show normal distribution, nonparametric tests were applied. Qualitative analysis methods, descriptive analysis and content analysis, were used in the analysis of open-ended drilling questions in conceptual analysis tests. Ideographic analysis maps of the written responses of the students to the sounding questions in the conceptual understanding test, content analysis tables to identify misconceptions and individual profile analyzes to examine the individual development of the students. Thus, the effect of the teaching carried out with the inquiry-based learning approach on the learning process on the basis of individual differences of students was examined.In line with the findings of the research, it was determined that while the majority of the students in the study group had dependent learning style, there were a small number of students with participant learning style. The students in the experimental and control groups were taken from the Hydrocarbon Academic Achievement Test (HCABT), Hydrocarbon Conceptual Understanding Test (HCKAT), Functional Group Academic Achievement Test (FGABT), Functional Group Conceptual Understanding Test (FGKAT), and Attitude Scale towards Chemistry Course (KDYTÖ). It has been determined that there is no highly positive linear relationship between the posttest scores obtained and learning styles. When the effect of gender on academic achievement, conceptual understanding and attitude was examined, it was determined that there was a significant difference in favor of female students in all groups. When the academic achievement, conceptual understanding and attitudes of the students in the experimental and control groups before and after the instruction were compared, it was seen that there was a significant difference in the post-test direction. When the development of the experimental and control groups after the instruction was compared, it was determined that the development in academic achievement, conceptual understanding and attitudes in the experimental groups was higher than the control group.Item Metadata only ARCS motivasyon modeli stratejilerinin ortaöğretim öğrencilerinin fizik dersine yönelik motivasyonlarına ve öğrenme düzeylerine etkisinin incelenmesi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Bulut, Sadık; Bekiroğlu, Feral; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Ana Bilim Dalı Fizik Öğretmenliği Bilim DalıBu çalışmanın amacı, ARCS (Dikkat, Alaka Düzeyi, Güven, Memnuniyet) motivasyon modelinin öğrencilerin fizik dersine yönelik motivasyonlarına ve öğrenmelerine etkisini incelemektir. ARCS, beklenti-değer teorisi temelinde geliştirilmiş sistematik bir tasarım modelidir. Bu araştırmada nicel ve nitel veri toplama yöntemleri kullanılarak yarı deneysel araştırma tasarımı uygulanmıştır. Araştırmanın katılımcıları İstanbul'da devlet kurumu bir lisede öğrenim görmekte olan 59 10. sınıf öğrencisidir ve deney grubu 31 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma altı hafta süreli, elektrik konularının öğretimi sırasında yapılmıştır. Kontrol ve deney gruplarında 5E öğretim modeli uygulanmış olup her iki grubun da öğretmeni aynı kişidir. Gruplar arasındaki tek fark, ARCS motivasyon modelinin yalnızca deney grubunun derslerinde uygulanmasıdır. ARCS’in uygulanması sırasında on aşamalı bir planlama kullanılmıştır. Nicel verilerin toplanması için araştırmacılar tarafından geliştirilen Elektrik Başarı Testi (EBT) ve Glynn ve arkadaşları (2011) tarafından geliştirilen Fizik Motivasyon Anketi (FMA), her iki grupta ön test ve son test olarak kullanılmıştır. Nicel sonuçların doğrulanması için deney grubundaki 12 öğrenci ile görüşmeler yapılmıştır. Deneysel uygulama sonrasında kontrol grubunun motivasyonu ile deney grubunun motivasyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak deney grubunun motivasyonu son testte, ön testte göre istatistiksel anlamlı ve önemli ölçüde yüksek artış göstermiştir. Aynı şekilde, kontrol grubu ve deney grubunun deneysel uygulama öncesi bilgileri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Her iki grup EBT son testlerinde ön testlere göre, istatistiksel anlamlı ve daha yüksek performans göstermiştir. Ancak, deney grubundaki artışın kontrol grubundaki artıştan daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu çalışma ARCS’in, öğrencilerin motivasyon ve öğrenmelerini olumlu yönde etkilediği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, bu çalışma, öğrencilerin fen kavramlarını anlamalarını sağlamak için fizik derslerinde öğrenci motivasyonunun artırılmasının ön plana çıkması gerektiğini göstermektedir.--------------------The purpose of this study was to examine the effects of the ARCS (Attention, Relevance, Confidence, Satisfaction) motivation model on students’ physics motivation and their learning in physics. This model works within the boundaries of expectancy-value theory and has a systematic structure. Quasi-experimental research design by using quantitative and qualitative data collection methods was carried out for this study. Participants of the study were 59 10th grade students studying in a public high school in İstanbul. There were 31 students in the experimental group. The research was conducted during six-week instruction of electricity unit. 5E Instructional Model was implemented in the control and experimental groups. The teacher of both groups was the same. The only difference between the groups was embedding of the ARCS motivation model into the experimental group’s instruction. Ten-step planning was used during application of the ARCS model. For the quantitative data collection, Electricity Concept Inventory (ECI) developed by the researchers and Physics Motivation Questionnire (PMQ) developed by Glynn and his friends (2011) were used in both groups as pre- and post-tests. Interviews were conducted with 12 students from the experimental group to validate the quantitative results. No statistical significant difference was found between the control group’s motivation and the experimental group’s motivation after the instruction. However, the experimental group showed significantly higher motivation in the post-test than they showed in the pre-test. Likewise, there was no statistically significant difference between the control group’s knowledge and the experimental group’s knowledge before the instruction. Both groups presented significantly higher performance in the ECI in the post-tests than they showed in the pre-tests. However, the increase in the experimental group was higher than the increase in the control group. The present study concludes that the ARCS model affects students’ motivation and learning positively. Hence, this study suggests that increasing student motivation should come into prominence in science classes to provide opportunities for students to understand science concepts.Item Metadata only Aritmetik işlemlerden cebire geçişte öğretmen yaklaşımlarının incelenmesi = Investigation of teacher approaches in the transition from arithmetic procedures to algebra(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Bozkaya, Canan; Yavuz, İlyas; Matematik Eğitimi Anabilim Dalı Matematik Öğretmenliği Bilim DalıMatematik eğitimi öğrencilerin düşünce düzeylerinin gelişiminde özellikle çıkarım yapabilmelerine olanak sağlayan temel yargıyı oluşturmaktadır. Öğrencilerin düşünme biçimleri incelendiğinde özellikle cebirsel düşünme düzeylerinin zayıf olduğu görülmektedir. Bu zayıflık öğrencilerin problem çözme becerilerindeki çeşitliliğe, diğer alanlardaki performanslarına, gelecekteki akademik başarılarına kadar etki etmektedir. Ortaokul altıncı sınıf düzeyinde öğrenciler cebirsel ifadelerle ilk kez karşılaşmaktadırlar. Yapılan çalışmalar, öğrencilerin cebir konusunda oldukça ciddi kavram yanılgılarına sahip olduğunu, cebirsel düşünceyi probleme uygulamada zorluklar yaşadığını göstermektedir. Cebir kavramı öğreniminde öğrencilerin karşılaştığı bu zorluklar ve yanılgılar, bizlerde aritmetik işlemlerden cebirsel işlemlere geçişin nasıl yapıldığına dair soru işaretleri uyandırmaktadır. Araştırmanın temel amacı, aritmetikten cebire geçişte öğretmenlerin kullandıkları farklı yöntemlerin incelenmesi esasına dayanmaktadır. Cebir kavramının nasıl öğretileceğinden çok, öğretimde öğretmenlerin ortaya koyduğu farklı kavramsal araçlar, yaklaşımlar sunulması hedeflenmiştir. Bu amaca uygun olarak nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında ortaokul altıncı sınıfta görev yapmakta olan on farklı matematik öğretmeni ve öğrencileriyle yapılan mülakatlar ve ders analizleri sonucu veriler toplanarak ayrıntılı şekilde sunulmuştur. Çalışmanın sonunda elde edilen bulgulardan hareketle, öğretmenlerin aritmetikten cebire geçişte çok farklı yöntemler kullandıkları belirlenmiş, kullanılan bazı yöntemlerin öğrencilerin cebir kavramını anlamlandırma, problem çözme ve cebirsel akıl yürütme becerilerine olumlu yönde etki ettiği saptanmıştır.--------------------Mathematics education constitutes the basic judgment that allows students to make inferences especially in the development of thought levels. When the students' thinking styles are examined, it is seen that especially the levels of algebraic thinking are weak. This weakness affects the diversity of students' problem-solving skills, their performance in other fields, and their academic success. At the sixth grade, the students encounter their algebraic expressions for the first time. Studies show that students have serious misconceptions about algebra, and that algebraic thinking has difficulties in applying the problem. These difficulties and misconceptions faced by students in the study of the concept of algebra raise questions about how the transition from arithmetic operations to algebraic operations is done. The main purpose of the study is to examine different methods used by teachers in the transition from arithmetic to algebra. It is aimed to present different conceptual tools and approaches that teachers use in teaching rather than how to teach the concept of algebra. Qualitative research method was used for this purpose. The data gathered from the sixteenth-grade primary school teachers and their students in the 2018-2019 academic year were gathered and presented in detail. Based on the findings obtained at the end of the study, it was found that teachers used many different methods in the transition from arithmetic to algebra, and it was found that some of the methods used had a positive effect on students' understanding of algebra concept, problem solving and algebraic reasoning skills.Item Metadata only Astronomi ve uzay bilimleri dersi gökküresi konusunun akıllı tahta ile uygulamalarının öğrencilerin görsel düşüncelerindeki gelişime etkisi(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2014) Emrem, Yılmaz; Gürel, Cem; Orta Öğretim Fen ve Matematik Anabilim Dalı Fizik Öğretmenliği Bilim DalıÖZETASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ DERSİ GÖKKÜRESİ KONUSUNUN AKILLI TAHTA İLE UYGULAMALARININ ÖĞRENCİLERİN GÖRSEL DÜŞÜNCELERİNDEKİ GELİŞİME ETKİSİSon yıllarda okullarda eğitim öğretim hayatına giren bilişim teknolojilerinden “akıllı tahta” uygulamaları bu tezin ana konusunu oluşturmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının FATİH projesi kapsamında sınıflarda uygulamalarına başlanan akıllı tahtalar, devlet okullarında olduğu gibi özel okullarda da kullanılmaya başlanmıştır. Bu popülerlik sonrasında akıllı tahta uygulamalarının, öğrencilerin algıları ve öğrenmeleri üzerindeki etkilerini araştırmak, gelecekte akıllı tahtaların daha etkin kullanılmasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir.Yeni eğitim sisteminde 10. Sınıf Fizik müfredatına, giren Astronomi ünitelerindeki üç boyutlu şekiller, modeller ve üç boyutlu koordinat sistemi “ gökküresi” öğrencilerin daha önceki öğrenim hayatlarında çok az karşılaştıkları kavramlardır. Bu kavramların akıllı tahta uygulamaları ile öğrencilere sunulması öğrencilerin bu kavramları daha iyi algılamalarına ve “görsel düşüncelerini” geliştireceği düşünülmektedir. Öğrencilerin görsel düşüncelerindeki gelişmenin süreci araştırması, 10. Sınıf seçmeli Astronomi dersindeki, “Kon Düzenekleri Ve Görünür Hareket” ünitesindeki gökküresi konusunda akıllı tahta uygulamaları kullanılarak yapılmıştır. Çalışma İstanbul İlindeki özel bir lisede yapılmıştır. Çalışma 15 kişilik sınıfta nitel araştırma yöntemi ile yapılmıştır. Bu gurup içinden üç öğrenci ile görüşme yapılarak vaka çalışması yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda akıllı tahta uygulamalarının, öğrencilerin görsel düşüncelerini olumlu yönde etkileyerek, öğrencilerin gökküresi konusunu öğrenmelerinde olumlu etki yaptığı ileri sürülmektedir.Anahtar Kelimeler: Akıllı tahta, elektronik tahta, akıllı tahta uygulamaları, görsel düşünme, görsel algı, görselleştirme, üç boyutlu düşünme, gökküresi, astronomi eğitimi.ABSTRACTASTRONOMY AND SPACE SCIENTIST COURSE SUBJECT IN THE CELESTIAL SPHERE, APPLICATIONS WITH THE SMART BOARD OF THE EFFECTS OF STUDENTS’S VISUAL THINKINGIn recent years information technology in schools entering the academic life of the "smart board" applications constitute the main subject of this thesis. Fatih project of the Ministry of Education grades started to practice smart boards in public schools as well as private schools also have been used. After the popularity of this application smart board, students' perceptions and their impact on learning is intended to investigate. The future of smart boards are thought to contribute to more effective use. Physics Grade 10 curriculum in the new education system, in which three-dimensional shapes Astronomy unit, models and three-dimensional coordinate system "of celestial" students' previous learning are concepts they encounter in their lives very little. Smart board application of these concepts to be presented to the students with the concepts students to better detection and "visual thinking" is believed to be developed. The development of students' visual thinking process research, astronomy elective course in Grade 10, "Coordinate System, and the apparent motion" unit on the celestial sphere were performed using the smart board applications. The study was conducted at a private high school in Istanbul province. The study of 15 people is made with qualitative research methods in the classroom. Three of the case studies in this group were held with students. As a result, the application of smart boards, visual thinking positive impact on students and the students have a positive impact on the celestial sphere where the issue of learning is suggested.Key Words: Smart boards, electronic whiteboards, interactive whiteboard applications, visual thinking, visual perception, visualization, three-dimensional thinking, celestial, astronomy education.Item Metadata only Batı müziği teori ve uygulaması dersinde işbirlikli öğrenme yönteminin etkililiği = The effectiveness of the cooperative learning in western music theory and practice course(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Şirin, Cengizhan; Deniz, Jale; Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Müzik Öğretmenliği Bilim DalıÖğretmen merkezli ve sonuç odaklı geleneksel öğretim yaklaşımlarının aksine çağdaş eğitim yaklaşımları genel olarak öğrenci merkezli ve süreç odaklıdır. İşbirlikli öğrenme yöntemi de çağdaş eğitim yaklaşımlarından birisi olan yapılandırmacı yaklaşıma ait bir yöntemdir Bu çalışmada, Batı Müziği Teori ve Uygulaması dersinde kullanılan işbirlikli öğrenme yönteminde öğrenci takımları-başarı bölümleri tekniğinin işleyişi, Batı Müziği Teori ve Uygulaması dersi kazanımlarının gerçekleşme durumu ve işbirlikli öğrenme süreçlerine yönelik öğrencilerin görüşleri araştırılmıştır.Araştırma, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Trakya Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Programı lisans 1. sınıfında bulunan toplam 36 öğrenci ile 4 ders süresi boyunca yapılmıştır. Bu 36 öğrenci, uygulama öncesinde yapılan ve temel puanların belirlendiği sınavdan aldığı puanlara göre dörder kişilik 9 gruba ayrılmışlardır. İşbirlikli öğrenme yönteminin “Öğrenci Takımları-Başarı Bölümleri” tekniğinin kullanıldığı araştırmada, öğrenciler gruplar halinde çalıştıktan sonra bireysel sınav olarak, sınav sonucuna göre grup puanına katkı sağlamaya çalışmışlardır. En yüksek puana ulaşan grup veya gruplar grup ödülüne sahip olmuşlardır.Araştırmada yapılandırmacı yaklaşıma ait olan ve dikkat çekme-giriş, keşfetme, açıklama, bilgiyi derinleştirme ve değerlendirme aşamalarından oluşan 5E öğretim modeli kullanılmıştır. “Dominant Yedili Akoru ve Bir Bemollü Majör ve Minör Dizide Çoksesli Solfej Uygulamaları” ve “Suni [Majör, Minör, Eksilmiş, Yarı Eksilmiş (Sansibl) ve Artmış] Yedili Akorları ve İki Diyezli Majör ve Minör Dizide Çoksesli Solfej Uygulamaları” adlı iki üniteden oluşan bu çalışmada, ünitelerdeki kazanımlar Bloom taksonomisine göre bilişsel, duyuşsal ve devinişsel alanlar olarak sınıflandırılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden birisi olan eylem araştırması deseni kullanılmıştır. Veri toplama araçları olarak öğrencilere son dersin sonunda 16 sorudan oluşan görüşme formu ile her dersin sonunda öz değerlendirme formu verilmiştir. Ayrıca uygulama sürecinde öğrencilerin gruplar halinde çözdüğü ve ünitelerdeki kazanımlarla ilgili etkinliklerin yer aldığı çalışma yaprakları, ünite kazanımlarıyla ve uygulama süreciyle ilgili araştırmacı değerlendirmelerinin yer aldığı araştırmacı gözlem formu ile uygulamanın başlangıcında ve her ünitenin sonunda yapılan Batı Müziği Teori ve Uygulaması dersi sınavları diğer veri toplama araçlarıdır. Öğrencilere bireysel olarak yapılan Batı Müziği Teori ve Uygulaması dersi sınavlarıyla temel sınav puanı, bireysel gelişim puanı, grup gelişim puanı gibi puanlar belirlenerek işbirlikli öğrenme yöntemine ait öğrenci takımları-başarı bölümleri tekniğinin işleyişinin nasıl olduğuna bakılmıştır. Ayrıca öğrencilerin Batı Müziği Teori ve Uygulaması dersi sınavlarından aldıkları puanlar, öz değerlendirme formuna verdikleri cevaplar, araştırmacı gözlem formundaki değerlendirmeler ve öğrencilerin çalışma yapraklarına verdikleri cevaplara göre ünitelerdeki kazanımların ne ölçüde hedefine ulaştığı da tespit edilmiştir. Son olarak öğrencilerin öz değerlendirme ve görüşme formlarında verdikleri cevaplar ile araştırmacı gözlem formuna not edilen uygulama süreciyle ilgili görüşler işbirlikli öğrenme ilkelerine göre sınıflandırılmıştır. Araştırmanın sonuçları olarak, Batı Müziği Teori ve Uygulaması dersinde, işbirlikli öğrenme yönteminin öğrenci takımları-başarı bölümleri tekniğinin işleyişi başarılı bir şekilde gerçekleştirilirken, ünitelerdeki kazanımların çoğunlukla gerçekleştiği gözükmektedir. Ayrıca öğrenci görüşlerinden işbirlikli öğrenme yönteminin ilkelerinin öğrencilerin çoğu tarafından benimsendiği de araştırmanın bir diğer sonucudur.--------------------On the contrary of teacher-centered and result-oriented traditional teaching approaches, contemporary education approaches are generally student-centered and process-oriented. The cooperative learning method is also a method of constructivist approach, which is one of the contemporary educational approaches. In this study, it was investigated the functioning of the student teams-achievement divisions technique, the effectuation of the learning outcomes of the Western Music Theory and Practice course and the opinions of the students regarding the cooperative learning process by using the cooperative learning method in the Western Music Theory and Practice course.The research was carried out during the 4 lessons with 36 students in Trakya University Music Teaching Undergraduate 1 class in the fall semester of the 2019-2020 academic year. These 36 students were divided into 9 groups of 4 students, according to the grades they received from the exam, which were held before the application and the basic scores were determined. In the study, in which the “Student Teams-Achievement Divisions” technique of cooperative learning method was used, after the students worked in groups they had individual exam and they tried to contribute to the group score according to the exam result. The group or groups that achieved the highest score received a group award.In the research, 5E teaching model, which belongs to the constructivist approach and consists of engage, explore, explain, elobrate and evaluate, was used. In this study which contains of two units named as "Dominant Seventh Chord and Polyphonic Solfege Practices in One Flat Major and Minor Scales" and "Artificial [Major, Minor, Diminished, Half Diminished (Sensible) and Augmented] Seventh Chords and Polyphonic Solfege Practices in Two Sharp Major and Minor Scales", these two units were classified as cognitive, affective and psychomotor domains according to Bloom's taxonomy.The action research pattern, which is one of the qualitative research methods, was used in the research. As the data collection tools, the students were given an interview form consisting of 16 questions at the end of the last lesson and a self-assessment form at the end of each lesson. In addition, the worksheets that the students solved with groups, including activities regarding to the learning outcomes of the units, the researcher observation form that includes the researcher evaluations about the unit achievements and the application process, and the Western Music Theory and Practice course exams had at the beginning of the application and at the end of each unit are other data collection tools. With the Western Music Theory and Practice course exams administered to students individually, scores such as the basic exam score, individual development score, and group development score were determined, and the functioning of the student teams-achievement divisions technique of the cooperative learning method was examined. Besides, it was determined to what extent the achievements in the units’ learning outcomes according to the scores of the students in the Western Music Theory and Practice course exams, the answers they gave to the self-assessment form, the evaluations in the researcher observation form and the answers given by the students to the worksheets. The answers given by students in self-assessment and interview forms and the opinions of which were taken note to the researcher observation form were classified according to cooperative learning principles.As the results of the study, it is seen that the functioning of the student teams-achievement divisions technique of the cooperative learning method was successfully carried out and the learning outcomes in the units were mostly carried out in the Western Music Theory and Practice course. In addition, it is another result of the research that the principles of the cooperative learning method are internalized by most of the students.Item Metadata only Beden eğitimi öğretmenleri ve beden eğitimi ve spor öğretmenliği lisans programı öğrencilerinin hentbol genel alan bilgisi düzeylerinin belirlenmesi = Determining common content knowledge levels of physical education teachers and physical education teacher education programs students(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Tatlıcı, Bleda Buse; Dervent, Fatih; Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Anabilim Dalı Spor Eğitimi Bilim DalıGenel alan bilgisi (GAB) beden eğitimi öğretmenlerinin verimli bir öğretim süreci gerçekleştirebilmeleri için gerekli olan temel unsurlardandır. Bu çalışmanın amacı beden eğitimi öğretmenleri ve Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programı öğrencileri için hentbol GAB testinin geliştirmesi ve testin geçerlik ve güvenirlik analizinin yapılması, aynı zamanda geliştirilen testle beden eğitimi öğretmenlerinin ve Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programı öğrencilerinin hentbol GAB düzeylerinin belirlenmesidir.Hentbol GAB testinin geçerlik ve güvenirlik çalışması için üç farklı üniversiteden 67 erkek ve 37 kadın olmak üzere toplam 104 beden eğitimi öğretmen adayı katılımcı olmuştur. Çalışmanın GAB düzeyi belirleme kısmı için farklı illerde görev yapan 154 beden eğitimi öğretmeni ve Türkiye’nin yedi farklı coğrafi bölgesini temsil edecek şekilde belirlenmiş 10 üniversitenin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programında öğrenim gören 813 öğrenci katılımcı olmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve hentbol GAB testi kullanılmıştır. Hentbol GAB testinin geçerlik ve güvenirlik analizinde Rasch modeli, beden eğitimi öğretmenlerinin ve Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programı öğrencilerinin hentbol GAB düzeylerini belirlemek için yapılan analizlerde tanımlayıcı istatistik ve çoklu karşılaştırmalar için tek yönlü ANOVA analizleri kullanılmıştır. Yapılan geçerlik ve güvenirlik analizinde hentbol GAB testinin içinde yer alan 20 sorudan 18’i beklenen değer aralığında bulunmuştur. Uyum indeksleri bakımından yeterli olmayan soruların test dışında bırakılması önerilmektedir. Maddelerin, kişilerin ayırt edicilik ve güven indeksleri yeterli düzeydedir. Yapılan analiz geliştirilen hentbol GAB testinin geçerli ve güvenilir olduğunu ortaya koymaktadır.Araştırma sonucunda; beden eğitimi öğretmenlerinin hentbol GAB ortalaması 12.26 (Ss= 4.10, % 68.11) ve Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programı öğrencilerinin ortalaması 9.11 (Ss= 3.63, % 50.61) olarak belirlenmiştir. Beden eğitimi öğretmenlerinin hentbol GAB düzeyleri Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programı öğrencilerine göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. (F(1,883)= 91.15, p<.05). Hentbol dersini alan Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programı öğrencilerinin hentbol GAB düzeyi dersi almayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (F(2,729)= 44.88, p<.05). Hentbol antrenörlük deneyimi olan beden eğitimi öğretmenlerinin hentbol GAB düzeyi hentbol antrenörlük deneyimi olmayan beden eğitimi öğretmenlerinden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (F(1, 149)=24.93, p<.05).Beden eğitimi öğretmenlerinin öğrencilerine farklı birçok spor dalını öğretmeleri gerekmektedir, bu nedenle farklı spor dalları için beden eğitimi öğretmenleri ve adaylarına yönelik GAB testleri geliştirilmelidir. Spor dallarına yönelik geliştirilen geçerli ve güvenilir GAB testleriyle Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programlarının etkisi ve verimliliği ölçülebilecektir. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programı’nda yer alan spor dallarıyla ilgili uygulamalı dersler GAB odaklı olmasına rağmen ilgili araştırmalarda öğrencilerin spor dallarıyla ilgili yeterli GAB düzeyine ulaşamadıkları görülmüştür. Bu da mevcut programın amacına ulaşamadığını ve yeniden tasarlanması gerektiğini göstermektedir.--------------------Common content knowledge (CCK) is one of the fundamental elements for physical education teachers to accomplish an efficient teaching process. This study aims to develop a handball CCK test for physical education teachers and Physical Education Teacher Education Program students, to analyse the validity and reliability of the test, and to determine handball CCK levels of physical education teachers and Physical Education Teacher Education Program students.For the validity and reliability analysis of the handball CCK test, a total of 104 physical education preservice teachers consisting of 67 males and 37 females from three different universities participated in the study. The sample was comprised of 154 physical education teachers working in different provinces, and 813 students studying at Physical Education Teacher Education Program of 10 universities determined to represent seven different geographical regions of Turkey. The data collection tools in the study included personal information form and handball CCK test. In the validity and reliability analysis of the handball CCK test, Rasch model was used while descriptive statistics were benefited in the analyses to determine the handball CCK levels of the physical education teachers and the students of Physical Education Teacher Education Program. Also, one-way ANOVA was utilised for multiple comparisons.According to the validity and reliability analysis conducted, 18 out of 20 items in the handball CCK test were found in the expected value range. It is recommended that the items that do not display adequate fit indices are removed from the test. The distinctiveness and reliability indexes of the items and individuals were sufficient. The analysis conducted revealed that the handball CCK test developed was valid and reliable.As a result of the study, the handball CCK mean of the physical education teachers was calculated to be 12.26 (Sd = 4.10, 68.11%) while the mean of the Physical Education Teacher Education Program students was 9.11 (Sd = 3.63, 50.61%). The handball CCK levels of the physical education teachers were found to be significantly higher than the Physical Education Teacher Education Program students. (F(1,883)= 91.15, p<.05). The handball CCK levels of the Physical Education Teacher Education Program students who took the handball course were found to be significantly higher than those who did not (F(2,729)= 44.88, p<.05). Besides, the handball CCK levels of the physical education teachers with handball coaching experience were found to be significantly higher than the physical education teachers without handball coaching experience (F(1, 149)=24.93, p<.05).Physical education teachers are required to teach their students many different sports. For this reason, CCK tests should be developed for physical education teachers and teacher candidates for different sports. Thanks to valid and reliable CCK tests developed for different sports, the effectiveness and efficiency of Physical Education Teacher Education Programs can be measured. Although the physical activity and sport courses in the Physical Education Teacher Education Programs are CCK-focused, it has been observed in the relevant literature that students have not reached the sufficient CCK levels. This shows that the current program has failed to achieve its purpose and needs to be redesigned.Item Metadata only Beden eğitimi ve spor derslerinde fiziksel etkinlik kartları uygulamaları ile yürütülen akran öğretimi modeline ilişkin öğrenci ve öğretmen görüşleri(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2017) Atlı, Kadir; Erkut, Oya; Mirzeoğlu, Dilşad; Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Anabilim Dalı Spor Eğitimi Bilim DalıÖZETBu çalışmanın amacı beden eğitimi ve spor derslerinde fiziksel etkinlik kartlarıuygulamaları ile yürütülen akran öğretim modeline ilişkin öğrenci ve öğretmengörüşlerini incelemektir.ABSTRACTThe aim of this study was to investigate the student and teacher views about thepeer teaching model practices performed with the physical activity cards (PACs)practices in physical education and sports classesItem Metadata only Behçet Necatigil'in eserlerindeki eğitim unsurları üzerine bir inceleme(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Bıyıklı, Eda; Asiltürk, Bâki; Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bilim DalıÖZETBEHÇET NECATİGİL’İN ESERLERİNDEKİ EĞİTİM UNSURLARI ÜZERİNE BİR İNCELEMEBu tez çalışmasında Behçet Necatigil’in eserlerindeki eğitim unsurları tespit edilmiştir. Araştırmanın birinci bölümünde problem durumuna bağlı olarak alt problemler, tezin önemi ve amacı, sınırlılıklar, sayıltılar belirtilmiş; konuyla ilgili araştırmalara kısaca yer verilmiştir. Araştırmanın ikinci bölümünde gerekli tanımlara yer verilip Behçet Necatigil’in hayatı, öğretmenlik yılları ve edebi şahsiyeti üzerinde durulmuştur.Araştırmada Behçet Necatigil’in şiir, radyo oyunu, düzyazı ve mektup türündeki eserleri incelenmiştir. Eserlerinde bulunan eğitim unsurları şunlardır: öğretmen, öğrenci, sınıf, kitap, ders kitabı, sınav, okul, öğrenme, dil ve edebiyat eğitimi, ders araçları.Behçet Necatigil, çağdaş Türk edebiyatımızın en önemli şairleri arasındadır. Bu yüzden daha çok şiirleri ile bilinmektedir. Ancak Behçet Necatigil aynı zamanda uzun yıllar ortaöğretim ve üniversitede öğretmenlik yapmıştır. Bu yüzden eserlerinde mesleğinin etkisi görülebilmektedir. Eserlerinden yola çıkarak Behçet Necatigil’in öğretmenlik yaptığı 1940-1972 yılları arasındaki dönemin eğitimi hakkında önemli bilgiler edinmiş oluyoruz. Yapılan çalışma ile Behçet Necatigil’in Türk eğitimine önemli katkıları tespit edilmiştir. Şairin; dil, edebiyat ve öğretmen eğitiminde kullanılabilecek pek çok eseri olduğu anlaşılmıştır. Behçet Necatigil’in incelenen eserlerinden tespit edilen pek çok metin hem Türk edebiyatına hem de Türk eğitim sistemine katkıda bulunacaktır.--------------------ABSTRACTAN ANALYSIS ON THE EDUCATIONAL ELEMENTS IN BEHÇET NECATIGIL'S WORKSIn this thesis, the educational elements in Behçet Necatigil's works were determined. In the first part of the research, sub-problems, the importance and purpose of the thesis, limitations, assumptions are stated depending on the problem situation and studies on the subject are given briefly. In the second part of the research, the necessary definitions are given and Behçet Necatigil's life, her teaching years and her literary personality are emphasized.In the research, Behçet Necatigil's works of poetry, radio play, prose and letters were examined. The educational elements in his works are: teacher, student, classroom, book, textbook, exam, school, learning, language and literature education, teaching tools.Behçet Necatigil is one of the most important poets of our contemporary Turkish literature. That is why he is mostly known for his poems. However, Behçet Necatigil also worked as a teacher in secondary education and university for many years. Therefore, the influence of his profession can be seen in his works. Based on his works, we get important information about the education of Behçet Necatigil's teaching period between 1940-1972.Important contributions of Behçet Necatigil to Turkish education were determined with the study. It is understood that the poet has many works that can be used in language, literature and teacher education. Many texts determined from Behçet Necatigil's studied works will contribute to both Turkish literature and the Turkish education system.Item Metadata only Beşinci sınıf matematik öğretim programı ile bütünleştirilmiş bilimsellik değeri eğitim programının etkililiğinin incelenmesi = Examining the effectiveness of the fifth grade mathematics curriculum integrated with the value of scientific education program(Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Çelebi, Gönül; Kenan, Seyfi; Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Programları ve Öğretim Bilim DalıBu çalışmada, beşinci sınıf öğrencilerinde matematik öğretim programı ile bütünleştirilmiş bilimsellik değeri eğitim programı tasarısının etkililiğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma için Tokat ili Merkez ilçesinde Gülbahar Hatun Ortaokulu’nda öğrenim gören ve beşinci sınıf öğrencilerinden oluşan 30 kişilik tek örneklem grubuyla ön ve son ölçümlü araştırma deseni uygulanmıştır. Öğrencilere, matematik öğretim programı ile bütünleştirilmiş bilimsellik değeri eğitimine başlamadan önce matematik akademik başarı testi ve bilimsellik değerinin ölçümü için ikilem durum formu uygulanmıştır. Başarı testi, öğrencilerin müfredat dâhilinde öğretilmesi gereken konulardan sorumlu oldukları testtir. İkilem durum formu, bilimsellik değerini ele alan ve beş açık uçlu sorudan oluşan bir değerlendirme formudur. İkilem durum formu yanıtları, araştırmacı tarafından puanlandırılmış ve ön-son ölçüm karşılaştırılması yapılan puanlandırmayla sağlanmıştır. Matematik öğretim programı ile bütünleştirilmiş bilimsellik değeri eğitim programı uygulanan öğrencilere yapılan son ölçüm sonrası ilk ve son ölçüm puanlarına ilişkin bulgular doğrultusunda, öğrencilerin matematik başarı testi son ölçüm puanlarının ön ölçüm puanlarına göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca, ikilem durum formu ön ve son ölçüm puanları karşılaştırıldığında, öğrencilerin matematik öğretim programı ile bütünleştirilmiş bilimsellik değeri eğitim programı sonrasında almış oldukları puanların ön ölçümde aldıkları puanlardan anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, öğrencilerin cinsiyet ve ekonomik durum değişkenlerine göre ikilem testi ve başarı testi puanlarının farklılıkları incelendiğinde, cinsiyet ve ekonomik durum değişkenleri bakımından başarı testi ve ikilem testi puanlarında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlar, matematik öğretiminde bilimsellik değeri eğitiminin dâhil edilmesinin öğrencilerin bilime bakış açısının olumlu yönde değiştiğini ve matematik başarısına yönelik anlamlı düzeyde artış sağladığını göstermektedir. Diğer sınıflardaki ortaokul öğrencilerine ileri çalışmalarla uygulanabilecek eğitim tasarısının, matematik öğretimine yönelik müfredatın bilimsellik değeri kapsamını göz önünde bulundurarak yapılandırılabileceği önerilmektedir.--------------------In this study, it is aimed to examine the effectiveness of the scientific value education program design integrated with mathematics curriculum in fifth grade students. For the research, a pre- and post-test research design was applied with a sample of 30 students who were studying at Tokat Gülbahar Hatun Secondary School. Before starting the scientific value education integrated with the mathematics curriculum, the students were tested for math achievement and a paradox test for the measurement of scientific value. The achievement test is a mathematics test in which students are responsible for the subjects that need to be taught within the curriculum. The paradox test is an evaluation form consisting of five open-ended questions that address certain scientific values. The paradox test responses were scored by the researcher by content analysis and the pre and post-test comparison was provided by the scoring. According to the findings of the pre- and post-test scores, it was found that the mathematics achievement post-test scores of the students were significantly higher than the pre-test scores. Furthermore, when the pre-test and post-test scores of the paradox test were compared, it was found that the scores obtained after the scientific program integrated with the mathematics curriculum were significantly higher than the pre-test scores. In addition, when the differences of the students' paradox test and achievement test scores according to gender and economic status were examined, no significant difference was found in the achievement test and paradox test scores in terms of gender and economic status variables.The results of the study demonstrated that the inclusion of scientific value education in mathematics cirriculumprovided significant increase in students' perspective on science and mathematics. It can be suggested that the educational plan that can be applied to secondary school students in other classes with advanced studies can be structured considering the scientific value of the curriculum for mathematics cirriculum