Welcome to the Open Access System!

Marmara University Open Access System serves scientific and artistic products such as books, articles, papers, theses, encyclopedias and artistic works produced by our faculty members and students in accordance with international standards and intellectual property rights. New materials and products have recently been added to the system.

Supported by SelenSoft

Recent Submissions

Publication
L-DOPA indüklü sıçan diskinezi modelinde ketaminin rolü
(2024) Tekin, Nurdan; Gülhan, Rezzan; Marmara Üniversitesi; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Nörolojik Bilimler Anabilim Dalı; Sinir Bilimleri Doktora Programı
Amaç: İlerleyici bir nörodejeneratif hastalık olan Parkinson hastalığı tedavisinde L-DOPA (levodopa) yaklaşık 60 yıldır en etkili standart tedavi olmaya devam etmektedir. Ancak, L-DOPA'nın uzun süreli kullanımı başta L-DOPA ile indüklünen diskinezi (LID) olmak üzere tedaviyi sınırlayan ciddi motor komplikasyonlara yol açar. Klinik öncesi çalışmalarda ve vaka raporlarında ketaminin diskinetik hareketler üzerinde etkili olabileceği gösterilmiştir. Bu çalışmada, sıçan LID modelinde ketamin tedavisinin potansiyel etkileri araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada yetişkin erkek Sprague-Dawley sıçanlar kullanılmıştır. Nigrostriatal yolakta lezyon oluşturmak için sıçanların sağ medial ön beyin demetine (medial forebrain bundle; MFB) 6-hidroksidopamin (6-OHDA) enjeksiyonu yapılmıştır. Apomorfinle tetiklenen rotasyon testi ile lezyon modeli oluştuğu doğrulanan sıçanlarda LID oluşturmak için 7 günlük 12 mg/kg L-DOPA + 15 mg/kg benserazid tedavisi uygulanmıştır. Diskinezi seviyesi ve şiddeti Anormal İstemsiz Hareket (AIH) skoru ile değerlendirilmiştir. LID modeli oluştuğu doğrulanan sıçanlara ketamin (10 mg/kg, 2 saat ara ile 5 i.p. enjeksiyon) veya serum fizyolojik tedavisi uygulanmış ve bu tedavilerin diskinezi üzerine etkileri AIH ve silindir testleri ile değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmada lezyon oluşturulmuş hayvanlarda tekrarlayan L-DOPA tedavisinin AIH skorlarını anlamlı şekilde artırdığı gösterilmiştir (p<0,0001). Diskinetik sıçanlarda ketamin tedavisi AIH skorlarını kontrole göre anlamlı bir şekilde azaltmıştır (p<0,001). Bu iyileşmenin özellikle 60. dakikada en yüksek olduğu gözlenmiştir. Ketamin tedavisi her AIH alt tipinde (aksiyal, ekstremite, orolingual) benzer etkiler oluşturmuştur.Sonuç: Çalışmadan elde edilen sonuçlar ketamin infüzyon tedavisinin L-DOPA indüklü diskinezi yönetiminde umut verici bir uygulama olduğu fikrini desteklemektedir.
Publication
Tüketicilerin sosyal medyada düzenlenen yarışma ve çekilişlere katılma motivasyonları ile marka sadakati arasındaki ilişki
(2024) Müftüoğlu, İlker; Özkaya, Betül; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı; Reklamcılık ve Tanıtım Bilim Dalı
Sosyal medya kullanımının hızla arttığı bu dönemde, markaların tüketici davranışlarını anlaması ve bu davranışlara uygun stratejiler geliştirmesi büyük önem taşımaktadır. Sosyal medyada markaların sıklıkla düzenlediği yarışma ve çekilişlere tüketicilerin belirli motivasyonlar ile katıldıkları bilinmektedir. Bu katılımlar, tüketicilerin markayla olan etkileşimini artırmakla kalmayıp, marka sadakati üzerinde de önemli etkiler yaratmaktadır. Her geçen gün artan rekabet ortamında, markaların sosyal medyada düzenledikleri yarışma ve çekilişlerin etkisi, tüketici davranışlarını yönlendirme gücü ile birlikte ele alınmaktadır. Yarışma ve çekilişlerin tüketici motivasyonlarına göre şekillenen bu etkileşiminin, marka sadakati üzerindeki rolü önemli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı; tüketicilerin sosyal medyada düzenlenen yarışma ve çekilişlere katılma motivasyonları ile marka sadakati arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Bu çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmış ve kolayda örnekleme yöntemi ile belirlenen 442 katılımcıya çevrim içi anket uygulanmıştır. Çalışmada, katılımcıların sosyal medyada geçirdikleri süreler, yarışma ve çekilişlere katılımlarındaki davranışların hangi motivasyonlarla şekillendiği, yarışma ve çekilişlerin tüketici-marka ilişkisini nasıl etkilediği, katılımcıların motivasyon seviyeleri ve bu seviyelerin marka sadakati üzerindeki etkileri yapısal eşitlik modeli kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre tüketicilerin sosyal medya yarışma ve çekilişlerine katılma motivasyonlarından içsel motivasyon, bütünleşme, kimliğe katma ve içe yansıtma ile yarışma ve çekilişleri kazanma durumunda marka sadakati üzerinde kazanmayanlara oranla daha olumlu bir etki yarattığı belirlenmiştir. Bununla birlikte yapılan çalışma, sosyal medyada düzenlenen yarışma ve çekilişlere katılma motivasyonları ile marka sadakati arasındaki ilişkinin nicel araştırma yöntemi kullanılarak belirlenmesi ile literatürdeki boşluğu doldurması açısından önemlidir.
Publication
Tüketim kültürü bağlamında endüstrileşen nostalji : nostaljinin reklamlarda kullanılması üzerine bir araştırma
(2024) Müftüoğlu, Seda; Uraltaş, Kıvanç Nazlım Tüzel; Marmara Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı; Reklamcılık ve Tanıtım Bilim Dalı
Tüketim kültürü yalnızca ürünleri değil bunun yanında tüketicilerin ürüne yükledikleri sembolik anlamları da tüketim nesnesi durumuna getirmektedir. Tüketim kültürü bağlamında metalaşan soyut kavramlardan biri de nostaljidir. Nostalji bireylerin geçmiş zamanda yaşadığı şeylere duyduğu özlem duygusuna bağlı olarak oluşan duygusal tepkidir. Postmodern dönemde yaşanan bireyselleşme, yabancılaşma, doğallıktan uzaklaşma, hızlı ve sürekli yaşanan değişim ortamında insanlar yaşadıkları güvensizlik neticesinde geçmişin güvenilir anlarına, samimiyetine, sıcak ilişkilerine özlem duymaktadırlar. Nostaljinin günümüz tüketicisi için önemini fark eden işletmeler, tüketicilerin dikkatini çekmek ve onların zihninde ürünlerini farklı konumlandırabilmek için reklamlarında geçmişe duyulan özlemi canlandıracak nostalji içerikli mesajlar vermektedir. Bu bağlamda yapılan bu çalışmanın temel amacı; tüketicilerin nostaljik reklama yönelik tutumları ile yaşam tarzları, demografik özellikleri ve nostalji eğilimlerinin ilişkisinin belirlenmesi ve buna bağlı olarak tüketicilerin satın alma niyetini ortaya koymaktır. Bu amaçla oluşturulan anket formu kolayda örneklem yöntemiyle 385 katılımcıya uygulanmıştır. Toplanan verilerin istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edilmesi sonucunda nostalji eğilimi en yüksek olan tüketiciler, genç yaştaki, bekar, lise ve altı eğitim durumuna ve düşük gelir grubuna sahip, yaşam tarzı “inanan” faktörü olan kişilerdir. Nostaljik reklama yönelik en olumlu tutuma sahip tüketiciler, yine genç yaştaki, kadın ve yaşam tarzı “başaran” faktörü olan kişilerdir. Tüketicilerin nostalji eğiliminin, nostaljik reklama yönelik tutumları üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu ve söz konusu olumlu tutumun satın alma niyetini olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Bu araştırma, reklamlarda kullanılan nostalji öğesi ve tüketici davranışları ilişkisinin nicel araştırma yöntemi kullanılarak belirlenmesi ile literatürdeki eksikliği gidermesi açısından önem taşımaktadır
Publication
Türkiye’nin enerji politikalarının enerji arz güvenliğine etkisi (2005-2022)
(2024) Yavuz, Serkan; Al, Arzu; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Uluslararası İlişkiler; Uluslararası Politik Ekonomi
Bu çalışma, Türkiye’nin enerji politikalarının enerji arz güvenliğine olan etkisini incelemektedir. Türkiye’nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı olması, enerji arz güvenliği açısından önemli bir risk teşkil etmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin uyguladığı enerji politikalarının enerji arz güvenliğini sağlama konusunda ne ölçüde başarılı olduğu bu çalışmanın temel araştırma konusunu teşkil etmektedir. Araştırma hem nitel hem de nicel analiz yöntemleriyle gerçekleştirilmiştir. Nitel analiz kapsamında, Türkiye’deki hükümet programları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan stratejik planlar, farklı enerji kaynaklarına yönelik politikalar ve Türkiye’nin yakın bölge ülkeleri ile geliştirdiği enerji iş birlikleri, enerji arz güvenliği perspektifinden değerlendirilmiştir. Çalışmanın nicel kısmında, Türkiye’nin enerji verileri Türkiye İstatistik Kurumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve EUROSTAT gibi güvenilir kaynaklardan elde edilmiştir. Enerji çeşitliliğinin ölçülmesi için Shannon-Wiener Endeksi ve Herfindahl-Hirschman Endeksi kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda, son dönemde arama ve sondaj faaliyetlerinin artırılması ile yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılmasının, Türkiye’nin enerji bağımlılığını kısmen azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca yenilenebilir enerji yatırımlarının teşvik edilmesi kaynak çeşitliliğinin artırılmasına önemli katkı sağlamıştır. Farklı ülkeler ile geliştirilen enerji iş birlikleri ve Sıvılaştırılmış Doğal Gaz tesislerine yapılan yatırımlar, ithal edilen enerji kaynaklarında tedarikçi çeşitliliğinin artırılmasına olanak vermiştir. Türkiye, enerji arz güvenliği konusunda önemli ilerlemeler kaydetmiş olmasına rağmen dışa bağımlılık hala önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Yenilenebilir enerji yatırımları ve çeşitlendirme çabaları olumlu sonuçlar doğurmuştur. Ancak küresel enerji piyasalarındaki riskler ve bölgesel gerilimler, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini tehdit etmeye devam etmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırması ve nükleer enerji projelerine gereken önemi vermesi önerilmektedir. Ayrıca gerek Karadeniz ve Doğu Akdeniz’deki gerekse karadaki arama ve sondaj faaliyetlerinin kararlılıkla sürdürülmesi büyük önem arz etmektedir.
Publication
Eğitim yöneticilerinin yapay zeka teknolojilerini kullanmaya yönelik görüşlerinin belirlenmesi
(2024) Kurt, Müge; Avcu, Akif; Marmara Üniversitesi; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı; Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, eğitimde de büyük değişimler yaşanmaktadır. Bu araştırmanın amacı, okul idarecilerinin yapay zeka teknolojisi kullanım durumu ve yapay zeka teknolojilerinin eğitim süreçlerinde kullanımının faydaları ve getirebileceği sınırlılıkların incelenmesidir. Bu doğrultuda, çalışmada nitel araştırma desenlerinden fenomonolojik yaklaşım metodu kullanılmıştır. Örneklemede ise uygun örnekleme teknikleri tercih edilmiştir. Öncelikle eğitimde yapay zeka teknolojisinin hangi alanlarda kullanılabileceği incelenmiştir. Öğrenci başarısının takibi, öğretmenlerin performansının değerlendirilmesi, okul kaynaklarının yönetimi gibi alanlarda yapay zeka önemli rol oynayabilmektedir. Ancak teknolojinin kullanımıyla ilgili bazı zorluklar göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlar arasında veri güvenliği, manipülatif olabilecek algoritmalar ve teknolojiye erişim eşitsizlikleri gibi konular yer almaktadır.Çalışmanın bir diğer önemli noktası ise okul yöneticilerinin bu teknolojiyi kullanmalarının nasıl sağlanabileceği noktasında sunulan önerilerdir. Bu minvalde yöneticilerin teknolojiye yatkınlığının artırılması ve gerekli eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. Ayrıca okul yöneticileriyle iş birliği yapılarak teknolojinin etkili bir şekilde kullanılması için stratejiler geliştirilmelidir. Söz konusu hususlar bağlamında bu çalışmada Türkiye’de devlet ve özel kurumlarda görev yapan eğitim yöneticileri ile yarı yapılandırılmış görüşme metodu kullanılarak görüşmeler yapılmıştır. Okul yöneticilerine ülkemizde bu teknolojinin ne derece kullanıldığı ve kullanımının gelişimi noktasında neler yapılabileceği konusunda sorular yöneltilmiştir. Öte yandan bu teknolojinin doğurabileceği olumsuz sonuçlar da tartışılmıştır.Sonuç olarak bu çalışma, eğitimde yapay zeka teknolojisinin önemini ve potansiyelini vurgulamakta, okul yöneticilerinin bu teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak eğitim kalitesini artırma fırsatlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. -------------------With the advancement of technology, great changes are taking place in education. The main purpose of thesis is to examine use of artificial intelligence(AI) technology by administrators and benefits, limitations of use of these technologies in educational processes. It was also attempted to compare the use of this technology in educational management and supervision and educational processes in the world in general and in Turkey. Case study method, was used in the study. In sampling, appropriate sampling techniques were preferred. First of all, the areas in which AI technology can be used in education were examined. AI can play an important role in areas such as tracking student achievement, evaluating teachers' performance, and managing school resources. However, some challenges related to the use of technology should be considered. These include issues such as data security, potentially manipulative algorithms and inequalities in access to technology.Another important point of the study is the suggestions on how to ensure that school administrators use this technology. At this point, administrators' predisposition to technology should be increased and necessary trainings should be provided. In addition, strategies for effective use of technology should be developed in cooperation with school administrators. In the context of these issues, in this study, interviews were conducted with educational administrators working in public and private schools in Turkey using semi-structured interview method. School administrators were asked questions about the extent to which this technology is used in our country and what can be done to improve its use. On the other hand, the negative consequences of this technology were also discussed.In conclusion, this study emphasizes the importance and potential of AI technology in education and aims to reveal the opportunities for school administrators to improve the quality of education by using this technology effectively.

google-scholar
base
opendoar
roar
handle.net