Tübitak Proje Çıktıları

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 302
  • PublicationOpen Access
    Ftalosiyanin komplekslerinin oksijen indirgenmesindeki elektrokatalitik aktivitlerinin yakıt pillerinde uygulanabilirlik yönünden incelenmesi
    (2010-03-01) Metin ÖZER;MUSTAFA HİLMİ BULUT;Ali Rıza ÖZKAYA;ZAFER ODABAŞ; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Organik-Inorganik Hibrit Hidrojellerin Sentezi Ve Karakterizasyonu
    (2013-01-04) Nilhan KAYAMAN APOHAN;Suzan ABDURRAHMANOĞLU; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye;İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye
    Dış ortam koşullarına duyarlı cevap verebilen akıllı polimerik malzemeler son yıllarda artanbir ilgiyle araştırmalara konu olmaktadır. Dış ortam koşullarındaki küçük değişikliklerehacimsel geçişler ile tepki göstermelerinin yanı sıra yapılarında gerçekleşen bumakroskopik değişimlerin tersinir olması bu malzemeleri üstün kılan özellikleridir.Sıcaklık değişimi, polimer sistemlerinde en çok kullanılan fiziksel değişimdir. Sıcaklıkdeğişimleri sadece kontrol kolaylığı sağlamanın yanı sıra in vitro ve in vivo olarak dauygulama kolaylığı sağlamaktadır. Sıcaklığa duyarlı faz geçişi gösteren polimerlerarasında en sık kullanılan poli(N-izopropilakrilamid) (PNIPA)’in alt kritik çözelti sıcaklığı(LCST) 32C’dir. Bu sıcaklığın altında hidrofilik olan PNIPA, bu sıcaklığın üzerinde isehidrofobik özellik taşımaktadır. Sahip olduğu bu eşsiz özellik nedeni ile de biyomoleküllerinayrılmasında, ilaç salınım sistemlerinde ve hücre adhezyonlarının kontrolünde, hızlı cevapveren yüzeyler oluşturmak için sıklıkla kullanılmaktadır.Akıllı jeller, uyarana karşı hızlı tepki göstermelerine rağmen zayıf mekanik mukavemetesahiptirler. Monomer ve başlatıcı içeren reaksiyon çözeltisinin donma sıcaklığının altındagerçekleştirilmesi olarak tanımlanan kriyojelasyon yöntemi ile sentezlenen jeller, makrogözenekli, daha hızlı cevap veren ve daha yüksek mekanik dayanıma sahiptir. Organikinorganikhibrit hidrojeller ise sahip oldukları üstün mekanik özellikleri nedeniyle önemli biryere sahiptir.Bu projenin amacı sıcaklığa duyarlı poli(N-isopropilakrilamid) (PNIPA) hidrojellerininmekanik dayanımını arttırmak ve aynı zamanda çevresel uyarılara daha hızlı cevapvermesini sağlamaktır. Bu amaçla çalışmanın ilk bölümünde 3-(metakriloksi)propiltrimetoksisilan (MPTMS) ile Aerosil®200 nanosilika yüzeyi modifiye edildi. İkincibölümünde ise modifiye edilmiş ve modifiye edilmemiş nanosilika içeren PNIPA kriyojelleriserbest radikal polimerizasyonu ile sentezlendi. Modifiye edilmiş nanosilikalarınmodifikasyon verimi Termal Gravimetrik Analiz (TGA) ile, partikül boyutu ise Dinamik IşıkSaçılımı (DLS) metodu ile belirlendi. Jeller morfoloji,şişme oranı, ve mekanik özeliklerinegöre karakterize edildi. Modifiye nanosilika katkısıyla jellerin mekanik özellikleri arttı.
  • PublicationOpen Access
    Proteom analizi ile deneysel epilepsi modelinde beyin dokusu proteinlerindeki olası değişikliklerin sağtanması
    (2007-01-07) Ayşe OGAN;Filiz ONAT;Rezzan AKER;Aslıhan GÜNEL;Özkan DANIŞ;Serap DEMİR;Medine GÜLÇEBİ; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye;-;-;-;-;-;-
  • PublicationOpen Access
  • PublicationOpen Access
    Kumarin ve kumarin taç eter grupları içeren yeni ftalosiyaninlerin sentezi ve özelliklerinin araştırılması
    (2009-01-10) MUSTAFA HİLMİ BULUT; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Işıkla Kuruyabilen Düşük Yüzey Enerjili Kaplamalar
    (2018-01-08) Emrah ÇAKMAKÇI; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İstanbul, Türkiye
    yürütülen oldukça fazla sayıda çalışma olduğu bilinmektedir. Özellikle şeffaf vesüperhidrofobik kaplamaların hazırlanması için basit, çevreci, belirli bir yüzeye özgü olmayan,kolay uygulanabilen ve etkin bir yöntem ve malzeme geliştirilmesi son derece ilgi çekicidir. Buçalışmada çevreci ve her türlü yüzeye uygulanabilmeleri nedeniyle UV ile sertleşebilenmonomer ve oligomerler ile şeffaf ve hidrofobik ve hatta süperhidrofobik kaplamalarhazırlanması amaçlanmış ve bu doğrultuda çeşitli yaklaşımlar geliştirilmiştir.Bu çalışma, iki ayrı kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda literatürde süperhidrofobikkaplamaların hazırlanabildiği gösterilmiş olan ?hekzametilen spacer grup? ve üretanfonksiyonel gruplarının etkisinin incelenmesi için bu grupları içeren metakrilatfonksiyonalitesine sahip ışık ile kuruyabilen reçineler tasarlanmıştır. Bu amaçla; iki farklı, floriçeren üretan metakrilat reçinesi, 2-hidroksietil metakrilat (HEMA) ve hekzametilendiizosiyanat (HDI) trimeri ile bir floroalkolün reaksiyona sokulmasıyla hazırlanmıştır.Sentezlenen reçineler, spin kaplama tekniği ile cam yüzeyler üzerine uygulandı ve UV ışığıaltında kürlenmiştir. Çalışmanın bu kısmında ulaşılan en yüksek su ve hekzadekan temasaçıları sırasıyla 109°± 2 ve 59°± 3'tür. Bütün kaplamalar yüksek yüzey sertliği (4H ve 5H) veiyi yapışma göstermiştir.Projenin ikinci kısmında ise florun toksik etkilerini azaltmak ve daha çevreci hidrofobikkaplamalar hazırlamak için yağ esaslı reçine sentezi gerçekleştirilmiştir. Bunun için oleik asitile 3-merkaptopropiyonik asit arasında UV ışığı altında tiyol-en klik reaksiyonu yapılmış veyağ bazlı bir diasit bileşiği hazırlanmıştır. Ardından bu bileşik, glisidil metakrilat ile reaksiyonasokularak biyo içeriğe sahip yeni bir dimetakrilat reçinesi sentezlenmiştir. İlk bölümdesentezlenen florlu reçineler ve bu yağ asidi esaslı reçine farklı oranlarda silika nanopartikülleriya da PTFE mikropartikülleri ile karıştırılarak çok sayıda formülasyon hazırlanıp bunlar camyüzeylere spreyleme tekniği ile uygulanıp reçineler UV ışığı altında sertleştirilmiştir. En idealperformansı %24 oranında hidrofobik silika nanopartikülü içeren kaplama malzemesigöstermiştir. Sonuçta biyo içeriği yüksek, çevreci, şeffaf, hidrofobik ve düşük yüzey enerjilikaplama malzemeleri elde edilmiştir. Ayrıca silika oranı %36'ya ulaştığında optikçe kötü ancaksüperhidrofobik kaplamalar elde edilmiştir. Son olarak ideal olarak nitelenen kaplamaformülasyonu çeşitli dayanım testlerinden geçirilmiş ve bu optimum kompozisyon dayanımaçısından yeterli performans göstermiştir.
  • PublicationOpen Access
    Open-shell relaxation, polarization, and relativistic efffects in the atomic photoabsorption processes
    (1992-01-10) Zikri ALTUN; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, İstanbul, Türkiye
    TÜBİTAK tarafından desteklenen TBAG-988 no'lu proje kapsamında Öncelikle atomik olayların araştırılmasında kullanılan ve değişik işletim sistemleri altında çalışan programların IBM RISC/6000 model 520 bilgisayar işletim sistemi olan AIX ortamında çalışabilmeleri için gerekli değişiklikleri yapılmıştır. Mevcut programların çoğu CDC Cyber 180/855, IBM 3090 ve CONVEX Cl bilgisayar ortamlarında çalışacak şekilde hazırlanmışlardı. Bu programlar sayesinde basit ve kompleks atomların taban ve uyarılmış bağlı hallerini LS ve LSJ kuplaj sistemlerinde temsil edebilen toplam dalga fonksiyonaları, atomdan fotoiyonlaşan pozitif enerjili elektron orbitallerinin hesabı, tek ve çok elektron ve uyarılmalı fotoiyonlaşma tesir kesitleri, "inter" ve "intra" kabuk korelasyonları, resonans profilleri, ve fotoelektron açısal dağılım parametreleri yüksek duyarlıklarla hesap edilebilmektedir. -Bu programları çok cisim tedirgi ve "relativistic random phase" yöntemleri içerisinde kullanarak açık kabuklu kükürt atomunun kısmi ve toplam fotoiyonlaşma tesir kesitleri ile kripton ve bromi negatif iyonunun 3d kabuğuna ait fotoiyonlaşma parametreleri hesap edildi. Her iki halde de hesaplar hem hız hemde uzunluk ayar formalizminde hesaplanarak nümerik hatalar minimuma indirildi. Kükürt atomunun 3s ve 3p alt kabuklarından kaynaklanan 3p ->nd(ns) ve 3s -> np bağlı geçişlerine karşı gelen rezonaslar çok kuplajlı denklemler tekniği bünyesinde oluşturulan K-matrix özdeğerleri kullanılarak hesap edildiler. Elektron konfigürasyonları aynı fakat çekirdek yükleri farklı olan Kr atomu ve Br~ iyonunun 3d toplam fotoiyonlaşma tesir kesitlerinin hemen hemen tüm enerji aralığında birbirlerine oldukça benzer profilleleri olduğu bulundu. Elde edilen sonuçlar daha önce elde edilmiş deneysel verilerle karşılaştırılıp gerekli yorumlar yapıldı
  • PublicationOpen Access
    Many electron correlations in the photoionization cross section of 3D metal atoms including single and double electron resonances
    (1995-01-06) Zikri ALTUN; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, İstanbul, Türkiye
    TÜBİTAK tarafından desteklenen TBAG-1188 no'lu proje kapsamında öncelikle çok cisim tedirgi kuramı çerçevesinde çok kuplajlı denklemler yöntemi, taban seviyesinde tam ve kısmi işgal edilmiş esas kuantum sayıları aynı olan kabuklar arasındaki rezonans geçişlerini temsil eden bağlı halleri bağımsız birer kanalmış gibi işleme sokabilecek hale getirip gerekli bilgisayar programları yazıldı. Programların hazırlanmasının ardından çok cisim kuramı çerçevesinde ve LS kuplaj sistemine uygun olarak scandium atomunun taban ve fotoiyonlaşma kanallarını temsil eden açısal ve radyal dalga fonksiyonları hesap edildi. Bu dalga fonksiyonları kullanılarak önce taban korolasyonları hesap edilip en düşük mertebeli geçiş genliklerinde gerekli düzeltmeler yapıldı. Son hal korolasyonları ise tek tek grafik hesabı yerine fotoiyonlaşma kanalları arasında oluşturulan çok kuplajlı K-matrix türü denklemlerin çözümünden elde edildi. Scandium atomunun 3p, 3d ve 4s alt kabuklarından kaynaklanan rezonasların profil parametreleri de yine çok kuplajlı denklemlerin çözümünden elde edildi. Scandium atomunun 3p, 3d, ve 4s alt kabuklarından fotoiyonlaşan elektronlar atomu nihai simetrileri P, D ve F olan toplam 32 kismi kanaldan uygun biri ile terk eder. Bu kanalların her biri için korelasyonların etkisi ile düzeltilmiş tesir kesitleri hesap edildi. Problemin karmaşık ve meydan okuyan karakteri olmasına karşın, raporumuzda uygun grafikler ile sunduğumuz neticelerimizin, mevcut deneysel sonuçlar ile umut verici uyum içinde olduğunu tesbit ettik. Şu ana kadar yaptığımız literatür taramalarından bu çalışmanın Scandium atomunun 3p -> 3d rezonas bölgesindeki ilk kuramsal çalışma olduğu görülmektedir.
  • PublicationOpen Access
    Atomik katman büyütme yöntemi ile kaplanan gan (Galyum nitrat) ince filmlerinin optik karakterizasyonu
    (2015-01-04) Mustafa ALEVLİ; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Organik alan etkili transistörlerin tasarlanması, fabrikasyonu ve karakterizasyonu
    (2012-01-12) AHMET ALTINDAL;Derya MALKOÇ;Büşra ŞENGEZ;Engin BAŞARAN;Kadir ESMER;Zühal Alpaslan KÖSEMEN; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Türkiye Florasına Ait Colchicum L. Gen Havuzunda Türe Özgü DNA Barkodlarının Elde Edilmesi
    (2016-15-05) Nilüfer AKGÜL;Alimu ABUDULİ;Yıldız AYDIN;Nilay YÖNET;Ahu UNCUOĞLU ALTINKUT; Boş;Boş;Boş;Boş;Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Otomatik ve internet erişimli alt-olay yağış örnekleme ve analizi
    (2008-01-05) BÜLENT OKTAY AKKOYUNLU;Mete TAYANÇ;MURAT DOĞRUEL; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Magnetik yarıiletken filmlerin CBD metoduyla hazırlanması ve karakterizasyonu
    (2008-01-05) Mustafa ÖZDEMİR;AHMET ALTINDAL; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Otomatik yaş/kuru birikim örnekleme cihazı geliştirme ve İstanbul' da yaş birikim örnekleme
    (2004-01-01) BÜLENT OKTAY AKKOYUNLU;Mete TAYANÇ; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye;İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, İstanbul, Türkiye
    Bu projenin ilk aşamasında otomatik yaş birikim örnekleme sistemi dizayn edilmiş ve yapılmıştır. İkinci aşamasında düşük debili örnekleme cihazı ve sabit kuru birikim kapları kullanılarak İstanbul'da atmosferik kurşun araştırılmıştır. Kurşun konsantrasyonu için Unicam 919 Atomic Absorption Spectrometer cihazı kullanılmıştır. Dört adet alt-olay örneklemesi uydu görüntüleri, 00 GMT yer haritaları ve 500 hPa yükseldik haritaları beraberinde gerçekleştirilmiştir. Ocak 2001-Nisan 2003 dönemi boyunca Göztepe'de bulk birikimle birlikte yaş birikim toplanmıştır. Çalışma süresince toplam 120 bulk ve yaş birikim toplanmıştır. Bulk, yaş ve alt-olaylardaki $Ca^{2+}, K^+ ve Na^+$ konsantrasyonu Jenway Flame Emission Spectrophotpmetersi, SO_4^{2-}$, NH_4^+ ve Cl^-$ seviyeleri Hach DR/2000 Spectrophotometeresi kullanılarak belirlenmiştir. pH ölçümleri için cam elektrod donanımlı Metrohm-632 pH metresi kullanılmıştır. pH metre her ölçümden önce standart pH 4.00 and 7.00 buffer solüsyonlar kullanılarak kalibre edilmiştir.
  • PublicationOpen Access
    Liken türlerinden elde edilen sekonder metabolitler kullanılarak pseudomonas aeruginosa, escherichia coli, enterococcus faecalis ve staphylococcus aureus bakterilerinin Qs sinyal mekanizmasının bloke edilmesi ile oluşumunun engellenmesi
    (2016-15-05) NÜZHET CENK SESAL;Burak Erman;İskender KARALTI;ERDEM YEŞİLADA;Gülşah ÖZYİĞİTOĞLU;Ezgi UÇARKUŞ;Ümit SALAN; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Marmara Bölgesi Tipuloidea (Insecta: Diptera) faunasının biyolojik çeşitliliğinin araştırılması
    (2011-01-04) ABDULLAH HASBENLİ;Levent YILDIRIM;Hasan KOÇ;Alper TONGUÇ; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • Publication
    Türkiye'nin silene l. (caryophyllaceae) cinsi siphonomorpha othh., lasiostemons boiss., sclerocalycinae boiss., chloranthae roth., tataricae chowdh. ve otites (adams) othh. seksiyonları'nın revizyonu
    (2008-01-05) Ali Çırpıcı;KEMAL YILDIZ;Yaşar Mehmet DADANDI; Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye
  • PublicationOpen Access
    Yayılı izge teknikleri kullanılarak bir kablosuz yerel alan ağı tasarımının gerçekleştirilmesi
    (2001-01-03) MÜMTAZ YILMAZ; Marmara Üniversitesi, Elektronik Mühendisliği, Ankara, Türkiye
    Bu proje kapsamında yayılı izge teknikleri kullanılan kablosuz bir yerel alan ağı oluşturulmuştur. Bu amaçla Lucent Technologies firmasının WaveLAN kartları, sabit ve hareketli ortamlar için masaüstü ve dizüstü bilgisayarlara takılarak kullanılmaktadır. Kartlarla sayısal modülasyon, yayılı izge, anten çeşitleme, ARQ, CSMA/CA gibi kablosuz yerel alan ağı parametreleri gerçekleştirilmektedir. Özel olarak video iletimi için bir kaynak kodlama algoritması geliştirilmiş ve bu ağda test edilmiştir. Kullanılan video kodlama algoritması altband kodlamaya dayalı bir algoritma olup; çok çözünürlülük, ölçeklenebilirlik, uyarlanabilirlik gibi kablosuz iletişimde yararlar sağlayan özelliklere sahiptir. Proje kapsamında oluşturulan kablosuz yerel alan ağı test ortamı, yapılacak benzer çalışmalar için bir bilgi ve materyal altyapısı sağlamıştır.
  • PublicationOpen Access
    İnfluenza Virüs Patogenezinde Viral RNA Polimeraz Enzimi ve Konak Hücre Proteinlerinin Rolünün Araştırılması
    (2016-15-03) Kadir TURAN;Azize ŞENER;Erkan RAYAMAN; Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Temel Eczacılık Bilimleri Bölümü, İstanbul, Türkiye;Adres Yazılmamış;Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
    Bu proje çalışmasında influenza A virüsü RNA polimeraz enzimi ile ilişkili, viralreplikasyon üzerinde etkili hücesel protein faktörler belirlendi ve bu proteinlerin insan(A/WSN-H1N1) ve kuş (avian) tipi influenza A virüsü (A/Duck/Pen-H5N2) replikasyonunaetkileri moleküler düzeyde araştırıldı. Viral RNA polimeraz ile ilişkili konak proteinleri, mayaikili-hibrit metodu ile belirlendi. Bait (yem) olarak viral RNA polimeraz alt ünitelerinden PAproteini kullanıldı. HeLa ve HEK293 cDNA kitaplıklarının kullanıldığı maya ikili-hibrittestlerinde PA proteini ile ilişkili, 18 konak proteini saptandı. Bu proteinlerden EIF3L, GNB,MRPL27 ve MCM7’nin viral RNA polimeraz aktivitesini pozitif yönde etkilediği, buna karşın,MTC, FAS ve HAX1’in negatif yönde etki gösterdiği saptandı. Diğer konak proteinlerininistatistiksel olarak anlamlı bir etkileri görülmedi. Viral replikasyon açısından daha önemliolabileceği düşünülen EIF3L, GNB, MTC, ARF4 ve SNX proteinleri, siRNA teknolojilerindende yararlanılarak daha ayrıntılı çalışıldı. Bu proteinleri kodlayan genler için knock downedilen hücrelerde, GNB proteini düzeyindeki azalmanın, influenza A/Duck/Pen virüsününhem replikasyonunu hem de transkripsiyonunu aynı ölçüde inhibe ettiği görüldü. Bu proteininfluenza A/WSN virüsü replikasyonu üzerinde tam tersi etki gösterdi. ARF4, EIF3L, MTC veSNX proteinleri influenza A/Duck/Pen üzerinde virüs replikasyonunu negatif yönde etkiledi.Buna karşın hücrelerde ARF4, EIF3L ve MTC proteinlerindeki azalma, influenza A/WSNvRNA sentezini istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttırdı. Birkilte immün-çöktürme ve GSTile çöktürme deneyleri influenza virüsü PA proteini ile EIF3L, GNB ve SNX proteinleriarasında direkt bir ilişki olduğunu gösterdi.Elde edilen veriler influenza virüs patogenezinde viral RNA polimeraz enziminin PAalt ünitesinin ve ilk kez bu çalışmada virüsü ile ilişkili olduğu saptanan konak proteinlerininbüyük bir önem taşıdığını ortaya koydu. Farklı influenza A virüsü tiplerinin insanları dakapsayacak şekilde yeni konak organizmalara adaptasyonunda, virüsün hücreleretutunmasında etkili olan HA proteini ve hücre reseptörleri kadar, hücre içerisinde PA proteiniile konak proteinleri arasındaki ilişkinin de çok önemli olduğu sonucuna varıldı.
  • PublicationOpen Access
    Akciğer kanseri, lenfoma, multiple myeloma ve AML hastalarında kemorezistansın Tc-99m SestaMIBI ile görüntülenmesi, MDR1 düzeyleri ile kemoterapötiklere rezistans gelişmesi arasındaki ilişkinin imunohistokimyasal flow sitometrik ve PCR ölçümleriyle karşılaştırılması
    (1997-01-05) Lale KOSTAKOĞLU;Dicle GÜÇ;Hande CANPINAR;Ayşe KARS;Şevket RUACAN;Ufuk GÜNDÜZ; Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, İstanbul, Türkiye;Marmara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, İstanbul, Türkiye
    Amacımız, hematolojik malignansi ve akciğer kanseri hastalarında tümördeki P-gp düzeyleri ile Tc-99m-Sestamibi (MIBI) tutulum derecesi arasındaki ilişkiyi araştırmak ve sonuçları akım sitometri ve RT-PCR sonuçlarıyla karşılaştırarak, görüntüleme tekniği ile moleküler düzeyde yapılan çalışmalar arasındaki ilişkiyi belirlemekti. Çalışma kapsamına toplam 38 doku (18 hematolojik malignansi ve 20 akciğer kanseri) alındı. Otuzbir hasta ilk tanı anında ve 7 hasta tedavi sonrası relaps sırasında incelendi. Hastaların yaşları 22 ve 50 arasında değişmekteydi (Ort±SD:35±9.8). MIBI sintigrafileri çekildikten sonra hastalardan akım sitometri, RT-PCR ve immunohistokimya incelemeleri için bronkoskopik biopsi ya da kemik iliği aspirasyonu ya da periferik kan örnekleri alındı. Akım sitometri 2 farklı antikor kullanarak yapıldı. MIBI görüntüleri ADAC çift detektörlü gama kamera sistemi kullanılarak alındı. 15 mCi MIBI enjeksiyonunu takiben akciğer kanseri hastalarında toraks SPECT ve spot, hematolojik malignansi hastalarında da tüm vücut planar ve pelvis spot görüntüleri elde edildi. Hedef organ (kemik iliği ya da akciğer tümörü) ve referans organdaki (en yakın yumuşak doku tutulumu) radyoaktif madde tutulumlarının birbirlerine göre karşılaştırmalı olarak, kalitatif skorlama sistemi ve tm/bkg oranları ile değerlendirildi. Akciğer kanseri hastalarında MIBPnin tümörden ve normal dokulardan atım hızı (%A/sa) hesaplandı. Her iki kanser türü için, hem kalitatif (skorlama) hem de kantitatif (tm/bkg oranları) değerlendirme sonuçları ile P-gp düzeyleri arasında ters bir orantı olduğu bulundu. Tm/bkg oranları P-gp "-" ve P-gp "+" hastalar için birbirinden istatistiksel olarak farklıydı (akciğer kanseri:p=0.014 ve hematolojik malignansi:p<0.016). Akciğer kanseri için MIBI %A/sa değerleri için tümör ve normal dokular arasında hiçbir fark bulunamadı (p=0.81). Tümör %A/sa değerleri ve P-gp düzeyi arasında bir ilişki saptanmadı (p=0.35). Sonuç olarak MIBI fonksiyonel görüntülemesi ile P-gp varlığı non-invazif olarak saptanabilmektedjr ancak hasta sayısı artırılarak yapılacak çalışmalarla, bu ön çalışmanın sonuçlarının doğrulanması gerekmektedir.